DÜMENGİSİZ DEVLER

DÜMENGİSİZ DEVLER
Peter LANZENDORF
Çağdaş süper tankerler, 400 metreden fazla uzunlukta ve yaklaşık 60 metre genişliktedirler. Bunları yönetmek için insan elinin küçük parmağına bile gereksinme duyulmamaktadır; yer yuvarlağının en büyük taşıtları olan bu tankerler dünyamız üzerindeki denizlerde bilgisayarlar tarafından saatte yaklaşık 50 kilometre hızla yürütülmektedirler.
2 Ocak gününün akşam saatlerinde ispanya Ölü Deniz Kıyısı’ndaki La Çoruna kıyı telsizi, bugüne değin deniz ulaşım tarihinde ilk kez görülen bir alarm (tetikdur) haberi veriyordu. Bı haberle, Yunan süper tankeri “Andros PATRİA” nın açık Atlantikte saattte 12 mil (22,2 Km./h’ hızla kuzey batıya doğru seyrettiği uyarısı veriliyordu.
Burada ilk bakışta olağanüstü birşey görülmüyordu ama “Andros Patria” bir hayalet gemisiydi. Bordasında tek bir insan dahi bulunmayan 323 metre uzunluğundaki gemi, deniz üzerinde seyrediyordu.
Bu tetikdur bildirisinde 36 saat önce, Kap Fi-nisterre hizalarında 218 bin ton ham petrol yüklü tankerde bir patlama olmuştu. Cemi görevlilerinden dokuzu ölü olarak bulunmuştu, yirmisi ise kayıptı. Yalnız geminin birinci kaptanı ve iki tayfası kurtarılabilmişti. Birinci kaptan helikopterle gemi bordasından alınmadan önce, batı rüzgârının tankeri İspanya kıyılarına atmasını önlemek için, tankerin motorunu çalıştırmış ve dümen otomatiğine bağlamıştı.
BİLGİSAYARIN BELLEĞİNE 100’e KADAR ROTA DEPOLANABİLİR. BİLGİSAYAR YER YUVARLAĞI ÜZERİNDEKİ CEMİLERİ TÜMÜYLE ÖZDEVİMLİ (OTOMATİK) OLARAK YÖRÜNGESİNDE YÜRÜTÜR.
“Andros Ratria” tankeri de gemi görevlileri olmadan bir “Uçan Hollandalı” olarak Atlantik üzerinde seyrediyordu.
24
Ulaşım uydusu tam yerini arz yuvarlağına öz devinimli olarak sinyaller göndermek yoluyla bildirir. Bundan ve gönderilen telsiz sinyalinin ulaşması için geçen zamanın ölçülmesinden yararlanılarak geminin yeri en çok 450 metreye kadar hata ile tam ol«ak saplanabil«.
Omega-Station
Trinidad
Burada alışılmamış olan tek şey, gemi görevlilerinin köprü üzerinde olmayışıydı, özdevimli olarak dünya denizleri üzerinde yürütülen büyük gemiler günlük olaylardandı. Flatta ta Kızıl Denizden Rotterdam petrol limanına kadar olan uzun aralarda dahi bugün gemiler insanlar el atmadan tümüyle bilgisayarlar tarafından yönetilmekte ve götürülebilmektedir. Yalnız tetikdur durumunda veya zor manevralarda dümenci, dümeni üstlenir.
Bir gemiyi tam rotasında tutabilmek için üç temel veriye gereksinim vardır. Pusla rotası (kerteriz) tam bulunulan yer ve hız. Bunlar, rotanın belirlenmesi için kaptanın da gereksinim duydu-
Omega-
Station
Argentina
f L Omega-Station Liberia
1““ Omega-Station Reunión
Telsizli yönetilen bir deniz trafiğinde gönderme frekansları ve gönderme zamanları, saniyenin çok küçük parçalarına kadar duyarlı olacak biçimde bellidir. Almacın içindeki bir aygıt, ayrı ayrı göndermeçlerden gelen sinyallerin veya uydulardan almaca gelen sinyallerin ulaşma zamanlarını ölçer ve böylece değişik göndermeçlerin ulaşım zamanları farklarını da ölçmüş olur. Bunlardan geminin bulunduğu yer hesaplanır.
