ANADOLU’NUN SÖNMÜŞ VOLKANLARI YENİDEN PÜSKÜRECEKLER Mİ?
Dr. Tuncay ERCAN *
A |
nadolu’da milyonlarca yıl öncesinden başlıyarak ta- sel zamanlara kadar, çeşitli evrelerde volkanik püskürmeler etkin olmuştur. Volkanizma ürünleri olan değişik türlerde volkanik kayaçlar (bazalt-andezit-dasit-riyolit türde lavlar, tüfler ve aglomeralar) geniş alanlar kaplamış olup, Türkiye’nin yaklaşık °/o 15’i bu tür kayaçlarla örtülüdür. Özellikle, günümüzden 24 milyon yıl önce başlıyarak 1,8 milyon yıl önce sona eren 3. Jeolojik zamanda (tersiyer) ve günümüzden 1,8 milyon yıl önce başlıyarak bugüne kadar süregelen 4. Jeolojik zamanda (kuvaterner), volkanik etkinlikler yoğunlaşmış, Hasandağı, Erciyes, Ağrı Dağı, Nemrut, Süphan ve Tendü- rek dağları gibi büyük volkan konileri rnuydana gelmiştir.
Ülkemizde bilinen en son volkanik püskürmeler, yaklaşık 2000 yıl kadar önce Orta Anadol’da Erciyes Yanardağında ve MS 1441 yılında Doğu Anadolu’da Nemrut Yanardağımda meydana gelmiştir. Günümüzde, Anadolu’da volkanizma sönmek üzeredir. Ancak, bazı eski yanardağlarda (Erciyes, Hasandağı, Büyük ve Küçük Ağrı dağları, Tendürek, Nemrut, Süphan dağları vb.) halen gaz ve buhar çıkışları gözlenmekte olup, volkanizmanın yoğun olduğu bölgelerde 400’den fazla sıcak su kaynağı bulunmaktadır. Sıcak su kaynakları, yağmur suyunun derine inmesi, ısınması ve yükselirken karbonatlı, klorlu ve sülfürlü tuzları eritmesiyle oluşmaktadırlar. Bu nedenle, Anadolu’daki sıcak su kaynaklarıyla gaz ve buhar çıkışlarının, bu bölgede, yerkabuğunun derinliklerinde hâlâ volkanik aktivitenin var olduğunu ve ilerde bir gün koşullar uygun olduğu taktirde şimdi sönmüş durumda olan genç bir yanardağın yeniden etkinlik gösterebileceğini kanıtladıkları ortaya çıkmaktadır.
Geçtiğimiz yıl, Güney Amerika’da Kolombiya’nın Neva- do Del Ruiz Yanardağı nı patlaması ile 22.000’den fazla insanın hayatını kaybetmesi, volkanizma konusunu güncel hale getirmiş ve ülkemizde de Erciyes gibi bazı yanardağların kısa bir süre sonra etkinlik göstereceklerine ilişkin fikirler öne sürülmüştür. Ülkemizde, yanardağ patlamalarını önceden kestirme çalışmaları henüz başlangıç aşamasındadır. Ancak, bugüne değin, herhangi bir yanardağın patlıyacağına ilişkin veri elde edilmemiştir.
Dünya’da, yanardağ felaketlerine karşı korunma ama-
MTA Genel Müdürlüğü Jeoloji Etüdleri Dairesi
MA YIS 1986
Ağrı Dağı |
cıyla planlanan Jeoloji Mühendisliği çalışmaları iki aşamada yapılmaktadır:
- Püskürmeden önceki çalışmalar,
- Püskürme sırasındaki çalışmalar.
Püskürmeden önceki çalışmaların başında, Dünya’daki aktif, ya da tarihsel zamanlarda aktif olmuş volkanların katalogunu çıkarmak ve ayrıntılı istatiksel bilgileri derlemek gelir. Sonuçta, bir yanardağın geçmişteki etkinlikleri, patlama süreleri ve periyodikliği göz önüne alınarak, gelecekteki patlama tehlikesinin derecesi ortaya çıkarılır. Bazı yanardağlar periyodik olarak belirli sürelerle etkin olurlar; bazılarının patlamaları ise periyodik değildir. Böylece, patlama olasılığı bulunan volkanların çevresinde ayrıntılı aletsel çalışmalara sıra gelmektedir. Bunlar:
- Yükselen mağmanın doğurduğu küçük haberci depremlerin saptanması,
- Yanardağ yakınlarındaki akarsularda sıcaklık değişimlerinin saptanması,
- Akarsulardaki mineral oranlarının değişimlerinin denetlenmesi,
- Toprak kabarmalarının ölçülmesi,
- Yanardağ ağızlarındaki gaz ve su buharı çıkışlarında olan değişimlerin saptanması, olarak gruplandırılabilirler.
Tüm bu çalışmaların sonucunda volkanın patlama olasılığı ortaya çıkarsa çeşitli önlemler almak gerekir. Bu önlemlerin başında da yanardağın çevresindeki yerleşme merkezlerinin