OROGRAFİK BULUTLAR VE ÖZEL BULUT TİPLERİ

OROGRAFİK BULUTLAR VE ÖZEL BULUT TİPLERİ

OROGRAFİK BULUTLAR VE ÖZEL BULUT TİPLERİ

OROGRAFİK BULUTLAR VE ÖZEL BULUT TİPLERİ

bir hava akımının bir tepeyi, tek bir dağ kütlesini 1, aşması sırasında oluşur. Bu bulutlar genellikle al-ist-kumülüs veya kümülüs cinsindendir, ama görünüm-1 ermin alışılagelmiş görünümünden çok farklı olabilir, .•esim aşarken oluşan orografik bulutlar genellikle dağın b:r yakalık veya doruğunu örten bir kapüşon biçi-c.er veya sıradağlarsa yatay doğrultuda bazen geniş bir . .zanan bulutların oluşmasına yol açabilir. Durağan dal* : ııkmasından. da gene bu engebeler sorumludur; hava L: olduğunda, gökyüzünde eşit aralıklı paralel şeritler tr. bulutlar durağan dalgaların varlığını kanıtlar.

.y.zpkri bazen uçakların ardında bir iz halinde beliren ve

■ yanması sırasında bol miktarda su buharı yüklenen jur. soğumamasıyla oluşan bulutlardır. Bu bulutlar r_ak ve beyaz çizgiler halindedir; bir süre sonra çizgilerin i srjnüş mantarlar gibi aşağıya doğru sarkan şişkinlikler .a: £ğer yoğunlaşma bulutlan uzun süre dağılmadan kal-.< genişler ve sirrüs, sirrokümülüs veya sirrostratüslere katmanlarına dönüşür.

:j.* sirrüslere veya mercimek biçimindeki altokümülüs-sedef gibi yanardöner parıltılar yayar. Günbatımmdan r – parıltılar en zengin ve göz alıcı renklerine bürünür. Ge-:! km arasındaki yükseltilerde yer alan bu bulutlar olduk-
¿iu rShn, tüysü görünümündeki sirrüsleri andırır, ama renk-mavimsi veya gümüşî, bazen de turuncu veya kırmızıdır. ¿¿t. ı : r^len ve niteliği henüz tam olarak açıklanamayan bu bu-~z _r r: km arasındaki yükseltilerde yer aldığı ve çok ince koz-liHir. oluştuğu sanılıyor.

m 7. büyük yangınlar (ormanlar, petrol kuyulan…) sırasın-

•, * ievrjîan yanma ürünlerinden kaynaklanır. Duman ve katı par–.beki bu ürünlerin oluşturduğu yoğun, koyu renkli ve tomur-c r – Jtlar genellikle çok gelişmiş konveksiyon bulutlarına benzer; Kümelen çok daha hızlı, renkleri de çok koyudur. Bu buludar rüz-r.erek yangın bölgesinden çok uzaklara yayıldığında, pek ka-;• -sn .<aonanlı bir bulut örtüsüne dönüşür; bu koyu renkli örtünün zî «¿lan Güneş veya Ay bazen mavi renkte görünür.

Tizt-zm püskünü bulutları, hızla büyüyen çıkıntılarıyla, çok ge–_r-e biçimindeki buludann genel özelliklerini taşır. Bu buludar trs- .”jksek enlemlerine kadar yayılabilir ve çok geniş bölgeleri a zaman gökyüzü bazen haftalarca koyu bulanık renkte : * _ bulutlan oluşturan öğelerin büyük bölümü toz parçacıkla-boyutlardaki diğer katı parçacıklardır.
Bileşim ve görünüm

Bir bulutun yağış getireceği çoğu zaman bulut tabanında yol yol uzanan yoğunlaşma çizgilerinden anlaşılır. Yağışlar, yükselen hava akımlarına ve bulut tabanlarının altındaki doymamış bölgelerde uğrayacakları buharlaşmaya rağmen yok olmadan yere ulaşabilecek kadar irileşmiş sıvı veya katı parçacıklardan oluşur. Çok büyük bir kümülonimbüsten sn’de 4 000 t kadar yağış düşebilir. Sağanak halinde bir yağıştaki sıvı veya katı parçacık sayısı metre küp başına genellikle 100 ile 10 000 arasında değişir. Demek ki bir yağıştaki sıvı veya katı parçacık yoğunluğu, bir bulutu oluşturan minicik parçacıkların sıklığının ancak milyonda biri kadardır. Yağmur damlalarının ortalama büyüklüğü yaklaşık 2 mm’dir; en iri damlaların çapı bazen 6 mm’yi bulursa da damla boyutu 4 mm’ yi aştığında havanın direnci o kadar artar ki damlalar küresel olmaktan çıkar ve başka bir damlaya veya engele çarptığında hemen parçalanır. Katı parçacıklar her zaman sıvılardan çok daha iridir: lapa lapa yağan kar tanelerinin büyüklüğü bazen 2 cm’yi aşar; bugüne kadar ölçülmüş en iri dolu tanesi ise yaklaşık 17 cm çapında ve 770 gr ağırlığındadır.