Çarpışma engelleyici radar
sel
pusla
Almaç
ğu verilerin tamamen aynıdır. Yüzyıllardır denize bu verilere göre açılagelinmiştir; yalnız bugün bu veriler, eskiye oranla çok daha kesin olmalıdır. Klasik sekstan’larla son derece yavaş olarak saptanan geminin bulunduğu yer, kuşkusuz tam özdevinime yeterli olamaz. Diğer yandan telsiz dalgaları yıldız yüksekliğini ölçme yöntemleri yerine geçmiş bulunmaktadır.
Bulunulan yerin elektronik olarak saptanması için dört sistem vardır: Decca-Navigatörü (trafik düzenleyici), Loran C, Omega ve Uydu Navigas-yonu (trafik düzenleme). Bu dört sistemden her birinin ayrı ayrı üstünlükleri ve oldukça belirgin sakıncaları vardır. Bir gemiyi tam olarak yörünge-
sinde götürebilmek için tek bir sistem yeterli olamaz. Bir gemi ulaşım sistemi için istenen özellikler; kesiksiz bir hizmete hazır bulunma ve buna ek olarak bulunulan yerin yeterince kesin olarak saptanmasına olanak sağlayacak nitelikte olmasıdır.
Decca-NavigatÖFÜ’nün ulaşabildiği uzaklık 250 deniz mili kadardır; buna karşılık 180 metrelik bir doğruluk sağlamaktadır. Buradaki sakınca ulaşılabilen uzaklığın yeterli olmayışıdır ve bu nedenle yalnız kıyıya yakın bölgelerde kullanılabilmesidir.
Loran C sisteminin ulaşılabildiği uzaklık 800 -1000 deniz mili olup, bu sistemde bulunulan
25
i. t SOM
E t? S £0
FFF F 5 ■
(Şekil: 1).
Bir Omega Almacı: Aygıtın sol yukarısında, yedi ayn göndermeç için kontrol lambaları vardır. Omega bütün denizlerde duyulur. Bulunulan yerin saptanması, dört ilâ beş deniz miline kadar doğrudur.
(Şekil: 2).
Uydularla gemi yönetimi için almaç: Aygıt özdevimsel olarak çalışmakta ve uydu sinyalini her alıştan sonra geminin koordinatlarını 460 metreye kadar doğru olarak göstermektedir.
(Şekil: 3).
Bugüne dek en iyi ölçü yöntemi olan Decca-Navigatörü: Geminin yeri 180 metreye kadar doğru olarak saptanır. Ancak bu sistem, 250 deniz mili uzaklıklar için ve kıyı yakınlarında kullanılabilir.
(Şekil: 4).
Loran C: 1000 deniz mili uzaklıklara kadar her türlü zor deniz ulaşım yolunda kullanılabilir. Ölçü duyarlığı 450 metreyi bulur. Sistemdeki bir hesaplayıcı geminin koordinat-
W.».,. .. … I | || PHI.II..I.II.1 II. .IHIIIII
• -rsjr* £’*- —•
5.0 ÜL
yerin saptanmasındaki hata payı 450 metre kadardır. Loran C, kıyıya daha uzak mesafeler içip de kullanılabilir.
Omega’nın üstünlüğü, onun bütün yer yuvarlığına yayılmış olması ve sürekli olarak hizmete hazır bulunmasıdır. Tüm yer yuvarlağı üzerine dağınık yerlere yalnız sekiz göndermeç yerleştirilmiş bulunmaktadır. Bu vericilerin ulaşabilme uzaklıkları, her geminin sürekli ve en azından üç göndermecin sinyallerini alabilecekleri biçimde, oldukça fazladır. Gerçekte de bir geminin bulunduğu yeri saptamak için değişik yönlerden gelen üç göndermeç sinyaline gereksinim vardır. Ome-ga’nın sakıncası, yeterince duyarlı olmayışında-dır. Bu sistemle bulunulan yerin dört veya beş deniz miline kadar olabilen bir hata ile ölçülebilmesi yedi ilâ dokuz kilometrelik bir hata demektir ki, zor deniz gidiş gelişi için kullanılamaz.
