Hiçbir Zaman Başkasını Suçyamaym

Bir kapı kapandığında, durumunuzu değerlendirmeye
zaman ayırın. Gerekiyorsa yeni kapılar açmak için tutumu
nuzu değiştirinBaşınıza gelen şey kendi hatanızın sonucu olabilir; bir
dahaki sefere daha farklı yapın.
Reklam ve pazarlama alanında uzman ve The Ten
Commandments of Business and How to Break Them adlı kitabın yazarı olan William Fromm, yaşamda kendisine çok
şey öğreten çocukluk çağına ait bir deneyimini bizlerle paylaşır:
Kansas City’de büyümekte olan on üç yaşlarında bir çocukken izcilikle uğraşıyordum. O zaman
lar izci olmak çok sükseliydi, herkes bu gruplara katılırdı. Benim takımımda, lider olduğu kabul edilen çocuklar “Powder Horn ” denen özel bir grubun
elemanlarıydılar. Bu lider çocuklar gruba, izci,
izcibaşları ve izcibaşı yardımcıları tarafından seçi
lirlerdi -oylamaya herkes katılırdı ve gerçekten ö-
nemli bir sınavdı. On üç yaşında ve bir Kartal İzci
iken yaşamda en çok başarmak isteyeceğiniz şey, bu özel, seçkin grubun parçası olmaktır.
Yılın son toplantısında gelecek yılın Powder Horn grubuna kimlerin seçildiği duyuruldu. Arala
rında ben yoktum. Bütün arkadaşlarım seçilmiş,
ama nedense ben seçilmemiştim. Gözyaşları içinde
eve gidip babama olanları anlattım. Neden seçile
mediğim, grubun geri kalanının beni seçmemekle nasıl hata yaptığı konusunda kendime göre akıl yürütüyor, nedenler sıralıyordumBir sonraki yıl seçildim, ama bu deneyimin ba
na kazandırdığı, babamın verdiği öğüt olmııştıı. Powder Horn ’a kimin gireceğini grubun çoğunluğu
belirlediğinden, “Sana tüm söyleyebileceğim şu” dedi babam, “Bir yürüyüş takımıyla yolda topluca ilerlerken herkes ’sol, sağ, sol, ’ diye adım atarken, sen ’sağ, sol, sağ, ’ diye atıyorsan, hepsinin yanlış a-
dımda olduklarını düşünemezsin. ”
İnsanlardan beklediğim karşılığı göremediğim
ya da olaylar istediğim gibi gitmediğinde hep bu ö- ğüdü hatırlamışımdır. İşlerin neden benim istediğim
gibi gitmediğiyle ilgili özürler uydurmak yerine, ıı- yıım sağlaması gerekenin kendim olduğunu düşü
nürüm.
Yüzlerine kapı kapanan birçok insan, yaratıcı düşünme
yeteneğini gözardı eder. Bu tür yenik bir tutuma girmek tamamen hatalı olur. Sürekli aynı düşüneceğinize, bırakın
aklınız yeni fikirlerin peşinden koşsun