Çoruh’ta Bir Serüven

Çoruh’ta Bir Serüven
İnsanın doğayla yaptığı centilmence bir yarışla, rafting sporuyla ünlendi Çoruh. Şimdilerde bu ikisi yeniden karşı karşıya geliyor. Ama bu kez hiç de centilmence olmayan bir biçimde.

Bu başlık yapım ve yönetmenliğini İsmail Çoruh’un yaptığı bir belgesel filmin adi. Film 1995’te Japonya’da düzenlenen Uluslararası Macera, Spor ve Kültür Festivali JI-VAS’ta ilk on beşe girdi, Çarpıcı görüntüleri izleyici üzerinde öylesine derin iz bıraktı ki, festivalden sonra hazırlanan katalogda bunlara geniş yer verildi.

Belgesele konu olan serüven rafting, akarsuyun o müthiş gücüvlc insanın yaptığı dostça, centilmence bir yarış. Filmin platosu ve akarsuyun adı “Çoruh” ve “Çoruh Vadisi”. Bu çarpıcı doğa parçasını dünyaya tanıtan kareler ise, Çoruh’ta ilk
kez 1993’te dönemin turizm bakanının öncülüğünde vc sp< cu olarak bizzat katılımıyla düzenlenen 4. Dünya Akar ’’Sporları Şampiyonasından,

Şimdilik bu güzel belgeselden gözümüzü ayıralım ve scı venin yaşandığı yöreyi, o vahşi doğa parçasını yakından la yalım, Çoruh Havzası, Hopa ve Arhavi ilçeleri hariç Art1 ilinin tamamım, Bayburt vc Erzurum illerinin ise bir bö münü içine alıyor. Turizm Bakanlığının yöreye ilişkin r rizm Master Planı şöyle diyor: “Zengin flora ve faunası, 1 vüleyici topografik ve jeolojik yapısı, kültürel motiflerin z ginliği, yöresel mimarisi, doğal peyzajı, tarihi değeri muhteşem vadi ve kanyonları ile korunması gereken ayrı lıklı bir doğa parçası Çoruh Vadisi…”

Çoruh Havzasının Artvin ili sınırları içinde kalan böiü için bu tanımı açan birkaç söz daha: Vadinin konumu, top rafik ve jeolojik özellikleri, büyük bölümü endemik 2 500’ti aşan bitki türü, Artvin ve Çoruh Vadisi için simge \ ne gelen ‘‘ilkbahar meyvesi kiraz ile sonbahar meyvesi i mün yöresel ürün olarak aynı anda masaya konulabilir ol sı” burayı daha da özel yapıyor. Bölge ayrıca jeolojik vt omorfolojik yapısı vc zengin faunası ile ünlü iki milli p (Hatila Vadisi ve Şavşat Karagöl-Sahara milli parkları), Ç burnu, Maçahel (Camili) ve Efeler gibi üç adet tabiatı kon alanı ve bir adet de yaban hayatı (vabanhorozu) koruma nı barındırıyor. Kafkasör Yaylası, uluslararası üne sahip tür ve sanat festivaline ev sahipliği yapıyor, Kaçkar, Alt] mak \c Karçhal dağlarındaki parkurlara her yıl binlerce dağcılık yapmaya ve doğa yürüyüşüne geliyor, Dünyada c ender rastlanan Cehennem Deresi Kanyonu (Ardanuç) şanı karanlığında suyunun akmaya başlaması ve gün dc ğunda kesilmesiyle ünlü Güngörmez Suyu da bu bölgcdı

Bu ayrıcalıklı doğal özelliklerinden olmalı ki, 2001’de banda “Turizmde Top 10″ başlığıyla yer alan bir değerlcndir-ıede, Artvin’in yedinci sırada yer aldığım görüyoruz. Bu so-uç, bölgedeki bütün ulaşım ve altyapı eksikliklerine karşın, ünümüz insanının bozulmamış doğal çevreye olan ilgisinin e denli arttığını gösteriyor.

