dişil a zİz e , Latince sanctus (dişil sa ncta), Yunanca h a g io s (dişil h a g İa , Türkçede yerleşmiş okunuşuyla a y a ), yeryüzünde Tanrı kayrasını temsil ettikleri ve yaşayanlar için Tann katında aracılıkta bulunabilecekleri inancıyla yüceltilen ve yetkili kilise organlannca kutsal ilan edilen kişi. Yeni Ahit’te İsa’ya atfedilen sözler arasında “aziz” yer almaz. Paulus’un mektupları ile Vahiy Kitabı’nda ise bu terim, İsa’ya inananlar, yani tüm Hıristiyanlar için “mukaddes”, “kutlu” anlamında kullanılır. İS 1-4. yüzyıllar arasında ağır baskılara uğrayan Hıristiyanlar, bu baskılar sonunda can veren kilise üyelerini, doğrudan cennete gittikleri ve yaşayanlann dualan için Tanrı’ nın nzasını sağlayabilecekleri inancıyla yüceltmeye başladılar. İS 325’te belirlenen Nikaia (İznik) Amentüsü’nde “aziz” sözcüğü, hâlâ “inanan” anlamını taşıyordu. Kiliselerde adına dua edilen ölüler, ancak 6. yüzyıl başlannda bugünkü anlamıyla “aziz” olarak anılmaya başlandı. Ama ilk azizlere bu sanın verilmesinde izlenen resm? bir süreç yoktu. Azizlik mertebesinin resmen tanınması, ilk kez Papa XV. Johannes’in 993’te Laterano Konsili’nde Augsburg piskoposu Ulrich’i (ö. 973) azizliğe yükseltmesiyle başladı. Papa VIII. Urbanus (hd 1623-44) ile XIV. Benedictus’un (hd 1740-58), kutluluk (beatificatio: ancak belirli kiliselerde yüceltmeye izin verilen, azizlik öncesindeki aşama) ve azizlik (canonisatio) mertebeleri
aziz,
15
Oca