LAUDE DEBUSSY

LAUDE
DEBUSSY

CLAUDE
DEBUSSY

Fransız besteci Claude Debussy «doğayi hayal gücü arasında gizemli ilişkiler» kurarai yepyeni ufuklar açtığı XX. yy’ın mûzi anlayışını yenilemiştir. Simgeci ve izlenişe akımların etkilerini taşıyan, nüanslar w buluşlarla yüklü eseri, Wagnerciliğin som erdiği ve natüralizmin doğduğu bir çağa aînx

Achille-Claude Debussy 22 ağustos 1862’de Saint-Geım£-~ Laye’de orta halli bir ailenin oğlu olarak dünyaya gedi. Anne ; ‘«■ basırnn şehirde bir çinici dükkânı vardı. îlk piyano derslerini Par-münü sırasında annesiyle birlikte sığındığı Cannes’da aldı. I;-. i Paris Konservatuvarı’nda Antoine Marmontel’in piyano sınir-i .o-bul edildi. 1877’de piyano dalında bir ikincilik ödülü, 1880’de =-lik ve pratik armoni dalında bir birincilik ödülü kazandı.

YENİLİKÇİ BİR YETENEK

Güzel Sanadar Akademisi 1884’te genç müzisyene Musr-adlı kantatı dolayısıyla Roma Ödülü’nü verdi. Medici Villası iki yıllık hayatı, ona «tam maaşlı bir astsubayın hayatı» gib: r:■ dü. Enstitü üyeleri yolladığı ilk eseri (İlkbahar), sert bir dille ; ~ rerek Debussy’yi «sanat eserlerindeki gerçeğin en tehlike- : manlanndan olan bu muğlak izlenimciliğe» karşı uyardılar Seçilmiş Genç Kız adlı eserindeki şiirsellik, jüri üyelerini etkilen

Baudelaire’in şiirleri üzerine bestelediği beş şarkısını ne:::: r tirebilen ne de yayımlatabilen Debussy bunları, masrafa olarak yayımlatabildi (1890); ama Seçilmiş Genç Kız’ı 8 1893’te Ulusal Müzik Derneği’nde çaldırmayı başardı. Ayr_ -konusunu Maeterlinck’in aynı adlı oyunundan aldığı «Pei’.i.~: Melisande» adlı operasını bestelemeye başladı. Mallarme’nir. r î-toral bir şiirinden esinlendiği Bir Kır Tanrısının Öğleden Sonra- . Prelüd’ün 22 aralık 1894’teki ilk seslendirilişi, bestecinin ilk ger; u başarısıdır. Ama bu başarı, kendisine ne ün, ne de para kazarındı. Alacaklıları tarafından sıkıştırılan besteci, piyano dersler: -di, yayımcısından avanslar istedi ve önce Revue Blanche’ta, ar:r-dan da Gil Blas’da müzik eleştirmenliği yaptı.

Orkestra için ilk iki Noktiim’ünün 1900’de Lamoureux Konser.; ri Orkestrası tarafından seslendirilmesi, özellikle de «Pelleas ve’- -lisande»m 1902’de Opera-Comique’te sahnelenmesi kamuojrcr.-r ve müzik dünyasının dikkatini, Debussy’nin polemikler ve tanj malar doğuran sanatı ve kişiliği üzerine çekti. Debussycilere g:r; operası müzik tarihinin dönüm noktalanndan biriydi. Diğerler-‘^ göre ise bu «nihilist sanat», Batı’mn çöküşünü hızlandırıyordu

Debussy’nin günleri beste çalışmaları, konserler ve şiir akşınları (Mallarme’nin «salı toplantıları») ile geçiyordu. Erik Sate r bi besteciler ve Pierre Louys gibi yazarlarla tanıştığı edebiyi:: meyhanelerinin ve moda tavernalarının (Chat-Noir, Auberge r-Clou) müdavimlerindendi.

