İslam

KUBBE-i HADRÂ

KUBBE-i HADRÂ Resûl-i ekrem sallallahü aleyhi ve sellem efendimizin kabr-i şerifleri üzerindeki yeşil kubbe. Resûlullah sallallahü aleyhi ve sellem Hicretin on üçüncü yılında, hazret-i Aişenin odasında âhireti teşrif edince; *Peygamberler; rûhlarını teslim ettikleri yerde defn olunurlar’ hadîs-ı şerifine uygun olarak vefât ettikleri yere defn edildiler. Böylece hazret-i Aişe’nin odası, yeryüzündeki ilk Islâm türbesi oldu ve buraya Hücre-i seâdet denildi. Daha ...

Devamını Oku »

Kadir Gecesi 2024

Kadir Gecesi 2024 Kadir Gecesi, İslam takvimine göre Ramazan ayının son 10 gününden birinde yer alır ve bu gecenin hangi gün olduğu her yıl değişebilir. Ancak genellikle Ramazan ayının 27. gecesi olarak kabul edilir. Bu nedenle, Kadir Gecesi’nin 2024 yılında ne zaman olduğunu kesin olarak belirtmek için Ramazan ayının takvimine bakmak gerekmektedir. Ancak, Ramazan ayının 27. gecesi olma olasılığı yüksektir.Kadir ...

Devamını Oku »

Kasas suredu 48-49

Fakat onlara tarafımızdan o gerçek (Kur’an) gelince, “Ona da Mûsâ’ya verilenin benzeri verilmeli değil miydi?” dediler. Peki daha önce Mûsâ’ya verileni de inkâr etmemişler miydi? “Birbirini destekleyen iki sihir!” demişler ve eklemişlerdi: “Doğrusu biz hiçbirine inanmıyoruz.” De ki: “Eğer doğru söylüyorsanız, Allah katından bu ikisinden daha doğru yol gösteren bir kitap getirin de ben ona uyayım!” Kasas suredu 48-49

Devamını Oku »

Casiye 22

“Allah, gökleri ve yeri, hak ve hikmete uygun olarak, herkese kazandığının karşılığı verilsin diye yaratmıştır. Onlara zulm edilmez.” Casiye 22

Devamını Oku »

İnsan fıtrat üzere yazısız doğar.

İnsan fıtrat üzere yazısız doğar. (Formatlanmış, bilgisayarda kullanılabilir, içine bilgi yüklenebilecek hale getirilmiş bir disk gibi.) Sonra görme, duyma ve dimağ ile dış dünyaya açılır. Bilinçlenir. Mayalanmış bilinç Kişiliğimizdir. “ Sizi analarınızın karınlarından hiçbir şey bilmez bir hâlde çıkaran, belki şükrederler diye sizin için işitme, görme ve duyma-düşünme kabiliyeti takdir eden de yine Allah’tır.” Nahl 78

Devamını Oku »

Allah ilmiyle doğayı yaratır , insanda doğayı okur ve ilme çevirir. İlim Nurdur. Allah Nur üstüne nurdur.

Allah ilmiyle doğayı yaratır , insanda doğayı okur ve ilme çevirir. İlim Nurdur. Allah Nur üstüne nurdur. “Allah, göklerin ve yerin nûrudur. O’nun nûrunun temsili, içinde lamba bulunan bir kandillik gibidir. O lamba kristal bir fanus içindedir; o fanus da sanki inciye benzer bir yıldız gibidir ki, doğuya da, batıya da nisbet edilemeyen mübarek bir ağaçtan, yani zeytinden (çıkan yağdan) ...

Devamını Oku »

Allah’ı göremeyiz, duyamayız, ölçemeyiz, varlığını ispatlayamayız. Buna istinaden O’da (Allah) insana 3 şekilde tecelli eder

Allah’ı göremeyiz, duyamayız, ölçemeyiz, varlığını ispatlayamayız. Buna istinaden O’da (Allah) insana 3 şekilde tecelli eder. İlmiyle yarattığı doğa, orda yaşananlar (geçmiş tarih) ve insan taki ile.. Kuranı dahi bunlarla anlamak önemlidir. İnsan Doğa ve Tarih yardımıyla öğrendiklerini iç dünyasında tefekkürle mayalar. İşte gerçek ilim budur. Burdan geliştirdiği bilinciyle içsel yolculuğa başlar ve o derinlikte Rabbını kendi bulur. Hz ibrahim güneşi, ...

