ELDİVEN blş. i. (el ve esk. türk. tügmek,
bağlamak, düğümlemek’ten dügen > düven
> diven, el-diveri). Çeşitli dış etkilerden korumak
için ellere takılan deri, kumaş, örgü
v.b. malzemeden yapılmış giyecek: Mademoiselle
de Courton ötede, kendisine yünden
yarım bir eldiven örüyordu (H. Z. Uşaklıgil).
Deri eldiven. || Eldiven maşası,
tahta veya madenden yapılmış âlet; ince ve
boğumlu iki koldan meydana gelir; saplarından
tutulup sıkıştırıldığı zaman parmakları
açmağa yarar. (Bu maşaları eldivenciler
birleştirme işini kontrol etmek ve
eldiveni ele uydurmak için kullanır.) [ZTfanl.
takİto.] || Düello eldiveni, XVI. yy.da
düellolarda ve başka kapışmalarda sol ele
giyilerek kullanılan eldiven. (Tamamıyle tel
örgülü olan bu eldiven, hasmın kılıcını elinden
almağa veya onun vuruşlarının yönünü
değiştirmeğe yarardı.) || Kürklü eldiven, eli
daha sıcak tutması için içi kürkle kaplanmış
eldiven.
ELDİVEN b
26
Kas