ENFARKTÜS i. (lat. infarctus, dolmuş’tan).
Patol. önceleri bir organın dolma içi manzarası
veren lezyonu; bugün tromboz veya
amboli sonucu bir atardamar tıkanmasından
ileri gelen genellikle nekrotik bir bağır
bozukluğu veya lezyonu. || Beyaz enfarktüs,
kan akımının tam kesilmesi yüzünden
nekroze olan dokunıin tam kansız kalmasına
yol açan enfarktüs. |[ Kırmızı enfarktüs,
çevre dokuların zayıflığı veya geçirimliliği
yüzünden lezyonun kanla dolu olmasına
yol açan enfarktüs. || Miyokard enfarktüsü,
akciğer enfarktüsü v.b.
— Enfarktüs bir atardamar tıkanmasından
ileri geldiğinden tıkanmış olan
damarın beslediği bütün bölgede gelişir. Bu
bölge akciğerde bir kesik koni, kalp kasında
(miyokard’da) bir kas iplik demeti v.b./
şeklindedir. Tıkanma ne- kadar büyük bir
damardaysa, yani beslediği alan ne kadar
genişse lezyon da o kadar yaygın olur. Miyokard
enfarktüsü koroner dolaşım yetersizliğinin
en büyük olayıdır; genellikle sol
koronerin veya karıncıklar arası bölmenin
atardamarlarının trombozundan ileri gelir.
Bu tromboz arteriosklerozdan ileri gelen
ENFARKTÜS
13
Ara