gözlemevi

gözlemevi

Astronomi araştırmalarının yapıldığı yer. İyi sonuçlar g m etkileyen başka bir önemli etmen de, “görüş koşul
¿iüsisll
yitip sonra yeniden ortaya çıkar; bazen patlıyormuş gibi gorunur; bazen de yer değiştirir. Görüş koşullarının bozulmasına genellikle yüksek hızlı rüzgârlar neden olur-
SSKenH ^ te,5skolpun çok V^’nında oluşan türbü-lanstır. Kentler, yüzeylerinin düzensiz oluşu ve ısınan
yap lar nedeniyle, güneşten doğrudan ısı alınmadığı
vüzdPn ! i l ust.,erindeki hava tabakasını bozarlar Bu
dekftürbü anT ‘ u t6pelere kuru|arak çevredeki turbulans kaynaklarının üstüne çıkarılır Az nemli
ve kuru hava da aranan koşullar arasındadır.
Yer sepmı. Dağlık ve engebeli bölgelerin pek çoğunda hava koşu lan iyi değildir. Günümüzde, gözlemeJleri-‘¿/erı’ y^nbuyıjk bir kesiminde olumlu hava koşulları sağlayan bölgeler üstünde yapılan geniş çaplı Sımalarla belirlenmektedir. Normal aç.k havadâ güneş ısısından oturu, atmosferin özellikle alt tabakalarında r_uj,uk ^fbulanslar oluşur. Bu türbülanslar dağ sırtlarına rastladığında, doruklar çevresinde bulutlar yoğunlaşır En iyi koşul, bir s.cakhk terselmesi oluşmak yani 5 i
S altmHa’ SP8ukhava tabakasının bir sıcak hava taba-ası altında sıkışıp kalmasıdır. Bu olaya özellikle kararlı antisiklonların görüldüğü Kaliforniya ve Şili li’ Ea
den^z âkm! fannt!f bulunan bölgelerde rastlanır.’Soğuk vphL! û ıa uan ?tUm deniz üstünde oluşan buğu ve hava kirliliği gibi olumsuz etmenler, “terselme tuza-
adı verilen soğuk hava tabakaları tarafından tutulur Bunun üstünde de çok açık görüş koşulfan oluşİr
lun^n’leSTmrlT’,de.niz?en 2 400″» yükseklikte bu-lo ile La f teleskoP|an olan Nü deki Cerro Tolo-
de göim vanm^^ A b’r bulut tabakasın,n üstün-nev Afrika ^ynCa’ Sutherland’deki (Gü-
çöl ikliminS h. ,y 2 gOZ,emevi de’ Karroo’nun yar. mektedir koşullarda çalışmalarını sürdür-
Değişmez bir hava akımı içinde bulunan yerlerde
olarak 8° koşu,,arı oluşabilmektedir. Buna örnek olarak, rüzgarların etkisinden çevredeki dağ sıralar.yla
354 GÖZLÜKLÜ AYI
korunan Fransız Pireneleri’nin kuzeyindeki Pic du Midi (2 860 m) gözlemevi ile Havvaii’deki deniz yanardağı üstüne kurulu Mauna Kea ve Kanarya adalarındaki Te-nerife gözlemevleri gösterilebilir. …. . Yapılar. Görüş ve hava koşulları, ulaşım kolaylığı, uçak yollarından uzaklık gibi etmenler göz önüne alınarak gözlemevinin kurulacağı yer saptandıktan sonra, yap1′ farın tasarımına girişilir. Amaç, içinde teleskopların bulunduğu kubbenin iç sıcaklığını, elden geldıgı olçude (özellikle geceler^, çevre sıcaklığına yakın bir düzeyde tutabilmektir. Kubbenin iç sıcaklığının aşırı yükselmesi, açıklıktan dışarı sıcak havanın akıp, kötü goruş koşulları oluşturmasına yol açar. Bu nedenle, gözlemevi kubbeleri, ışığı yansıtmaları için beyaza boyanır; ayrıca, kubbe içinde, gece-gündüz sıcaklık farkı oluşmaması için ¡yi bir yalıtım yapılması gerekir: Sıcaklık farkı, çok kısa sürede kendini dengeleyebilir; ama teleskopun optik parçalarının soğuması uzun sürer ve bu zaman içinde merceklerin odak uzaklıkları yavaş yavaş değişir.
gözlüklü ayı __
Güney Amerika’da yaşayan tek ayı türü (Bil. a-Jr^ma’ retos ornatus). Adı gözleri çevresinde beyaz halkalar bulunmasından kaynaklanan gözlüklü ayı, otçuldur. And Dağları’nın 3 000 m’den yüksek kesimlerinde yaşar.
gözlüklü vatoz______
Özkedibalığıgiller ailesinden, her iki yarıkürenin bütün denizlerinde yaşayan balık türü (Bil. a. Raja miratelus). Çoğunlukla 10-20 m derinlikteki sularda dolaşan, bazense 2 000 m derinjiğe kadar inebilen gözlüklü vatozun boyu 1 m’yi bulabilir; omurgasızlarla, küçük balıklarla beslenir. Çok lezzetli olan eti, taze yenmesinin yanı sıra, konserve, fümebalık, vb. yapımında kullanılır.