Karadeniz’in en önemli akarsuvu. Mescit
r^,,l,

yuı luı,
n,s*,
»ağları’nm batı yamaçlarından baş-ıvıp Bayburt Ovasından keskin bir önüşle doğuya dönen Çoruh, Artvin
■l – .. T ı.
ufeli ilçeleri boyunca derin bir tek onik olıığu izler. Yusufeli ilçesi sımr-arı içinde aldığı Tortum, Oltu kolları e Altıparmak Dağlan ndan inen Bar-ıal Cavı, Karçhal ve Yalmzçam dağ-armdaıı başlayıp Berta yakınlarında Çoruh’la birleşen Berta Suyu ile bir-ikte su potansiyelinin önemli bir bö-ümünii tamamlamış olur. Batum’da Karadeniz’e döküldüğü yer itibarıyla yaklaşık 20 bin kilometrekareyi bu-an havza alanı ve 466 kilometrelik ızunluğunun çok büyük bir bölümü Türkiye’de, 8 kilometrelik bölümü de Gürcistan’da kalır.

Çoruh bu fiziksel özelliğinden ziyade, taşıdığı su potansiyeli, yatağının eğimi, akış rejimi ve bu değerlere bağlı olarak orlaya çıkan hidroelekl-rik enerji potansiyeli, son on yılda keşfedilen rafting, trekking gibi doğa sporlarıyla daha bir önem taşır.

Gürcistan sınırına yakın bir konumdaki Muratlı Karşıköy’de 1964 yılından beri Türkiye tarafından akım ölçümleri yapılıyor. Bu ölçümlerle birlikte 1967’den bu vana Çoruh’un Türkiye’den alıp götürmekte olduğu sediment (erozyon malzemesi) miktarı da ölçülüyor.

Kırk vıla yaklaşan ölçüm sonuçlarına göre, Çoruh’taki ortalama vılhk su potansiyeli 6.5 milyar metreküp. Uzun yıllar ortalama debisi ise saniyede 200 metreküp. Ağırlıklı olarak havzadaki yağmur ve yüksek bölgelerdeki karların erimesiy-
le beslenen Çoruh’ta minimum akımları ekim-aralık avları arasında, maksimum akımları ise genelde 15 Nisan-15 Mayıs arasında göru oruz.

Çoruh, su potansiyeli itibarıyla Türkiye akarsu havzaları arasında 13. sırada ver ah\or ve yine Türkiye’deki toplam tatlı su kaynaklarının vuzde 3’ü düzeyinde bir potansiyele sahip. Planlanmış vılhk ortalama 10 milyar kilovatsaati bulan enerji puiansiyeli ile Fırat ve Dicle’den sonra üçüncü sırada. Bir başka değerlendirmeyle. halen Türkiye’de ekonomik olarak değerlendirilebilir görülen
tü LÛ
Fixu
}uî ansı velin vak-
laşık yu/de ?u Çoruh Havzası nda.

Çoruh un önemli bir başka özelliği de dünyadaki akış hızı en vüksek üç nehirden biri olması. Çoruh, 270 kilometreyi “bulan uzunluğu u- *—~
fidfgen/n önem/ı karayolu bağlantıları Çoruh Vadisi’nin tabanında, nehrin kenarında ilerliyor. Barajlar bu yollan sualtında bıraktığında ulaşımın nasıl sağlanacağı şimdilik belirsiz.
ne çıkan rafting parkurlarıyla ayrı bir üne sahip. Yusufeli ilçe sınırlan içindeki Tekkale’den başlayıp Amine, hatta Ba-tum’a kadar uzanan ana kol üzerindeki parkurlar yanında, Altıparmak Dağlarından inen ve Yusufeli ilçe merkezinin içinden geçen Barlıal Çayı ile Berta kolu da ilginç parkurlar oluşturuyor.

Çoruh Nehri ve Çoruh Vadisi’nin Türkiye açısından öne çıkan temel özellikleri bunlar. Bir sınır aşan su kaynağı olan bu nehrin, komşu Gürcistan açısından önemi nedir acaba? Mevcut koşullarda Gürcistan’ın, Çoruh’un su potansiyelinden önemli bir talebi bulunmuyor. Ancak oluşumunu ve varlığını sürdürmesini Çoruh’un Türkiye’den alıp götürdüğü toprak miktarına borçlu olan Battım Deltası, kıyı alanları ve bu alanlardaki sucul yaşamın çok önemli taleplerinin olduğu bir gerçek. Bunu daha iyi anlayabilmek için, Çoruh vasıtasıvla Türkiye’den alınıp sınır ötesine, yani Batum Deltası ve Karadeniz kıyı şeridine taşman sediment miktarına bir goz atmak gerek.

