sıf. (fars. pür). Bir şeyle dolu, ona sahip, çok: Pür hiddet. Pür neşe. —Esk. Püratteng, çok ahenkli, ahenkdo- lu^l Pur amal, ’emellerle dolu. || Pür ateş, ateş dolu- ateşli: >”Yüksek mefhumlar birer verid* ye $iyari gibi manzumelerinde pürateş’dolaşır(Cenap Şahabettîn).. || Pür azamet, çok azametli: “Yer açılıp.da cam tarafına yerleşti mi, bçklemedipi bir zamanda neçacej koltuğu,na .geçmiş birdenbire pürazamet ‘ kesilenlere rastlarsınız” (R. H. Karay). (| Pür bad.^çok rüzgârlı; kibirli. || Pür bar, yüklui meyvesi çok olan’. || Püfcuşfcoşku doltf jl Pürçin, çök karışık: “Deryh kuşanan taliaĞiyfe / Ebrusu ederken, ol£a pür-çin” (A. H. Tarhah). || Pür-cf//,‘’-yürekli,, ce^lff.’\f Pür fer, parlak aydınlık. || Pür feyz, çok bot bolluk dolu. || Pür ğâzab, pür gayt, pür tehevvür,’kızgın, çok kızmış. || Pür gü, çok konuşan; kırıjmış, çok inçinmiş. || Pür haya/. hülyalı. j| tfür hayat, hayat dolu, c^nlı. |[ Pür hun, kanlı, karv içiqdeL “/-/e/r Jc/’ nazik diller / Şimşir-i merg elinden pürhunduf” (Efbuz- ziya Tevfik, XlXt yy.). |(Pür huzur, hqzur içinde, huzur h6\u.,\{Pur istifa, seçilmiş, ,ayfilmış [^ür,mâharet^ hünerii, çok usta. ||\Pür,meJal, pur teessür, üzüntülü.’sjkıntı- lı: “Gülnar pQrpnçİal ısa bülbül de lâljse J Siz müjde)âştharjı veperitşâd olun dedi” K.Beyatlı). |] Pür pur, nurlu, nur içinde. || Pur sıhhat, sağlıklı, sjHhat dolu. || Pur sürür, sevinç4biu,j| Purşçyk, şevkli, çok heyecanlı. I ffürşule, pırı) pırıl. || Pürtefavet, gençlik’doıü^çök tsCze. ^
PÜR
09
May