TUTULMALARIN YARARI

TUTULMALARIN YARARI

Ay tutulmasının başlıca yararı, Al m gölgeye çok yakın”bölgesini aydfl latan ışınların geçtiği Yer atmosferi] nin incelenmesidir. Tutulmalar Ay m zeyinin fiziği, özellikle de ısı iletkenli ği konusundaki araştırmalara yajaj dımcı olur. Ay tutulmaları, Yer’injij tulmanın görülebilir olduğu her ya’SL küresinden gözlenebilir, oysa Güneşi tutulmalarında çoğu kez çok pahalı olan gözlem gezilerinin düzenlenmeli gerekir. Ama Güneş’in tar tutulmll lan gökbilimcilere, Güneş’i*, günlm gözlemlerinden elde edemedikleri rekli verileri sağlar: Güneş renkküifl sinin ve tacın Güneş’ten çok bfiyfiJ uzaklıklara kadar incelenmesi. Yıldil lardan çıkan ışınların, Güneş’in çek™ alanındaki sapmasının (bağıllık kurif mmda öngörülen sapma) ölçülmesini de sağlayan bu tutulmalardır. II _ il
Okyanusya’da Tuvalu (eski adı Ellice) adalarında ülke.
COĞRAFYA
Orta Büyük Okyanus’un ortalarında yer alan ve 9 mercan adasından oluşan Tuvalu’nun kuzeyinde Gilbert adaları, güneyinde Fici ve Batı Samoa adaları, batısmda Salonum adaları, doğusundaysa Tokelau adaları bulunur.
Mercan kökenli olan adalarm bazı bölümleri kumlarla kaplıdır. Denizkulak-ları ve kumsallar, hindistancevizi palmiyeleri başta olmak üzere ekvatora
özgü zengin bitki örtüsüyle örtülüdür. Günlük sıcaklıkların 26°C-32°C dolaylarında olduğu Tuvalu’da, en yüksek sıcaklık 38°C’tır. Başlıca yağış dönemi kasım-şubat ayları arasıdır ve ya-
ğışlar miktar açısmdan farklılıkla! gösterir (yılda 3 000 mm’nin üstünde! Yerli halk, Polinezyalılar, Melanezul lılar ve EndonezyalIların karışımıj| dan oluşmuştur.

