İZMİR

İZMİR
«Ege’nin incisi» İzmir, tarih boyunca önemli bir ticaret ve kültür merkezi olmuştur. Verimli Ege Bölgesi’nin ihraç limanı olan şehrin, bölgenin ve Anadolu’nun başlıca merkezlerine kara ve demiryollanyla bağlantısı vardır. İzmir, Cumhuriyet döneminde yapılan yatırımlarla, İstanbul’dan sonra Türkiye’nin en büyük sanayi merkezi durumuna gelmiştir.
COĞRAFÎ KOŞULLAR
Doğal bir liman oluşturan İzmir Körfezi’nde kurulan şehir, coğrafî durumunun elverişliliği nedeniyle hızla gelişmiş, Türkiye’nin en canlı dışsatım limanı durumuna gelmiştir. Aynı yörede İzmir’le birlikte kurulan Erythrai, Efes, Miletos bugün birer ölü şehir durumuna gelmişken İzmir (o zamanki adıyla Smirna) gelişmiş, onların işlevlerini de yüklenmiştir. Batısı Karaburun Yarı-madası’yla kapalı, çevresi yüksek dağlarla rüzgâra karşı korunmuş. derin İzmir Körfezi’nin bitimindeki şehir, İç Anadolu ve Ege’nin öteki yörelerinden gelen karayollarının sonunda bulunur. Geçen yüzyılda Gediz Irmağı’nm mecrası değiştirilerek dış körfeze çevrildi ve ırmağın taşıdığı alüvyonla iç körfezin dolması tehlikesi ortadan kaldırıldı. Akdeniz ikliminin etkisindeki şehir yazları sıcak ve kuraktır. Temmuz ortalaması 27,6 °C’yi bulur. Ancak öğleden sonra denizden karaya doğru esmeye başlayan imbat, bunaltıcı sıcağı bir ölçüde azaltır. Kışlar ılık ve yağışadır. Ocak ortalaması 8,5 °C, yıllık yağış ortalaması 698 mm’dir.

İDARÎ YAPI

İzmir Büyükşehir Belediyesi 1984’te kuruldu. Büyükşehir Belediyesine bağlı Bornova, Buca, Karşıyaka, Konak belediyelerine 1990 ‘dan sonra Balçova, Çiğli, Gaziemir, Güzelbahçe ve Nar-lıdere belediyeleri de katıldı (bunlar aynı zamanda İzmir Valiliği ne bağlı birer iç ilçedir). Belediye başkanı, belediye meclisi ve

il genel meclisi üyeleri beş yıl için seçilir.

İZMİR ENTERNASYONAL FUARI

İzmir’de uluslararası bir ticaret fuarı düzenlenmesi düşüncesi 1923’te İzmir İktisat Kongresi’nde ortaya atıldı. Atatürk tarafından da desteklenen öneri doğrultusunda 1923’ten sonra her yıl 9 Eylül Yerli Mallar Sergisi açılmaya başladı. İlk sergiye ticaret odalan, sanayi odalan, ticaret borsa-lan, 71 resmî kuruluş, 195 yerli, 72 yabancı firma katıldı. Serginin adı 1933’te 9 Eylül Panayırı olarak değiştirildi. 1936’da uluslararası bir fuar niteliği kazanan sergi bugün Kültür-park’ın bulunduğu alanda düzenlenmektedir. 20 ağustos 1936’da açılan ilk fuara yerli kuruluşlar yanında Ingiltere, Irak ve SSCB katılmıştı. İkinci Dünya Savaşı sırasında yabancı ülkelerin katılamadığı fuar 1942’de hiç açılamadı. Savaş sonrası yeniden uluslararası kimliğini kazandı. 20 ağustos – 20 eylül tarihleri arasında açılan fuara en fazla katılım 51 ülkeyle 1967’de oldu. Daha sonraki yıllarda katılım azaldı. 1976’dan sonra daha çok iç ticarete yönelik uzmanlık fuarı halinde düzenlendi. 1981’den sonra yabancı firmalar için süre 20 güne indirildi; bu firmalar için bitiş tarihi 10 eylül oldu. Fuarda yabancı ülkelerin mallan sergilenir ama satış yapılmaz; alıcılar pavyonların yetkililerine sipariş verebilirler.
Gümrük Veteriner MCİd.

TCDD Fidanlığı

Tenis

Tesisleri
-,^S£Jm#6ank . Fabrikası
ıspırıo

f-abn&lı
Belediye Asfalt Şant.
-■»«ese* Büyük Efes OleB
Cumhuriyet

yapısı
Bulvarı Mcfrıtrö Kapısı

Paraşüt Kulesi

Qül Bahçeci ^
Un FabriKası
§ Salonu

ı ‘h, ^ fcfcnar fenan

% \ k*® P** 1i

% Çocuk Esirgeme P % wan

Kurumu , peas.% ®uw

Gazi Bulvarı 9 Eytûl Wıüts8‘ g

Eshot ^ MeVdam «■

Vergi Dairesi
Alman , Kuies}
DDY Aı
Karakolu
Fevzi Paşa BuNrarı
Arkeoloji

Müzesi
Anafartalar

Agora
ŞeftitUk

Parfa
racevytnı

Camii
%. Mıseyi <> Mezarlığı
Kadlfek^e
Hava

Şehitliği
Asya İşgal Ordusu Komutanlığı» karargâhı yaptı. -_r -csm: işgal alandaki şehirden kaçarken Ege Bölge-. ■ car. Rum ve Yunan göçmenleri buraya ge-

rr-îşmld:. İzmir’in işgali bütün Türkiye’de tepkiyle İstanbul ve Anadolu’nun belli başlı şehirlerinde olayı _vuk .“•.:r..”.gicr düzenlendi. Askerler ve aydınların baş-T-iş hareketi eşraf tarafından da desteklendi. İşgale kar-=z kurulmaya, Kuvayı Milliye örgütlenmeye başladı, îclgesı’nde Kurtuluş Savaşı’nm başlamasına neden ol-suren Kurtuluş Savaşı sonunda, Türk ordusu 26 ağus-:e başlayan Büyük Taarruzla büyük bir hızla ilerleye-1 1922’de İzmir’i kurtardı.

