Âli

ÂLİ sıf, (ar. eulüvv, yükseklik, büyüklük’ ten cafi). Esk. 1. Yüceliği, seçkinliği ile belirginleşen şey için kullanılır: “Senünle bu fena dünya bugün firdevs-i âlidür” (Ömer bin Mezit, XV. yy.). —2. Mevkice yüksek kimse için kullanılır. —3. “Yüce, yüksek” anlamıyla birleşik sözcüklerin oluşumunda yer alır: âlibaht (talihi yüksek, çok talihli), âlicâh (yüksek rütbeli), âlifıtrat (yüce yaradılışlı, huyu güzel olan), âligüher (saygın, değerli), âlihimmet (yüce himmetli, çok iyiliksever), âlikadr (kıymeti, değeri yüksek olan, saygıdeğer), âlimekân (yeri, rütbesi yüksek olan), âlinazar (ileri görüşlü), âlinesep (soylu), âlinijad (aslı, soyu yüksek olan, yüksek soylu), âlişan (şan ve şerefi büyük olan), âlitebar (soyu yüksek olan, asil soylu), vb.

Rate this post
Rate this post

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlenmelidir *

*