gözlüklü yılan__
Güneydoğu Asya’da yaşayan, kobragiller ailesinden yılan türü (Bil. a. Naja naja). Öbür kobralara oranla boynunu çok daha fazla genişletebilen, gözlen çok iyi gören boyu 1 -1,5 m arasında değişen gözlüklü yılan turu üyelerinden Hindistan, Pakistan ve Sri Lanka’da yaşayanların başında gözlüğü andıran bir şekil bulunur; oysa başka yerlerde yaşayanlarda yalnızca çeşitli siyah çizgiler görülür. Saldırgan değildir; ama zehırı guçlu-dür.
gözyaşı ____
Omurgalıların göz boşluğundaki bezlerin salgıladığı berrak tuzlu sıvı. Göz çukurunda kayganlığı sağlayan, bazı bakteri türlerini parçalayıcı enzimler içeren gözyaşı, toz, bakteri, vb. yabancı cisimcikleri ya yanağa ya da gözyaşı kanalından buruna sürükler. Kimyasal ve mekanik tahriş, ağrı, yoğun duygusal değişiklikler, gözyaşı salgılamasını artırır.
Grabar, André____
Fransız sanat tarihçisi (Kiev 1896-Paris 1990). Bizans uygarlığı konusunda uzmanlaşan Andre Grabar, Ecole des Hautes Études (1937) ve Collège de France ta (1945) ders verdi. Bizans sanatıyla ilgili değerli çalışma-‘ lar yayınladı: ¡’Empereur dans l’Art Byzantin (Bizans Sa-
natında İmparator, 1936), La Peinture Byzantine (Bizans Resmi, 1954), l’Art Byzantin du Moyen Age (Orta-çağ’da Bizans Sanatı, 1963), Sculptures Byzantines de Constantinople (İstanbul’daki Bizans Heykelleri,
1964), La Sculpture Byzantine du XI. au XV. Sıecle (XI. yy’dan XV. yy’a kadar Bizans Heykelciliği).
Gracchus, Caius Sempronius___
Romalı tribunus (Roma İ.Ö. 154-ay.y. İ.Ö. 121). Scipio
I Africanus’un ana tarafından torunu olan Caıus Sempronius Gracchus, 126’da quaestor olarak Sardınya ya gönderildi. 124 ilkbaharında Roma’ya dönerek plebtrı-bunusu seçildi ve bir dizi köklü reforma girişti. Girişimlerini başarıya ulaştırmak için, ertesi yıl kendim yemden seçtirdi. Çıkardığı yasaların amacı, Senato’nun aşırı gücüne son vermekti: Tahıl yasasıyla, her yurttaşın her ay, devlet ambarlarından piyasa fiyatının yarısına beş ölçek buğday satın alması kararlaştırıldı. Ayrıca ağabeyi Tiberius Sempronius Gracchus’un çıkarmış olduğu yasayı pekiştiren bir tarım yasası, Roma yurttaşlarının oturacağı koloniler(Tarento’da,Kartaca’da,vb.)kurulmasınıon-
gören bir yasa, en uzun askerlik hizmetini sınırlayan yasalar çıkarttırdı. İşsizliğe karşı, büyük bayındırlık işlerine (iki yol yapılması) girişti. Üstelik, senatoya karşı desteğinden yararlanmak istediği şövalyelere, I.O. 133 ten sonra kurulan Asya eyaletinin ondalık vergilerinden yararlanma hakkını tanıdı. Yandaşlarını çoğaltmak için, bütün İtalyanlara Latin sitesi, bütün Latınlere de Roma sitesi hakkı verilmesini istedi. Ama isteğini gerçekleştirmeyi başaramadı. Livius Drasus’un demagoji dolu söy levleri sonucunda halkın gözünden düşürülüp, olum cezasına çarptırıldı. Düzeni yeniden sağlaması için gerekli önlemleri almakla görevlendirilen Opımıus la savaşıp, üç bin yandaşıyla birlikte savaşta öldü.
Gracchus, Tiberius Sempronius__
Romalı general ve tribunus (Roma İ. Ö. 162-ay.y. İ.Ö.
133). Scipio Aemilianus ile Afrika’ya giden (1.0.147) Tiberius Sempronius Gracchus, Kartaca kuşatmasında yararlık gösterdi. Quaestor olup (137), Ispanya’ya giderek, Numantia’da ayaklananların eline düştü. Serbest bırakılıp, İ.Ö. 133’tetribunusluğa getirilerek, toplumsal ve siyasal sorunlara el attı: Yoksulluğa yolaçan buyuk topraklar rejimini, değiştirmeyi tasarlayıp, yurttaşların, bir ya da daha çok çocuklu olmalarına göre, Ager Publı-cus içinde 750 ya da 1|000 dönümden çok,toprağa sahip olmalarını yasaklattı (böylece elde edilen fazlalık toprak, yoksul yurttaşlara bölüştürülecekti). Yasasının uygulanması için,ömür boyu görev yaparak triumvırlık-ler kurdurdu. Kendini ikinci bir kez seçtirmek istediyse de bu seçim sırasında çıkan çatışmada 300 yandaşıyla birlikte öldürüldü ve cesedi Tiber ırmağına atıldı.