İHÎ ESERLER

; ik kurulduğu yer olan, bugünkü Bayraklı semtinin ar-Tepekule’de yapılan kazılarda MO 3000’den kerpiç renkli, Orta Anadolu’daki Hitit seramiklerine benzedikler bulunmuştur. İzmir’in ikinci kez kurulduğu Pa-bugün Kadifekale) eteklerinde Helenistik ve Roma dö-ien kale duvarları vardır. 1402’de Timur, 1668’de bir yıkılan kalenin bugün batı önündeki beş kulesi ayak-na döneminde yapılmış olan Agora MS II. yy’da ona-uştür. Bugün kuzey ve batı bölümleri gezilebilmekte-:k hava müzesine dönüştürülen Agora’da Demeter, Po-Artemis heykelleri vardır. Agora’da bulunan bu hey-nda İzmir ve çevresinden getirilen tarihî buluntular da ie sergilenmektedir. Roma ve Bizans dönemi yapıların-müze ancak birkaç kalıntı ulaşabilmiştir, lı döneminde yapılan binalar da deprem ve yangınlarda sar görmüş, yapılan onarımlar sırasında özgünlüklerini rdir. Osmanlı eserleri arasında en eskisi, Yavuz Sultan leminde yapıldığı sanılan ve kesin yapım tarihi bilinme-ınlu Cami’dir. Caminin önünde küçük bir avlu bulunur; at yeri camekânlıdır. 1958’de camiye bir minare eklen-kpaşa Camii (XVI. yy) 1842’de yandıktan sonra yeniden ştır. İzmir’in en büyük camii olan Hisar Camii bazı kay-ire eski bir Latin kilisesinden camiye dönüştürülmüştür, /naklarsa 1598’de Ozdemiroğlu Yakup Bey tarafından Jinı ileri sürer. XIX. yy’daki depremlerden sonra üç kez amiye son cemaat yeri eklenmiştir. Ana mekâna kemer-ian girilir. Ahşap minber sedef kakmalıdır. Başdurak Ca-; da bilinen Hacıhüseyin Camii 1652’ l774’teki deprem-ıış ve onarılmıştır. Altında dükkânlar, depolar bulunur, ân sakızgen kasnağa oturan büyük bir kubbeyle örtülü-arlar, yerden 20 cm yüksekliğe kadar çiniyle kaplıdır; rde vitraylar vardır. Kestanepazan Camn 1663) iki katın da alt katında dükkânlar ve depolar bulunur. Aliağa >72) kare planlıdır. Çatısı sekiz köşeli ahşap sütunlar üze-ulmuştur. Ana mekânı tek kubbe örter. Hatunıye Camii ), daha sonraki yıllarda eklenen bölümlerle genişletilmiş, ıüşü uyumunu yitirmiştir. Kurşunla ortulu bir. büyük, çük beş kubbesi vardır. İlk yapıyı örter, kubbe 12 köşeli ğa oturur. Sonradan eklenen yapının kubbesi kasnaksız-kkapı Camii 1747’de yapılmıştır. Kubbes: sekiz köşeli Dturur. Büyük kubbenin iki yanında yan mekânlar, örten ->e yer alır. Konak Camii (1754) Yalı Camu acıyla da anı-Osmanlı mimarîsi üslubunda, sekizgen planlıdır ~er.ce-vresi çinilerle süslenmiştir. Şadırvan Carmıhn XVI. yy üyük bir çarşı bulunur. Kalem işleriyle süsiu kubbes: er. ayanır. Osmanlı döneminden başka önemli camiler İki-(1893) ve Salepçioğlu (1906) camileridir. Osmanl; done-ıpılan hanlardan ayakta kalanların en büyüğü Kızlarağas: (1745). Yedi kapılı han, çarşılı hanlar planındadır. İki kat-ı günümüzde büyük bölümü yıkılmıştır. Günümüze ka-ıilen öteki iki han Mirkelamoğlu Hanı (XVIII. yy :.e Ka-oğlu Hanı’dır.

nüzde İzmir’in simgesi olmuş bir tarihî yapı da Saat Ku-Konak Alam’nda bulunan kule 1901’de II. Abdülha-.hta çıkışının 25’inci yıldönümü nedeniyle yaptırılmıştır, saati Alman imparatoru II. Wilhelm’in armağanıdır. 25 kliğindeki kulenin dört köşesinde çeşmeler vardır. Dış diz motifleriyle süslüdür.

uriyet döneminden Atatürk Anıtı (1932) Pasaport semtin-Dteli’nin önündeki alandadır. İtalyan heykeltıraş Pietro Ca-ın eseri olan anıtta Atatürk üniformalı olarak at üstünde ilmiştir. Heykelin kaidesinde kabartma olarak «Ordular ilk ı Akdeniz’dir» yazılıdır. Kaidenin ön yüzünde bayrak tu-ı, bir çocuk ve asker Kurtuluş Savaşı’nı simgeler.
GÜNÜMÜZDE İZMİR