Birlikte sefalete yakın bir hayat sürdüğü Gabrielle Dupont c^-ayrıldıktan sonra, 1899’da Lily Texier adlı bir terzi kızla evler.r-Kayınpederinin Bourgogne’daki evinde Deniz’i bestelemeye baş^ mak için ideal ortamı buldu. Temmuz 1904’te Lily’yi aniden ter.-; -derek Parisli zengin bir bankacının karısı olan Emma Bardac’la r – -luşmak üzere Saint-Helier’ye gitti. Lily bu olaydan sonra, gazer; ■ lerde uzun zaman dedikodusu süren bir intihar girişiminde bul.r du. Debussy ve Emma Bardac, ancak 1908’de, müzisyenin Çc^t-lann Köşesi adlı nefis piyano derlemesini ithaf edeceği kızlan C_i-ude-Emma’nın (Chouchou) doğumundan iki yıl sonra evlendi!;:

Deniz’in 1905’te Lamoureux Konserleri Orkestrası tarafından a-■ lendirilişi, kamuoyunu bir defa daha ikiye böldü. Debussy müziğır. savunmak için, gitgide daha sık orkestra şefliği yaptı. Dehasın: ir iyi yansıtan piyano parçalarını da bu sırada yazdı: Estamplar, Ku-Ada, İmgelet’in iki defteri ve Prelüdler. Orkestra için yeni İmgeler ,J:ç-ler, Iberya, İlkbahar Rondoları) ve özellikle Rus Baleleri Topluluğu Oyunlar’ı besteledi. Bu son eserinin 1913’teki ilk temsili, Igor Sr;
«BirPan’ın öğleden sonrası İçin preliid». Nijinski, Bakst’ın fırçasıyla.

«

‘-Â
İKİ ŞAHESER

lleas ve Melisande»

sterlinck’in gizemli dramı, her şeyin «yan yarıya söylenmiş» olduğu, lyısıyla da müziğe belli belirsiz olma, oyunculara «zahmetine değdi-le» şarkı söyleme imkânı veren şiirsel bir eser arayan Debussy’yi dine çekti. Beş perde ve on iki tablodan oluşan bu lirik dramın bes-nmesi uzun zaman aldı (1893-1902) ve güçlükle tamamlandı. Eser ilk 130 nisan 1902’de Opera-Comique’te sahnelendi.

■u operanın vokal çizgisi, kişilerin psikolojik ve duygusal dalgalanma-ıa ayak uydururken Fransız dilinin ritimlerine ve tonlamalarına uyar, ussy, bu dramın kahramanlarının duygusal ve psikolojik çalkantıları-e müzikal heyecanı kaynaştırmayı başarmıştır. Besteci, Melisande, :as veya Golaud’yu «eskimiş geleneklerin keyfî diliyle değil, doğal in-ar gibi» konuşturur. Gölgeden çıkıp geri dönmeyi bilen orkestra aynı ile soluk alıp verir. Sessizlik dahil her şeyin müzikal bir anlamı var-[I. Sahne’de müzisyen uyuyan suyun sesini dinletir ve Melisande’la ias birbirlerine aşklarını mutiak sessizlik içinde fısıldarlar.

/agner’den hareketle tasarlanan, ama tamamen özerk olan partisyo-)irkaç özgün motif (Golaud, Melisande, Pelleas, Arkel, «kader»), ve-ortam motifi» (orman, su, mağara…) yönetir. Hayaleti andıran kah-■ınları gibi, neredeyse var olmamakla itham edilen bu müzik, aynı anda en aşırı şiddete (IV. perdenin II. sahnesinde Golaud’nun zincirden kurtulması) ve en altüst edici lirizme (III. sahnenin «saç» sahne-laşır. Debussy’nin bu tek operası, büyük uluslararası operaların re-jvarında yer almaya devam etmektedir, iz

üç senfonik taslak» deniz kıyısında değil, 1903 yazının ortalarında gogne bağlannın karşısında bestelenir. «Kanımca bu, güzelliği ge-<de düşüncenize fazla ağır gelen bir gerçeklikten daha iyidir.» De-y, Jersey Adası’nda ve Dieppe’de devam ettiği besteyi 5 mart ‘te Paris’te tamamladı. Eser, aynı yıl 15 eylülde, Camille Chevil-ın yönetiminde, Lamoureux Konserleri Orkestrası tarafından ilk de-ilendirildi. Besteci, çoğu bu cüretkâr esere karşı çıkan eleştirmenler-jok etkilendi.

