Aim. Ader (1), Fr. Vaısseau (f), İng.
Vessels. Kalb ile dokular arasında kan iletimini sağlayan
boru şeklindeki yapılar. Damarlar canlı yapılar
olup, ihtiva ettikleri bağdokusu, kas ve bu kasları harekete
geçiren sinirleri ile birbirini tamamlar şekilde çalışırlar.
Böylece dokulara gidecek kan miktarım
ayarlamada kalbe yardımcı olurlar.
Damar denildiği zaman genellikle bu isim altında
kan damarları, yani atar ve doplardamarlar anlaşılır.
Fakat bundan başka beyaz kan denilen sıvıyı
toplayarak toplardamarlara ak taran lympha damarları
da vardır.
Kan damarlarını, ilettiği kanın gidiş yönüne göre iki
kısma ayırmak mümkündür. Bunlardan birisi, kalbten
kanı alıp dokulara doğru götüren bölümdür. Bu bolüme
dahil olan damarların içinde oksijeni fazla olan kan bulunur.
Bu tip damarlara atard am a r veya “ arteria” denir.
Bunlar kalbten kalın bir oluk şeklinde Aorta çıktıktan
sonra organizmanın genel prensiplerine göre dallanma
gösterirler. Her dal sayı bakımından çok, çap bakımından
ise bir öncekinden daha küçük olmak üzere devam
eden dallanmalarla dokulara gider. Atardamarlar çaplarına
göre büyük, orta, küçük, ön kılcal ve kılcal atardamar
olmak üzere beş tipte incelenebilir. ^Arterlerin
kesitini incelersek karşımıza yine beş tabaka çıkar.
Bunlar:
1- Dış tabaka (kas dokusundan fakir bağ dokusundanzengindir).
2- Dış elastik bağ dokusu.
3- Orta tabaka (elastik lifler ve dü z kaslardan meydana
gelmiştir).
4- İç elastik bağ dokusu.
6. İç tab ak a (endotel denilen yassı hücreli zardan
yapılıdır).
Atardamarların bazıları ise gittikleri dokuya göre
özellik gösterebilirler. Bunlara özellikli arterler denir.
Kan damarlarının, ilettiği kanın gidiş yönüne göre tasnifinde
diğer grupda toplardamarlar “ venae”dır. Bunlar
atardamarların organlara ve dokula ra getirdikleri
kanın doku ile kan arasında madde ve g az alışverişinin
y ap ılm a sın d an so n ra to p la y a ra k k albe g ö tü ren
damarlardır.
Toplardamarların başlangıcım kılcal damarlar
yapar. Bunlar birleşerek çapları gittikçe artan ve sayıları
azalan toplardamarları meydana getirirler. Bu damarlarda
bağ dokusu lifleri ile kas dokusu birbirine karışmıştır.
Fakat üzerlerine binen yük nedeni ile kaslardaha belirgindir. Toplardamar duvarları atardamara
n az aran ince olup, kesitleri atardamarlarınkinin tersine
büzülmüş durumdadır. Toplardamarlar birçok yardımcı
unsurlara rağmen kanı kalbe iletmekte yetersiz
kalabilirler. Böylece kan damarda göllenir. Bu göllenme
ile damarlarda genişleme, kıvrılma, düğümlenmeler
olur. Bu hadise bacakta m eydana gelirse Varis’ten, anüs
bölgesinde meydana gelirse Basur (Hemorroid)’den sözedilir.
DAMARLAR,
13
Eyl