Zafere bu kadar yaklaşmışken birden bire yenik duruma düşmek bize çok ağır gelmişti. Şehit düşen Sadrazam Fazıl Mustafa Paşa’nın yerine Arabacı Ali Paşa’yı getirdik. Artık yedi yıldan l^eri süren Avusturya-Osmanlı Savaşı’na bir son vermek zamanı gelmişti. Ama ne yazık ki yeni sadrazam savaşmaktan yana değildi. Ordumuz hazırlanmış, sancaklar çıkarılmıştı fakat sadrazam ordunun taşında gitmek istemiyordu. Hemen Şeyhülislam Fazlullah Efendi ile Sadrazam Arabacı Ali Paşa’yı huzura çağırttım. Önce Şeyhülislama dönüp sordum. “Hoca Efendi, şinAdi dinin hakkı için doğru söyle, sınır boylarından ,;ne haberler geliyor“Oklanmış av kaçırılmaz. Hazır düşman bizden korkmuşken hücum edip işlerini bitirelim.” diyor- larmış. Bu sözler kabul edilince hemen harekete geçmişler. , Salankamen önlerinde yakalanan düşman, çok zor durumda kalmış. Sadrazam atına atlayıp son hızla düşman üzerine giderken “Yürüyün yiğitlerim, düşmanı bu ovada yok edebiliriz!” diye bağı- rıyormuş. Heyecanla düşman siperlerine saldırmış ama alnından yediği bir kurşunla şehit olmuş. Bu acı haberi alan askerin morali bozulmuş; karışıklıklar çıkmış. Kısa bir süre sonra da asker dağılmış.askeri var. Şimdi onlarla savaşmak olmaz.” demişler ama Fazıl Mustafa Paşa, “Beklemekle zafer kar zanılmaz. Atalarımız daima üstün kuvvetlere karşı zaferler kazanmıştır. Düşman kalabalık olsa da biz onu yenmesini biliriz. Ülkemize parlak bir zaferle döneceğiz. Hiç zaman kaybetmeden karşıya geçelim. Bize gönderilecek yeni kuvvetleri orada bekleriz.” demiş. Bunun üzerine hemen yola çıkılmış. Sava Nehri bütün hırçınlığıyla coşup duruyormuş. Asker ve ağırlıklar zorlukla karşıya geçirilmiş. Bizi gören Avusturya kuvvetleri hücuma geçmeye cesaret edemeyip geri çekilmişler. Deneyimli komutanlar hâla beklemekten yanaymışlar. Sadrazam Kethüdası Mustafa Efendi ve bazı paşalar ise savaşmaktan yanaymış.
Yeni Sadrazam Savaşmak istemiyor
05
Nis