Muratlıdaki akım ve sediment ölçme istasyonunda sapılan 26 yıllık ölçümlere göre, Çoruh’un Turkive’den Batum Deltası’na aktardığı yıllık ortalama sediment miktarı 400 ton

(yaklaşık 250 metreküp) yıl/km2. Yani, Çoruh Havzasının her 1 kilometrekaresinden yılda götürülen miktar ortalama 400 ton, bir vılda bütün havzadan alınıp götürülen miktar ise 8 milyon ton (yaklaşık 5 milyon metreküp). Bu sayılar, sadece su içinde askıda taşman kum ve daha ince malzemenin miktarını gösteriyor. Taşkınlar sırasında taşman ve en az bu miktarın yarısı kadar olduğu tahmin edilen iri kum-çakıl miktarı da buna eklenirse, asırlar boyu havzadan koparılıp sınır ötesine taşman toprak kaynağının bugüne kadar karar-İı bir konumda varlığım sürdüren Batum Deltası ve Karadeniz kıyı şeridi için ne anlama geldiği daha iyi anlaşılır. Doğal olarak, bu miktarın tamamı Çoruh üzerinde yapılacak barajlarda tutulacak. Bu yüzden Batum Deltasındaki tarım alanları, akarsu vc kıyı alanlarındaki flora ve fauna ve nihayet nehir ağzı ve yakın kıyı boyunca meydana gelecck şiddetli kıyı erozyonu nedeniyle Batum yerleşimi durumdan olumsuz etkilenecek. Her ne kadar Türkiye bu kıyı erozvonu riskine kar-
TiA>*ıı”
şı gereıui yapısal öuicıolcı ı alacağı konusunda gır dc uzun yıllar içinde oluşmuş bu dinamik dengenin korunmasının oldukça zor olduğu çok iyi biliniyor.

Görüyoruz ki, Çoruh Nehri’nden sadece kaynağım aldığı ve içinden akıp gittiği havzasındaki habitat ve ekosistem talepte bulunmuyor, Batum Deltası ve Karadeniz’in de haklı talepleri var. Ama ne yazık ki bu hak sahipleri arasında en bencil olanı insan, diğerlerinin haklarını hiçe sayarak Çoruh’a ve havzaya tümden egemen olmak istiyor. Ana kol üzerinde devasa 10 baraj, yan kollar üzerinde de 27 barajlı veya doğal a kışlı hidroelektrik santralı olmak üzere 37 projeyle günü-
müzün coşkun Çoruh’una gem vurarak onu durgun Çoruh yapmak istiyor. Diğer bir deyişle Çoruh ve Çoruh Kanyonu, içindeki bütün doğal, kültürel, sosyoekonomik ve çevre değerleriyle birlikte haritadan siliniyor. Buradaki tek amaç, Çoruh ve Çoruh Havzası ndaki bunca değerden sadece birisi olan “enerji’yi değerlendirmek. Bu amaçla sınırda Muratlı, Borçka’nın hemen yanı başında Borçka ve Artvin yakınlarında Dcriner baraj ve hidroelektrik santralları inşaatları başladı. Ana koldaki Artvin ve Yusufeli ile Bcrta kolundaki Bağlık ve Bayram barajlarına başlamak için de gün savılıyor.

Bunların içinde en ünlü vc ses getireni Yusufeli Barajı. Öyle ki, bu baraj sadcce Yusufeli gibi önemli bir ilçe merkezini vc 20 ye yakın köyü sular altında bırakmakla kalmıyor, Çoruh’un, Artvin’in, hatta Türkiye’nin dünyaya tanıtılmasın] sağlayan ve sadece ulusal değil, evrensel bir değer olan raf-ting parkurları ile vahşi Çoruh Kanyonunu ve Barhal Vadi-sı’ni sulara gömüyor.

İlk “Çoruh’ta Bir Serüven” belgeseli, senaryosu/ ve tümüyle doğal ortam vc koşullar içinde çekilmiş ve uluslararas platformlarda yüzümüzü güldürmüştü. Bu kez uluslararas yapımcıların da katılımıyla ve aynı adla çekimine hazırlam lan belgesel ise senaryolu. Senaryoyu bundan 20 yıl önce gü nümüzdeki çevre değerleri ve çevre anlayışından tamamer habersiz bir şekilde yazanlar da yine yabancılar. Bütün bı haşmetine rağmen, ne yazık ki yeni hazırlanan bu belgeselli adı “Çoruh’ta Talihsiz Bir Serüven” olmak durumunda.

Rate this post
Rate this post

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlenmelidir *

*