:slerin sürekli bir biçimde, ama kesin bir yapı içinde fışkırması, hiç-2yi betimlemeyen partisyonun özelliğidir. Partisyon, sadece sonu yan anlar, «oyunlar», heyecanlı diyaloglar, «hep yeniden başlatılan :»in (Paul Valery) sürekli dalgalanışım çağrıştırır, leta pullu, son derecede yumuşak ışık, kornolarla renklendirilmiş tı viyolonselin sık sık duyulması, yedi farklı ritmin üst üste binme-)enizde şafakta öğleye»), pırıldama, derin baslar, tınıların açılıp ge-nesi («Dalgaların oyunu»), pes tellerin çırpınışları ve ışıklı lekeler, ların ve kornoların bir akorunu çevreleyen sekiz birinci kemanın çe-sri, («Rüzgârın denizle diyalogu) orkestra ve ses dinamiği, ender an bir incelik ve çeşidilik gösterir.
d’nin Bahar Ayini’nin yarattığı skandalin gölgesinde kaldı. :steci Birinci Dünya Savaşı sırasında, yurtsever bir coşku için-:eşitli çalgılar için yazdığı sonatları (bunlardan sadece viyo-û ve piyano; flüt, alto ve arp; keman ve piyano için olanları :bildi) «Fransız müzisyen Claude Debussy» diye imzaladı, rada Chopin’e duyduğu hayranlık, on iki eşsiz Piyano Etü-: esin kaynağı oldu.

ınsere yakalanan ve hastalığı geç teşhis edilen Debussy 25 1918’de Paris’te elli beş yaşında öldü.
ÖR»
£ MS
JE
; BtgJ Uy,
Sili t*’
Süs üi İİt&s’-
Sf
jgpjfo-m.il*

-v:
ŞEHVETLİ VE NOSTALJİK BİR MÜZİK

Debussy, kişisel dilini erkenden bulan Maurice Ravel’e oranla, bazı bestecilerin oldukça derin olan etkisinden daha yavaş kurtuldu, ama sanatı gelişimini tamamladığında, modernlik anlayışı bakımından, en büyük rakibi ve hayranı olan Ravel’den daha ileri bir noktaya ulaştı. Müzisyen, köhnemiş kurallar dizisine bağlı donmuş biçimler yerine, kendinden önce bilinmeyen biçimleri, fikirleri ve dili koydu.

Debussy’nin gelişiminin ilk dönemi (1878-1892), özellikle de Piyano, Keman ve Viyolonsel Üçlüsü (1879), Seçilmiş Genç Kız, Bau-delaire ve Verlaine’in şiirleri üzerine bestelediği çok sayıda şarkı, Schumann’ın, Massenet’nin ve Franck’ın derin izlerini taşır.

Benzersiz ve tekil bir üslup geliştirdiği ikinci dönem (1893-1902) Yaylı Çalgılar Dörtlüsü’yle başlar. Bir Pan’ın Öğleden Sonrası İçin Prelüd ise, en çok on dakika içinde «müzik sanatına yeni bir soluk getirir» (Boulez). Flütün tatlı arabeski ve Debussy’nin en ö-nemli çalgısı olan arpın canlı glissando’su kuşkusuz bir düşler â-leminin kapılarını açar.

Orkestra için üç kanatlı bir tablo olan Noktürnler, canlı ve cansız varlıkların karanlık içinde eridiği saat olan gerçek «günbatımı sahneleri» sunar. Bestecinin tasvirine göre, Bulutlar «beyaza çalan, gri bir can çekişme içinde» sonar ererler ve «müzikle ışıklı tozun bir karışımı olan» Şenlikler ise «eksiksiz bir ritm»e benzer. Debussy’nin üslubunun diğer önemli özellikleri Bilitis’in Şarkıları adlı üç parçada kendini gösterir: şefkatin ve şehvetin yan yana olduğu bir yaratma gücü, son derece kesin ve ince bir pozodi. Debussy Saçlar’m müziğindeki hem tutkulu, hem de ölçülü hışırtıda, «Pelleas ve Melisande»da da yararlandığı «kılavuz motife» doğru hızlanmanın yeni bir formülünü (M. Beaufils) dener.

Wagner’in sanatı, özellikle de Tristan ile Isolde (Tristan und îsol-de) ve Parsifal adlı operaları, üzerinde derin bir etki bırakmış olmakla birlikte Debussy; tek operasıyla, kelime ve sesi, müzikal arayışı ve bireysel heyecanı birleştirerek opera alanına yeni çözümler getirmiştir.

Debussy’nin sanatı telkin gücüyle doğal olarak simgecidir ve izlenimci karakteri, her şeyden önce tam tonlardan oluşan gamı ve bölümlere ayrılmış yapıları kullanmasına ve bundan kaynaklanan durağanlığa dayanır. Besteci, simgeci de, izlenimci de olmadığını söylese de, müziği hiç kuşkusuz bu iki akımla benzerlikler taşır.

