Buda, Sanskrit


Notice: Undefined index: tie_hide_meta in /var/www/vhosts/saglikdogasi.com/public_html/wp-content/themes/teknolojihaber2/includes/post-meta.php on line 3

Buda, Sanskrit dilinde b u d d h a , asıl adı s I d d h a r t a g a u t a m a (d. İÖ y. 563, Kapilavastu, Şakya Devleti, Kosala Krallığı – ö. İÖ y. 483, Kusinara, Malla Devleti, Magadha Krallığı), büyük bir din ve felsefe sistemi olan Budacılığm(*) kurucusu. “Uyanan” ya da “Aydınlanan” anlamına gelen buda sözcüğü, özel bir ad değil, örneğin “mesih” gibi bir sandır. Budacılıkta, geçmişte olduğu gibi gelecekte de sayısız buda’nin ortaya çıkabileceğine inanılır; ama tarihin tanıdığı tek buda, Gautama (Pali dilinde Gotama) Buda’dır. Buda’nın yaşamıyla ilgili bilgiler Pali dilinde yazılmış Tipitaka (Üçlü Yasa ya da Üç Sepet) adlı metinlere dayanır. Uzmanlar, Buda’mn konuşmalarım ve bunlann Pali dilindeki yorumlannı içeren Tipitaka’lann 55 Buda Buda’yla ilgili günümüze ulaşmış en eski kaynak olduğu görüşündedir. Siddharta Gautama, bugünkü Nepal ile Hindistan arasında hüküm süren Sakya kralı Şuddhodana ile Kraliçe Mahamaya’mn “Dünyayı Şahitliğe Çağıran Buda”, tunç, Sukhothai yüksek klasik uslübu, 14.yy, Prens Çhalermbol Yugala koleksiyonu, Bangkok Breezewood Foundation. Monkton. Maryland oğluydu. Dolayısıyla bir Kshatriya (askeri ve yönetici sınıf) ailesine mensuptu. Siddharta (Pali dilinde Siddhatta) adı, “amacı gerçekleşmiş olan” anlamına geliyordu. Do­ ğumunun yedinci gününde annesi ölen Gautama’yı, teyzesi ve Şuddhodana’nın ikinci kansı Mahapracapati Gautami büyüttü. Gautama 16 yaşına gelince, 16 yaşındaki kuzini Prenses Yasodhara ile evlendi. Gautama 29 yaşında yaşamının dönüm noktasına erişti. Yaşlılık, hastalık, ölüm gibi insan acılan karşısında ruh dinginliğini yitirmeyen sarı cübbeli, başı tıraşlı bir keşişten etkilenen genç prens, bir şramana (çileci) olarak baş dinçliğine ulaşmanın yollannı aramaya karar verdi. Oğlu Rahula’nın doğduğu günün gecesinde evinden ayrılarak öğretim ve ibadet merkezlerinin toplandığı güneye doğru yola çıktı. Magadha Devleti’nin merkezi Racagaha’da (bugün Racgir) Kral Bimbisara’nın devleti onunla paylaşma önerisini geri çevirdi, kendisine doğrunun yolunu gösterecek öğretmenleri aramaya koyuldu. Once yaşlı ve ünlü bilge Alara Kalama’ya, sonra da bir başka ünlü öğretmen olan Uddaka Ramaputta’ya gitti. Ama ikisinde de aradığını bulamadı. Gautama’nın doğruyu arama yolundaki gerçek mücadelesi Uruvela kenti yakınındaki Senanigama köyünde başladı. Burada beş keşiş ona katıldı. Gautama, Senanigama’da yaklaşık altı yıl boyunca aşın bir perhiz uyguladı. Ama sonunda bu yolun onu aradığına ulaştıramayacağını anladı. Bu yüzden sağlığı için gerekli besinleri almaya başlayınca, beş yoldaşı düş kırıklığına uğrayarak onu öfkeyle terk ettiler. Uruvela’ da tek başına kalan Gautama, bir hintinciri ağacının altında oturduğu sırada, Senanigama köyünün sahibinin kızı Sucata’nın sunduğu bir tas sütlacı kabul etti. Bu, onun bodhi’- den (Aydınlanma) önceki son yemeği oldu. O günü bir korulukta geçirdi. Akşam olunca da, sonradan boahi (bak. Bo ağacı) olarak adlandınlan incir ağacının altında bağdaş kurdu ve Aydınlanmaya ulaşana Buda 56 değin oradan kalkmamaya karar verdi. Önce tutkular dünyasının başı, kötülüğün simgesi Mara’nın baştan çıkarma çabalarına 10 paramita’mn (erdem) desteğiyle karşı koydu. Mara’yı yendikten sonra bütün geceyi ağacın altında derin düşünceye dalarak geçirdi. İlk saatlerde, önceki var oluşlarının (Pali dilinde pubbenivasanussati-nana) bilgisine erişti; ardından insanüstü tanrısal göze (Pali dilinde dibba-çakkhu), varlıkların yok olup yeniden doğuşunu görme gücüne kavuştu; sonunda da zihnini bütün hastalıkları ve iffetsizlikleri yok etmenin bilgisine yönelterek Dört Soylu Doğru’nun bilincine vardı. Böylece İÖ y. 528’de, vesakha (mayıs) ayının dolunay gününde, bugün Buddh Gaya olarak adlandırılan yerde Aydınlanmaya erişti. Dört hafta sonra gene bir hintinciri ağacı­ nın altında otururken, ulaştığı doruğu baş­ kalarına da aktarmaya ve buna eski beş yoldaşından başlamaya karar verdi. Barana- şi (bugün Varanasi) kentinin yakınındaki İsipatana’da onları buldu. Artık arahant (yetkinleşmiş kişi) ve sammasambuddha (tümüyle uyanmış kişi) olduğunu, amata’yı (ölümsüz olan) bulduğunu ve onlara dhamma’yı (evrensel doğru) öğretmek istediğini söyledi. Ardından da yoldaşlarına “Dhammaçakkappavattana-sutta” (Doğrunun Tekerleğini Harekete Geçirmek) adıyla bilinen ilk vaazını verdi. Bugün bu noktada olayın anısına yapılmış eski bir stupa (kutsal eşyaların saklandığı yapı) bulunmaktadır. Vaazın özü şöyleydi: Evinden ve ailesinden aynlarak diyar diyar dolaşmaya çıkan kimse (pabbacita), nefsini kayırmak ya da nefsine eziyet etmek gibi iki uç davranıştan uzak durmalıydı. Tathagata (Doğruyu Bulan Kişi, yani Buda), bu iki uçtan kaçındığı için, aydınlığa, bilgiye, dinginliğe, uyanışa, Nirvana’ya ulaştıran orta yolu (macchima patipada) bulmuş olurdu. Buda’nın Varanasi’de geçirdiği altı ay içinde babası, annesi ve eski karısı, onun öğretisini benimsediler. Çok geçmeden Buda’ya inananların sayısı 60’a ulaştı. Buda, kendisine inananlara vaazlar verdi, onları dünyayı dolaşarak barış, sevgi ve bilgelik öğretisini yaymakla görevlendirdi. Daha sonra Uruvela’ya doğru yola çıktı. Yolda 30 gence, Uruvela çevresinde ise ünlü üç çileciye ve onlann çok sayıda müridine öğretisini benimsetti. Uruvela’dan sonra Racagaha’ya gitti. Orada Magadha kralıyla birlikte pek çok kişi ona katıldı; daha sonra Buda’nm en önemli müritleri olan çileci Brahmanlar Sariputta ve Moggallana da onlar arasındaydı. Buda, pek çok bilgili ve disiplinli mürit yetiştirerek görevini tamamladıktan sonra 80 yaşındayken bir grup bhikkhu(*) ile birlikte Racagaha’dan kuzeye doğru son yolculuğuna çıktı. Vesali kenti yakınındaki bir köyde hastalandı, ama müritlerini iyice hazırlamadan ölmesinin doğru olmayacağı­ na inanarak irade gücüyle hastalığını yendi. İyileştikten sonra, en yakın müridi Ananda’ya üç ayın sonunda ölmeye karar verdiğini söyledi ve ondan bütün bhikkhu’lan Mahavana’da toplamasını istedi. Toplantıda keşişlerden, öğrendiklerini uygulayarak insanlığın iyiliği için bunları bütün dünyaya yaymalarını istedi. Ardından da Vesali’den aynldı. Bir akşamüzeri Kusinara (bugün Kasia ya da Kuşinagara) kentine ulaştı; Malla kabilesine ait Upavattana’da iki ağaç arasındaki bir kanapeye sağ yanına yatarak uzandı. Sonra da müritlerine son sözlerini söyledi. Bir hafta sonra da vücudu Kusinara’da Mallalar tarafından yakıldı. Pali dilindeki en eski metinlere göre Buda, insanlan eğitme ve bilgilendirme yeteneğiyle büyük ün kazanmıştı. Herkese merhamet (karuna) ve bilgelikle (panna) yaklaşır, herkesin yeteneklerine ve gereksinmelerine f öre neyi nasıl öğreteceğini çok iyi bilirdi, lindistan’da köklü ve saygın bir kurum olan kast sistemine karşı çıkmış, insanların eşitliğini vurgulamıştı. Maddi gönenç ile manevi gelişme arasındaki bağlantının aynmındaydı. Ona göre, suçu