İLham
Telsiz telefonla yaptığınız bir hitap hava
dalgaları içinde çalkanır, durur; fakat onu, yalnız,
bir ahizeye malik olan müesseseler işidir.
Allahın, vicdanın, halkın arzusu da öyle hususî
bir lisanla sadır olur ki, onu da ancak kalblerinde
bir ahize bulunan insanlar duyar. Bazı
filozoflar bu hadiseye « ilham » diyorlar.
Her radyo ahizesi ayni elektrik dalgalarını
almak üzere kurulmuş değildir. Kısa, orta, uzun
dalgalara mahsus cihazlar vardır.
Kalblerinde ilham ahizesi bulunanların da
cihazları her nevi ilhamı almak kabiliyetini arzetmez:
Bütün gördüklerinden, işittiklerinden bir
zevk ve şadî, bir sürür ve neşve, bir hasret ve
iştiyak ilhamı alan Nedim; daima halkın feryadına,
ruhî eninlerine açık olan kalbile yalnız bunları
duyan ve işiden Viktor Huğu; ilhamını ancak
İlâhî menbalardan alan Mevlâna Celâlettini
Rumî…
İki merkeze karşı açık olan radyonuz, daima,
kuvvetli merkezi sarahatle işidir, diğerini sezer.Şuurda da en kuvvetli hâlet hangisi ise şuura
hakim olan odur: Kuvvetli bir his zayif bir
fikri kuvvetli bir fikir zayif bir hissi boğar.
Radyo mürsileleri, ahizelerine nazaran
fevkalâde mütekâsif bir elektrik kudretine ihtiyaç
gösterir. Bugün dünyada ancak birkaç yüz mürsil
merkez mevcut olduğu halde milyonlarca ah ze
vardır. Bir mürsile milyonlarca liralık sarfiyata
muhtaç olduğu halde bir ahizenin kıymeti bir iki
yüz liradır.
En büyük ilham olan .( vahy ) mürsilleri de
insaniyet tarihinde zuhur eden nevadir oldukları
halde kürei arzı dolduran milyarlarca insanlar
hep dindardırlar. Peygamberlere (rasul) denilmesi
bundandır.
Bazı meşhur tipler de vardır ki, onlar, daima
bir ayna karşısmdadırlar. Bütün menbaı ilhamları
kendi gölgeleridir.
Şöhret, kudret, servet öyle bir gölgedir ki,
mefkûre güneşine doğru yürüyenlerin arkasından,
mefkûreyi arkada bırakanların önünden gider.