Debussy’nin sanatının doruğa ulaştığı üçüncü dönem (1903-1912) Üç Estamp (ilk ikisi bestecinin Uzakdoğu’ya ve güneybatı Ispanya’ya olan sevgisini yansıtır) ve Deniz’lt başlar. Bu iki eser, bestecinin dilinin ve üslubunun evriminde bir dönüm noktasıdır: daha sonra tınının ve ses renginin kendi değeri, malzemenin niteliği ve derinleştirilmesi vurgulanacaktır.

Ses planlarının, yoğunluklarının ve renklerinin çeşitliliği ve dozajıyla yeni bir ruh halini ortaya koyan piyano için İmgeler başlıklı iki albüm arasında iki yıl vardır. Zengin çağrışımlı adları olan (Sudaki Yansımalar, Yapraklartn Ardındaki Çanlar) bu altı parça piyano edebiyatında Chopin ve Schumann’ın eserlerinin yanında yerini alır. Ama Chopin’in Prelüdler’inden farklı olarak Debussy’nin Prelüdleri (yirmi dört tane) geçici ve kaygılı bir nitelik taşımaz, müzisyenin üslubunun ve dilinin bütün özelliklerinin bir özetini oluştururlar.

Son döneme (1913-1918), Wagner’in Parsifal’inde olduğu gibi aydınlanmış bir orkestranın şeffaflığının ve incelmişliğinin yanı sıra; bir orkestra eseri olan Oyunlar’ın ve on iki Piyano Etüdü’nün en yetkin örneklerini sunduğu birden fazla parametreli (yükseklik, süre, şiddet) karmaşık yapılar damgasını vurur. Bale müziği Oyunlar, P. Boulez’in 1958’de saptadığı gibi, ikinci Dünya Sava-şı’mn sonunda bütün ulusların müzisyenlerini büyülemiştir. Ses ve ritm zenginliği, tınının bireyselleşmesi, orkestra bütününün akustik olarak değerlendirilişindeki yenilik, klasik gelişmeden ve çeşitleme sisteminden çok farklı bir biçimde ele alınan tek bir öğeden hareketle tematik çoğalma ve simetrileri kıran, «geri döndürülemez bir zaman»da kendini icat eden parçalanmış yapı, özlemlerine cevap veriyordu.

Besteci, Bir Pan’ın Öğleden Sonrası İçin Prelüd’den yirmi yıl sonra, ses malzemesinin özden başka bir şey içermeyecek kadar seyreldiği, zarif ve narin bir güzelliğine sahip üç şarkı olan Stephane Mallarme’nin Üç Şiiri’yle, şairin anısına saygı gösterdi. Üç Sonat Fransız müziğinin sürekliliğin içinde yerini aldı. Debussy son bestelerinde, özellikle de Üç Sonat’ta, Alman ölçüsüzlüğü karşısında Rameau ve Couperin’le yeniden ilişki kurdu ve klasik eserlerin tutumlu ve özgür yorumunu doruğa ulaştırdı. □
BAŞLICA ESERLERİ

Piyano eserleri

1904 Neşeli Ada

1910 Prelüdler’in Birinci Kitabı

1912 Prelüdler’in İkinci Kitabı 1915 On İki Etüt

Sahne eserleri

1902 «Pelleas ve Melisande» (Pelleas et Melisande, opera).

1911 Aziz Sebastien ‘in Şehit oluşu (Gabriele D’Anunzio’nun oyunundan)

1913 Oyunlar (bale)

Orkestra eserleri

1894 Bir Pan’ın Öğleden Sonrası İçin Prelüd 1899 Üç Noktürn: Bulutlar, Şenlikler, Denizkızlan

1905 Deniz

1912 Orkestra İçin Üç İmge:

]iğler, Iberya, İlkabahar Rondolan

Vokal eserler

1888 Seçilmiş Genç Kız (kantat)

1884 Mandolin

1890 Baudelaire’in Beş Şiiri

1903 Unutulmuş Ariettalar (Paul Verlaine)

1913 Steyhane Maileme’nin Üç Şiiri
AYRICA BAKINIZ

– ib.ansl] Chopin (Frederic)

* imnsli müzik

* ib.anslI opera

– [b.ansl] Ravel (Maurice)

– [b.anslI Wagner (Richard)
«Pelleas ve Melisande»: 1902’de Melisande rolünü oynayan Mary Garden.
y’nin ilk öaşan/annı elde ettiği 1902’de çekilmiş bir fotoğrafı.

Rate this post
Rate this post

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlenmelidir *

*