Abraham okumağı çok seviyordu. Bir yerde eline «Göçmealer» adını taşıyan bir kitap geçmişti. Bunu ezberleyinceye kadar okudu. Sonra tanıdıklarından biri ona «Ezop’un Hikâyeleri» kitabını verdi. Daha sonraları «Robenson Kruzoe» kitabını eline geçirdi. Bu kitaplar ona doğduğu, yaşadığı büyüdüğü yerlerden başka bir dünya olduğunu öğretiyordu. Annesinin ve kızkardeşinin ölümünden bir süre sonra, babası dul bir kadınla evlendi. Yanında 3 de çocuğu vardı. Kadının getirdiği eşyalar arasında bir masa, bir sandalye ve bir karyola da bulunuyordu. O vakte kadar Abraham saman dolu bir şilte üstünde yatmağa alışmıştı. Bu bakımdan bu eşyalar ve yatak ona lüks gibi görünüyordu. Üvey annesi Sally Lincoln kulübenin halini hiç beğenmedi. Hemen temizliğe başladı. Bir matara dolusu sulu sabun ile bir leğen suyu ortaya koydu. Abraham ile Dennis’e ortalığı temizleme ödevini verdi. Çocuklara yeni ve iyi elbiseler buldu. Altı toprak olan kulübeye tahtadan döşeme yapmasını Thomas Lincoin’a söyledi. Çürük, çarık eski mobilya ve eşyaların çoğunu ortadan kaldırarak, onların yerine kendinin getirdiği eşyaları koydu. Sonra kocasını birkaç mil uzaklıktaki yeni kurulan bir kireç ocağına göndererek kireç aldırdı, evin içini badana ettirdi. Eskisine göre ev daha rahat ve oturulur duruma girmişti. Yeni eşyalar ise eve başka bir güzellik veriyordu. Çocukları içinde en çok Abraham’ı seviyordu. Sonradan söylediğine göre «onu kendi oğlu gibi» severdi. Abraham’a gerçek ana şefkati gösterir, o da bir tek fena sözle olsun yeni annesini üzmemeye dikkat ederdi
Okumanın ilerletici gücü:
19
Şub