cezayla önlemeye çalışmak boşunaydı. Çünkü yoksulluk (daliddiya) ahlaksızlığın ve suç işlemenin başlı­ ca nedenlerinden biriydi. Gautama, hem doğal, hem fiziksel güzelli­ ğe değer verirdi. Bir öyküye göre Vesali’de keşişlerine, Tavatimsa’daki (Cennet) deva’ lan (tann) görmek istiyorlarsa, rengârenk giysilere bürünmüş yakışıklı Liççhavilere (Ganj Irmağının kuzeyinde yaşayan bir halk) bakmalanm söylemişti. Ama krallan bile şaşırtacak ölçüde katı ve başarılı bir disiplin uygulamasını da bildi. Onun disiplini, öğretmen ile öğrenci arasındaki karşılıklı sevgi, duygusal bağlılık ve saygı temeline dayanıyordu. Buda’ya pek çok mucizevi güç yakıştırılmasına karşın, o bunlara hiç önem vermezdi. İnanışa göre, müritlerinden biri halkın önünde bir mucize gerçekleştirdiğinde onu azarlamış ve bu tür davramşlan yasaklamıştı. Ona göre en büyük mucize, doğruyu açıklamak ve insanların doğruyu kavramalarını sağlamaktı. Eski metinlerin çizdiği kişilikle Buda, insanlığın çektiği acılara karşı duyarlı, usçu bir düşünce sistemi ve yaşam biçimiyle insanlan zincirlerinden kurtarmayı amaçlayan, bilgelik ve şefkat dolu bir insandı. Buda bak. Budapeşte Buda Aslanı bak. Fo Aslanı Budacılık, Siddharta Gautama’nın İÖ 6. yüzyılda Hindistan’ın kuzeydoğu kesiminde kurduğu, bugün bütün Asya’ya yayılmış din ve felsefe sistemi. Doğu dünyasının büyük bölümünün inanç, kültür ve toplum yaşamında önemli rol oynamış, 20. yüzyılda Batı’da da bazı yandaşlar bulmuştur. Halkın manevi ve kültürel değerlerinin koruyucusu olduğu savıyla Asya’da ulusal bağımsızlık hareketlerinin gelişmesinde önemli siyasal etkinlik kazanmış, bazı ülkelerde toplumsal reform hareketlerine kaynaklık etmiştir. Budacılığın doğduğu dönemde Hindistan’ m kuzeydoğu kesimi, birer Yoga önderine bağlı küçük dinsel topluluklarla doluydu. Brahman ayinlerinin ve adak törenlerinin dışa dönük kuralcılığı gerçekte hemen bü­ tün Hindistan’da artık çoğu kimseyi doyurmuyordu. Ama Hindu inancının ana kurallannı ve ibadet biçimlerini geliştiren Alilerin etkisinden uzak kalmış kuzeydoğu yöresi heterodoks akımların yatağıydı. Burada kabile birliği de çatlamaya başlamış, küçük küçük krallıklar boy atmıştı. En önemli mezhepler, insan yazgısını (niyati) vurgulayan Acivikalar ile insan ruhunu maddeden kurtarmak gerektiğini savunan Caynacılardı. Tin (purusha) ve madde (prakrti) ikicili­ ğini savunan ve gelecekteki Samkhya(*) okulunun tohumlannı banndıran bir başka mezhep de Budacılığın doğduğu yörede ağırlık kazanmıştı. Dinsel akımlann şaşırtıcı çokluğuna karşın, çoğu aynı terimleri kullanıyor, temelde Yoga uygulamasına dayanı­ yordu. İnanışa göre Siddharta Gautama da bir yogin, yani mucizeler gerçekleştiren bir çileciydi. Gautama Buda’nm öğretisi. “Uyanan” ya da “Aydınlanan” anlamında Buda(*) olarak anılan Siddharta Gautama’nın öğretisi, insan var oluşunun acı ve elem verici olduğu temeline dayanıyordu. Buda’ya göre birey olmak, sınırlanmış olmak demekti. Sınırlanmış olmanın sonucu arzu duymak, arzu duymanın da sonucu acı çekmekti; çünkü arzu edilen her şey geçici, değişken ve tükeniciydi. Gerek insanın ruhsal ve bedensel bütünlüğü, gerek dış nesneler, anlık öğelerin (dhamma’lar; her zaman tekil Tantra okuluna bağlı Budacı bir rahip ayin sırasında

Rate this post

Notice: Undefined index: tie_hide_share in /var/www/vhosts/saglikdogasi.com/public_html/wp-content/themes/teknolojihaber2/single.php on line 65
Rate this post

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlenmelidir *

*