Gradan y Morales, Baltasar__
İspanyol yazarı (Belmonte 1601-Tarazona 1658). Cizvit tarikatına giren (1619) Baltasar Gracian y Morales, E Criticón (Yerici, 1651) adlı yapıtının yayınlanması yeminini bozduğu için tarikatıyla anlaşmazlığa düşmesine yolaçınca, tarikattan ayrılmak istediyse de, ıstegı kabul edilmedi ve ömrünün kalan bölümünü zayıf yapısının güçlükle katlandığı bir yarı sürgünlük içinde geçirdi.
Gracian y Morales’in bütün yapıtları ahlaksal özellikte ve kötümserdir. En geniş ve en iyi hazırlanmış yapıtı olan El Criticón’da, insanın yaşamı ve durumu konusunda simgesel ve bütünsel bir görüş ortaya koymuştur.
Hemen her zaman özdeyiş biçimini uyarladığı üslubu, aşırı özlüdür (bu yönüyle, Fransız yazarları La Rochefo-ucauld ve La Bruyere’i büyük ölçüde etkilemiştir). Öbür yapıtları arasında El Heroe (Kahraman, 1939) ve Oraculo Manual y Arte de Prudencia (Kehanet Elkitabı ve Temkin Sanatı, 1657) sayılabilir.
Graefe, Albrecht von
Alman cerrahı (Berlin 1828-ay.y. 1870). Göz cerrahisi ve beyin – sinir sistemi hastalıkları konusunda uzmanlaşan Albrecht von Graefe, guatr hastalığında görülen göz fırlaması belirtisini (ekzoftalmi) tanımladı. Glokom hatalığını ameliyatla iyileştirmeyi başardı (1857). Sempatik oftalmi kavramını ortaya attı (1866). Beyin bozukluklarının yolaçtığı körlüğün ve görme bozukluklarının, görme sinirindeki bozukluktan kaynaklandığını kanıtladı.
grafit: Bk. karbon.__
Graham, George_
İngiliz saatçisi ve astronomu (Kirklinton, Cumberland 1674-Londra 1751). Thomas Tompion’un yanında yetişen George Graham, 1713’e doğru ustasının yerini aldı. Silindirli eşapmanı (1725), cıvayla dengelenmiş tabla tası (1726) buldu. Ayrıca birinci sınıf duyarlı aletler (gözlem araçları, astronomi saatleri) yaptı. Gerçekleştirdiği gözlem araçları arasında, bir duvar yayı (Halley tarafından kullanıldı) ve bir başucu sektörü (Bradley tarafından kullanıldı) özellikle önemlidir.
Graham, Martha_
ABD’li kadın dansçı ve koreograf (Allegheny, Pennsylvania 1894-New York 1991). Onbir yaşındayken Ruth S. Denis’i seyrettikten sonra dansçı olmaya karar veren Martha Graham, 1916-1919 arasında Denishawn dans okulunda öğrenim görüp, 1919-1923 arasında Denishawn topluluğuyla turnelere çıktı. Rochester’da Eastman Müzik Okulu’nda ders verip, 1927’de New York’ta kendi müzik okulunu açtı. 1930’da M. Graham DansTopluluğu’nu kurup, ABD’nin hemen her yanında turnelere çıkarak, kendi koreografi çalışmalarını sergiledi (Lamentation, 1930; Primitive Mysteries; Tragic Patterns, 1933; vb.). 1930’da aynı adla başka bir topluluk kurup olgunluk dönemi koreografi düzenlemelerini
XX.yy. Amerikan dans okulunun en önemli
temsilcilerinden Martha Graham, dansta birçok yeniliğe yönelmiş, özellikle kasılmalara, gevşemelere, düşüş zamanlarına önem veren yeni bir koreografi dili ortaya koymuştur.
GRAMSCİ, ANTONİO 355
gerçekleştirdi: Frontier (1935), Appalachian Spring (1944), Cave of theHeart(1946), Clytemmestra(1958), Secular Carnes (1962), Plain of Prayer (1968), Lucifer (1975), Phaedra’nın Düşü(‘\983), Bahar Ayini (The Rite of Spring, 1984), vb.
Martha Graham, modern dansın kurucusu sayılmaktadır. Hareketi, doruğa çıkış ve rahatlayışla bir çevrim olarak algıladığı görüşünü, bir merkez noktasından başlayan hareketin sürekliliği üstüne kurmuş, Eskiçağ trajedilerinden yararlanarak oluşturduğu koreograflarıyla, baleye yeni bir dil kazandırmıştır.

Rate this post
Rate this post

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlenmelidir *

*