Nüfus. Şehir nüfusu Cumhuriyet’in ilk yıllarında Rum ve Er-menilerin göçüyle azaldı, 1927’deki nüfus sayımında 154 000’e düştü. Şehrin nüfus yapısı da değişti, büyük çoğunluğu Türkler oluşturdu. 1950-1985 arasında hızlanan iç göçlerle şehrin nüfusu 1985’te 1,5 milyona yaklaştı. 1990’da 1 700 000’i geçti. 1984’te İzmir Büyükşehir Belediyesi kuruldu; merkez ilçe kaldırılarak yeni düzenlemeler yapıldı. Büyükşehir belediyesine bağlı 9 iç ilçe belediyesi kuruldu: Balçova, Bornova, Buca, Çiğli, Gaziemir , Güzelbahçe, Karşıyaka, Konak, Narlıdere.

Ekonomi. İzmir şehri uzun tarihi boyunca kervan yollarının son durağı bir ticaret merkezi oldu. Türkiye’de yapılan ilk demiryolu hattı Aydın-İzmir demiryolu Ege Bölgesi’nin verimli ovalarında yetişen tarım ürünlerini İzmir’e ulaştırmak için döşenmişti. Türkiye’nin iktisat politikasına yön veren İktisat Kongresi de 1923’te İzmir’de toplandı. İzmir ve İstanbul’un sermaye çevreleriyle yeni siyasî kadrolar bu kongrede ilk kez bir araya geldiler. Şehir bugün çeşitli işlevleri ve sağladığı hizmederle tüm bir bölgenin anakenti durumundadır. Ticarî bakımdan yalnız İç-batı Anadolu değil; Çanakkale, Balıkesir, Burdur hatta bir ölçüde Bursa da şehrin etki alanına girer. İzmir’de Cumhuriyet’in ilk yıllarında dokumacılığın yanı sıra tarım ürünlerinin ambalajlanmasına dayanan imalat sanayii gelişti. Daha sonra yapılan yatırımlarla şehir, İstanbul’dan sonra Türkiye’nin en büyük sanayi merkezi durumuna geldi. Aliağa Rafinerisi ve Aliağa Petrokimya Sanayi ve Ticaret AŞ’nin kurulmasından sonra kimya sanayii de gelişme gösterdi. Kamu kuruluşlarının çelik, makine ve alet, perlit işleme, dokuma fabrikaları yanında özel kesimin boya, gübre, kâğıt ve yağ fabrikaları; metal eşya, elektrikli ve elektronik araç ve gereç, gıda, taşıt, tekne ve gemi, hazır giyim üreten tesisleri açıldı. İzmir’de Ege Bölgesi’nin tarım ürünleri satış kooperatifleri birliği TARİŞ’in çeşitli tesisleri de bulunur.

Ulaşım ve İletişim. İzmir Körfezi’nde, fırtınalardan korunmuş doğal bir liman olan şehir ulaşıma çok elverişli bir konumda, Batı Anadolu’nun en önemli ulaşım merkezidir. İzmir’le İstanbul arasında düzenli feribot seferleri vardır. İzmir’e çeşitli Yunan limanlarından gemi seferleri düzenlenir. Antikçağ’dan bu yana İç Anadolu ve İçbatı Anadolu’dan gelen yollar da elverişli yüzey şekillerinin belirlediği doğal koridorları izleyerek İzmir’e ulaşır. İzmir karayoluyla başkent Ankara’ya 582 km, İstanbul’a 565 km, Antalya’ya 469 km uzaklıktadır. Şehir ve çevresi büyük bir turizm potansiyeline sahiptir.

Adnan Menderes Havalimanı’ndan dünyanın önemli merkezlerine tarifeli uçak seferleri yapılır. □
‘r»*4’* y « HE *’

A” Çe/;* I ABUSKKap. ‘ Spor Sal.

& i
Pasaport

iskelesi
3? £• \ _ Mimar

cf / * Stan

°®s/ Lozart Kapısı 6

Meydânı – • ‘

f • bmi, ‘..Belediye Meclis

SötttAfevre, * Fuar’
D^ p« Mayıs ^

Meydanı <•
Sarayı

■irs»

liacS£Sı
Optra Ö8v-£t
Talebe

Yordu
Konak

Camii

İZMİR ENTERNASYONJ FUARI
açılamac. i-uluslararası

ağuatos – 20 eylY ana açılan fuara en fazla kar., le 1967’de oldu. Daha s da katılım azaldı. ‘9~f ; ha çok iç ticarete vzns fuan ^^
•■ilkeler.:
yapumaz, r. •’ lerine sıpanş verer
Gûmrfjk ” Veteriner Möd.

