wiki

Atomculuk

Atomculuk (Yunanca atoma: “kesilmeyen
ya da bölünmeyen şeyler”), karmaşık olgulan
tekörnek öğelerin bileşimleri biçiminde
açıklayan felsefe öğretisi; maddesel evrenin
atomun kabuk modeli 538
oldukça yalın ve değişmez yapıya sahip,
görülmeyecek kadar küçük parçacıklardan
oluştuğunu öngören bilimsel görüş. Doğadaki
çeşitli görünebilir biçimler, bu parçacıkların
ve bunlann bileşimlerinin farkhhklanna
dayandınlır.
Atomculuğun tarihsel gelişimini ve özellikle
çağdaş atom kuramı ile ilişkisini anlamak
için, dar anlamda Atomculuk ile öteki
Atomculuk biçimleri arasında aynm yapmak
gerekir. İÖ 5. yüzyılda Yunan filozoflan
Leukippos ve Demokritos tarafından
ortaya atılan dar anlamda Atomculuk, duyusal
deneyimin verilerini, Parmenides’in
maddenin değişmez olduğu teziyle bağdaştırma
girişimi olarak görülmelidir. Değişme
olanağını ussal gerekçelerle reddeden Parmeniaes’e
göre değişme, usun sınırlan içinde
kavranmayacak bir şeydi.
Demokritos, niteliksel değişmenin kavranamazlığı
ve olanaksızlığı konusunda Parmenides
ile aynı görüşte olmakla birükte,
niceüksel değişmenin olanaksızlığı konusunda
ondan aynlır. Ona göre, bu tür değişmeler,
matematiksel usavurmalann konusudur
ve bu nedenle de olanaklıdır. Demokritos,
buna ek olarak görünür biçimlerin niteüksel
çoğuüuğunu yadsırken, salt niceüksel değişildiklere
dayaü bir çoğulluğu kabul eder.
Dolayısıyla, atomlar arasındaki tek fark,
Demokritos’a göre, büyüklükleri ve biçimlerinden
ileri geür. Görülebiür şeylerin
sonsuz çeşitüliği, onlan oluşturan atomlann
farkh biçim ve boyda olmalanyla ve atomlann
farklı biçimlerde bir araya geüşleriyle
açıklanabiür. Gözlemlenebiür değişmeler,
atomlann bileşimlerinde meydana gelen
değişmelere dayahdır. Ama, böyle birleşme
ya da aynlmalar sırasında, atomlann kendileri
içsel olarak değişmez.
Öteki Atomculuk biçimleri Demokritos’un
düşüncesinden iki ana noktada aynhr. Birincisi,
Anaksagoras’ın başını çektiği bazı
Atomcular, atomlar arasındaki farklan salt
niceüksel farklarla smırlandırmayıp, nitelik
farkülıklannı da kabul etmişlerdir. İkincisi,
bazı Atomcular atomlan bölünebilir şeyler
olarak düşünmüşlerdir; oysa Demokritos’a
göre atomlar bölünemez.
Yunan felsefesinde, niteüksel ve niceüksel
Atomculuğun arasında kalan görüşler de
vardır. Platon, dört ana öğenin atomlannı
farkh matematik formülleriyle niteler. Dört
öğe öğretisine dayaü niteüksel Atomculuk
örnekleri Hint felsefesinde de görülür.
Yunan Atomculuğunun önemini çağdaş
atom kuramlan çerçevesinde değerlendirirken,
Yunan düşüncesinde felsefe ile bilimin
henüz bir bütün oluşturduğu unutulmamalıdır.
Yunan Atomculuğu, doğadaki değişkenük
ve çeşitüük sorunlanna çözüm bulma
isteğinin yanında beürli olgulara bilimsel
açıldamalar getirme isteğinden de esinlenmiştir.
Gerçi Yunan Atomculannın düşüncelerinden
bazılannm daha sonraki fiziğe
öncülük ettiğini söylemek yanhş olmaz;
ama eski Atomcu öğretinin çağdaş bilim
için taşıdığı asıl önem, bu ilkel biümsel
önsezilerde yatmaz. Yunan Atomculannın
büyük başansı, doğaya bir bütün olarak
bakmalandır; bu da biümsel tutumu olanakh
kılmıştır. Buna, sorunun matematiksel
yanına ağırhk veren niceüksel Atomculuk
kadar, deneysel yanma ağırlık veren niteüksel
Atomculuk da katkıda bulunmuştur.
Demokritos’un etkisi Aristoteles’inkinin
gölgesinde kalmışsa da, sonraki dönemlerde
Demokritos Atomculuğunun da birkaç izleyicisi
olmuştur. Bunlar arasında Epikuros
ve bu kuramın günümüze kalmış en kapsamh
açıklamalanndan biri olan De rerum
natura (İÖ y. 60; Evrenin Yapısı, 1974) adh
kitabın yazan Romalı şair Lucretius sayılabilir.
Atomculuğun genel ilkeleri, ortaçağda
Arap filozoflannın ve 17. yüzyılda Pierre
Gassendi gibi düşünürlerin etkisiyle yeniden
gündeme gelmiştir. G. W. Leibniz’in y.
1695’te ortaya attığı monad kavramı, Atomculuğun
başka felsefe sistemlerini de etkilediğini
göstermektedir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir