KAYAÇLARIN YAŞI

KAYAÇLARIN YAŞI

gençtir ki tarihsel belgelerle (çeşitli volkanların köşeli yığışımlar, sellerin getirdiği alüvyonlar,

■ dolması, kıyı şeritleri) belgelenebilir. Bazı vol-

– püsküren küllerin çevreye yayılması da (ör-

• Santorin Adasr’nda meydana gelen püskürme) ; oztaya çıkarılmasını sağlayabilir (tefrokroncloji). daha geriye giden doğa olaylarını ortaya çıkar-K’-r- ::ic.a*!iHmv î.i’,c -ırJ’ı ;

; renkli killi tortu yataklannın saptanması güve-«Rayabilir, fakat doğal atomların parçalanmasına çıkan izotopların analizine dayanan raAyokronoloji ‘ yapılabilmesini sağlamıştır. Bu tarihlemeler yansının parçalanma süresi) ne kadar kısa olur-şonuç vermektedir. Günümüzde tarih belirlemede çeşitli mineraller (kayaçlara göre: biyotit, potas-»dde, vb) ana/oğul parçalanma çiftlen olarak
stronsiyum 87 ■;-* kurşun 208 *-*- aıgon 4Q – argon 39 kurşun 206 kurşun 207 toryum 230 . —* ıadon 226 — azot 14 hidrojen 2
(periyot: 4,7xl0*üyıl); (periyot:13,9xl0* yıl);
(periyot: 11,9×10* yıl):

(periyot: 4,6xl09 yıl);

(periyot: 7xlOH yıl);

(periyot: 250 000 yıl);

(periyot: 75 200 yıl);

(periyot: 5 568 yıl):

(periyot: 12,26 yıl), kayaçlannm termoKiminesans Özelliklerin-İHşka yöntemler de bulunmuştur.
AY KAYAÇLARI

Bıkkındaki bilgilerimizin temelini esas olarak Amerika-Hbi 1972’ye kadar gerçekleştirdikleri Apolîo uçuşlarıyla psrüieri 382 kg gt^eaşBBŞtfSiö; ;Ş|EPr”

(fsc luna soMtaitıSyia; pBitclikifiiî ;§12 .|Ay#f,|*ntiİBî Spâan analizler şMbsü u^g^’tiı* *y%laB%U;kaya^6t:-‘ |âa Dünya’da^ii=rsgİ^rj’|rtarİit:-^ifeJeniİİ”#i8tds3k ■dl kalkosodıkTeldİS|?#fti^HB!Kja#’Ç!Jk .’Zfetigîa’ mmn-■K-J andıran £K),JM!efe^#p*skl«ı- |jn8/T«e.

b ŞSEE]) ve fosfor (P) bakımından çok zengin olduğunu be-t «esilen adla IzsJİMir kaT^t’lİgekrİe,

bulunan ;Ay \|£«^:S§eÖ ‘töşır#i3®rı*S ‘.îöt –

tafjk meteofiderja 6iıl|.İBr4f|B te jağfeğa^ia’kapMtt; 2u*’ eya Av regolm^iStvVfıSm,

r v^masıyigöıi|eB\sftı6İi|ibiçisn;deii|1îâfi^::/’\.!:: • •

ladvüjtukrönoljık tarihicmc öiçümleıı, Ay’ın oluşumnnun • 6 üilyar yıKi’ıaiİyaı yıl âk»§ıadaldttr:*ai^ işar. Ay, o zmmvMu’^lıştm. Jpaıi@’İ{lf«a»lidış »fw. inde tarihletip j^laijö ya§ı mçffş’Şfi ■malyşfpt:

“Ar ve

niyar yûm s)#Jtİ#|..’ v
: ~ Silise aşırı doymuş kayaçlar, içinde kuvars bulu-: \TX normuna göre yapılan hesaplamada silis fazlalı-
• ivaçlardır. Buna karşılık silise yeterince doymamış ; veya daha fazla feldispatoit (nefelin, lösit) içeren norm hesaplamalarında silis eksikliği görülen ka-I _ kavram, mineralojik sınıflandırmaların çoğunun, i Streckeisen sınıflandırmasının temelini oluşturur. e derecesine göre smtflandtrma. Kayaçların alkalilik ; bir sınıflandırma ölçütüdür. Kayaçlar, potaslı ve so-:st içerdiklerinde alkali kayaç; içerdikleri potaslı ve so-:at, plajiyoklazlarla (kalko-sodik feldispatlar) birlikte :a kalko-alkali kayaç-, feldispatlı bölümü yalnızca plaji-an oluşuyorsa kalko-sodik kayaç adım alır. Hiperalkali .çınde piroksenler ve sodalı amfiboller bulunur, ıtik diziler kavramı. Yakın zamanlarda ileri sürülen püskürme kayaçlarının sınıflandırılması kavramım ;snişletmiştir. Magmatik dizi, genetik zincir oluşturan kayaçların bir araya gelmiş biçimidir. Bunların, baş-vru magmadan parçalamak kristalleşme süreci sonu-ediği varsayılır. Kimyasal bileşimlerinde bulunan silis :ranlarma göre, toleitik dizi, kalko-alkalik dizi, orta al-veya geçiş dizisi), alkalik dizi ve çok alkalik dizi (ve-zk dizi) ayırt edilir. Bu dizilerin her biri, levha tektoni-îştiricilik kavramına oranla özel bir jeodinamik çevre-üşer. Kayaçların kimyasal bileşimlerinde zaman içinde irklılaşmalar diyagramlarla gösterilir. Bu diyagramlar-sölge içinde farklı kayaçların birlikte bulunma olanağı-unların zaman içinde, kimi zaman kendini tekrarlayana gelişlerini görebiliriz.
KAYAÇLAR
Belli başlı magmatik kayaçlar

Farklı magmaların sınıflandırılması temelinde belirli sayıda magmatik kayaç aileleri ayırt edilir. Her kayaç ailesi, içinde bulundurduğu belli başlı dokulara göre (grenalı, mikrogrenalı, mik-rolitik ve camsı), yani kayacın oluşma biçimine göre kendi içinde altbölümlere ayrılır.

Granit ailesi. Çok yaygın olarak bulunan ve plütonik bir kayaç olan granit, üç ana mineralden meydana gelmiş basit yapılı bir kayaçtır. Kayacın yüzde 80’ini oluşturan bu mineraller kuvars (yağlı parlaklık, kınlma köşeli, biçim belirsiz), alkali feldispatlar (çoğu zaman beyaz, pembe, kırmızı renklerde ortoz veya mik-rolinler) ve plajiyoklazladır (beyaz). Plajiyoklazlara mika’larla (siyah renkli biyotit, parlak görünüşlü muskovit) birlikte rastlanır. Mineraller çoğunlukla 2-5 mm boyundadır. Bir mineralin, örneğin amfibolün, piroksenin fazla oranda bulunması kayacın görünümünü değiştirebilir. Gerçekten de granitler çok çeşitli görünümdedir. Bazıları, örneğin Alp granitleri, dağoluşum hareketleri sırasında biçim değiştirerek protogine dönüşmüştür. Bu, siyah mikalı, klorite dönüşmüş, içindeki kuvars, mikroskopla bakıldığında kataklastik (ezilmiş) doku gösteren bir kayaçtır.

Dokularına göre mikrogranitler (mikrogrenalı doku) ve riyolit (mikrolitik doku) ayırt edilir. Bunlar, açık renk, grimsi, sarımsı yeşilimsi veya kırmızımsı ince grenalı yahut camsı bir fon üstünde beliren kuvars, ortoz, biyotit fenokristallerinden oluşmuştur. 575 °C’nin üstünde bir sıcaklıkta oluşmuş kuvars fenokristalleri, çoğu zaman çatlamış veya biçimi bozulmuş çiftli prizmalar oluşturan pramiderdir.

Feldispat fenokristallerini çoğu zaman sanidin oluşturur. Bu, sıcaklığın etkisiyle biçimi bozulmuş, çatlamış ortoz türüdür, camsı dokuya sahip olabilir. Bu camlar, kofullu dokuya sahip olduklarında obsidiyenleri, retinit-leri veya pekştaynları, perlideri ve ponzaları oluşturur.

Granodiyorit ailesi. Bu kayaç ailesi granite yakındır.

