Bazı sahâbîler, ölmüş yakınlan adına tasaddukta bulunmalarının, onlara fayda verip vermiyeceğini Hz. Peygamber (s.a.)’dan sormuşlar ve müsbet cevap almışlardır. Sâ’d b. Ubâ- de anası namına yapacağı hangi sadakanın daha hayırlı olduğunu sormuş Rasûlullâh da «su getirmek» buyurmuştur. (Ahmed, Nesâî) Nakdi sadakanın, cenazenin defni ve teçhizi sırasında ve kabirde verilmesi mekruh sayılmıştır.
c) Oruç :
Buhârî ve Müslim’in îbn Abbâs’dan rivâyetlerine göre birisi Rasûlullâh’ın huzuruna gelerek sormuş: — Anam öldü, üzerinde bir aylık oruç borcu var, onun namına kaza edeyim mi? — Ananın borcu olsaydı onu ödeyecek değil miydin? — Evet ödeyecektim. — Allah’a olan borç ödenmeye daha müstehaktır.
d) H ac:
Buhârî gene İbn Abbâs’dan, hac mevzuunda yukardakine benzer bir hadis rivâyet etmiştir.
e) Namaz:
Dârakutnî’nin naklettiği bir hadiste ana-baba için namaz kılmanın onlara itaat ve vefâ olacağı ifade buyurulmuştur.
f) Kur’ân-ı Kerim Okumak :
Cumhûra göre sevabmı ölüye bağışlamak için ibâdet niyetiyle okunan Kur’an-ı Kerim’den hâsıl olan sevap, bağışlanan ölünün ruhuna vâsıl olur. Diğer ibâdetlerde olduğu gibi bunun da şartı karşılığında para alınmamasıdır.
İmam Şâfiî: Kur’an okumadan hasıl olan sevabm vasıl olmayacağını söylemiştir. Diğer bazı müctehidler de ancak evlâdın veya yakın akrabanın oruç, namaz ve haccınm vâsıl olacağım ileri sürmüşlerdir. En isabetlisi borç ve mes’uliyetlerin düşmesi bahis mevzuu
olmadan bağışlanan sevaptan müslüman ölülerin istifade edecekleri hükmü olsa gerektir. (69)
EBEDİYET YOLCUSUNU UĞURLARKEN
23
Eyl