1749-1832 yılları arasında yaşayan Alman şair, yazar ve bilim adamı.Alman karakterini müşahhas hâle getirmek için en çok gayret sarf eden kişilerden biridir. Çok az kimse kendisi gibi mükemmeliyet ve şahsiyeti;şairlikle’ ilmi görüşlerle ve idareciklikle birleştirmiştir. Dikkate değer şiirler yazmıştır. “ Faust” adlı eseri dünya klasikleri arasında yer almaktadır. Frankfurtta doğmuş, iyi bir tahsil görmüştür. Bu konuda babası ve annesinin gayreti çok önemli olmuştur. Leipzig ve Strasbourg’da hukuk tahsili yapmış ve daha sonra Frankfurt’da iken Alman halk şiirine merak sarmış ve ilk lirik şiirlerini yayınlamıştır. Daha sonra yazdığı “Suturm und Drang-Fırtına ve Gerilim” adlı eserinde daha derin duygularını ifade etmiştir. Yazdığı “ Die Leiden des jungen WerthersGenç Werther’in Istırapları” isimli romanı ile milletlerarası şöhrete kavuşmuştur. Ancak “ Faust” adlı eseri, dünya edebiyatında kendine has bir yere sahiptir. Goethe bunu tamamlamak için 60 yıl uğraşmıştır. Bu eserin ölümünden sonra açıklanması da başka bir yönden dikkat çekicidir.
Goethe’nin 1775 de 18 yaşındaki Weimar dükü Kari August ile tanışmış ve bunun sonucu bu düklüğü pratik olarak on yıl idare etmiştir. Bu devre sonunda klasik edebiyat türüne yönelmiş ve 1786-88 de İtalya’ya yaptığı seyahatten sonra bu yöneliş tamamlanmıştır. Daha sonra idâri görevlerini bırakarak, tiyatro ile ilgilenmiştir. 1794’den başlamak üzere on yıl meşhur şair Schiller ile arkadaşlık yapmışıtr. “ Faust” üzerindeki çalışmalarına devamı sağlayan Schiller olmuştur.
Goethe, pek çok eserini W eimar’da vermiş, bunlar 140 cilte varmıştır. Bunlar arasında en çok dikkati çekenlerden birisi “ Iphigenie auf Tauris” olup, burada modern insaniyeti bir eski Yunan konusunda işlemiştir. 1779’da düz metin halde, 1787 de ise şiir şeklinde yayınlanmıştır. 1777’de başladığı eseri 1796’da bitirerek “ Wilhelm Meisters Lehrjahre, Usta Meisters’in Çıraklığı” ismini vermiştir. Sheakspeare karşı Strasbourg’da kazandığı hürmeti bu eserinde dile getirmektedir. 1809’ da da “ Dieç Wahlverwandtschaften-Secim benzerlikleri“ Psikolojik romanın ve İran’lı şair Hafız’ın eserinden etkilenerek “ Westostlicher Diwan-Batı Doğu divam”nı yayınlamıştır.
Goethe, Strasbourg’da tabiat bilimleri üzerine de çalışmağa başlamış ve 1810’de yayınladığı “ DieTheorie der Farben-Renklerin Teorisi” adlı eserinde Newton’a çatmıştır. 1817-24 arasında da bitkiler üzerine İlmî bir eser yayınlamıştır.
Goethe’nin en büyük eseri “ Faust” olarak sayılabilir. Bu eserin yorumlanması çeşitli kimseler tarafından farklı farklı yapılmıştır. Faust başlangıçta gerçek bir şahıstı. 16. yüzyılda elde ettiği mesleki ilerlemeler onu hayatın ve kainatın sırlarını araştırmağa sevk etmiştir. Goethe buradan hareketle, insanın doğuştan iyi olduğu tezini savunmuş ve kainatta iyiliğin hakim olduğunu iddia etmiştir. Faust’un ilk bölümlerinde sihirbaz faustruhunu şeytana satmıştır. Ancak Goethe bu eserinde iyi insanın gerçek yoldan haberdar olacağını bildirmiş ve hikayede Faust, şeytandan kurtularak, sonunda doğru yolu bulmuştur.
Goethe, eserleriyle kendinden sonra gelen yazar ve felsefecilere tesir etmiş, onların eserlerinde kendi fikiri ifade bulmuştur. Goethe’nin özellikle İran’lı Şair Hafız’ın eserlerini incelerken, İslâmiyetle yakından meşgul olmuştur. Sık sık İslâm dinine ve onun kutsal kitabına karşı duyduğu hayranlığını belirtmiştir. Kur’ân-ıKerîm’in, hem de fena bir Almanca tercümesini okuduktan sonra, “ İçindeki tekrarlardan sıkıntı duydum.Fakat, ifâdenin büyüklüğü, haşmeti karşısında hayran kaldım.” demekten kendini alamamıştır.