Devamını Oku »

Sonra Süleyman müşavirlerine) dedi ki: ” “Siz ey maharetli kişiler! Onlar, gönülden teslim olmuş kişiler olarak bana gelmeden önce, aranızdan kim onun tahtını bana getirebilir?”

Sonra Süleyman müşavirlerine) dedi ki: ” “Siz ey maharetli kişiler! Onlar, gönülden teslim olmuş kişiler olarak bana gelmeden önce, aranızdan kim onun tahtını bana getirebilir?” Görünmeyen varlıklara mensup (şeytânî) maharette biri “Sen daha oturduğun yerden kalkmadan onu sana getiririm; çünkü ben bu konuda güvenilir bir güce sahibim” dedi. Kitaptan ilmi olan kimse ise, ” Ben onu sana göz açıp kapayıncaya ...

Devamını Oku »

Ormanda yürürken, bir ses duyan ama hiçbir şey göremeyince durumu yok sayan, inkar eden insan kaybeder

Ormanda yürürken, bir ses duyan ama hiçbir şey göremeyince durumu yok sayan, inkar eden insan kaybeder. Sınırlı bilgi inkarcıdır. Oysa o duyduğu sesi önemseyen, yorumlayan insanın bir çok edineceği şey vardır. Çünkü bilgiyi mayalamıştır. Bu manada blgiyi mayalamayanın dini önemli değildir, dünyada kaybeder. Bu Allahın bır yasasıdır. Bilgiyi mayalayan inançsızda olsa dünyada kazanır. Ahiretteki durum Allah ile o kişi arasındadır. ...

Devamını Oku »

Kişinin Mayalanması, iç dünyasındaki usta-çırak ilişkisidir.

Kişinin Mayalanması, iç dünyasındaki usta-çırak ilişkisidir. Tamamlanan maya kişiliktir. Kişilik, içimizdeki potansiyel yetiyi keşfederek görünenden, görünmeyene ulaşmayı sağlar. Mayalanma sağlıklı olursa bilinç bütünleşir. Bu bütünleşme bireyleşme dir. Maya dengesi bozulursa rüya görülür. Rüya, bilinçle, bilinç dışının, ölçülebilir ilişkisidir. Rüyada görünen Semboller, ilahi kodlamaların haberini almak için yorumlanır.

Devamını Oku »

Yaşamın yapı taşı atom değil ENFORMASYON dur.

Yaşamın yapı taşı atom değil ENFORMASYON dur. YAŞAM; parçası olduğumuz varoluşun bağlantısallık ağı, zamanı aşan bir bütünlük içindedir. Zaman ötesi bu bütünlük içinde hiçbir varlığın yaşamı kendi doğumu ile başlamaz Hikaye bunun çok ötesinde ve eskisindedir Her varlık yaşamın bir varoluş kodlaması, yeni bir deseni, farklı bir akış formudur Hiçbir varlığın yaşamı da ömrünün bitmesi ile sona ermez. Olanı, sadece ...

Devamını Oku »

ZEKÂT VERMEK

ZEKÂT VERMEK Zekât ve uşr f-arzdır. Dört dürlü zekât malı vardır: 1 — Altın ile gümüş, 2 — Ticâret için alınan her dürlü eşyâ, 3 — Kırda ve çayırda otlayan dört ayaklı hayvanlar, 4 — Toprak mahsûlleri. Ebû Hanîfe “rahime-hullahü teâlâ” buyuruyor ki: Yağmur veyâ nehr ile sulanıp yerden çıkan ekinin, meyvanın ve sebzenin ve balın mikdârı ne kadar olursa ...

Devamını Oku »

kabir ziyareti

KABR ZİYÂRETİ FASLI 205 — Ey Oğul! Peygamberimiz «aleyhisselâm» buyurdu ki: (Bir mü’minin kabrini ziyâret eyleyen, Hak teâlâ huzurunda nâfile bir hacdan ziyâde sevâba nâil olur). Allahü teâlânın rızâsı için, (Âyetelkürsî), (Fatiha) ve (Kulhüvellâhü) yü oku ve sevâbmı mevtâların rûhlarına bağışla! Düânı bütün mü’minlerin rûhlarına şâmil et. Bütün ölülerin adedince sevâb alasın. Tenbîh: (Vehhâbîlik) denilen fırkayı Abdülvehhâb oğlu Muhammed adında ...

