(ar. v a ^ ’dan istfiâb). Esk. içine alma, sığdırma. || Tutma, kaplama. || İstiab etmek, içine almak, çevrelemek: Seni ancak ebediyyetler eder istiab (M. Â. Ersoy). || İstiab haddi, en fazla alabilme kapasitesi. — Trafik, istiap haddi, kara, deniz ve hava taşıt araçlarının yük ve yolcu miktarlarını belirleyen sınır. Bk. trafİk. — Denize. Bk. tonaj. ♦ İstiaben zf. Esk. Büsbütün, tamamıyle.
İSTİAP veya İSTİAB
09
Eki