TCDD Fidanlığı
.i»**
s IS

^ g isyefl
o AJatülKKap. ’ ’ Spor Sal. ““İvan
/
AsfeKŞsr
fvtendirftfr v®

Daire®..-*
^0?6 Ağustos’ Kapss>
« , – . “S .o

Çocuk Esirgeme P % NaI,

Kurumu pasa?-

Ga2i Bulvarı 9 Eylül 0

Esho! ‘ „ ___|

rgl Dairest DDYAmban? , – –
M. Kema/etı/n caddesi Vergi Dairesi

£ı

‘ Fev2İ Paşa Bulvarı
– -i e as° •
Anafartalar Caddesi Agora
Opdra
KaOHekale
a#
Şölitlıği
. • * ] ■ Asya işgal Ordusu Komutanlığı» karargâhı yaptı. -:-:r kısmı ;şgal altındaki şehirden kaçarken Ege Bölge-

* zî~ ve Ysraaatan’dan Rum ve Yunan göçmenleri buraya ge-t.”..îrsk yerleştmldı. İzmir’in işgali bütün Türkiye’de tepkiyle

■ İstanbul ve Anadolu’nun belli başlı şehirlerinde olayı

■ buyuk mitingler düzenlendi. Askerler ve aydınların baş-direniş hareketi eşraf tarafından da desteklendi. İşgale kar-

? “inekler kurulmaya, Kuvayı Milliye örgütlenmeye başladı. Irjî- İşe Bölgesi’nde Kurtuluş Savaşı’nın başlamasına neden ol-ı _ Yz ’.Y suren Kurtuluş Savaşı sonunda, Türk ordusu 26 ağus-19Z2’de başlayan Büyük Taarruzla büyük bir hızla ilerleye — eylül 1922’de İzmir’i kurtardı.

TARİHÎ ESERLER

Inmır’m ük kurulduğu yer olan, bugünkü Bavrakl: semtinin ar-j,£î.nsajc Tepekule’de yapılan kazılarda MÖ âCYYden kerpiç s..sz tek renkli, Orta Anadolu’daki Hitit seramiklense cenze-ven seramikler bulunmuştur. İzmir’in ikine: kez kurulduğu Fası s Yağ: bugün Kadifekale eteklerinde nelezıssk ve Rcıss £c-nemlenr.den kale duvarlar; vardır. 1402 Ye Timur l’îfSYe rır zerremle yıkılan kalenin buğur, ban cnur.dek: beş küles: ayaktadır. Roma döneminde yapılmış olar. Agora Y.S II yy’da onarır: görmüştür. Bugün kuzey ve batı bölümlen gezılebilrr.ekte-dır. Bir açık hava müzesine dönüştürülen Agora’da Yerr.erer. ?s-se:dor. ve Artemis heykelleri vardır. Agora da bu.unan b- heykeller dışında İzmir ve çevresinden getmlen tanrı” buluntular da bu müzede sergilenmektedir. Roma ve Bizans denem; yacnarm-dan günümüze ancak birkaç kalıntı ulaşabilmiştir.

Osmanlı döneminde yapılan binalar da deprem ve yangınlarda büyük hasar görmüş, yapılan onanmlar sırasında özgünlüklerini yitirmişlerdir. Osmanlı eserleri arasında en eskisi, Yavuz Sultan Selim döneminde yapıldığı sanılan ve kesin yapım tarihi bilinmeyen Kurşunlu Cami’dir. Caminin önünde küçük bir avlu bulunur; son cemaat yeri camekânlıdır. 1958’de camiye bir minare eklenmiştir. Faikpaşa Camii (XVI. yy) 1842’de yandıktan sonra yeniden yaptırılmıştır. İzmir’in en büyük camii olan Hisar Camii bazı kaynaklara göre eski bir Latin kilisesinden camiye dönüştürülmüştür. Başka kaynaklarsa 1598’de Özdemiroğlu Yakup Bey tarafından yaptırıldığını ileri sürer. XIX. yy’daki depremlerden sonra üç kez onarılan camiye son cemaat yeri eklenmiştir. Ana mekâna kemerli üç kapıdan girilir. Ahşap minber sedef kakmalıdır. Başdurak Camii olarak da bilinen Hacıhüseyin Camii (1652) 1774’teki depremde yıkılmış ve onarılmıştır. Altında dükkânlar, depolar bulunur. Ana mekân sakizgen kasnağa oturan büyük bir kubbeyle örtülüdür. Duvarlar, yerden 20 cm yüksekliğe kadar çiniyle kaplıdır; pencerelerde vitraylar vardır. Kestanepazarı Camii (1663) iki katlıdır. Onun da alt katında dükkânlar ve depolar bulunur. Aliağa Camii (1672) kare planlıdır. Çatısı sekiz köşeli ahşap sütunlar üzerine oturtulmuştur. Ana mekânı tek kubbe örter. Hatuniye Camii (XVII. yy), daha sonraki yıllarda eklenen bölümlerle genişletilmiş, dış görünüşü uyumunu yitirmiştir. Kurşunla örtülü biri büyük, dördü küçük beş kubbesi vardır, ilk yapıyı örten kubbe 12 köşeli bir kasnağa oturur. Sonradan eklenen yapının kubbesi kasnaksız-dır. Çorakkapı Camii 1747’de yapılmıştır. Kubbesi sekiz köşeli kasnağa oturur. Büyük kubbenin iki yanında yan mekânları örten üçer kubbe yer alır. Konak Camii (1754) Yalı Camii adıyla da anılır. Klasik Osmanlı mimarîsi üslubunda, sekizgen planlıdır. Pencerelerin çevresi çinilerle süslenmiştir. Şadırvan Camii’nin (XVI. yy) altında büyük bir çarşı bulunur. Kalem işleriyle süslü kubbesi on sütuna dayanır. Osmanlı döneminden başka önemli camiler İki-çeşmelik (1893) ve Salepçioğlu (1906) camileridir. Osmanlı döneminde yapılan hanlardan ayakta kalanların en büyüğü Kızlarağası Ham’dır (1745). Yedi kapılı han, çarşılı hanlar planındadır. İki katlı yapının günümüzde büyük bölümü yıkılmıştır. Günümüze kadar gelebilen öteki iki han Mirkelamoğlu Ham (XVIII. yy) ile Ka-raosmanoğlu Haru’dır.

