wiki

DEVE

DEVE (Camelus); Alm. Kamel, Fr. Chamedu,
İng. Camel. Familyası: Devegiller (Camelidae).
Yaşadığı yerler: Asya, Afrika ve Amerika’nın çöllük
bölgeleri. Özellikleri: Açlığa, susuzluğa günlerce
dayanır. Vücuduna su depolar, hörgücünün
yağını yedek besin deposu olarak kullanır. Ömrü:
40-50 yıl. Çeşitleri: Asya devesi, Afrika devesi vs.
Çöl bölgelerine uyarak uzun süre susuz yaşayabilen,
geviş getiren iri cüsseli, memeli bir hayvan.
Devegiller âilesinden olup, dişleri tamdır. Mîdeleri
üç gözlü olup, kırkbayır bulunmaz. Öd (safra) kesesi
de yoktur. Alyuvarları oval (elips) şeklindedir.Uzun ve eğri boyunlu, uzun bacaklı hayvanlardır.
Ayakları iki parmaklı tabanı geniş ve yumuşaktır.
Yastıklı ayak tabanlarının sâyesinde kuma batmadan
yürürler. Sallana sallana yol aldıklarından “çöl
gemisi” denmiştir. Sırtı hörgüçlüdür. Hörgüçlerinde
yağ depo edebilirler. Hörgücündeki yağı yedek
besin deposu olarak kullanırlar. Susuz zamanlarda
hörgücündeki yağı, su ve enerjiye çevirebilir. Bu sâyede
bir hafta hiç su içmeden normal faaliyetine devâm
eder. Uzun yolculuklarda hörgüçleri eriyerek
küçülür. Evcildirler. Çift hörgüçlülere “Asya devesi”,
tek hörgüçlülere “Afrika devesi”, “hecin devesi”,
“hacı devesi” veya “çöl devesi” denir.
Deveye Arap lisanında “cemel”, “ibil” denir.
Tüylü aygırına “bahur”, dişisine “nâka”, “mâye”
ve yavrusuna “buduk”, “kuşek”, “torok”, “çal” gibi
isimler verilir. Yaşıt olanlara “yelek”, iki yaşındakilere
“taylak”, üç yaşındakilere “huveydî” denir.
Genellikle Asya devesi 600, Afrika devesi
500 kg ağırlıktadır. Lâstik gibi kuvvetli ağzının üst
dudakları yarık olup, en sert ve dikenli bitkileri
ağızları kanamadan yerler. Yedikleri çöl bitkilerinin
% 80’i sudan ibârettir. Çok acıktığında önüne
gelen her şeyi yer, kemirir. Kulübe üstündeki sazlardan,
lâstikkap, sicim ve tellere varana kadar ne
bulursa üç gözlü midesine indirir. Develer yük ve
binek hayvanları olduğu gibi sütünden, tüyünden
ve derisinden de faydalanılır. Eti yenilir, kurban
olarak kesilebilir. Tezeği yakılır. Deve her türlü işlerde
kullanılan ve her şeyinden faydalanılan kanâatkâr
bir hayvandır. Kum fırtınalarında uzun ve
sık tüylü iki kat olan kirpikleriyle gözlerini koruması,
uzun bir yarık şeklindeki burun deliklerini
kapayabilmesi, bu amaçla dilediğinde kulaklarını
da sıkı sıkıya örtebilmesi, açlık ve susuzluğa günlerce
dayanabilmesi sebebiyle sıcak ve kurak memleketlerde
atın yerini almıştır.Târih boyunca, bilhassa Sümerler, Hititler,
Hurriler, İranlılar deveyi ordularında kullanmışlardır.
Araplar ve Romalılar da deveden faydalanmışlardır.
Büyük Sahra ve diğer çöl bölgelerinde
bugün bile göçebe kavimlerin hayâtında yük ve binek
hayvanı olarak önemli olduğu gibi, etinden ve
sütünden de büyük ölçüde faydalanılmaktadır. Devenin
vücudunda su depolamaya yarayan cepler
vardır. Besin bulunan bir çölde 6-7 ay susuz yaşayabilir.
Bir kış boyunca hiç su içmeden yol alabilir.
Yaz sıcağında da su içmeksizin 10 gün yürüyebilir.
1 0 dakikada ağırlığının üçte biri kadar su
içebilir. Bir defâda 150-200 kg su içer. Sonra bir
hafta suya yanaşmaz. Develer, gerektiğinde vücut
sıcaklıklarını yükseltip alçaltabilirler. Tüyleri de
güneş ışınlarına karşı bir perde vazifesi görürler.
Çevre ısısının vücuda tesirini azaltırlar. Sürüler hâlinde
yaşarlar. Çöldeki vahalardan su içmek için
hep aynı kuyuya gelirler. Sürüsünü kaybeden bir
deve, su içtikleri kuyu başına gelerek günlerce aç
kalma pahasına sürünün suya dönüşünü bekler.
Deve günde 18 saat devamlı yol kat eder. Saatte 5
km gitmekle günde 100 km yol alır. Hattâ daha hızlı
gidenleri vardır. Yol ve yön tâyininde ustadırlar.
40-60 kilometreden otlakları ve yağışı sezebilirler.
Gebelik süreleri 12-13 aydır. Dişi, bir yavru
doğurur. Yavru hemen ayağa kalkarak annesini
tâkip eder.
Yurdumuzda yetiştirilen deve; Asya ile Afrika
develerinin çiftleşmesinden elde edilen melezlerdir.
Daha çok güney ve batı vilâyetlerimizde
görülmekte, sayıları giderek azalmaktadır. Bâzı
bölgelerde deve yarışları ve güreşleri hâlen ilgi ile
tâkip edilmektedir.
Deve, çöl insanı için büyük bir nîmet, paha biçilmez
bir incidir. Arabistan bedevileri deveye “Atâullah”
yâni “Allah’ın ihsânı” adını verirler. Devenin
bu faydaları yanında kini de meşhurdur. Kendisinine
yapılan kötü muâmeleyi hiç unutmaz. Fırsatını
bulduğu an yapandan korkunç intikâmım alır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir