Yaşam Tarzı

Yaşam Tarzı

Meksika kabilesi göçte vc merkezdeki vadiye ulaştığı sırada basit, eşitlikçi bir,, toplumsal düzene sahipti. Asker-çiftçi bir topluluk olan Meksikalılar bazen yılfar boyunca bakir yerlerde kalır, bazen de başka topraklar için savaşır, sahip olduklarını sırtlarında taşır ve yürüyüşlerine tekrar başlarlardı.

Bu tarz bir hayat sosyal düzende bir farklılık ve organize bir otoritenin varlığını gerektirmezdi. Her ailenin başı hem bir savaşçı hem de bir çiftçiydi, önemli kararlar alınırken diğerlerine katılırdı. Hepsi aynı derecede fakirdi.

Bu dönemde tek yönetici sınıfı Uitzilopochtli rahipleriydi. Genel dini otoritelerinin yanında belirli düzeyde askeri yönetimde söz sahibiydiler. Bu basit organizasyon yeterliydı fakat Meksikalılar komşularını taklit edip uluslarının başına bir kral geçirmek istediklerinde sonuçlar yıkıcı oldu.

16. yüzyıl başında yapılan bu değişim çok büyüktü. Meksika toplumu karmaşık ve sınıflı bir hal aldı. Farklı kesimlerin farklı görevleri vardı ve yönetici sınıfının otoritesi çok büyüktü. Büyük onur ve önem sahibi rahiplik artık sivil ve askeri görünümde değildi. Ticaretin önemi giderek artıyordu. Ticaretle birlikte zengin-lik ve lüks, bununla birliktede sefalet ortaya çıktı.

Değişim büyüktü ve çok kısa zamanda ortaya çıktı. Kabile demokrasisi yerini aristokrasi ve imparatorluk monarşisine bıraktı.

Toplumsal düzenin en üst noktası olan yönetici sınıf kendi içinde bölümlere ayrılır. İspanyolların plebian adını verdiği maceuatlin hiçbir otorite veya yetki sahibi olmayan köylülerdir.

Tecuhtli adı askeri veya yargısal kararları veren üst yönetici sınıf için kullanılır. İlk dönemlerde tecuhtli sınıfına dahil yöneticiler seçilirdi. Daha sonradan kan bağıyla devredilmeye başlandı.

Her şehrin şefi (calpullec), kendisine bağlı yaşlılar konseyine danışmadan karar vermezdi. Her aile toprağı ekip ürün alabilirdi. Ürün almak belirli koşullara bağlıydı ve şef bu koşulların yerine getirilmesini sağlardı. Toprağın nasıl paylaşıldığı hiyerogliflerle kaydedilirdi. Şefler bölge halkı tarafından seçilirdi ve tüm yerel aktİvitenin başıydı, ancak qulaculli tapınağına ve o bölgenin başrahibine bağlıydı.

Erkek çocuklar doğumda savaşa adanırdı. Göbek bağı, kalkan ve küçük oklarla birlikte gömülürdü. İmparatorun isimlerinden biri de “erkeklerin efendisi” yani savaşçıların efendisiydi.

Hemen tüm Meksikalılar, kimisi dönem dönem kimisi devamlı olarak ticaretle uğraşırdı. Ürünlerini satan çiftçiler, sokaklarda yemek satan kadınlar veya giysi satan tüccarlar vardı. Bü çeşit küçük ve orta sınıf tüccarlar toplumda ayn bir sınıf oluşturmazdı. Tüccar (Pochtea) sınıfı sadece uzak ve büyük ticaret yapanları tem-
sil ederdi. Merkezdeki vadiden okyanus kıyılarına kadar organize kervanlar gıdcr-
ÂUüt takılar ihraç edilir nf altın irh’ii eıiılmez
di, pamuktan dokunmuş gıysııeı iînav cuım laıvat pamuıi ı\ de ve büyük köylerde ticaret loncaları kurulurdu.

Aztcklerde her türden meslek mutlaka kendine ait bir loncaya sahiptir. İşçi ve 7.nnaatkArlar toüium içersinde kendine has özellikleri olan ayn bir gruptu, Mer
düş olmasından kuşkulanır. Çıktıkları piramitten rin en büyük pazarı Tlatelolco’yu seyrederler. “Alı riş edenlerin gürültüsü üç mil uzaktan duyuluyo Askerlerimizin bazıları dünyanın pek çok şehrin’ laşmıştır, İstanbul, Roma, hatta tüm İtalya r sine büyük, böylesine düzenli ve zengin bîr memiştir.”

Cortes ve adamlarının bir amacı da As;; > maktır aslında. Belki de Asya şehirleri i değildir. Bu fikirlerini imparatora da böyle yaz*. çünkü İspanya kralı ile aynı Asya düşünü paylaşm; dırlar. 0 dönemde Asya ile ticaret İtalyanların geçtiğinden, gördükleri görkemli pazarlar tabii ki lerini biraz daha fazla kamaştırmıştır. Moktezum avuçlarına verdiği armağan altınları görünce yüzle aldığı hali, yine yerli tanıklar şöyle anlatır:

“Tıpkı maymunlar gibi durup durup okşayarak yorlardı altını. Büyoik sevinçlerini gösteren taşkın ketleriyle oturup kalkıyorlardı. Yürekleri gençleşnr ışımıştı sanki. Delice arzu ettikleri şey besbelli ki du. Aç domuzlar gibi saldırıyorlardı altma.”

Kabileden İmparatorluğa

Tüm ömrü iki yüzyıl sürmüş olan Aztek İmpaı luğu’nu kuran halk, muhtemelen 12. yüzyılda baş bir yolculukla kuzeyden, Aztlan (Beyaz Toprak^ meçhul bir coğrafyadan göç ederek Meksika’nın sındaki vadiye ulaştığında valin ve eşitlikçi bir to] sal düzene sahipti. Asker-çiftçi bir topluluk olan IV kalılar bazen yıllar boyu bakir yerlerde kalır, baz başka topraklar için savaşırlardı. Tüm sahip oldu nı sırtlarında taşırlar -at ve inek gibi büyük hayv olmadığı için hiçbir Mesoamerikan uygarlığında lek vc araba geliştirilmedi- ve tekrar yürüyüşlerin larlardı. Aztekler kendilerine Culhua-Meksika Meksika Vadisinin ortasındaki en uygar halk olar şamış olan Colhuacanlarla kendilerini özdeşleştir ri için. Meksika sözcüğü de üzerinde bir adaya } tikleri Tetzcoca Gölünün mitolojik ismi IV apan’dan (Ay Gölü) geliyor olmalıydı. Göçten il sonra 1325 yılında kurdukları başkent Tenoctitl masaldaki ataları Tenoc’a adanrnıstı.

Teoride hiç kimse toprak sahibi değildi:

Kişisel rmi.ik.ivet \oktu, bunun verine kolektif bv kiveî s-kii \ardı (Asvatik toplumlar ve Osmanlıır

“Moktezuma, İenücüüan kentinin kale iiii LİÇciI ûK i : ii lİ.1^11 ar i lİ Î^âi

■J……J ” ‘J

■ karşısında kendisini bu denli yalnız \ e umutsuz nemiştir, Moktezuma, İspanyolların gelişini bir ılike olarak değil, evrensel bir çağın başlaması

yuıuıııiaııuştı.

ihin erkeksi yorumu değilse eğer, Azteklerin kavsinde Kızılderili kadın Malinche’nin büyük rolü ten var mıydı? İspanyollar, Veracruz kıyıların-eksika ya çıktıklarında, Maya kökenli Kızılderili eriyle çatışmaya girdiler. Otuz beşten fazla İs-un öldüğü savaşta Mayalar yenilgiyi kabul etti îtsiz konuklarına yirmi kadınla birlikte çeşitli arılar gönderdi. Bu kadınların arasında Coatzacu-an “La Malinche” ya da Dona Marina adıyla ta-kadm da vardı. İspanyollar tarafından hemen îdildi. Hem Maya hem de Nahua Dilini bilen Ma-, Cortes’in tercümanı olarak fetihte önemli rol ı. Fakat onun görevi kimi yorumculara göre, ta-r tarafından biraz abartıldı. Çünkü bölgenin güle bu dilleri bilen birçok kişi vardı. Ayrıca İspan-lan Orteguilla ve Juan Perez de Artiaga da Tenoc-lüşmeden bu dili öğrenmişlerdi.

tes, 21 Nisanda San Juan de Ulua’ya ulaştı. Ora-ı bölgenin Aztek yöneticisi Tentlil tarafından gön-ı kanolar dolusu yerli tarafından karşılandı. Yive-takas eşyalan sunduktan sonra yerliler sahilden . Yerlilerin sahilden ayrılmasının ardından Cor-kerlerini, topçu birliklerini ve atları karaya çıka-

■ kamp kurdurdu. Ertesi gün Tentlil ve 4000 ada-etlactlan’dan yanlarında yiyecek ve değerli hedi-; sahile vardılar ve yakınlara bir kamp kurdular, erin asıl amacı Moktezuma için bilgi toplamaktı darında getirdikleri sanatçılar o gün gördükleri yi çizdi. Bu yakın ilgi sonucu İspanyollar silahla-; atlarını gösterme fırsatı bulmuş oldu. Bu sırada kampı Moktezuma nın yanıtını bekliyordu, hafta sonra Tentlil daha değerli hediyelerle geri ı. Bunun yanı sıra kral tarafından gelen iki de işardı. Birincisi, İspanyolların sahilde kalması ve titlana gelmemeleriydi. Kralın diğer bir isteği de n yakınlardaki bir köye taşmmasıydı. İki istek de jildi. İspanyolların her konuda esnek olmayacağı ılın sözlerinin onlar için bir değer taşımayacağı kavuşmuştu. Bunun üzerine Mayıs’ın 12’sinde Az-ımpı kaldırıldı. Ve, İspanyollar olası bir saldırı suyla baş başa kaldı.
Başktfttteki Antropoloji Müzesi’nde, İspanyollar gelmeden önceki geçmişlerini öğrenen küçük Meksikalılar, kulaklarına tuttukları aygıtlarla rehberlerini dinliyor (en üstte). Meksika, İspanyollar öncesi geçmişine sahip çıkıyor. Başkentin çeşitli köşelerinde Aztekleri ifade eden modem heykeller de var

Kralın İspanyollara olan bu yakın ilgisinin ne( durumu kontrol altında tutma arzusu olabilir kat İspanyolların bu dik başlı ve ısrarcı tutumu M< zurnaya tercih şansı bırakmadı. İspanyolların etraf sürekli nöbetçiler bırakılması Cortes’in bölge halki; dan sadece Azteklerle iletişim kurmasına yol açıyc Ancak yakınlardaki kampın kaldırılması Totonac da İspanyolları ziyaret etmesine imkân verdi. Bı sonucunda Corles, Azteklerin de düşmanlarının c ğunu öğrendi.

Askerlerinin çoğu Küba’ya geri dönmek istiy ama Cortcs otoritesiyle Villa Rica da la Veracruz basını kurdu ve İspanya Kralı V. Charles’a bağlık mini ederek bir şehir konseyi oluşturdu. Bu konse oride bağımsız olmasına rağmen, Cortes’in Küba \ Velasquez’den emir almadan dilediğini yapabilm sağladı.

Coıtes’inAztek imparatorluğunu iethedebiimcs teknolojik üstünlüğü dışında güvenebileceği hiçbir vnk t n Dübmujn savı sal ü^tiinlüöe sa.hin olması
I I
I t
Bu resim, rahip Diego Duran’ın yazdığı tarih kitabında yer alıyor (üstte). Meksıkalılar, kodeks resimleri, heykeller ve kabartmalardan
Cortes, Tlatzcallan’dan 17 gün sonra ayrıldı ve

vaçlanııı karşılamak için Chollan’a doğru yola çıkı

 

Rate this post
Rate this post

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlenmelidir *

*