Anevrizma, başta atardamarlar olmak üzere
kan damarlarının ya da kalbin çeperlerinin
belli bir bölgesinin genişleyerek torba
gibi şişmesi ve incelmesi; en çok damar
sertliği, damar tıkanıklığı, enfeksiyon ya da
yaralanmadan ileri gelir. Dokularda kan
birikmesiyle oluşan yalancı anevrizma, yırtılan
bir atardamardan bu torbaya sürekli kan
geçtiği için bir nabız gibi atar. Atardamartoplardamar
anevrizması, atardamar ile
toplardamar arasında bir fistülün ya da
birleştirici bir kesenin (varis benzeri anevrizma)
bulunması gibi ya doğuştan gelme
bir bozukluk ya da bir yaralanma sonucunda
bir atardamardan bir toplardamara kanın
doğrudan doğruya geçmesidir.
Dizardı atardamarındaki anevrizma, dizin
arkasında nabız gibi atan, belirgin bir şişliğe
neden olduğundan hasta tarafından kolayca
fark edilir. Şişlik rahatsızlık verir ve bacak
bacak üstüne atmayı engeller. Çevredeki
sinirlere basınç yaptığı zaman ağrılı olabilir
ve aralıklı olarak topallamaya yol açabilir.
Ayrıca dizardı atardamarın kan pıhtısıyla
tıkanmasına neden olarak bacağın alt bölümünde
kan dolaşımını kesintiye uğratabilir;
acil cerrahi girişimle kan akımı düzenlenmezse,
gangren tehlikesi ortaya çıkar.
Aort anevrizmasının belirtileri, anevrizmanın
büyüklüğüne ve bulunduğu yere göre
değişir. Örneğin nefes borusuna ve bronşlara
basınç yaptığında solunumu güçleştirir ve
öksürüğe neden olur. Frengiden ileri gelen
anevrizma ise göğüs kemiğini sıkıştırarak
şiddetli bir göğüs ağrısına yol açar.
Bütün gerçek anevrizmaların oluşumunda
rol oynayan ortak etken, damar çeperinin
orta katmanının zedelenmesidir. Anevrizma
bir kez oluştuktan sonra sürekli büyüme
eğilimi gösterir ve damar duvarının incelerek
yırtılmasına neden olur. Tedavi için,
damann anevrizmalı bölümü cerrahi girişimle
çıkartılarak yerine plastik bir damar
parçası eklenmesi gerekir.
Anevrizma
13
Şub