wiki

ABDÜLAZİZ BİN EBl REVVAD

bilinmemektedir.
159 (m. 775; tarihinde vefât
etti. Aslen Horasanlıdır. Sonra Mekke-i
Mükerreme’ye yerleşmiş, burada vefât
etmiştir. Mugîre bin Mühelleb bin Ebî
Sufre’nin azâdlısıdır. Babasının ismi
Meymûn’dur.
Nâfi, îkrime (îbn-i Abbâs’ın azâdhsi;,
Muhammed bin Ziyâd ve diğer âlimlerden
(r. anhümı hadîs-i şerif rivâyet etti. Ondan
da oğlu Abdullah, Süfyân-ı Sevri, Hüseyn
el-Ca’fî, Ebû Âsim en-Nebîl ve daha başka
âlimler hadîs-i şerif bildirmişlerdir. Buhâri
onun rivâyet ettiği bir hadîs-i şerif!
almıştır.
îbn-i Mübârek: “O çok ibâdet ederdi.
. Hadîs ilminde sözüne güvenilir bir zatdır.”
Abdülaziz bin Ebî Revvâd, Nâfî’den şuhadîs-i şerifleri rivâyet etmiştir: “Sûlih rü-
yâ, Peygam berliğin doksan parçasından
birisidir.”
“Mtttevâzî olunuz, miskin fakirlerle
beraber oturunuz. Allahil teâlâ-
nın nezdinde büyüklerden olursunuz.
Kibirden kurtulursunuz. ”
“Musibetleri, hastalıkları ve sadakayı
gizlemek iyilik hazinelerindendir.”
“Dem irin pası giderildiği gibi, bu
kalblerin de pası giderilir” “Yâ
Resûlallah kalblerin cilâsı nedir T diye sordular.
Peygamber efendimiz (s.a.v; “K u r’
ân-ı kerîm okumak” buyurdular.
“Sizden biriniz Cuma’ya gitm ek
istediği zaman gusill abdesti alsın.”
“İki kişi gizli konuştuğu zaman,
bir kişi onların izni olmadan yanları­
na oturmasın.”
“Selâm ’dan önce kim konuşursa,
ona cevap vermeyiniz.”
“Kim Allahil teâlânın rızâsı için,
buğzundan dolayı bid’at sahiplerinden
yüz çevirirse, Allahil teûlâ onun
kalbini emniyet ve imân ile doldurur. ”
AbdUlaziz bin Ebî Revad, İbn-i Ömer’
den, şu hadîs-i şerifi rivâyetetti. “Kim bid’
at sahibini aşağı görürse, Allahil
teâlâ onu C e n n e tte b ir d e r e c e
yükseltir.”
Babasından naklettiği hadîs-i şerif
şudur. “Ümmetimin fesâdı zamanında
sünnetim e yapışana şehid sevâbı
vardır.”
A tâ’dan rivâyet ettiği hadîs-i şerifte
“Kim, din kardeşiyle onun bir ihtiyacı
için yürür, Allahil teâlâ’nın rızâsı için
ona nasihatta bulunursa, Allahil teâlâ
kıyâmet günü onunla ateş arasında
yedi hendek yapar. B ir hendek yerle
gök arası kadardır” buyurulmuştur.
Ebû Said’den rivâyet ettiği hadîs-i şerif
şöyledir “Allahü teâlâya sanki O’nu
görür gibi ibâdet et. Çünkü, sen O’nu
görmüyorsan, O seni gö rür.”
Hakkında anlatılanlar Siifyân bin
Uyeyne anlattı: Mekke-i Mükerreme’ye şiddetli
yağmur yağıp, çok evler yıkılmıştı.
Fakat Abdülazîz hazretleri bu âfetten sağ
sâlim kurtulmuştu. Allahü teâlânın bu
ihsân ve lütfuna şükür olarak bir köleyi
azâd etti.
Şakiki Belhi hazretleri anlattı: Yirmi
sene gözleri görmemişti. Onun için, bu
kadar sene çoluk çocuğunu göremedi. Birgün
oğlu kendi kendine düşünüp, bu
duruma içerleyerek, “Babacığım! Senin
gözlerinin görmemesine çok üzülüyorum”
deyince, Abdülaziz hazretleri, “Oğlum! Ben
Allahü teâlâ’dan gelene râzıyım” cevabım.*
vermiştir.Yine birisine şöyle buyurdu: Islâm’dan,
Kur’ân-ı kerim’den ve saçının beyazlığından
öğüt almıyan, nasihat kabul etmez.
Abdülaziz bin Ebî Revvad buyurur ki:
ölüm hastalığında, Mugire bin Hakî’nin
yanına gittim. Bana nasihat et, dedim.
Bana “Bu yatak için salih amel yap” dedi.
Abdülaziz bin Ebî Revvâd hazretlerine
nasıl sabahladın diye sorulunca, ağladı.
“Niçin ağladın”, dendi. Bunun üzerine,
“ölümü unutmuş, üstelik günahları da çok
olan kimsenin hâli nasıl olur. Ecel, süratle
geliyor, ömür her gün eksiliyor. Akibetin ne
olacağı, Cennet mi, Cehennem mi, bilinmiyor.
Ya Cehennem olursa, hâlimiz ne olur?”
buyurdu.
1) Hilyet-ül-evliya cild-8, sh. 91
2) Tabakât-ill-kübrâ cild-1, sh. 61
3) Tehzib-ül-esmâ ve’l-luga cild-1, sh. 307
4) Şezerât-uz-zeheb cild-1, sh. 246
5) Tehzîb-üt-tehzîb cild-6, sh. 338

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir