Doğunun kuş uçmaz kenvan geçmez gür ormanlı yaylalarından birinde bedevi bir aşiret varmış. Medeni dünyadan tamamen habersiz bir halde yaşıyan bu bedevi aşiret giinün birinde ikiye bölünerek ar ralannda müthiş bir Çarpışma başlamış. îki tarafın toy gençleri sarıldıkları silâhlarını ateşliyerek birbirlerinden nice insanlai öldürmüş, vahşi hayvanlar avlamak için hazırladıkları domdom kurşunlarıyla karşılıklı olarak birbirlerinden nice canlar yakmışlar. Ormanların içindeki yemyeşil yaylâda o güne kadar birlikte kardeşçe yaşadıkları halde birden aralarında ihtilâf çıkarak birbirlerini insafsızca öldürmeye baş layan bu iki kardeş aşiretin ihtilâfından faydalanma ya kalkışan yabancı bir ıpillet, derhal faaliyete geçmiş ve aralarındaki ihtilâfın verdiği kırgınlıktan istifade edeceği ümidi içinde bir gece baskını plânı hazırlamış. Bu duTumu vsezen aşiret büyükleri derfıal bir araya gelmişler, bir hayli’ müzakere ve münazaadan sonra şöyle karar vermişler: <<— Aramızda bir kısım ihtilâflarımız düşünce farkla- < nndan doğan bazı meselelerimiz vardır. Bu yüzden de birbirimizden nice insanlar öldürdük. Fakat bugün, bunların hepsini unutacak ve saöki .bu hâdiselerin hiç biri olmamış gibi yine eski minval üzere bir araya gelecek ve yek-vücud olacağız. Çünkü, bugün haricî tehlike var. Harici tehlikenin mevcut olduğu zamanlarda dahili ihtilâfa son vermek zaruridir. Eğer biz düşmanın kapımızın eşiğine kadar dayandığı bir ‘ zamanda hâlâ aramızdaki basit ihtilâflara son vermez, birbirimizle uğraşmaya devam edersek harici düşman ihiıhizi de imha edecektir. ‘ îki pehlivan birbiriyle uğraşırken küçük bir çocuğun her ikisini de dövebileceği gibi.* îki aşiretin ileri’ gelenleri bu kararı aldıktan sonra aşiret mensuplan sanki aralarında kırıcı ve üzücü bir şey olmamış gibi davranarak haricî tehlike görünce dahilî ihtilâfı âdeta unutmuşlar. Bunların birbirleriyle uğ raşmalarını fırsat büerek harekete geçen yabancılar isebir iki defa hücuma geçmişlerse de aşiretlerin yek-vü- cut olarak karşı koyduklarını görünce ye’se kapılmış ve içlerine gönderdikleri casuslariyle meselenin- içyüzünü öğrenmek istemişler. Ancak, casuslar dönünce bu aşiretin mağlup edilmesine imkân olmadığını ifade ederek şöyle konuşmuşlar: «— Bunlar aralarında değişmez bir prensip kararı almışlar: «Haricî tehlike varken dahilî adavete paydos» diyorlar. Biz burada tehlike teşkil ettiğimiz müddetçe bunlar kendi aralarındaki ihtilâflarından asla bahsetmiyecek, bütün kuvvetleriyle bize karşı duracaklardır. Bizim için en doğru iş ibir an evvel buradan gitmektir.» Demek isterim ki, şarkın şu bedevî aşireti kadar birlik gösterelim, harici tehlike varken biz Müslümanlar, küçük meselelerimizi bahane ederek meydana getirdiğimiz dahilî adâveti bırakıp ibir araya gelelim. Yoksa müş terek düşmanlarımız bize zarar verecektir
Dışarda Tehlike Varken
22
May