Günümüzde İzmir’in simgesi olmuş bir tarihî yapı da Saat Ku-lesi’dir. Konak Alanı’nda bulunan kule 1901’de II. Abdülha-mid’in tahta çıkışının 25’inci yıldönümü nedeniyle yaptırılmıştır. Kulenin saati Alman imparatoru II. Wilhelm’in armağanıdır. 25 m yüksekliğindeki kulenin dört köşesinde çeşmeler vardır. Dış yüzü yıldız motifleriyle süslüdür.

Cumhuriyet döneminden Atatürk Anıtı (1932) Pasaport semtinde, Efes Oteli’nin önündeki alandadır. İtalyan heykeltıraş Pietro Ca-nonica’nın eseri olan anıtta Atatürk üniformalı olarak at üstünde tasvir edilmiştir. Heykelin kaidesinde kabartma olarak «Ordular ilk hedefiniz Akdeniz’dir» yazılıdır. Kaidenin ön yüzünde bayrak tutan kadın, bir çocuk ve asker Kurtuluş Savaşı’m simgeler.
lıt işlerse, dokuma fabrikaları yaranca ezel kesımn szyz. ş~-rre kâğıt ve yağ îabnkaiar.: metal eşya, elektrikli ve e.ekmmk ara: ve gereç, gıda, taşıt, tekne ve gemi, hazır giyim üreten tesisler: açıldı. İzmir’de Ege Bölgesi’nin tarım ürünleri satış kooperatifleri birliği TARİŞ’in çeşitli tesisleri de bulunur.

Ulaşım ve İletişim. İzmir Körfezi’nde, fırtınalardan korunmuş doğal bir liman olan şehir ulaşıma çok elverişli bir konumda, Batı Anadolu’nun en önemli ulaşım merkezidir. İzmir’le İstanbul arasında düzenli feribot seferleri vardır. İzmir’e çeşitli Yunan limanlarından gemi seferleri düzenlenir. Antikçağ’dan bu yana İç Anadolu ve İçbatı Anadolu’dan gelen yollar da elverişli yüzey şekillerinin belirlediği doğal koridorları izleyerek İzmir’e ulaşır. İzmir karayoluyla başkent Ankara’ya 582 km, İstanbul’a 565 km, Antalya’ya 469 km uzaklıktadır. Şehir ve çevresi büyük bir turizm potansiyeline sahiptir.

Adnan Menderes Havalimam’ndan dünyanın önemli merkezlerine tarifeli uçak seferleri yapılır. □
GÜNÜMÜZDE İZMİR

Nüfus. Şehir nüfusu Cumhuriyet’in ilk yıllarında Rum ve Er-menilerin göçüyle azaldı, 1927’deki nüfus sayımında 154 000’e düştü. Şehrin nüfus yapısı da değişti, büyük çoğunluğu Türkler oluşturdu. 1950-1985 arasında hızlanan iç göçlerle şehrin nüfusu 1985’te 1,5 milyona yaklaştı. 1990’da 1 700 000’i geçti. 1984’te İzmir Büyükşehir Belediyesi kuruldu; merkez ilçe kaldırılarak yeni düzenlemeler yapıldı. Büyükşehir belediyesine bağlı 9 iç ilçe belediyesi kuruldu: Balçova, Bornova, Buca, Çiğli. Gaziemir , Güzelbahçe, Karşıyaka, Konak, N’arlıdere.

Ekonomi. İzmir şehri uzun tarihi boyunca kervan ycllanrızn son durağı bir ticaret merkezi aldu. Türkiye’de yarılan ük demiryolu hattı Aydm-Izmır demırvzlu z?e ” r. ovâvârLTüâ. ’vs’üssn ZcTLZTL w ^ r.r. . ı_n —
o

*0
-A 1 o

JT c ‘f ,lr>i
?/ LozaA Meydânı
ÖBVİBt

Hasfenesi
Belediye^

Sarayı
– u • * / . ■ Izmif ’ ‘» BeledıyeMeclıs

… ktayten s-, EntemaayonM 3. S3’0″0

™itNevres* – ■ ■ 1 Pmn v-

■ \ Mdhtrö Kapısı °U±T

!•> ..ato*- ^ >4 Paraşüt Kulesi

., r- V‘< /
“Talebe.

Vurito
ÇiOBaüçes!-‘
A
Betecry»»
MmarSnaa

LunaPark

TARİH

İzmir elverişli konumu nedeniyle Hitit öncesi dönemlerden beri yerleşim alanı olmuştur. Bugün şehirde, Bayraklı semtinin bulunduğu yerde yapılan kazılarda MÖ III. binyılm ilk yarısından
larında Lidya, Smima’yı sınırlan içine aldı. Lidyalılar MC şehri yakıp yıktılar. Persler döneminde Güneybatı Anad raplığı Yauna’ya (Yavana) bağlı olarak yönetilen Smima 334’te gelen Büyük İskender, şehrin bugünkü Kadifekale ç de yeniden yapılmasını buyurdu. İskender’in ölümünde komutanlarından Lisimahos şehrin imarını tamamladı. Şe’ Bergama Krallığı’na, MÖ 133’te Roma împaratorluğu’na b İmparatorluk MÖ 395’te ikiye bölününce Smima Doğu F nırları içinde kaldı. Dinsel bir merkez olarak önem kaza yy’dan sonra Bizans filosunun üssü olan Smirna, Bizans : Iznik’e taşındığı dönemde (1024-1261) uluslararası cne~_ deniz ticareti şehri durumuna geldi.

