kaynatmak
1. Bir sıvıyı,.bir
şeyi kaynatmak, bir sıvıyı kaynama noktasına
kadar ısıtmak; bir şeyi kaynar suda
bırakmak ya da kaynar suda pişirmek,
haşlamak: Suyu kaynatıp makarnayı içine
atmak. Eti kaynatmak. Çamaşırı kaynatmak.
-2. İki parçayı kaynatmak, kaynaştırmak;
iki metali kaynak yaparak birle-
ştirmek. -3. Bir yiyecek, bir içecek sözkonusuysa,
mideyi ekşitmek: Içecekler
midem. kaynatıyor -4. Arg. Nesnesiz
olarak, sohbeti uzatmak, konuşmak.
-5. Arg. Bir şeyi kaynatmak, belli etmeden
unutturmak ya da gizlice almak: Dersi
kaynatmak. Parayı kaynatmak.
-Tekst. Kaynatma işlemini gerçekleştirmek.