İslam

İSLÂM’IN IŞIĞINDA GÜNÜN MESELELERİ

cide gelen kimsenin kısaca iki rek’ât namaz kılması sünnettir. Ebû-Hanife, Mâlik, Sevri gibi müctehidlere göre ise bu esnada namaz kılmak mekruhtur. Bu müctehidler de Hz. Peygamberin, hutbede iken gelen birisine «otur, geciktin ve cemâati rahatsız ettin» demesine istinad ediyorlar. (36) Müctehid Şevkanî iki tarafın delillerini tetkik ettikten sonra bu iki rek’at namazın (tahiyyetu’l-mescid) hatib hutbede iken dahi kılınmasının sünnet olduğu görüşünü tercih etmiştir. (37) b) Cumanın İlk Sünneti: Cuma namazının farzından önce ve tahiyyatü’l-mescidden başka, sünnet olarak kılınacak bir namazın bulunup bulunmadığı mevzûunda ihtilâf vardır. Hanefîlere, mâlikilere ve şâfiilere göre cumadan önce namaz vardır; ancak bunun zevâlden sonra kılınması gerekir. İbnü’l-Kayyim başta olmak üzere bazı âlimlere göre cumanın farzından önce namaz yoktur; çünkü Hz. Peygamber (s.a.) mescide gelince doğru minbere çıkar ve ezânı dinler, hutbeye başlardı; farzdan önce böyle bir namaz kıldığı vâki değildir. (38) Cumadan önce namaz vardır diyenler bu mevzuda rivayet edilmiş bazı hadislere istinad etmişlerdir. (39) Ancak bunlardan bazıları, bu arada hanefîler, bu namazı dört rek’at olarak kabul ederken diğerleri, «dört rek’at rivâyeti sağlam değildir, sâdece namaz kılmak teşvik edilmiştir; dolayısıyla imkân bulunduğu kadar kılınır» demişlerdir. (40) Delilleri bakımından bu son görüş daha kuvvetli görülmektedir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir