TANZİMAT’IN YÜRÜTÜLMESİ

TANZİMAT’IN YÜRÜTÜLMESİ
Tanzimat Fermanı’nın yürütülmesi için, fermanın içerdiği kuralların nasıl uygulanacağı konusunda halkın aydınlatılmasına çalışıldı. Bütün memurlar düzenli maaşa bağlandı. İltizam usulü kaldırılarak, vergi işlerini yürütmek üzere eyalet merkezlerinde ve kazalarda meclisler kuruldu, maliye ıslah edildi, angarya kaldırıldı, ceza ve ticaret mahkemeleri kuruldu. Osmanlı hükümetlerinin, fermanda sözü edilen uyrukların eşitliği ilkesi-
sSip
ıtlil
MUSTAFA REŞİT PAŞA
Türk devlet adamı (İstanbul,1800 – İstanbul, 1858).
Babasından özel dersler aldıktan sonra medresede öğrenim gördü. Eniştesi Seyit Ali Paşa ile Osmanlı İmpara-torluğu’nun çeşitli bölgelerinde bulunarak ülkenin ve ordunun durumunu yakından tanıdı. 1828-1829’daki Osmanlı-Rus savaşı sırasında kâtip görevindeyken verdiği raporlarla Mahmut Il’nin dikkatini çekti. Kava-lalı Mehmet Ali Paşa’yla^ görüşmek üzere Mısır’a giden kurulda kâtip olarak bulundu. Kavalalı Mehmet Ali Paşa ve oğhı İbrahim Paşa ile olan anlaşmazlığı gidermekle görevli kurula katıldı. Anlaşmazlığı çözmek için Adana valiliğini İbrahim Paşa’ya bırakanca, buna kızan Mahmut II tarafından Paris ortaelçiliğine atandı
ne özen göstermesine karşın dış müdahaleler, Müslüman olmayan uyrukların devletin sözünü dinlememelerine yol açıyordu. Bu arada Osmanlı tahtını, olmazsa sadrazamlık makamını elde etmeyi kuran Mehmet Ali Paşa, Mustafa Reşit Paşa’nın çabaları ve Avrupa devletlerinin işe karışması sonucu, Mısır’ın kendisinde kalmasıyla yetinerek geri çekilmiş Londra Konferansı’yla da Boğazlar, Ruslara kapatılmıştı (1841). Lübnan sorunuysa ancak 1845’te geçici çözüme ulaş-tırılabilmişti. Bir yandan bu dış sorunlar, bir yandan imparatorluk içindeki Ortodoks, Katolik, Protestan mezheplerinin karmaşıklaşmış sorunları nedeniyle, Tanzimat Fermanı’nın uygulanması zaman zaman zorlaştı. Bütün bu olumsuz durumlara karşın, fermanın hükümlerinin yaygınlaştırılmasına çalışıldı: 1840’ta ortaöğretim düzeyindeki “Rüştiye”ler açıldı. Rüştiyelere öğretmen yetiştirmek üzere Da-
(1834). Burada kamuoyunu Osmanlı lar lehine çevirmeyeçalışü. 1836’d< Londra elçisi oldu. İngilizlerle iyi iliş İdler kurması üzerine de çalışmalar beğenilerek Hariciye nazırlığın« atandı (1837). İngiliz-Osmanlı ticare anlaşmasını imzaladı (1838). Avrupa’yı tanıyan Mustafa Reşit Pa şa, Mahmut IFye ıslahat için öneriler de bulununca, yeniden Londra elçi fiğiyle İstanbul’dan uzaklaştırıldı İmparatorluğun içine düştüğü buna lıniın büyümesi üzerine, yeni padi şah Abdülmecit’i ıslahat yapmak içiı ikn& etti. 3 Kasım 1839’da Tanzima Fermanı (Gülhane Hattı Hümayunu ilan edildi. 1840’taki Londra Anlaş ması’yla Mısır sorunu çözümlendi Karma ticaret mahkemeleri v< Mekatib-i Umumiye Nazırlığı (Gene Okullar Bakanlığı) kuruldu. Esir tic£ reti yasaklandı (1850). 1846’da sa« razam olan Mustafa Reşit Paşa, çeşiı li zamanlarda bu görevinden alini] yeniden atandı. Osmanlı içişlerin karişan Ruslara karşı İngiliz desteği ni «ağladıktan sonra 1853’te sava kararı alındı. Kırım savaşı sürerke dördüncü sadrazamlığı sırasınd Meclis-i ÂK,Tanzimat’ı (Tanzimat Yi ce Meclisi) kurdu. Kırım savaşı soı rasında Paris Konferansına katılma dı ve alman kararlan eleştirdi. Beşiı ci kez sadrazam olduğu dönemdi Eflak-Boğdan sorununa Fransa’m karışması üzerine sadrazamlıkta alındı. 1857’de beşinci kez getirild ği sadrazamlık makamındayken öldi
