Lenox, James

(d. 19 Ağustos 1800, New York kenti, New York – ö. 17 Şubat 1880, New York kenti, ABD), ABD’li hayırsever ve kitap koleksiyoncusu.
İskoçyalı varlıklı bir tüccann oğluydu. Babasından kendisine birkaç milyon dolar ve New York kentinde kıymetli mülkler miras kaldı. 1818’de Columbia College’ı bitirdikten sonra baroya kaydolan Lenox, yaşamı boyunca zamanının tiüyük bölümünü ender bulunan kitapları, yazmalan ve sanat yapıtlarını toplamaya ayırdı; bunla-nn yanı sıra hayır işleriyle de yakından ilgilendi. Bir koleksiyoncu olarak özellikle ilgilendiği yapıtlar Kitabı Mukaddes’ler Kuzey ve Güney Amerika konusunda yazılmış kitaplar, Encyclopedia America-na’nın ilk örnekleri, keşifler çağındaki büyük gezileri gezginlerin ağızından aktaran kaynaklar, John Bünyan, William Shakespeare ve John Milton’ın yapıtlan-mn tüm baskılarıydı. Başlangıçta yalnızca araştırmacıların yararlanmasını öngördüğü koleksiyonunu 1870’tè halka açtı. 1895’te yaklaşık 85 bin kitap içeren Lenox Kütüp-nanesı’nin, Astor Kütüphanesi ve Tıl-
Lens 336
den Vakfı’yla birleştirilmesiyle New York Halk Kütüphanesi oluşturuldu.
Lens, Fransa’nın kuzeyinde, Nord-Pas-de-Calais planlama bölgesindeki (région de programmé) Pas-de-Calais ilinde (département) sanayi kenti. Lille’in güney-güney-batısında yer alır. Pas-de-Calais kömür havzasının (bir bölümünün 1983’ten sonra kapanması öngörüldü) en önemli kentsel alanıdır. Kentsel yığışım Liévin, Brulay-en-Artois ve Hénin-Liétard madencilik yerleşmelerini içine alır. Kent hizmet sektörünün yanı sıra ticaret bakımından da hareketlidir. Bu nitelikleri, kent ekonomisinin sanayiden hizmet sektörüne yönelmesini kolaylaştırmıştır. I. Dünya Sava-şı’nda tümüyle yıkılan kent II. Dünya Savaşı’nda da hasar görmüştür. Nüfus
(1982) 38.006.
Lenthall, William (d. Haziran 1591, Henley-on-Thames, Oxfordshire – ö. 3 Eylül 1662, Burford, Oxfordshire, Ingiltere), İngiliz siyaset ve devlet adamı. Parlamento yanlılarıyla Kralcılar arasındaki İngiliz İç Savaşları sırasında Avam Kamarası başkanı (speaker) olarak çatışmaların ortasında yer aldı. Daha sonra Kralcılarla işbirliğine gitmesi siyasal fırsatçı olarak nitelenmesine neden oldu.
Lenthall, S. Cooper’ın portre çalışması, 1652; Ulusal Portre Galerisi, Londra National Portrait Gallery, Londra
Hukuk öğrenimi gördü. Kasım 1640’ta, Uzun Parlamento’nun başlangıcında, Avam Kamarası başkanı seçildi. 4 Ocak 1642’de Kral I. Charles beş muhalefet önderini bizzat tutuklamak için Avam Ka-marası’na girince aranan önderlerin nerede olduklarını söylemeyi reddetti. İç Savaş sırasında Parlamento’dan yana oldu. 1677’de Presbiteryenlerle Bağımsızlar arasında çıkan iktidar kavgasında Bağımsızları destekledi.
Cromwell Cumhuriyeti sırasmda 1645’te toplanan Yeni Parlamento’da başkan olarak görev yapan Lenthall, 1659’da Cromwell Cumhunyeti’nin yıkılmasından sonra kurulan Uzun Parlamento’nun da başkanlığını üstlendi. 1660’ta Kral II. Charles’ın kralılk yönetimini yeniden kurmasını destekledikse de devlet görevi alması yasaklandı. Lenthall kısa bir süre sonra, I. Charles’ın duruşmasında ve idamında (1649) görevli birine karşı açılan davada bu kişi aleyhine tanıklık ederek Kralcıların gözüne girdi.
Lentulus, Publius Cornelius, lakabı bal-dir, Latince sura (ö. İÖ 5 Aralık 63, Roma), Romalı devlet adamı. İÖ 63’teki
Catilina komplosunun elebaşlanndan biridir.
İÖ 81’de Lucius Cornelius Sulla’nm quaestor’u (konsül yardımcısı) oldu. Sulla tarafından kamuya ait fonları savrukça harcamakla suçlanınca top oynayan çocukların kurallara aykırı bir harekette bulunduktan zaman cezalandmlmak için yaptık-lan gibi, alaylı biçimde baldınnı tuttu ve bu tarihten sonra “Baldır” lakabıyla anıldı. İÖ 74’te praetor (yüksek yönetici), İÖ 71 ’de konsttl oldu. İÖ 70’te ahlaksızlık nedeniyle Senato’dan çıkanldıysa da İÖ 63’te yeniden praetor seçildi. Bu görevi sırasında Catilina ile işbirliğine gitti. Catilina, Cicero’nun In Catilinam söylevinden sonra Roma’dan kaçınca kentte kalan komploculann önderliğini üstlendi. Cice-ro’yu öldürmeyi ve Roma’yı yakmayı planlayan Lentulus, yardım sağlamak umuduyla bu planlanndan Alobraj Kabilesinin Roma’daki elçilerine söz etti. Elçiler ona ihanet edince Lentulus öteki komplocularla birlikte tutuklandı; itirafa zorlandıktan sonra idam edildi.
Lentulus Crus, Ludus Cornelius (ö. İÖ
29 Eylül 48, Mısır), Romalı siyaset adamı. Julius Caesar’a muhalefet eden Senato yanhlannm önderlerindendir.
İÖ 68’de Publius Clodius’u bir şenlik sırasında kutsal şeylere saygısızlık etmekle suçlayanlann başında yer aldı. İÖ 58’de praetor (yüksek yönetici) oldu. İÖ 49’da konsül sıfatıyla, Senato ile çatışmaya giren Şalİar’ın banş koşullannın tümüyle red-dediltfıesini savundu. İç Savaş çıkınca (İÖ 49) Öyrrhachium’da Pompeius’un Senato yanlısı birliklerine katıldı. Pompeius’un ordusu İÖ 48’de Pharsalos’ta ağır bir yenilgiye uğrayınca Mısır’a kaçtı ve orada öldürüldü.
Lentulus Spinter, Publius Cornelius (ö.
İÖ y. 48), Romalı devlet adamı. Büyük Pompeius ile Julius Caesar arasındaki mücadelenin yol açtığı İç Savaş’ta (İÖ 49-45) Pompeius’un önde gelen destekçileri arasında yer almıştır.
Bir curule aedile (yüksek belediye görevlisi) olarak, IÖ 63’te Cicero’nun hükümeti devirmeyi amaçlayan Catilina komplosunu bşstırmasına yardım etti. İÖ 60’ta praetor (yüksek yönetici) oldu. İÖ 59’da Cae-sar’m yardımıyla Yakın İspanya (Hispania Citerior) eyaleti valiliğine atandı. İÖ 57’de konsül olarak görev yaptıktan sonra İÖ 56-53 arasında Kilikya yi yönetti. Caesar’a b’ötilU/âlfftasına karsın IÖ 49’da Pompeius yâhıilaflflâ ¿atıldı. İtalya’daki Corfınium Çarpışması’nda yakalandıysa da Caesar ta-rafi9<jap bağışlandı. Daha sonra yeniden Pomeı^s’un Dirliklerine katıldı. Pompeius fO 48’de Tesalya’daki Pharsalos’ta kesin yenilgiye uğrayınca Rodos’a kaçtı. Ama kısa süre sonra yakalanarak idam edildi.
Lenya, Lotte, asıl adı karoune blamauer (d. 18 Ekim 1900, Penzing, Avusturya – ö.
27 Kasım 1981, New York kenti, ABD), AvusturyalI oyuncu ve şarkıcı. İlk kocası besteci Kurt Weill’in birçok bestesini popülerleştirmiş, WeilTin ve uzun süre birlikte çalıştığı arkadaşı Bertolt Brecht’in müzikli oyunlarında sık sık sahneye çıkmıştır.
1914-1920 arasında Zürich’te bale ve tiyatro öğrenimi gördü. Zürich Kent Tiyatrosu bale topluluğuna girdi. 1920’lerde Berlin’de Shakespeare’in oyunlannda oynadı. 1926’ da Wem ile evlendi ve 1927’aeki Baden-Baden Festivali’nde Brecht ile Weill’ m üzerinde çok tartışılan yapıtlan Maha-gonny’de rol aldı. Daha sonra Die Drei-
groschenoper’deki (1928; Üç Kuruşluk Opera) Jenny ve Lucy rollerini dönüşümlü olarak oynadı ve Weill’in başka yapıtlarının başoyuncusu oldu. Bunlar arasında Aufstieg und Fall der Stadt Mahagonny (1928; Mahagonny Kentinin Yükselişi ve Düşüşü) adıyla Mahagonny oyununun opera uyarlaması da vardı.
