Bu arada ben de hem savaşa çıkılacak günü iple çekiyor hem de bir yandan ilim adamlarıyla toplantılar yapıyordum. Hezarfen Ahmed Çelebi isminde biri vardı ki gözü hep gökyüzündeydi. Her görüşmemizde bana, “Sultanım, çalışmalarım sonuç verirse bir gün mutlaka uçacağım.” diyordu. Ben bu sözlere pek inanmıyordum. “Bir insan nasıl olur da uçar? Kendini kuş mu sanıyor bu adam?” diyor, gülüp geçiyordum. Bir gün yine izin isteyip yanıma geldi. “Padişahım, her şey hazır. Emriniz olursa nasıl uçacağımı size göstermek isterim.” deyince şaşırıp kaldım. “Bu adam deli mi? Yoksa kendine kıymak mı ister!” diyordum ama yine de izin verdim.
Kendini Kuş mu Sanıyor Bu Adam
09
Nis