TARİH
XVI. yy’da îspanyollarm ayak bastığı Gilbert ve Ellice adaları İ892’de İngiltere’nin himayesine girdi, daha sonra 1915’te İngiltere’nin sömürgesi oldu. 1942’de, A.B.D’nin üs kurduğu Gilbert ve Ellice adaları, 1975’te birbirlerinden ayrıldılar.
Ekim 1978’de bağımsızlığına kavuşan Ellice takımadalarında Tuvalu, Gilbert adalarında da Temmuz 1979’da Kiribati devleti kuruldu. Commonwealth’e bağh olan Tuvali* adalarının devlet başkam, genel vali Toaripi Lauti tarafından, temsil edi-
len Elizabetiı H’dir; başbakanlık görevini de Bikenibeu Paeniu üstlenmiştir.
İKTİSAT
Ülkenin iktisadı, temelde balıkçılığa, yurt dışında çalışan Tuvalu halkının gönderdikleri paraya ve hindistancevizi tarımına dayanır. Beslenmeye yönelik yumru tarımı, kıyı balıkçılığı ve az orandaki kopra dışsatımı, ülke iktisadı için gene de yetersiz kaynaklardır.
Göreneklerin ve alışkanlıkların değişmediği adaların halkı, yaygın olarak
ağaçtan yapılma kulübe ya da evleriı oluşturduğu köylerde yaşarlar. Otelf benzer konaklama tesisleri yalnızca başkent Funafuti’de vardır; adalare çok sayıda turist gelmesine karşın Tuvalu’nun iktisadı yerel gereksinim leri karşılamakta güç durumda kalır Ülke İngiltere’nin yanı sıra Yeni Ze landa, Avustralya, Avrupai Kalkınmi Fonu ve Birleşmiş Milletler Örgütü’n den yardım almakta; bu yardımlar sa yesinde bir kalkınma projesi başlataı hükümet, gemi yapımcılığına, eğitimi ve toplumsal hizmetlere yatırımla] yapmaktadır. ı
Kokusuz, suda eriyen, yiyecekleri korumak ve tatlandırmak için kullanılan billursu madde.
Tuz sözcüğü günlük kullanımda adi tuz, mutfak tuzu olarak adlandırılan sodyum klorürü belirtir. Tuzun, kimyasal açıdan tanımlanması oldukça güç olan bir “işlev”i vardır: Guyton de Morveau (1737-1816), Lavoisier (1743-1794) ve Berthollet (1748-1822) tarafmdan oluşturulan adlandırmada, bir asidin bir baz üstüne etkisi sonucunda oluşan cisimlere tuz denmiştir. Bir tuzun, bir asitteki bir ya da birçok hidrojen atomunun yerini, kendilerine amonyum iyonunun (NH4+) katıldığı bir ya da birçok metal atomunun almasıyla doğan bir bileşik olduğu kabul edilebilir.
ADİ TUZ
Sodyum klorür, çok eskiden beri bilinmektedir. Bazı bölgelerde, eski tuzlu denizlerin buharlaşması, kimi kez hemen hemen arı halde olan önemli sodyum klorür yataklarının oluşmasına neden olmuştur. Tuz an olduğunda, kayatuzunun doğrudan çıkarımı gerçekleştirilebilir; bunun tersi durumdaysa tuz eritilir, süzülür ve billurlaştırılır. Deniz tuzundaki sodyum klorür,
■i’Bîr sodyum k!orür{NaClj billurunun .ilmeğinde Gl* klorür »ve . Na+ sodyum o İyonlarının yeri
deniz suyunun litresi başına yaklaşık 35 gr’lık kuru biçimde çıkarılır (Lût gölünde 210-250 gr). Okyanusların tuz rezervi 30.10151 dolaylarındadır; sodyum klorür, denizdeki tuzların yaklaşık % 78’ini oluşturur. Deniz tuzu, deniz kenarındaki killi topraklardan oluşmuş billurlaşma havzaları olan tuzlardaki suyun buharlaşmasıyla elde edilir.
ÖZELLİKLERİ. Sodyum klorür, oyuk piramitler oluşturan, küpler halinde billurlaşan renksiz ve saydam bir katıdır. Yapısının başlıca özelliği 6-6 ko-ordinansıdır: Altı CT klorür iyonu bir Na+ sodyum iyonunu çevreler ve altı sodyum iyonu bir klorür iyonunu kuşatır. Klorür iyonları gerçekte sodyum iyonlarından çok daha (yaklaşık iki katı) büyüktürler (Bkz. Çiz.). Sodyum klorür, olağan atmosfer basmcı altoda 801°C’ta ergir ve 1 413°C’ta kay-nar.özgül ağırlığı 2 170 kg/m3’tür.Sod-yum klorür suda çok iyi çözünebilir: Litrede yaklaşık 360 gr tuz; bu miktar, sıcaklık yükseltilerek artırılamaz. NaCl-H2Ö karışımlarının ergime diyagramı, % 30 sodyum klorür içeren ve -21,6°C’lık kaynama sıcaklığı olan bir ötektik oluşumu belirtir. KULLANIM ALANI. Sodyum klorür, insanın vazgeçilmez bir besin madde-
si (günde 20 gr) olduğundan, aynı zs manda da üst yapılı hayvanlara gı rekli olduğundan önem taşır. Sodyum klorür, yaklaşık 150 yılda beri, kimya sanayisinin temel bir han maddesidir: Üretilen tuzun % 80’i sî nayi alanında kullanılır. Amonyak ortamda bir karbonatlaşma, billurli ra (sodyum karbonat billurları) y( açar, bu da Solvay yöntemini oluştı rur. Sülfürik asidin etkisi, klorhidri aside ve sodyum sülfata neden olüı Sodyum klorürün en önemli türevler elektrolizi yoluyla elde edilir. Sodyuı klorürün sulu çözeltide grafit anodu\ la elektrolizi, ldor elde edilmesini sa| lar: 2 CI’- Cl2 + 2 e”. Katot demiı den olduğunda, su sodyumdan öne olağan biçimde indirgenir ve tepkim hidrojeni verir: h20 + e” – OH’ + ‘A H Bu durumda, klorun katot ürünlerin etkimemesi için bir diyafram kullar mak gereklidir. Cıvadan bir katot d kullanılır ama, bu durumda bir kar: şım (cıvalı alaşım) oluşur. Daha sor ra karışım, sudlu suyla hidrojen ve c vaya ayrıştırılır. Her iki durumda di sıcaklık, yaklaşık 65°C’tır ve uyguk nan gerilim diyaframlı hücre için 3, volt, cıvalı hücre içinse 4,7 volttur. İş lem, diyaframsız olarak demir bir ki totla 20°C’ta yapılırsa, klor, hidrol
4161
-.donezia’da Cava ■İsındaki Cabuya’da luz ¡iyan bir genç.
Inan‘da Batrutt ’utlarındaki bir a.
¡6:
sit iyonlarına etkir ve Javel suyunu verir: cis+OH’-ı-r + cıcr+ cr (cıcr hipoklorit iyonudur). Ergimiş sodyum klorürün elektrolizi (banyonun sıcaklığım 600 °Ç’a düşürmek için kalsiyum klorürlü ortamda) normal olarak, çelik katotta sodyuma ve grafit anotta klora yol açar. İşlemin gerilimi 7 volta yakındır. Bir diyafram, klorun sodyum üstüne tepkimesini engeller. Kısacası, sodyum klorürün elektrolizleri, kimya sanayisinin büyük bir bölümünün temelindeki ürünler olan klor, hidrojen, sodyum-,sud, javel suyunu verir.

Rate this post
Rate this post

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlenmelidir *

*