Lenya ile Weill Nazi Almanyası’ndan kaçarak 1933’te Paris’e gittiler. Lenya orada Brecht ve WeilTin onun için yazdıklan. bir bale-oyun olan Die sieben Todsünden’dc (1933; Anna’run Yedi Ana Günahı) sahneye çıktı. Ardından Weill çifti New York kentine gitti; Lenya’nın ABD’de ilk sahneye çıkışı The Eternal Road’Aala (1937; Sonsuz Yol) Miriam rolüyle oldu. Candle in the Wind1 Ac (1944; Rüzgârdaki Mum) Cissy ve The Firebrand of Florence’ta (1945; Floren-ce’ın Meşalesi) düşes rollerini canlandıran Lenya, daha sonra Weill’a bestelerinde yardım etmek üzere birkaç yıl sahneden aynldı. Kocasının ölümünden (1950) bir yıl sonra Barefoot in Athens’ deki (1951; Yalınayak Sokrates) Ksantippe rolüyle tiyatroya geri döndü. 1950’ler boyunca Kurt Weill’i anma konserlerinin yanı sıra, eski oyunlan-mn yeni yapımlannda sahneye çıktı. Bunlar içinde en dikkati çekeni, uzun süre sahnede kalan Off-Broadway(*) yapımı Üç Kuruşluk Opera’yAı. Lenya ayrıca New York ve Londra’da (1962) Brecht on Brecht (Brecht Üzerine Brecht) revüsünde, Almanya’daki Ruhr Şenliği’nde Mutter Courage und ihre Kinder (1965; Cesaret Ana ve Çocukları) oyununda ve Cabaret’Ac (1966; Kabare) oynadı. Aralannda Die Dreigroschenoper (1930), The Roman Spring of Mrs. Stone (I960; Roma’da Bahai), From Russia with Love (1964; Rusya’dan Sevgilerle) ve The Appointmenfm da (1969; Randevu) bulunduğu birkaç filmde rol aldı. Roma’da Ba-har’daki oyunuyla 1961’de Oscar’a aday gösterildi. Aynca pek çok plak doldurdu, televizyona çıktı, Almanya’da ve ABD’de konserler verdi.
Lenz, Jakob Michael Reintaold (d. 12
Ocak 1751, Sesswegen, Livonya – ö. 24 Mayıs 1792, Moskova, Rus Çarlığı), 19. yüzyıldaki doğalcılık ve 20. yüzyıldaki dışavurumculuk akımlannın en önemli habercilerinden Alman şair ve oyun yazan.
Königsberg Albertus Üniversitesinde ilahiyat okurken, von Kleist ailesinden iki genç barona ders vermek ve onlarla arkadaşlık etmek için Strasbourg’a gitme önerisi alınca 1771’de üniversiteyi bıraktı. Stras-bourg’da Goethe’nin çevresine girdi; coşkunluk akımı oyun yazarlanndan çok etkilendi. Orada yazdığı garip, didaktik bir komedi olan Der Hopneister oder Vorteile der Privaterziehung (1774; özel öğretmen ya da özel Öğrenimin Yararlan) ve en iyi oyunu sayılan Die Soldaten’le (1776; Askerler) üne ulaştı. Oyunlannda güçlü karakterlere ve karşıtlık içeren durumlann yan yana getirilmesine dayanan dramatik ve komik etkilerden yararlandı. 1774’te çıkan yapıtı Anmerkungen übers Theater’Ac (Tiyatro Üzerine Görüşler) Shakespeare’den yaptığı Love’s Labour’s Lost (Aşkın Boşa Giden Emeği) çevirisine, aynca aramatuıji konusunda kendi kuramlanna ve coşkunluk akımının öbür yazarlanyla paylaştığı tiyatro anlayışına yer verdi. Kitapta klasik kurallara, özellikle de zaman ve mekân birliğine karşı çıkıyor, karakterlerin tümüyle gerçekçi bir anlatımla betimlenmesi gerektiğini savunuyordu.
Lenz kendini Goethe ile bir tutuyordu. 1776’da o da Goethe gibi Weimar sarayına gitti, Goethe’nin yaşamım ve yazı üslubunu taklit ederek kendini küçük düşürdü. Garip
davranışları sarayda zararsız ve eğlendirici bulunuyordu. Ama bir parodisindeki patavatsız bölümler dükü kızdırınca saraydan kovuldu. Ömrünü bundan sonra amaçsızca oradan oraya dolaşarak geçirdi ve sonunda aklını yitirdi. Teknik açıdan Lenz’in getirdiği yemliklere çok şey borçlu olan
19. yüzyıl oyun yazarlanndan Georg Büchner, onun deliliğinin öyküsünü Lenz (1839; “Lenz”, Georg Büchner Bütün Oyunları içinde, 1982) adlı anlatısında canlandırdı.
Lenz yasası, elektromagnetizmada, indük-lenen elektrik akımının, bu akımı indükle-yen değişikliğe karşı koyacak yönde olacağını belirleyen yasa. 1834’te Rus fizikçi Heinrich Friedrich Emil Lenz (1804-65) tarafından ortaya konmuştur.
