wiki

oy

oy, bir seçim, halkoylaması ya da karar
alma sürecinde katılanlarca belirtilen görüş
ya da tercih. Oy verme işlemi sözle, işaretle
ya da gizli olabilir. Çeşitli kurullarda ve
özellikle yasama meclislerinde “kabul”,
“ret”, “çekimser” sözcüklerinden birini
yüksek sesle söylemek açık oylama, el
kaldırma ya da ayağa kalkma yoluyla tercihini
bildirmek işaretle oylama, oy sahibinin
ne yönde oy kullandığının bilinmesini önleyen
yöntemlerle yapılan oylamalar da gizli
oylama olarak adlandırılır.
Yasama meclisleri ya da yerel yönetimler
için yapılan seçimlerde ya da halkoylamalannda
“gizli oy açık sayım” demokrasinin bir
gereğidir. Seçmen iradesinin özgürlüğü ve
oy sayımının dürüstlük kurallarına göre
yapılabilmesi bu yöntemlere titizlikle uyulmasına
bağlıdır. Gizli oy yöntemi ilk kez
Güney Avustralya’da uygulanmış (1858) ve
oradan dünyanın öbür demokratik ülkelerine
yayılmıştır. Türkiye’de 1948’de yasalaşan
“gizli oy açık sayım” ilkesi 1950 seçimleriyle
birlikte uygulanmaya başlamıştır. Oy vermenin
gizliliği, kapalı hücre ya da kulübede
oy kullanma ve oy pusulasını içi görünmeyen
bir resmî seçim zarfına koyarak sandığa
atma yoluyla sağlanır.
Seçimlerde oy kullanma kural olarak isteğe
bağlıdır. Bu, oy vermeyi görev değil, hak
sayan anlayışın gereğidir. Gene de bazı
ülkelerde zorunlu oy sistemine rastlanır.
Belçika, Avustralya, Lüksemburg, İtalya,
Yunanistan değişik ölçülerde zorunlu oy
usulüne yer veren ülkelerdir. Bu durumda
seçmen gene oy verip vermemekte özgürdür,
ama oy vermediği takdirde para cezası ya da belli bir süre oy kullanma hakkından
yoksun kalma gibi yaptırımlarla karşılaşır.
1982’den beri Türkiye’de de bu tür yaptırımlar
uygulanmıştır.
Seçimlerin eşitliği ilkesi her seçmenin bir
tek oy hakkına sahip olmasını gerektirir.
Bununla birlikte geçmişte bir kişiye “birden
çok oy” hakkı tanıyan ülkeler olmuştur.
Örneğin geçmişte Belçika’da aile reisi olmak,
yükseköğrenim görmüş olmak, belli
oranda vergi vermek gibi nitelikler birden
çok oy kullanmaya olanak veriyordu.
1951 ’e değin İngiltere’de uygulanan katsayılı
oy yöntemi de seçmene işyerinin, ikametgâhının
ve gayri menkulunün bulunduğu
yerlerden her birinde ayrı ayrı oy kullanmak
hakkını tanıyordu. Bu oy sayısı
1918’de ikiyle sınırlanmıştı. “Birden çok
oy” yönteminin bir başka biçimi olan “aile
oyu” sisteminde aile reislerine seçmenlik
yaşma gelmemiş çocuklarını temsilen de oy
verme olanağı sağlanırdı.
Oy verme kural olarak seçmenin ikametgâhının
bulunduğu seçim bölgesinde yerine
getirilen bir işlemdir. Ama bazı zorunluluklar
postayla ya da seçmenin bulunduğu
yerde oy kullanma yönteminin de kabulünü
gerekli kılmıştır. Ayrıca seçim sırasında
yurtdışında bulunan seçmenlerin bağlı bulundukları
devletin diplomatik temsilciliklerinde
ya da gümrük kapılarında oy kullanabilmelerini
sağlayan sistemler vardır.
ABD’de ve Kanada’da absentee oylama adı
verilen bu olanak hemen hemen bütün
Avrupa ülkelerinde yasalarla düzenlenmiştir.
Oy verme bireysel bir işlem olduğundan
başkalarınca yerine getirilemez. Ama tarihte,
özellikle Fransa’da yasama meclisi üyelerinin
bir başka üyeyi yetkili kılarak vekâletle
oy kullanmaları biçiminde örneklere
rastlanmaktadır.
Oy kullanma hakkı seçmenlik sıfatına
sahip olanlara tanınmıştır. Bununla birlikte
Türk hukukunda, bu sıfata sahip olsalar bile
silah altında bulunan erler, onbaşılar ve kıta
çavuşları, askeri öğrenciler, ceza infaz kurumlarında
hükümlü ve tutuklu olarak bulunanlar
oy kullanamazlar.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir