Ulusaldan uluslar üstüne

Ulusaldan uluslarüstüne

Doğal kaynaklar, devlet-ulus çerçevesi içinde kapalı kalamaz. Akarsular, kara veya deniz faunası, maden yatakları, siyasal sınırlara bağlı değildir. Devletler arasında ortaya çıkan uyuşmazlıklar doğrultusunda uluslararası bir kamu hukuku oluşmaktadır. Bu uyuşmazlıkların çözümünde, çoğunlukla karşılıklılık ilkesine, daha açık bir ifadeyle, bağımsız tarafların yükümlülük ve çıkarlarının dengesine dayalı ikili uzlaşmalar yoluna gidilmektedir. Ama bu ilke, hiçbir devletin olmayan doğal kaynaklar için geçerli değildir; kürk foklarını korumak, Afrika fauna ve flora varlığını güvence altına almak, denizlerin hidrokarbürlerle kirletilmesine bir sınır getirmek, nükleer denemelerin atmosferde yol açtığı tehlikelere engel olmak, biyolojik çeşitliliği kurtarmak gereği de buradan kaynaklanır (Rio de Janeiro’da 1992’de önerilen anlaşma).

Doğal kaynakların giderek insanlığın ortak malı olduğu düşüncesini, Birleşmiş Milletler, 1972’deki Stockholm Konferansından bu yana uluslarüstü bir örgütün ilkesi durumuna dönüştürmeye çalışmaktadır.
İlkelerden gerçeğe

Rate this post
Rate this post

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlenmelidir *

*