İzmir’de Türk yönetimi

Vll. yy’da Anadolu’ya gelerek Bizacsjı e na’yı da kuşattılar ama alamadılar. ii_l “ —

sonra Anadolu’ya akınlar düzenleyen Se.:——.i’ -L–kadar geldiler. Kutalmışoğlu Süleymanş=r„ _ ; :_

ele geçirdi. Daha sonra yöreyi denedim 2_”e = -r .: -Ege Denizi’ne egemen olabilmek için İzmir r ‘ : ladı. Bu donanmayla 1083’te Ege i:. î: h”; ça’yı, 1085’te Midilli, Sakız, Sisam ve R;;::- eü .” -Bey’in ölümünden sonra İzmir Bizans’ız elr.= i–. – : z. timi 1317’ye değin sürdü. XIV. yy başında Iz~: kalesi Cenevizlilerin, Kadifekale Bizarca” – “ -; * 1308’de Aydınoğulları Beyliği’ni kuran Gaz._î’ ~ : Kadifekale’yi ele geçirdi. Liman kalesin; ;ğl_ 1 : alabildi. 1344’te Kıbrıs, Venedik, Ceneviz \s7z-. ; – “. oluşan Haçlı donanması İzmir’e gelerek jrr_sr_ i = : ■. – ■: mayla tersaneyi yaktı. Limanı geri almaya – ~ –

savaş sırasında 1348’de öldü. 1390’da yukarı jzr.~ kale çevresini alan Osmanlı padişahı Yıld.r. “ lı : z. : geçiremedi. Liman ve İzmir’in tümü Timur ssr-‘ -i’ -mur, İzmir ve yöresini yönetmek üzere tsşizzzl.. ; “ ‘ -Bey’i atadı. 1414’te Osmanlılar şehri alıncaya – . rı yöreye egemen oldular. Fatih Sultan .V.e’r.— .: ;: * ; “ diklilerin saldırısına uğrayan şehir (1472 . biçimde tahkim edildikten sonra banş _

1671’de İzmir’e gelen Evliya Çelebi şehnr. yan;.r. – -benzediğini, çarşı ve pazarlarının göz alıcı – —

yıllar boyu bir ticaret merkezi olan İzmir’in XIX * : …..

dar iç bölgelerle bağlantıları sağlayan mur.saza— : _= ■ -kolayca ve hızlı biçimde boşaltma ve yüklenişete * -rıhtımı yoktu. Baltalimanı Antlaşması’nm ISrc ~z. dan sonra da bölgede ticarî faaliyet artıp yem taşımacılık önem kazandı. Gediz Irmağı’mı-, = – – – -İzmir Körfezi’nin dolması önlendi. Bir Fransız =-!.• ı timini, tesislerini yaptı. 1880’de liman tam rar_r_:r başladı. Geleneksel zanaat ve tarımsal ürenir_ et bozuldu. Geleneksel zanaat dalları dış ülke.::;;’ rekabeti karşısında ortadan kalktı. Parasal işler:_ır : raflar değil, kurulan yabancı bankalar der.etlrirı : •. -dışsatım ürünleri buğday ve baklagiller iken T – * : _ı geçti. İzmir-Aydın (1866), Izmir-Turgudu ISff rı işletmeye açıldı; İzmir ülkenin en önemli iİite; lu’nun en canlı ve gelişmiş şehri durumuna geld: ; belediye yönetimi kuruldu. Şehrin nüfusu 1S95 Tr I ’ nun79 287’sin.i M.üs\ümanlar cl-şt-r. t-; . – ‘ -yükselen nüfusun 111 408’ı Turk’r- I~.; -»r

Gregoryen Ermeniler 12 000. Yafeua£=rl- • lar da (Ingiliz, Fransız, Levanten) HCCI.r.. ; –

İzmir’in işgali ve Kurtuluş Savaşı

30 ekim 1918’de Mondros Mütarekesi imza.”; ; ı~ mir Aydın Vilayeti’nin merkeziydi. Şehir Sır. ‘ – I şı’nda fazla bir zarar görmemiş, işgal ed;ins~—T leri savaşa kendi saflarında katılması için önermişlerdi. «Megalo idea» peşinde, Bat – –

imparatorluk kurmak isteyen Yunanistan ;5″T mir’i işgal etti. Bir Yunan alayı İzmirli Rumlar:’- i; ‘ –

y s ‘s ” ‘ ‘ _ _

«Küçük Asya işgal Ordusu Komutanlığı» karargâhı yaptı, ierin bir kısmı işgal altındaki şehirden kaçarken Ege Bölge-en ve Yunanistan’dan Rum ve Yunan göçmenleri buraya gerek yerleştirildi. İzmir’in işgali bütün Türkiye’de tepkiyle ilandı. İstanbul ve Anadolu’nun belli başlı şehirlerinde olayı yan büyük mitingler düzenlendi. Askerler ve aydınların başlı direniş hareketi eşraf tarafından da desteklendi, işgale kar-ernekler kurulmaya, Kuvayı Milliye örgütlenmeye başladı. I Ege Bölgesi’nde Kurtuluş Savaşı’nm başlamasına neden ol-Üç yıl süren Kurtuluş Savaşı sonunda, Türk ordusu 26 ağus-1922’de başlayan Büyük Taarruzla büyük bir hızla ilerleye-9 eylül 1922’de İzmir’i kurtardı.

