- Bir şeyi yadsımak, yaptığı bir işi, yapmadığını; söylediği bir sözü, söylemediğini öne sürmek; inkâr etmek: Az önce söylediğini şimdi yadsıyor. —2. Bir şeyi (soyut) yadsımak, onun var olmadığını, gerçekliği bulunmadığını öne sürmek; inkâr etmek: Tanrı’yı yadsımak. Gerçeği yadsımak. —3. Bir şeyi yadsımak, onun değerini, gücünü lâbul etmemek, hiçe saymak: Romancı ahlaki değerlere başkaldıran, onları yadsıyan bir karakter çiziyor. —4. Bir şeyi yadsımamak, öyle olduğunu bilmek, kabul etmek: Durumun güçlüğünü yadsımıyorum, ama yine de bir şeyler yapılabilir diyorum
YADSIMAK
17
Ara