rülmuallimin (1848), devlet daireleı ne memur yetiştiren Darülmaarif k ruldu (1850). Avrupa’dakilere benzi ilk belediye örgütüyle arşiv örgü Tanzimat’ın getirdiği yeni uygulam lar oldu. Tanzimat’ın bu ilk dönemi ] lahat Fermanı’nın yayımlanmasu kadar sürdü (1858).
ISLAHAT FERMANI
Osmanlı Devleti’nin iç ve dış sorunlf la uğraştığı 1853’te Rusya, “kuts yerler” sorununu ortaya attı. Avru; devletlerinin karışması sonuç vern yince, Osmanlı Devleti’yle Rusya aı sında savaş çıktı. Kırım savaşı olar bilinen bu savaşta, Ingiltere ve Fn sa’mn yardımıyla Sivastopol kentiı topa tutulması ve Kırım’a asker çil rıhnası, Rusya’yı Paris Anlaşması imzalamaya zorladı (1856).
Bu anlaşmanın imzalanması sıras da Osmanlı Devleti, Müslüman olu
39<
yan uyruklar konusunda Avrupa devletlerinin yeni haklar ileri sürmesini engellemek amacıyla, Tanzimat Fer-mam’nı tamamlayıcı nitelikteki Islahat Fermanı’m yayımladı (1856). Bu fermanla, Müslüman olmayan uyruğa şu haklar verildi:
Müslüman olmayan Osmanh uyruğu na kesin olarak din ve mezhep özgürlüğü verilecek;
Azınlık okulları ve tapınakları yapılacak ve onarılacak;
Hıristiyan ve Musevileri aşağılayıcı deyim ve sözler kullanılmayacak; Müslüman olmayanlar, Müslümanlar gibi devlet hizmetinde görev alabilecek;
Mahkemeler açık yapılacak, dayak, angarya ve işkence kaldırılacak; Askerlikte bedel usulü kabul edilecek; ‘Hıristiyanların il meclislerine girebilmeleri sağlanacak;
Vergi vermesi koşuluyla, yabancı uyrukta olanların Osmanh iiIkRsinHa mal ve mülk edinmesine olanak sağlanacak.
Osmanlılar tarafından Paris Kongre-si’ne sunulan Islahat Fermam ile Osmanh Devleti, Birinci Meşrutiyet’e ka-
Türk edebiyatında; Batı uygarlığı etkisinde gelişen yeni edebiyat akımının ilk evresi (1860-1896).
SİYASAL VE TOPLUMSAL ORTAM
Osmanh Devleti, XIX. yy’da bir yandan kapitülasyonlar, Batilı devletlerin siyasal ve iktisadi denetimi, öbür yandan halktan kopuk devlet anlayışı ve uygulaması sonucunda gerileme ve giderek çökme sürecine girmişti. Osmanh Devleti ile Batılı devletler arasındaki askeri ve iktisadi dengenin bozulması, siyasal üstünlüğün Batı’nın eline geçmesine yol açmış, Batılı devletler bundan yararlanarak Osmanh egemenliğine son vermek ve bölgeyi bir pazar haline getirebilmek için içten ve dıştan müdâhalelere girişmişti. Batı’yla aralarındaki dengenin bozulduğunu geç fark eden Osmanh yöneticilerinin önceleri devletin askeri ve siyasal gücünü eski durumuna kavuşturmak, sonralarıysa çöküşü yavaşlatmak için giriştikleri yeni uygulamalar, aldıkları önlemler Osmanh Devleti’nin toplum, kültür ve sanat yaşamında da birtakım değişmeler yarattı.
Tanzimat Fermam (1839) ve Islahat Fermam (1856) özellikle Batılı devletlerin Osmanh Devleti sınırlan içindeki azınlıkların haklarım korumak için al-
dar uygulayacağı programı açıklıyor ve Tanzimat Dönemi’nin ikinci aşamasını başlatıyordu. Sadrazam Âli Pa-şa’nın imzaladığı Paris Anlaşması’y-la, Osmanh Devleti bir Avrupa devleti olarak kabul ediliyor, ama aynı zamanda Avrupa devletlerinin himaye ve kefilliği altına giriyordu.

Rate this post
Rate this post

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlenmelidir *

*