ÖZGÜRLÜK ANITININ ÖYKÜSÜ

ÖZGÜRLÜK ANITININ ÖYKÜSÜ

İki yıl kadar sonra, Özgürlük Anıtı yüz yaşında olacak. Yıkılıp dökülen bir görünüş kazanması yüzünden, uzmanlar anıtı incelediler. Şaşılacak şey: İç iskelet eğik kurulmuş. Okyanusla çevrelenmiş olduğundan, bu nemli ortamda, bakır ve demir arasındaki potansiyel farkı, Özgürlük Anıtı’nı elektrik piline dönüştürmüş. Amerika’nın simgesinin hurda demir yığını haline gelmemesi için, güç bir onarım çalışmasına başlandı.
Jacques GIRARDON
Ll eykeiin yorgunluktan ağırlaşmış başı, ya-
* * vaş yavaş yana doğru eğiliyor. Tacının bir ucu, meşaleyi Okyanus’tan 92,96 m. yükseklikte tutan kolunu delmiş bile. Güneş’in doğuşunu otuz altı bin kez görmüş olan Bayan Özgürlük, artık yorulmuş durumda. Zamanın verdiği zararlara ek olarak, insanlar da anıtın bakımını iyi yapmamışlar. ‘Uzmanlar ayrıca, anıtın mekanik yapımında da önemli bir yanılgı bulgulamaktan şaşırmışlardır: Amerika’nın simgesi eğik olarak kurulmuş; anıt, şimdi can sıkıcı bir durumda bulunuyor.
Bir Fransız heykeltraşı olan Frédéric Auguste Bartholdi’nin girişimi sonunda gerçekleşen Özgürlük Anıtı’mn oldukça ilginç bir öyküsü var. Her şeyden önce, 15 katlı bir yapı yüksekliğinde ve 2,5 mm. kalınlığında kırmızı bakır yapraklardan çekiçle dövülerek yapılmış olan dev yontunun çökmemesi (ve fırtınalara dayanması) için, bir yol ¡bulmak gerekiyordu. Bartholdi, onarım çalışmaları ile ünlü mimar, Dük Eugene-Emmanuel Viollet’ye başvurdu. Bu büyük mimar, yontuyu kumla doldurmayı tasarlıyordu. Sonunda, Özgürlük Anıtı’nın mühendislik çalışmaları, 47 yaşında bir mühendis olan, Gustave ¡Eiffel’e bırakıldı. Eiffel henüz, ne Ga-rabit su kemerini ne de dünyanın en ünlü kulesini yapmıştı. Rüzgârın sürükleyip götürmemesi İçin bir yapıtı kumla doldurmak, hiç de Eiffel’in biçimi değildi. Bir sorunu çözümlemek ona yetmezdi; çözümün güzel olmasına da öze-nirdi. Bartholdi’nin 30 tonluk bakır yapraklarını Manhattan’ın beş altı yüz metre uzağında ayakta tutmak için, Eiffel ilk gökdeleni yaptı.
Altlığı eklemli askılarla demirlenmiş, dev bir direk yapıldı; direk demirdendi, kuşaklarla ve haçlarla bağlanmış dört bacaktan oluşuyordu; direğin tdban kesiti 5,30 X 4,20 m2 ve tepe kesiti 220 X 1.80 m2 idi. Eiffel, Bartholdi’den İlk taslağını yeniden ele almasını ve sağ kolu daha
gergin olarak düzenlemesini istedi; bu düzeltme, kolun çatısının ana direkten sağlam bir destek alması için gerekiyordu. Çünkü, kuvvetli rüzgârda kol önemli ölçüde sallanacaktı (Eiffel kulesinin tepesi gibi); fakat zeki mühendis, meşeleri değil sazları örnek almıştı: Omurga sütununa ıbağlanmış iskelet, yani ikincil çatı, bakır zarfa (elbiseye) etkiyen zorlamaları, yassı demirden çubuklar aracılığı İle ana direğe aktaracaktı. Eiffel, elbiseyi iskelete geçirmek için, ilk uçakların yapılışından esinlenen bir