Avukat olmağı düşünüyor:

Bir zamanlar çeşitli işlerde çalışmış, hattâ demirci olmağı düşünmüştü. Şimdi ise avukat olmağı düşünüyor ve iyi bir avukat olmak istiyordu. Hukuk tahsilinde kendisini yıldıracak çok şeyler vardı. Doğuştan aşırı çalışkan değildi, zihni parlak değildi. Öğrenmek için çok çalışmağa ihtiyacı vardı. Fakat öğrendiğini iyi öğrenir, ve akimda iyi tutardı. Yeter parası olmadığından hukuka ait birçok kitapları iğreti almak zorunda kaldı. Nihayet, 1837 senesi ilkbaharında Baroya kabul edildi. O sıralar Yeni Salem şehri dağılmakta ve 3 mil ötede Fetcrsburg adı verilen yeni bir şehir kurulmakta idi. Yeni Salem ahalisinin çoğu oraya taşınıp yerleşiyorlardı. Lincoln ise Yeni Salem’den ayrılınca yeni kurulan şehre gitmedi, hükümet merkezine, Springfield denilen geleceği parlak, genç şehre gitti. Lincoln 1831 de Yeni Salem’e yerleşmiş ve orada 6 yıl oturmuştur. Burada 6 yıl içinde askerî alanda ve politika hayatında gücünü, becerikliliğini ve zekâsını gösterecek pek çok fırsatlar buldu. Halk dürüstlük, çalışkanlık ve doğruluğuna bakarak ona «Namuslu Abe» diyordu. Para biriktirememiş fakat değerli ve devamlı dostlar edinmişti. Bilgisi, tecrübeleri ve önderlik yönü gelişmişti. Yeni Salem’den iğreti aldığı bir atla, bütün varını bir heybeye doldurarak ayrılmıştı. İçinde büyük bir ümit vardı: Milleti için çalışmak, faydalı olmak isteği içini bir kor gibi yakıyordu.