Devamını Oku »

TASAVVUFTA sabır İmtihan ve sabır

Üç şeye sabr edersen, büyük derece kazanırsın: 1) Herhangi bir belâya sabr etmenin üçyüz sevâbı M âya devi araaıaj^diâ etmek, sabr sevâbrösutdkEpİ’ 2 ) İslim bügüeriniöğrenirken zahmet çekmeğe v e ib i^ – leri şartlarına uygun yapmağa sabr etmeğe, CenMtde altiyİZ ddreee verilir. 3) Günâh işlememek için sabr etmek. Nefsin arzûlarma sabr etmenin yediyüz derecesi var4sr; Musibet içinde alıp-verdiğı her ...

Devamını Oku »

KADINLARIN HAYZ VE NİFÂS HÂLLERİ

KADINLARIN HAYZ VE NİFÂS HÂLLERİ TaıMh: îbni Âbitfih “rahime-hullahü teâlâ” (MeabeHg-vİridl») de diyor ki; Her erkek, evleneceği zeman, kadınların hayz ve hâllerini öğrenmeli, zevcesine öğretmelidir. Hasr Htüs&pjp kadıran hayz ve nifâs bilgilerim öğrenmesi farzdır. : *L (Hayz), dokuz yaşım doldurmuş sıhhatli bir kızın âdet zemanı son gününden onbeş gün geçmiş olan kadpşteş önünden çıkan kana denir. Beyazdan başka her renge ...

Devamını Oku »

ARKADAŞLIK VE DOSTLUK

ARKADAŞLIK VE DOSTLUK ■: 167 — Din kardeşini ziyârete gideceğin zeman, onun müsâıd bir zemanraı öğren, kendisinden bir va’d, ya’nî bir söz â|Vvfe.-o zemanda ziyârete gitf Geç kalma! Evinegireceğjn zeman, kapı açık otel Üte, ondan izn iste ve izn ‘vircSiöSö içeriye gbr, içeri grince, ş i f â . $ds bakma, içenle’ çag& işŞi»’ ktânar vatsa ve bele kadın erkek ...

Devamını Oku »

CUM’ANIN ADABI HAKKINDA

Türkçe (Ni’met-i İslâm) kitâbında diyor ki: îki veyâ ikibuçuk yaşından küçük çocuğun, bir kadından, bir kerre, süt emmesine” (Rıdâ’) denir. Bu kadın, çocuğun süt annesi ve bu kadının zevci de, bu çocuğun süt babası olurlar. Bu çocuk, bunlar ile ve bunların neseb ve rıdâ’dan olan mahremleri ile ebedî evlenemez. Kendinin nesebden [soydan] mahremlerine bakdığı gibi, bunlara da bakabilir. Fekat, birbirlerine ...

Devamını Oku »

NİKÂH FASLI

NİKÂH FASLI Tenbîh: (El-İhtiyâr) kitâbmda diyor ki, Nikâh, evlenmek için yapılan akd ya’nî sözleşme demekdir. Kur’ân-ı kerîm, nikâh yapmağı emr etmekdedir: (Nisâ) sûresinin üçüncü âyetinin meâl-i şerîfi (Halâl olan kadınlardan nikâh ediniz!) ve yirmiüçüncü âyetinin meâl-i şerîfi (Onları sahihlerinin izni ile nikâlı ediniz.) ve Nûr sûresinin otuzikinci âyetinin meâl-i şerîfi (Zevci olmtyanianmzı nikâh edin!) dir. Hadîs-i şerîfde de, (Nikâh, ancak ...

Devamını Oku »

ZÜHD VE TAKVÂ FASLI

ZÜHD VE TAKVÂ FASLI 142—Dâimâ zühd ve takvâ üzere bulun! Yahyâ ibni Muâz “rahime-hullahü teâlâ” [258 de Nişâpurda vefât etdi] buyurdu ki, zühd demek, dünyâ zînetini terk etmekdir. Zîrâ Peygamberimiz “sallallahü aleyhi ve sellem” buyurdu ki, (Dünyâyı sevmek, bütün hatâların başlangıç noktasıdır. Dünyâdan kendini sakınan kimseler, zâhid olanlardır). 143—Habîbullah «sallallahü aleyhi ve sellem» buyurdu – ki, (Ümmetim üç şeyi sever, ...

Devamını Oku »