Uydular aracılığı ile deniz ulaşımının düzenlenmesi için kullanılan uydu sistemi, diğer sistemlere kıyasla, yalnız bir nokta dışında daha üstündür. Ulaşım uyduları bütün dünyaca yön belirlenmesinde kullanılabilirler ve bunların yapabilecekleri hata, geminin yerini tam olarak saptama yönünden 450 metreye kadar indirilmiştir. Altı uydudan oluşan sistemin sakıncası, uyduların tam devirlerini tamamlama zamanlarının uzunluğudur. Her 108 dakikada bir olmak -üzere bir uydu, çevreden (ufuktan) doğar ve o zamandan başlayarak yön belirlenmesinde kullanılabilir.
Eski mıknatıslı pusla, coğrafi nedenlerle ve -geminin demir kitlesinden ötürü yanlış gösterme-
si sakıncaları nedeniyle duyarlı ve tam bir gemi -yönetimi için kullanışlı değildir. Bunların yerine manyetik olmayan jiroskoplar kullanılmaktadır.
Hız ölçümü için de daha yeni yöntemlerin bulunması gerekiyordu: Eskiden doğrudan doğruya gemi gövdesi altına yerleştirilmiş olan bir pervane, üzerinden geçen suyun hızını ölçüyordu. Fakat suyun hızı gemi gövdesinin biçimine bağlı olduğundan bu ölçü değerleri tam olamıyordu. Bugün de Doppler ilkesiyle çalışan kaydediciler kullanılmaktadır: Geminin omurgasından bir sinyal dikey olarak aşağıya, suya doğru yayınlanır. Gemi üzerinde bulunan bir almaç aracılığı ile sinyalin gidiş-geliş zamanı ölçülerek geminin hızı hesaplanır.
Bütün veriler: Yani bulunulan yer, pusla değeri (kerteriz) ve hız hepsi birden bir bilgisayara gönderilir; bilgisayar onları belleğindeki gemi rotasıyla kıyaslayarak gereken rota düzeltmelerini yapar. Bu hesaplayıcıya geminin radar düzeni de bağlanabilir. Bu durumda bilgisayar, diğer gemilerden uzaklaşma manevralarını hesaplama ve çarpışmaları önleme yeteneğindedir de. Çarpışma tehlikesi olasılığı bulunan zor durumlarda kaptanın denizcilik deneyimi ile desteklenen kararları bilgisayara kıyasla herzaman üstündür. Bunu Shell’in deniz ulaştırmacılığı bölümünce yapılan deneyler de kanıtlamış bulunmaktadır. Normal durumlarda ise bilgisayarlar tarafından yönetilen gemiler, gidilecek yere varmada daha hızlıdırlar ve rotanın çok duyarlı olarak korunması nedeniyle %20’ye kadar daha az yakıt harcanmaktadır. HOBBY’den Çeviren: Turgut ÜZER
• İnsan sevdiği sürece affeder.
• Görüş keskinliğinin en büyük kusuru, hedefe kadar varamamak değil, ötesine aşmaktır.
• Öğüt vermek kolay, örnek olmak zordur.
• Yeteneğimiz azalınca zevkimiz de aşağılar. m Bir başkasından daha kurnaz olabiliriz ama, herkesten kurnaz olamayız. • Konuşmalara konu sağlayan, zekâdan ziyade güvendir.
• Dostlarımızın bize dokunmayan kusurlarını kolayca affederiz.
• İhtiyarlık gençliğin bütün zevklerini ölüm tehdidiyle yasak eden bir zorbadır.
LA ROCHEFAUCAULT

Rate this post
Rate this post

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlenmelidir *

*