SÜNNET (CİRCUMCİSİON) .•Sünnet, glans penisi ö rten ‘P repisyum ’ derisinin kısm en veya tüm üyle c e rra h i o larak çıkartılm ası olayıdır. S ünnetin gerekliliği konusu b atı d ü n y asın d a oldukça uzun b ir sü re tartışılm ıştır. S ünnet niçin yapılm aktadır, niçin yapılm alıdır ve niçin yapılm am alıdır. Bu so ru ların yanıtını b u n d an 10 yıl önce ra h a tç a verm ek olanaksızdı. G ünüm üzde ise d ah a ra h a t y an ıtlar verilebilm ektedir. S ünnetin uygulam a n ed enlerinden biri dinseldir.
Müsliumanlarda, Musevilerde , A v u straly a’daki bazı kavim lerde, A zteklerde, bazı A frika kavim – lerinde sü n n et dinsel geleneklere bağlı o larak gerçekleştirilm ektedir. M ısır erkek m um yalarının tüm ü sü n n etlid ir. D insel yönden incelendiğinde sünnetin ne anlam taşıdığı h er zam an açık değildir. D insel açıd an sünnet, tem izliği veya k u rb an verm eyi am açlıyor olabilir. D insel am aç lar d ışın d a sünnetin uygulandığı iki durum d a h a v ard ır. B u nlardan b iri tıbbi zo ru n lu k lard ır, diğeri de nedeni tam o larak bilinm eyen alışk an lık lard ır. Fimozis ve p arafim o – zis gibi d u ru m la rd a sünnet tıbbi b ir zorunluluk halini alm ak tad ır B uraya k a d a r olan sü n n et gerek çeleri ta rtışm a kaldırm az. F ak at b u n la rın dışında k alan ve nedeni bilinm eyen b ir alışkanlık olarak u y g u lan an sünnet, tartışm ay a d eğ erd ir. Y akın geçm işte y ap ılan b ir incelem e M usevi k ad ın lard a rah im boynu k an serinin çok ender görüldüğü, b u n a karşılık sünnetsiz erk ek lerle evli B atı A vrupalı k ad ın lard a rahim boynu k an serin in oldukça sık görüldüğü sonucunu o rtay a koydu. Bu farkı y a ra ta n etken neydi? A kla gelen ilk yanıt M usevi erkeklerinin sünnetli olm ası nedeniyle eşlerin d e rah im boynu k an seri oluşm a riskinin azalm asıydı. Peki sünnet derisinin (prepisyum ) rahim boynu k an seri üzerindeki etkisi neydi? Bazı tıp ad am ları, prepisyum un salgıladığı ‘Sm egm a’ denilen salgının rah im k an serin e yol açab ileceğ ini savundu. D iğer y an d an sü n n et olm am ış erkeklerde prepisyum derisinde en d er de olsa k an ser gelişebiliyordu. Y ukarıda belirttiğim iz iki neden sü n n eti b ir gereklilik d u ru m u n a getirm işti ad eta. A ncak d a h a yakın zam an lard a y ap ılan b ir a ra ştırm a değişik b ir sonuç o rtay a çık arttı. H in d istan ’d a M üslüm an b ir etnik g ru b u n k ad ın ların d a yüksek o ran d a rahim boynu k an seri görülm ekteydi, Kuzey A frika’d a y ap ılan b ir ara ştırm a d a H in d istan ’daki gibi sonuç verdi. B unlara göre sünnetli veya sünnetsiz olm anın k ad ın lard a rah im boynu kan serin e yol açm a konusunda etkili olm adığı sonucunu o rtay a çık arttı. M usevi k ad ın ların d a rah im k an serinin
daha az görülmesi coğrafi bir etkene bağlı olabilirdi. Diğer yandan Musevi dininin kadınların adet görme döneminde cinsel ilişkide bulunmalarını yasaklaması (Niddah töresi) bir etken olabilir mi? Ancak Musevi kadınların bu töreye ne kadar bağlı kaldıklarını bilemiyoruz, Sünnetsiz erkeklerde çok az da olsa prepisyum kanseri gelişme riski tartışılmaz bir gerçektir. Ne var ki halkın sağlık ve temizlik kurallarını iyi bilmediği ve uygulamadığı ülkelerde prepisyum kanseri (sünnet derisi kanseri) halkın temizlik kurallarına uyduğu ülkelere oranla daha sık görülmektedir. Sünnetin yaratacağı komplikasyonlar kanama, ülserleşme, mikrop kapma ve bilgisizce uygulanan sünnetler sonucu peniste sakatlıkların gelişmesidir. Afrika’daki bazı kavimlerde kadınlara da sünnet uygulanmaktadır. Bunun da amacı dinseldir. Bu uygulamada kadının vulvasının bir bölümünü oluşturan ‘Labium majus’ (büyük dudak) kesilmektedir. Bu uygulama son derece kanlı, acı verici ve vahşicedir. Birçok kadın bu uygulama sonucu kan kaybından veya mikrop kapma sonucu ölmektedir. Diğer yandan kadının cinsel organının haz duyma bölgelerinden biri de ortadan kaldırılmış olur. Özetlenecek olursa dinsel töreler ve fimozis ve parafimozis gibi iki tıbbi zorunluluk dışında sünnetin uygulanmasında bir gereklilik olmadığı kanısını taşımaktayız. Sünnet doğumdan sonra ilk hafta içinde uygulanabileceği gibi herhangi bir yaşta da uygulanabilir. Sünnet için en uygun yaşın, çocuğun idrar kontrolünü öğrendiği yaş olduğu konusunda görüş
birliği mevcuttur. Sünnetin mutlaka sağlık memurlarına ya da doktorlara yaptırılması gerekir. Aksi takdirde çeşitli komplikasyonlar ve sakatlıklar doğabilir. Bu sakatlıklar kişinin cinsel yaşamında düzeltilmesi olanaksız bozukluklara yol açabilir.