Dünyadaki diller

DÜNYADAKİ DİLLER

Şu veya bu dili konuşanların kesin sayısını bilmek kolay değildir kuşkusuz. Ama altmış beş yıl arayla gerçekleştirilmiş olan iki ayrıntılı inceleme (bkz. tablo) karşılaştırırılırsa, durumun iki açıdan gelişme gösterdiği fark edilir.

Bir yandan her dilin konuşucularının sayısında artış olmuş, bazen bu çok büyük oranlara varmıştır; öte yandan, dillerin görece olan yeri değişmiştir. Mesela İspanyolca günümüzde Rusça ve Al-mancayı geride bırakmış, Arapça on ikinci sıradan altıncı sıraya düşmüş, Fransızca sekizinci sıradan on birinci sıraya inmiştir.

Dillerin yaygınlaşması ve/veya gerilemesi değişik etkenlerle açıklanır:

– bu dilleri konuşan nüfusun anması veya azalması veya demografi hareketlerinde artış veya azalma: Japoncanın 1928 ile 1993 arasında 55 milyon konuşucudan 126 milyon konuşucuya ulaşmasının nedeni Japonya nüfusunun aynı dönemde üç katına çıkmış olmasıdır; Arapça ve birçok Afrika dilleri için de aynı şey söz konusudur.

– bu dilleri konuşanların kültürel veya siyasî yayılması: mesela Fransızca ve İngilizce sömürgeleşme döneminde önemli bir gelişme göstermiştir, ancak bu sırada Fransa ve İngiltere’nin nüfuslarında pek bir artış olmamıştır: bu diller Avrupa dışında gelişmiş, bu arada önemli sesbilgisel ve sözlüksel gelişmeler geçirmişlerdir.

– daha önceki iki etkenin birleşmesi-, mesela Hintçenin yayılımı
hem nüfusun artmasına hem de Hindistan’ın resm Mandarin Çincesinin gelişmesiyse Çin nüfusunuı Çin Halk Cumhuriyeti’nde bu dilin ulusal dil duru: ne bağlıdır.

Avrupa’da, XIX. yy’a kadar Fransızca İngilizce’c fazla konuşuluyordu, daha sonra İngilizce Fransızc çüde geride bıraktı. Her iki dil önemli çapta gelişir da söz konusu devletlerin özellikle kurdukları sor sinde oldu, ancak her iki dil arasındaki farklılığı öne niz ticareti, ardından da ABD’nin İktisadî gücü yar,

Almanca dünyada uzun süre İspanyolcadan dah; du, oysa İspanyolca şimdi açıkça Almancayı geric Bu olgu iki biçimde açıklanabilir: Almanya nüfusun mnın düşük olması, özellikle de İspanyolca kı Amerika’nın olağanüstü derecede önemli olması; bı larm artış oranı çok daha yüksektir.

Tek kelimeyle söylemek gerekirse, dillerin tarü ayrılamaz olduğu görülür. Nasıl çağımızın başlanj İmparatorluğu’nun büyümesi günümüzdeki Rorr varlığını açıklıyorsa veya Müslümanların Hicret te vaşları (ve bunu izleyen fetihler) Arapçanın geniş yayılabildiğini açıklıyorsa, modem dillerin de hangi nuşuluyorlarsa o ülkelerin İktisadî ve siyasî gelişme j duğu da aynı biçimde anlaşılabilir: dillerin tarihi de toplumların tarihinin dilsel yanından başka bir şey :

Rate this post
Rate this post

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlenmelidir *

*