TARİHÎ ESERLER

zmir’in ilk kurulduğu yer olan, bugünkü Bayraklı semtinin arındaki Tepekule’de yapılan kazılarda MO 3000’den kerpiç ;r; tek renkli, Orta Anadolu’daki Hitit seramiklerine benze-ı seramikler bulunmuştur. İzmir’in ikinci kez kurulduğu Pa-; Dağı (bugün Kadifekale) eteklerinde Helenistik ve Roma dörderinden kale duvarları vardır. 1402’de Timur, 1668’de bir üremle yıkılan kalenin bugün batı önündeki beş kulesi ayak-iır. Roma döneminde yapılmış olan Agora MS II. yy’da onalı görmüştür. Bugün kuzey ve batı bölümleri gezilebilmekte-. Bir açık hava müzesine dönüştürülen Agora’da Demeter, Po-don ve Artemis heykelleri vardır. Agora’da bulunan bu hey-11er dışında İzmir ve çevresinden getirilen tarihî buluntular da . müzede sergilenmektedir. Roma ve Bizans dönemi yapıların-n günümüze ancak birkaç kalıntı ulaşabilmiştir.

Osmanlı döneminde yapılan binalar da deprem ve yangınlarda iyük hasar görmüş, yapılan onarımlar sırasında özgünlüklerini tirmişlerdir. Osmanlı eserleri arasında en eskisi, Yavuz Sultan Jim döneminde yapıldığı sanılan ve kesin yapım tarihi bilinme-:n Kurşunlu Cami’dir. Caminin önünde küçük bir avlu bulunur; >n cemaat yeri camekânlıdır. 1958’de camiye bir minare eklen-dştir. Faikpaşa Camii (XVI. yy) 1842’de yandıktan sonra yeniden aptırılmıştır. İzmir’in en büyük camii olan Hisar Camii bazı kayaklara göre eski bir Latin kilisesinden camiye dönüştürülmüştür, aşka kaynaklarsa 1598’de Özdemiroğlu Yakup Bey tarafından aptırıldığını ileri sürer. XIX. yy’daki depremlerden sonra üç kez narılan camiye son cemaat yeri eklenmiştir. Ana mekâna kemer-üç kapıdan girilir. Ahşap minber sedef kakmalıdır. Başdurak Ca-nii olarak da bilinen Hacıhüseyin Camii (1652) 1774’teki depremle yıkılmış ve onarılmıştır. Altında dükkânlar, depolar bulunur, “oıa mekân sakizgen kasnağa oturan büyük bir kubbeyle örtülü-iür. Duvarlar, yerden 20 cm yüksekliğe kadar çiniyle kaplıdır; tencerelerde vitraylar vardır. Kestanepazarı Camii (1663) iki katıdır. Onun da alt katında dükkânlar ve depolar bulunur. Aliağa 2amii (1672) kare planlıdır. Çatısı sekiz köşeli ahşap sütunlar üzerine oturtulmuştur. Ana mekânı tek kubbe örter. Hatuniye Camii (XVII. yy), daha sonraki yıllarda eklenen bölümlerle genişletilmiş, dış görünüşü uyumunu yitirmiştir. Kurşunla örtülü biri büyük, dördü küçük beş kubbesi vardır, ilk yapıyı örten kubbe 12 köşeli bir kasnağa oturur. Sonradan eklenen yapının kubbesi kasnaksız-dır. Çorakkapı Camii 1747’de yapılmıştır. Kubbesi sekiz köşeli kasnağa oturur. Büyük kubbenin iki yanında yan mekânları örten üçer kubbe yer alır. Konak Camii (1754) Yalı Camii adıyla da anılır. Klasik Osmanlı mimarîsi üslubunda, sekizgen planlıdır. Pencerelerin çevresi çinilerle süslenmiştir. Şadırvan Camii’nin (XVI. yy) altında büyük bir çarşı bulunur. Kalem işleriyle süslü kubbesi on sütuna dayanır. Osmanlı döneminden başka önemli camiler İki-çeşmelik (1893) ve Salepçioğlu (1906) camileridir. Osmanlı döneminde yapılan hanlardan ayakta kalanların en büyüğü Kızlarağası Hanı’dır (1745). Yedi kapılı han, çarşılı hanlar plamndadır. iki katlı yapmm günümüzde büyük bölümü yıkılmıştır. Günümüze kadar gelebilen öteki iki han Mirkelamoğlu Hanı (XVIII. yy) ile Ka-raosmanoğlu Hanı’dır.

Günümüzde İzmir’in simgesi olmuş bir tarihî yapı da Saat Ku-lesi’dir. Konak Alanı’nda bulunan kule 1901’de II. Abdülha-mid’in tahta çıkışının 25’inci yıldönümü nedeniyle yaptırılmıştır. Kulenin saati Alman imparatoru II. Wilhelm’in armağanıdır. 25 m yüksekliğindeki kulenin dört köşesinde çeşmeler vardır. Dış yüzü yıldız motifleriyle süslüdür.