sistem düzenledi. Hemen ¡hemen elbise biçimine getirilmiş, yassı demirden düşey ve yatay çubuklarla kurulmuş ¡bir kaburga ağı, ikincil iskeletin üzerine oturtuldu. Bu kafes dış örtüye perçini! pençelerle tutturuldu; böylece şiddetli rüzgâr olduğu zaman, demir çubuklar kolayca kayabilecekler ve anıta genel bir esneklik sağlayacaklardı. Yapının ana iskeletine bağlanan bu metal kafes ilkesi, daha sonra, gökdelenlerin ilkesi olacaktı.
28 Ekim 188S8 : Bartholdi – Eiffel ortakyapı-mı, Başkan Cleveland tarafından törenle açıldı.
İskelet, Eiffel’in planlarına uymuyordu: Ana sütunun dört direğine bağlanmış olan kirişlere yaslanmış olması gereken ¡baş, sağ kola doğru 50 cm. kaymıştı. Sonuç: Baş, ana desteğe yalnızca bir noktadan dayanıyordu. Başı tutmak için sonradan eklenen ufak demir çubuklarla yapılan baştan savma onarımın etkisizliği de görülmeğe başlamıştı: Baş, kalkık kola doğru 30 om. eğilmişti bile; hem de tacın bir ucu kolu delmişti. Kolun kendisi de (ya da çatısı) baş gibi, kaymıştı; tam olarak, düştü düşecek bir durumdaydı. Yapıyı ağırlaştıran ve zorlamaların
10
BİLİM ve TEKNİK
Özgürlük Anıtı’nin kesit görünüşü
dağılma dengesini bozan demir çubuklar eklenmişti. 1940’lara doğru, kolun ana direğe bağlantısını kuvvetlendirmek için, anıta el atmak gerekti; ıbu girişim anıtın durumunu daha da karmaşıklaştırdı.
Böyle yanlışlar nasıl yapılabilmişti? Denemek için, 1®84’de, anıt Paris’te kurulmuştu; her şey yolundaydı. Daha sonra söküldü, 214 sandığa yerleştirildi ve İşere savaş gemisine yüklenerek, 17 Haziran 1885’de New-York’a getirildi. Sandıklar, anıtın altlığının (26 m. yükseklikte) yapılması için geçen bir kaç ay süresince Tî-
Ekim 1984
Eiffel’in öngördüğü iskelet, gri renkle gösterilmiştir. Yayılmış olan iskelet ise, kara renkle gösterilmiştir. Sonuç olarak, baş, gövde direklerine dayanmaktadır; kol kaymış olduğundan düştü düşecek bir durumdadır ve omuz da “elden geçirilmiş”tir.
manda kaldılar. Sonra anıtın kurulmasına başlandı. Bu çalışmayı kim yaptı? Bugün bilinmiyor. Kesin olan şey, ¡bu sırada Eiffel Fransa’da idi, ünlü kulesinin planlarını yapmakla uğraşıyordu. Acaba metal çubuklar, yol boyunca ve sonra da New York’un sıcak yazında eğrilmişler miydi? Ya da, bitmiş bir direğin kuruluşu sırasında neler oluyordu ki, direkler ¡her zaman sağa doğru hafifçe eğiliyorlardı? Piza Kulesinin ikincili demir iskeletinin de eğilmiş direğe yerleştirilmesi, bir yıkım olmuştu. Uzmanların raporları, tam bir hazırlıksızlığı ortaya koyuyordu; Özgürlük Anıtının tüm olarak amatörlerce kurulduğu anlaşılıyordu; anıt kurulurken, perçin çivilerini yerleştirmek için, uygun olmayan yerlere yeni delikler açılmıştı.
Sonraki yıllarda Özgürlük Anıtı başka zararlara da uğradı. Meşalesinde pencereler açıldı, pencerelerin içlerine lambalar yerleştirildi; ışık ısısı, metalde öngörülmemiş ısıl zorlamalara yol açtı. Her fırtınada, yağmur suyu pencerelerden sızarak, kol boyunca oluk oluk iç yana aktı.