Yağış çeşitleri

Sıvı halindeki yağışlar iri damlalardan oluşuyorsa yağmur, en fazla 0,5 mm çapında ve birbirine çok yakın damlacıklar halinde yağıyorsa çisenti olarak adlandırılır. Katı yağışların, oluşma biçimine ve parçacık boyudarına göre tanımlanan birçok yağış tipi vardır. Kar, büyüklüğü genellikle 2-5 mm arasında değişen, bazen birkaç santimetreyi bulan, ayrı ayrı veya kaynaşmış durumda buz kristallerinden oluşur. Toz kar, bulutsuz havada yağan ve genellikle son derece hafif oldukları için atmosferde asılı kalmış gibi görünen çok küçük buz kristalleridir. Tane kar, genellikle 1 mm’den daha küçük, beyaz ve mat, yassı veya uzun, minicik buz parçacıklarından oluşan bir yağış biçimidir. Yumru kar, büyüklüğü 5 mm’yi aşmayan, genellikle konik veya yuvarlak, beyaz ve mat buz parçacıklarından oluşur. İnce dolu, çapı 5 mm’yi bulabilen hemen her zaman küresel ve yarı saydam buz parçacıklarından oluşur. Buzlu kar, genellikle küremsi veya düzensiz, ender olarak koni biçiminde, yarı saydam ve 5 mm’den küçük buz parçacıklarından oluşur. Dolu ise bazen saydam, bazen kısmen veya tamamen mat, genellikle küremsi, konik veya düzensiz biçimli, büyüklüğü 5-50 mm arasında değişen, oldukça iri buz parçalarıdır.

Yağış oluşumu

Yalnız su damlacıklarından oluşan bir bulutta bazı damlacıklar çevredeki diğer damlacıkları toplayarak sürekli büyüyebilir. Özellikle damlacıkların düşme hızı birbirinden ne kadar farklıysa bu süreç o kadar iyi işler. Bu nedenle, karaların üzerinde oluşmuş bir hava kütlesinden gelişen küçük bir kümülüste damlacık birleşmesi daha az, denizlerin üzerinde oluşmuş bir hava kütlesinden gelişen büyük bir kümülüste çok daha fazla olacaktır. Yalnız buz kristallerinden oluşan bir bulutta çok sayıda kristal birbi-riyle kaynaşarak birkaç milimetre büyüklüğünde bir kar tanesi oluşturabilir. Özellikle 0 ve -10 °C arasındaki sıcaklıklar kristallerin kaynaşmasına son derece elverişlidir. Hem sıvı, hem buz parçacıklarından oluşan bir bulutta buz kristallerinin kaynaşma süreci bazen daha da hızlanır. Bu durumda kristaller ya kendi aralarında birleşerek iri kar taneleri haline gelir ya da buz kristallerinin üzerinde toplanan erimiş su damlacıklarının donmasıyla toz kar, kar tanesi, ince dolu, buzlu kar, hatta dolu taneleri oluşur.

Buz parçacıklarının görünümü ve yoğunluğu özellikle su damlacıklarının donma hızına bağlıdır. Eğer damlacıklar hızla donmuşsa buz parçacıkları düzensiz kristallerden oluşur ve kristallerin arasında çok sayıda hava kabarcığı kalır; hava kabarcıkları hem buz parçacıklarının yoğunluğunu azaltır, hem de ışığı dağıtarak parçacıklara mat bir görünüm verir. Buna karşılık damlacıklar yavaş yavaş donduğunda buz parçacıkları saydam veya yarı saydam olur. Dolu tanelerini oluşturan buz parçacıkları ya tamamıyla saydam, ya tamamıyla mattır ya da saydam ve mat buz katmanları (bazen on kadar katman) dönüşümlü olarak birbirini izler. Bu dönüşüm, parçacıkların birleşerek büyümesi sırasında dolu tanesinin yüzeyindeki sıcaklığın değişmesinden kaynaklanır. Yüzey sıcaklığı ne kadar düşükse büyüme de o kadar hızlıdır. Bu süreçle oluşan buz parçacıkları her zaman katı yağışlara yol açmaz. Çünkü aşağı doğru inen buz parçacıkları, hava sıcaklığının sıfırın üstünde olduğu katmanlardan geçerken eriyebilir ve yağmur halinde yere düşebilir. Nitekim ılıman bölgelerdeki sağanak yağışlar hemen her zaman katı parçacıkların erimesiyle oluşur.
43
Orografik bulut. Yeryüzü engebeleri. atmosferdeki tedirginlikleri ve konveksiyon akımlannı güçlendirerek bulutlann oluşmasını etkiler. Bir dağın üzerindeki hava çok nemliyse, dağın doruklannı örten bir bulut oluşur.
BERGERON SÜRECİ

Sıvı su damlacıklarından oluşan bir ortamdaki buz kristallerinin hızla büyümesi Bergeron süreciyle açıklanabilir. Buzun doymuş buhar basıncı suyunkinden dahâ düşük olduğu için, donma noktasının altındaki su damlacıklarından oluşan bir bulut buzdan çok daha aşırı doymuş bir ortamdır. Eğer bu ortamda az sayıda buz kristali varsa, kristallerin yoğunlaşarak büyüme süreci son derece hızlanabilir. Böylece buz kristalleri irileşirken ortamdaki su damlacıkları da giderek azalır; çünkü su buharının basıncını suyun sıvı haliyle dengede tutabilmek için damlacıkların hiç değilse bir bölümü buharlaşır. Bu büyüme sürecinin en etkili olduğu sıcaklık -12 °C dolaylarıdır.

Rate this post
Rate this post

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlenmelidir *

*