Cumhuriyet döneminden Atatürk Anıtı (1932) Pasaport semtinde, Efes Oteli’nin önündeki alandadır. İtalyan heykeltıraş Pietro Ca-nonica’nm eseri olan anıtta Atatürk üniformalı olarak at üstünde tasvir edilmiştir. Heykelin kaidesinde kabartma olarak «Ordular ilk hedefiniz Akdeniz’dir» yazılıdır. Kaidenin ön yüzünde bayrak tutan kadın, bir çocuk ve asker Kurtuluş Savaşı’nı simgeler.
GÜNÜMÜZDE İZMİR

Nüfus. Şehir nüfusu Cumhuriyet’in ilk yıllarında Rum ve Er-menilerin göçüyle azaldı, 1927’deki nüfus sayımında 154 000’e düştü. Şehrin nüfus yapısı da değişti, büyük çoğunluğu Türkler oluşturdu. 1950-1985 arasında hızlanan iç göçlerle şehrin nüfusu 1985’te 1,5 milyona yaklaştı. 1990’da 1 700 000’i geçti. 1984’te İzmir Büyükşehir Belediyesi kuruldu; merkez ilçe kaldırılarak yeni düzenlemeler yapıldı. Büyükşehir belediyesine bağlı 9 iç ilçe belediyesi kuruldu: Balçova, Bornova, Buca, Çiğli, Gaziemir , Güzelbahçe, Karşıyaka, Konak, Narlıdere.

Ekonomi. İzmir şehri uzun tarihi boyunca kervan yollarının son durağı bir ticaret merkezi oldu. Türkiye’de yapılan ilk demiryolu hattı Aydın-tzmir demiryolu Ege Bölgesi’nin verimli ovalarında yetişen tarım ürünlerini İzmir’e ulaştırmak için döşenmişti. Türkiye’nin iktisat politikasına yön veren İktisat Kongresi de 1923’te İzmir’de toplandı. İzmir ve İstanbul’un sermaye çevreleriyle yeni siyasî kadrolar bu kongrede ilk kez bir araya geldiler. Şehir bugün çeşitli işlevleri ve sağladığı hizmetlerle tüm bir bölgenin anakenti durumundadır. Ticarî bakımdan yalnız îç-batı Anadolu değil; Çanakkale, Balıkesir, Burdur hatta bir ölçüde Bursa da şehrin etki alanına girer. İzmir’de Cumhuriyet’in ilk yıl-lannda dokumacılığın yanı sıra tarım ürünlerinin ambalajlanmasına dayanan imalat sanayii gelişti. Daha sonra yapılan yatırımlarla şehir, İstanbul’dan sonra Türkiye’nin en büyük sanayi merkezi durumuna geldi. Aliağa Rafinerisi ve Aliağa Petrokimya Sanayi ve Ticaret AŞ’nin kurulmasından sonra kimya sanayii de gelişme gösterdi. Kamu kuruluşlarının çelik, makine ve alet, perlit işleme, dokuma fabrikaları yanında özel kesimin boya, gübre, kâğıt ve yağ fabrikaları; metal eşya, elektrikli ve elektronik araç ve gereç, gıda, taşıt, tekne ve gemi, hazır giyim üreten tesisleri açıldı. İzmir’de Ege Bölgesi’nin tarım ürünleri satış kooperatifleri birliği TARİŞ’in çeşitli tesisleri de bulunur.

Ulaşım ve İletişim. İzmir Körfezi’nde, fırtınalardan korunmuş doğal bir liman olan şehir ulaşıma çok elverişli bir konumda, Batı Anadolu’nun en önemli ulaşım merkezidir. İzmir’le İstanbul arasında düzenli feribot seferleri vardır. İzmir’e çeşitli Yunan limanlarından gemi seferleri düzenlenir. Antikçağ’dan bu yana İç Anadolu ve İçbatı Anadolu’dan gelen yollar da elverişli yüzey şekillerinin belirlediği doğal koridorları izleyerek İzmir’e ulaşır. İzmir karayoluyla başkent Ankara’ya 582 km, İstanbul’a 565 km, Antalya’ya 469 km uzaklıktadır. Şehir ve çevresi büyük bir turizm potansiyeline sahiptir.

Adnan Menderes Havalimanı’ndan dünyanın önemli merkezlerine tarifeli uçak seferleri yapılır. □
İZMİR ENTERNASYONAL FUARI

İzmir’de uluslararası bir ticaret fuarı düzenlenmesi düşüncesi 1923’te İzmir İktisat Kongresi’nde ortaya atıldı. Atatürk tarafından da desteklenen öneri doğrultusunda 1923’ten sonra her yıl 9 Eylül Yerli Mallar Sergisi açılmaya başladı. İlk sergiye ticaret odalan, sanayi odaları, ticaret borsalar.. 71 resmî kuruluş, 195 yerli, 72 yabana firma katıldı. Serginin adı 3933’te 9 Eylül Panayırı olarak değiştirildi. 1936’da uluslararası bir fuar niteliği kazanan sergi bugün Kültür-park’ın bulunduğu alanda düzenlenmektedir. 20 ağustos 1936’da açılan fuara yerli kuruluşlar yanında İngiltere. Irak ve SSCB katılmıştı, ikinci Dünya Savaşı sırasında yabancı ülke-lerm katılamadığı fuar 1942’de hiç açılamadı. Savaş sonrası yeniden uluslararası kimliğini kazandı. 20 ağustos – 20 eylül tarihleri arasında afuara en fazla katılım 51 ülkeyle !96~de oldu. Daha sonraki yıllarda kasjm azaldı. 1976’dan sonra daha çok :ç ticarete yönelik uzmanlık fuar, halinde düzenlendi. 1981’den sonra yabancı firmalar için süre 20 güne ildirildi; bu firmalar için bitiş tanh: 10 eylül oldu. Fuarda yabanc: ûlkelenn malları sergilenir ama satış yapılmaz; alıcılar pavyonların yetkililerine sipariş verebilirler.

Rate this post
Rate this post

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlenmelidir *

*