Alm. Tiefseetiere, Fr. Animaux des grands fonds, İng. Abysal ani- mals. Suların karanlık derinliklerinde yaşayan hayvanlar. Derinlik hayvanları olarak da bilinirler. Güneş ışığı denizlerde ancak 200-300 metre derinliğe kadar ulaşır. Dolayısıyla bunun altındaki ışıksız bölgelerde hiçbir yeşil bitki yaşamaz. Fo
Suyun derinliklerinde yaşayan abisel hayvanlardan bâzıları.
Yeni Rehber Ansiklopedisi 113
tosentezle besin üreten bitkiler olmayınca, canlı hayâtın var olamayacağı zannedilir. Zîrâ canlı varlıkların hayatlarını devam ettirebilmeleri için, gı- dâ üreten bitkilere ihtiyaç vardır. Bugün kesin olarak bilinen; gıda üreten bitkilerin ancak ışıklı tabakalarda yetiştiğidir. Okyanuslarda böyle olduğu gibi, derin göllerde de durum aynıdır.
Eskiden derin deniz diplerinde ve göllerde bayatın mevcut olmadığı sanılırdı. Ancak bugün durumun hiç de böyle olmadığı bilinmektedir. Derinliklerde ve diplerde çeşitli hayvan türleri hayat sürmektedir. Bunlar çoğunlukla çöpçü cinsler olup, gıdalarını suların üst tabakalarından dibe çöken bitki ve hayvan artıklarından temin ederler. Bitki ve hayvan ölüleri, suların ışıklı tabakalarından karanlık diplere doğru çökerler. Bu çöküş sırasında saldırıya uğrayıp yenilmeyen her şey deniz dibine ulaşır. Dipler, sürekli bir gıdâ yağmuru altındadır. Ayrıca suların üst kısımlarında yaşayan bâzı balıklar, kendilerine yem aramak için derinlere inerler. Bu arada derinlik balıklarına yem olurlar. Diplerdeki çürükçül bakteriler de, ölü organizmaları parçalıyarak imhâ eder, geriye bir şey bırakmazlar. Zamanımızda geliştirilen denizaltı araştırma cihazları ile bilim adamları okyanusların derinliklerine inerek, bir çok film ve resim çektiler. Derinlerdeki hayat sırlarını çözmeye başladılar. Bu cihazlardan biri, 1930’da William Beebe tarafından yapılan “Bathysphere” adlı su altı araştırma cihazıdır. Beebe, bununla 900 metreden daha derinlere indi. Auguste Piccard, 6 milden daha derine inen bir araştırma denizaltısı yaptı. 1963 senesinde Fransız Müslüman Jacgues-Yues Cousteau ve ekibi tarafından denizaltında önemli araştırmalar yapıldı. Kızıldeniz’de Roman bölgesi resifinde “Starfish House” isimli bir denizaltı hücresinde bir ay müddetle hiç deniz yüzeyine çıkmaksızın ekibiyle berâber çalıştı.
Su içindeki basınç, derinlikle doğru orantılı olarak artar ve bir noktadaki basınç her yönde aynı olur. Canlıların iç basıncının ayarlı bir şekilde bu dış basıncı dengelemesi, onları yaratan Allahü teâlânın büyüklüğünü gösteren ibret verici bir olaydır. Çok derinlerde su basıncı tonlarca olmasına rağmen, burada yaşayan balıklar buna uyum sağlarlar. Eğer âniden su yüzüne çıkartılacak olurlarsa, infilak ederler. Abisel hayvanların bir kısmı “sâbit dip hayvanlan” olup, suların diplerinde herhangi bir yere bağlı olarak yaşarlar. Bazıları ise “serbest dip hayvanları” olduğundan, diplerdeki kum ve çamurlarda sürünerek hareket ederler. Bazı solucanlar, kanndanbacaklılar, yassı solungaçlılar, bazı kabuklular, derisi dikenlilerden deniz kestânesi, deniz yıldızı, yılan yıldızı ve deniz
Yeni Rehber Ansiklooedisi 114
hıyarları serbest dip hayvanlarına örnektir. Süngerler, mercanlar, borulu solucanlar, bâzı yumuşakçalar, deniz lâleleri ve tulumlular da sâbit dip hayvanlarındandır. Her hayvan çeşidi, kendine has bir derinlikte yaşar. Derinliklerin dâimi karanlıklarında; deniz mercanları, mürekkep balıklan, ışık organlanna sâ- hip balıklar, yakamoz olayına sebep olan küçük canlılar ve en diplerde çürükçül bakterilere rastlamak mümkündür. Derinlerde gözleri aşırı derecede gelişmiş hayvanlar olduğu gibi, gözleri görmeyen hayvan adedi de hayli kabanktır. Görme eksikliği veya yokluğu başka duyuların gelişmesiyle giderilir. Bu tip balık ve hayvanlarda hassas duygu kollarına rastlanır. Derinlerde yaşayan balıkların organları yaşadıklan çevreye uygun olarak yaratılmıştır. Dişleri sivri ve uzundur. Bâzı çeşitleri ise kendilerine has ışık yayarlar. “Fotofar” da denilen ışık organlan birer bez olup, “Lüsiferin” ve “Lüsiferas” maddelerini salgılarlar. Bunlar ışık üretirler. Buna “Fosforışı” denir. Bu balıklar “etobur” olup birbirini yerler. Deniz ejderleri böyledir. Bâ- zıları aşağı tabakalarda rastgele yüzen balıkları avlarlar. Fener balığı, başının üzerindeki ışık organını bir olta gibi kullanarak küçük balıkları aldatarak avlar. Bir kısmı ise yukandan aşağıya çöken ölü balıkları yer. Derin deniz diplerinin dâimi karanlıklarında ışıldayan mürekkep balıklan da mevcuttur. Işık üreten organlan fener görevi yaparlar. Denizin koyu karanlıkların da ışık organlarının parıltısı, ışıklandınlmış bir denizaltı şehrini andırır.
A BİSEL HAYVANLAR
03
Tem