ve soluk almasından ileri gelen nem yüzüoder demirin üzeri her sabah ince bir pas katmanı ile örtülüyordu.
Anıtın çürümesinde, rüzgâr ve deniz ile. çok sıcak yazlara ve çok soğuk kışlara, anıtın ziyarete açılmasından doğan sorunlar da eklendi. Yine de, en önemli zarar, ne çevre kirlenmesinden ne de ziyaretçilerden gelmedi: Eiffel’in bir yanılgısının sonucuydu. Kuşkusuz küçük bi* yanılgıydı, fakat sonuçları kocamandı. Eiffeı bakırdan elbiseyi, demirden bir “kefes elbise; üzerine giydirmişti; öyle ki anıt, Atlantik’in nemli ve tuzlu havasının etkisine bırakılmış oldu. Çünkü, nemli ve tuzlu bir ortamda, bu iki metalin değme durumunda bulunması pil olayına ve ¡bakıra göre anot özelliğinde olan demirin yok olmasına yol açar. Eiffel bu tehlikeyi öngörmüştü; fakat onu önlemek için, insanı bugün gülümseten önlemler almıştı: Dış örtü ile tel elbise arasına, iletkenlikleri çok farklı olan iki metalin birbirlerinden yalıtılmasını sağlamak» amacı ile, yağ ile ıslatılmış bir keçe koydurmuş-] tu. Bu keçe zamanla eskidi. Demir ve bakır birçok noktada birbirlerine değmeye ve pas hızla! çoğalmaya başladı. Sonuç şaşırtıcıydı: Sağlaml metalin on üç katı hacme ulaşan pas, perçinlil çivilerin sökülmesi, bakır elbisenin delinmesine | neden oldu.
Uzmanların raporları, “Sağlıklı diş görünüm. Özgürlük Anıtı’nın çektiği hastalıkları gizleme-| melidir” diyerek sonuçlanıyordu ve “her an, olağanüstü iklim koşullarının, öngörülemeyen za-| rarlara yol açabileceği” ekleniyordu.
B1ÜM ve TEKNİk\
Gaget-Gauhier ve Cie atölyelerinde, meşalenin yapılışı.
Merkezi ısıtma yöntemi bulunduktan sonra, New Jersey’de anıtın çok yakınında bir petrol arıtımevi kurulmuştu, buradan çıkan sülfürik asit buharları da anıtın aşınmasını hızlandırdı.
Anıt halkın ziyaretine açılınca metal sarmal merdivende, 168 basamak tırmanan ziyaretçiler için dinlenme sahanlıkları düzenlendi. Hafta sonlarında 2.500 kişi, 40 kişinin birarada bulunabildiği taca dek çıkabiliyordu. Ziyaretçilerin bazıları, 12 kişiyi aynı anda alabilen meşaleye dek de çıkıyorlardı. Fakat zavallı anıt bu amaçla yapılmamıştı: Bu ziyaretler nedeni ile, kol, öngörülmemiş titreşimlerin etkisinde kalıyordu; yapıya ek yük biniyordu. Ziyaretçilerin terlemesi
12
Özgürlük Anıtı’nın parçaları, 1884 yılında, yapımcıları Bartholdi ve Eiffel tarafından Paris’te biraraya getirilerek kontrol edildi.
BAKIR ÖRTÜ
ÇUKURLAŞMA
YOĞUNLAŞAN SU … PERÇİN
PENÇE ‘KAFES ELBİSE’ NİN ERİTİLİP ARITILMIŞ pUEMİRDEN ÇUBUKLARI
BOZULMA
r ARTAN PAS
ÇUKURLAŞMA
DELİK
BAKIR ORTUN BELİRGİN BİÇİMCE BOZULMASI
PENÇENİN ….. PERÇİNİNİN
SÖKÜLMESİ ARTAN PAS

Rate this post
Rate this post

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlenmelidir *

*