Söz konusu kayaçların granitten farkı, biraz daha az kuvars (% 10’dan düşük) ve alkali feldispat içermeleri, buna karşılık içlerinde biraz daha fazla plajiyoklaz (çoğu zaman bölge bölge) bulundurmalarıdır. Dokuları grenalı veya mikrogrenalı olabilir (bu durumda mikrodiyoritleri oluştururlar); açık gri bir kayaç olan ve kuvars, plajiyoklaz (andezin türü), biyotit fenokristalleri içeren dasiderde yahut hornblend veya piroksen içeren amfibollerde görüldüğü gibi mikrolitik bir dokuya sahip olabilirler.

Diyorit ailesi. Çoğunlukla gri renkte olan bu kayaç ailesi kuvars içermez. Esas olarak piajiyoklaziardan (andezin, oligoklaz, al-bit) oluşmuştur; bunun yanında amfibol mineralleri, bazen de piroksen içerir. Dokusunun mikrogrenalı olması, diyoritin ve andezitin (And Dağları’nın adından) eşdeğeri olan ve çok yaygın olarak rastlanan bir mineral, yani spessartit içermesinden ileri gelir.

Siyenit ailesi. Bu kayaç kategorisinde kuvars ve diyorit bulunmaz. Siyenider esas olarak alkali feldispatlardan (ortoz, anor-toz, mikrolin) ve amfibollerden oluşur. Siyenitin mikrogrenalı dokudaki eşdeğeri minettir; mikrolitik dokudaki eşdeğeriyse trakittir (domit, Puys dağ zincirinde, bu arada Auvergne’de Dome Dağı’nda rastlanan tipik trakittir). İçinde camsı trakit bulunan lavlar, projeksiyon ürünleri (ekmek kabuğunu andıran çıkıntılar) ve sertleşmiş puzolan tüfleri ve sineritler de oluşturabilir.

Gabro ailesi. Çoğunlukla koyu renkte bulunan gabro, esas olarak kalkerli plajiyoklazda (labrador, bitovnit, anortit), piroksenden ve olivinden oluşmuştur. Gabrolar çoğu zaman peridotitlerle birlikte bulunur ve kümülatif bir yapı gösterir. Gabronun mikrogrenalı dokudaki eşdeğeri dolerider, ofitler ve diyabazlardır; mikrolitik dokudaki eşdeğeriyse, piroksen (ojit) ve olivin fe-nokristallerinde yaygın olarak rastlanan siyah kayaçlar olan bazaltlar ve plajiyoklaz latalarıdır. Dünya ölçeğinde, toleitik bazaltlar ve alkali bazaltlar ayırt edilir. Toleitik bazaltlar silis bakımından göreli olarak zengin, olivin bakımmdansa fakirdir. Bunlar, orta okyanus engebelerinin, sıcak noktaların (hot spots) ve volkanik platoların (Hindistan’daki Dekkan trapları) tipik kayaçlarıdır. Olivinli bazaldarsa kıta içi volkanların tipik kayaçlarıdır. Aliimin bakımından zengin bazaltlar bir ara tür oluşturur.

Feldispatlı kayaçlar ve/veya feldispatoitler. Nefelenik siyenit ve fonolit, bu grubun grenalı ve mikrolitik belli başlı kayaç-larını oluşturur. Bu grubun öteki mikrolitik örnekleri olan nefeli-niderin ve lösititlerin dış görünüşü bazaltı andırır.

Peridotit ailesi. Grenalı dokuya sahip peridotider (dünider, harzburgider, piroksenider) ve mikrolitik dokulu kimberlider bu kayaç ailesinin prototipleridir. Peridotider, sıralar halinde veya ofiyoli-tik küdeler halinde rasdanan öteki yeşil kayaçlarla birlikte, dağoluşum olaylarına okyanus kabuğunun katıldığını gösteren kanıdardır.
Kuvars yapıcı bir diyoritin yüzeyi

(yukarıda). Bu kayaç, bir tek feldispat türüyle (plajiyoklaz) ve koyu mineraller olan piroksenlerle belirginleşir.

Siyenit (hemen üstte), daha açık renklidir ve iki feldispat türü içerir: plajiyoklazlar ve alkali feldispatlar (bunlar daha çoktur). Bu kayaçta kuvars bulunmaz.
169

Rate this post
Rate this post

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlenmelidir *

*