Y u g o s la v y a ’d a A d riy a d en iz i
boyunca uzanan dar bir kara parçası. İstria yarımadasından
başlayıp kuzeyde C a tta ro körfezine ulaşır. Kıyı
boyunca yer alan irili ufaklı adaları da içine alır. Ülke
topraklarının çoğunu bir karst platosu meydana getirmektedir.
Platonun üstünde Dinarik Alpleri sıradağları
bulunmaktadır. Dalmaçya toprakları 1918 yılına kadar
Avusturya idaresinde bulunuyordu ve yüzölçümü
12.830 k n r idi. Yaklaşık 650.000 nüfusu vardı. Yugoslavya
idaresine geçtikten sonra Split ve Dubrovnik adı
altında ikiye bölünerek güney ucunda yer alan K o tar’
dan ayrılmıştır.
Dalmaçya toprakları jeolojik yapısı bakımından
tebeşir ve eosen kalkerleri ihtiva eder. Son derece
verimli kırmızı toprakları, hava aşındırmaları sonucu
meydana gelmiştir. Zramanja ve Krka ve Çetini gibi
ırmaklar ülke topraklarını sulamaktadır. Karstik bölgede
irili ufaklı pekçok göl yer almaktadır. Ülkenin kıyı
kesimlerinde iklim Akdeniz iklimi özelliğini taşır. Riviera
ve Yunanistan kıyılarına nisbetle kışlan daha ılık,
yazları ise daha serindir. Ülkenin iç kısımlarında sert
kara iklimi hüküm sürer. Güney bölgesinde yer alan
adaları, önde gelen turistik yerlerdir. Bellibaşlı büyük
şehirleri olan Split, Dubrovnik, Siberik, Zatar, ülkenin
Adriya Denizi kıyılarında yer alırlar ve daha çok deniz
yolu ile biribirlerine bağlıdırlar. Ülke ahalisinin çoğunu
Sırplar ve Hırvatlar teşkil etmektedir. İtalyan-
Venedik kültürü tesiri altındadırlar. Ülke halkı Hıristiyan
o lu p , K a to lik m e z h e b in d e d irle r. G üney
kesimlerinde Ortodokslar da bulunmaktadır. Halk
genellikle millî kıyafetleriyle dolaşır. 1898 yılına kadar
ülkede Dalmatça konuşuluyordu. Günümüzde ise
Sırpça ve Hırvatça konuşulmaktadır. Dalmaçya’da
tarla ziraati, hayvancılık ve balıkçılık gelişmiş bir vaziyettedir.
Başlıca gelirleri Ton balıkçılığından ve sünger
avcılığındandır. Ayrıca denizcilik, gemicilik, ev sanayii
ve yağcılık da oldukça gelişmiştir. Limanlan ve adaları
işlek olup, askerî savunma bakımından ehemmiyet arzederler.
Dalmaçya ülkesi, eski çağlarda İllirya’nın bir parçasını
teşkil ediyordu. Romalılarla yapılan birçok harplerden
sonra, M.Ö. 33 yılllarında Augusta tarafından
İllirium bölgesine, Büyük Theodosius zamanında Batı
Roma’ya, (489) da Doğu Gotları ülkesine, (526)’da da
Bizans İmparatorluğuna katılmıştır. Milâdi 7. asırda
Hırvatların ve Sırpların eline geçen bu ülke sonradan
Macarların istilâsına uğrayarak elden çıktı. Macarların
elinde iken ayrıca Venediklilerin de istilasına uğrayah
Dalmaçya, 16. asırda Osmanlı mücahidlerinin akınları
sonucu iç bölgelerine varıncaya kadar fethedilmiş ise dd,
1699’da yapılan Karlofça andlaşması ve 1718’de yapılan
Pasarofça sözleşmesi sonucu Venediklilerin eline
geçmiştir. Daha sonraki devirlerde Avusturya, Fransa
ve yine Avusturya’nın eline geçen bu ülke, Birinci C ihan
Harbi sonucu yıkılan Avusturya-Macaristan Devleti
elinden çıkarak Yugoslavya ile birleştirildi. 1915 yılında
İtalyanlar ülkenin bütün kuzey yarısına sahip çıkmak
istemişlerse de, A.B.D.’nin müdahalesi ve yapılan
Rapollo andlaşması ile ancak Zara üzerindeki toprakları
ve stratejik önemi olan birkaç adayı alabilmiştir.
DALMAÇYA
20
Eyl