Hindistan’da yetişen tefsir, hadis ve fıkıh âlimlerinin büyüklerinden. Babası Seyfeddîn bin Sâdullah-el-Buhârî et- Türkî’dir. Muhaddis Dehlevî diye de bilinir. 1551 (H. 958)de Delhi’de doğdu. 1642 (H. 1052) senesinde Delhi’de vefât etti. Kabri oradadır. Dedesi Buhârâ’dan gelerek Hindistan’a yerleşmiş olan Abdülhak-ı Dehlevî, ilk tahsilini babası Seyfeddîn bin Sâdullah’tan gördü. İki ay gibi kısa bir sürede Kur’ân-ı kerîmi ezberledi. Arapça, sarf, nahiv, Kâfiye ve Misbâh okudu. Mâverâünnehr âlimlerinin derslerine devâm etti. Keskin zekâsı ve hâfızasının sağlamlığıyla hocalarının takdir ve hayranlığını kazandı. Tefsir, hadîs, fıkıh, tasavvuf ile zamânının fen ilimlerinde yüksek derece sâhi
-jpt/ •i-r
Abdülhak-ı Dehlevî’nin Merec-ül Bahreyn adlı eserinin kapak sayfası.
bi olup, on yedi yaşındayken tahsilini bitirdi. 1587’de Hicaz’a giderek iki sene, İbn-i Hacer-i Mekkî hazretlerinin talebesi Ali Müttekî ve onun talebesi Abdülvehhâb-ı Müttekî’den hadîs ilimlerini okudu. Daha sonra Medîne-i münevvereye giderek orada yerleşti ve Resûlullah efendimizin pekçok mânevî feyz ve bereketlerine kavuştu. Hindistan’a dönerek Muhammed Bâkî-billah hazretlerinin sohbetine kavuştu ve Ahrâriyye yolunda kemâle geldi. Kâdiriyye yolu büyüklerinden Şehîd Mustafa Multânî’nin derslerinde bulundu. Ondan Kâdiriyye yolunun inceliklerini öğrendi. Din ilimlerinin her sâhasmda eser yazdı. Hindistan’ın en büyük âlimlerinden oldu. Çeşitli kademedeki devlet büyüklerine mektûblar yazıp onlara nasîhatlarda bulundu. İmâm-ı Rabbânî hazretlerinin sohbetleriyle şereflendi. Onun sâdık talebelerinden oldu.
Abdülhak-ı Dehlevî’nin Delhi’de bulunan türbesi.
Yeni Rehber Ansiklopedisi 68
Abdülhak-ı Dehlevî’nin yazmış olduğu Eşi’at- ül-Lemeât kitâbının dördüncü cildinde bulunan hadîs-i şeriflerden bâzıları şunlardır: İnsanlara merhamet etmeyene, Allahü teâlâ merhamet etmez. İki arkadaştan Allah indinde daha iyi olanı, arkadaşına iyiliği daha çok olandır. Allah, dünyâlığı dostlarına da düşmanlarına da vermiştir. Güzel ahlâkı ise yalnız sevdiklerine vermiştir. Bir kimse sevmediği birisine belâ ve sıkıntı geldiği için sevinirse, Allah bu kimseye de bu belâyı verir. Kibirden, hıyânetten ve borçdan temiz olarak ölen kimsenin gideceği yer, Cennet’tir. İmânı üstün olanınız, huyu daha güzel ve zevcesine daha yumuşak olanınızdır. Abdülhak-ı Dehlevî buyurdu ki: “Peygamberler ve evliyâ öldükten sonra bunlardan yardım istemeği meşâyıh-ı izâm ve fıkıh âlimlerinin çoğu câizdir dedi. Keşf ve kemâl sâ- hipleri bunun doğru olduğunu bildirdi. Bunlardan çoğu, rûhlardan feyz alarak yükseldiler. Böyle yükselenlere “Üveysî” dediler. Dünyâ görünüşte süslüdür, yaldızlıdır ama aldatıcıdır, hîlecidir. Kendini sevenlerin gönüllerini çalar. îmân nuruyla bakılınca yakînen görülür ve anlaşılır ki, dünyâ işlerinin temeli sakat ve dayanıksızdır. Âhiret ise dâimî ve sonsuzdur. Bu anlayışa erişen kimse, yüzünü geçici dünyâdan çevirir, kalb gözünü sonsuzluk âlemine döndürür ve yolculuk için lâzım olan sevâb azıklarını hazırlar.” Yüksek âlim ve büyük bir evliyâ olan Abdül- hak-ı Dehlevî insanların kurtuluşa, saâdete kavuşmaları için birbirinden kıymetli yüzden fazla kitap yazmıştır. Bunlardan bâzıları şunlardır: 1) Târîh-i Hakkı, 2) Târih-i Abdülhak, 3) Matla’ul-Envâr, 4) Medâric-ün-Nübüvve, 5) Cezb-üI-Kulûb, 6) Ahbâr-ül-Ahyâr, 7) Mektû- bât, 8) Şerh-u Sifr-üs-Seâdet, 9) Merec-ül-Bah- reyn, 10) Eşi’at-ül-Lemeât.
A B D Ü L H A K -I D E H LE V İ
02
Tem