Sarılmış telden oluşan bir bobinin içine bir mıknatıs çubuğu sokulursa bobinde bir elektrik akımı indüklenir; bu akım bobinin çevresinde bir magnetik alan oluşturur, böylece bobinin kendisi bir mıknatıs durumuna gelir. Bobinde indüklenen akımın yönü Lenz yasası uyarınca şöyle belirlenir: Mıknatıs çubuğunun kuzey kutbu bobine yaklaştınlmakta iken indüklenen akımın yönü, bobinin mıknatıs çubuğuna yakın tarafı kuzey kutup olacak (ve bu nedenle yaklaştırılan çubuğu itecek) biçimde bir magnetik alan oluşturmasını sağlayan akım yönüdür. Mıknatıs çubuğu bobinin içinden çekilip çıkartıldığında ise indüklenen akımın yönü tersine döner; bu durumda akım, bobinin çubuğa yakın tarafı, uzaklaşan çubuğu çekmek üzere, güney kutup olacak yönde akar.
Mıknatıs çubuğunun, indüklenen akımın oluşturduğu bu magnetik kuvvete karşı gelerek bobinin içine sokulması ya da dışarı çekilmesi sırasında, değeri küçük de olsa, bir iş yapılır. Bu işe karşılık gelen enerji, indüklenen akımın bobin telinde dirençle karşılaşması sonucunda oluşan ısı biçiminde ortaya çıkar. Lenz yasası enerjinin korunumu ilkesini doğrular. Akım, Lenz yasasımn belirlediği yönün tersi yönde indüklenseydi, ısıl etkisine ek olarak mıknatıs çubuğunun bobine doğru çekilmesine de neden olur, bu da enerjinin korunumu ilkesine ters düşerdi.
Leo bak. Aslan
Leo I (Aziz), lakabı büyük leo (d. Toscana ? – ö. 10 Kasım 461, Roma; Batı’da yortu günü 11 Nisan, Doğu’da yortu günü 18 Şubat), 440-461 arasmda papa.
Aziz III. Sixtus’un ardılı olarak 29 Eylül 440’ta göreve başlayan Leo, kilisede yozlaşma ye dağılmanın nedeni saydığı heretik akımlan bastırmaya girişti. Ama ilahiyat alanındaki en önemli katkısı resmî öğretiyi olumlu bir biçimde tanımlamasıydı. Mono-fizit öğretiyi savunan Konstantinopolisli (İstanbullu) başkeşiş Eutykhes’e karşı tutumu da bunun örneğiydi. Eutykhes, Kons-tantinopolis patriği Flavianos tarafından aforoz edilmesi üzerine Leo’ya başvurmuştu. Leo, Eutykhes’in öğretisini reddederek Hz. İsa’mn bedenleşmesi ve her iki doğasının birliğiyle ilgili öğretiyi dile getirdiği ünlü Tomus’vam (Kitap) Flavianos’a gönderdi (449). Eutykhesçiuği mahkûm etmek amacıyla toplanan Khalkedon (Kadıköy) Konsi-
li (451) Leo’nun 7bmu$’unun kesin doğrulu-
gınu onayladı. Böylece Leo’nun Tomus’u lisede, Hz. İsa’mn iki doğasının yan yana var olduğu ve bedenleşmenın insan doğasım tanrısal ya da mutlak varlıkla yetkin bir birliğe kavuşturduğunu gösterdiği yönündeki öğretiyi temellendirdi.
Leo 432 mektubu ve 96 vaazıyla kilise örgütlenmesinde papanın üstünlüğü kavra-
mını dile getirdi. Hz. İsa’mn papalık yetkisini yalnızca Aziz Petrus’a verdiğini ve bu yetkinin Petrus tarafından ardıllarına akta-nldığını ileri sürdü. Papalığın saygınlığını daha da güçlendirdi ve Batı’dan gelen barbar halklarla pazarlık ederek papalığı
337 Leo IV
saldırısına uğradı. Papayı kör edip dilini keserek görevini yapamaz duruma getirmeyi amaçlayan saldırganların elinden kaçan Leo Alp Dağlarının ötesinde Paderborn’da bulunan Charlemagne’ın yanına sığındı. Bunun üzerine yapılan pazarlıklar bütünüyle bilinmemekle birlikte Leo kasımda Ro-ma’ya döndü ve saldırganlar yakalandı.
Roma’da kargaşanın sürmesi üzerine Charlemagne 800’ün sonbahannda kiliseyi eski düzenine kavuşturmak üzere Roma’ya gitti. Leo 23 Arahk’ta Charlemagne’m huzurunda kendini suçlamalardan arındırdı. İki gün sonra San Pietro Bazilikası’nda toplanan büyük bir kalabalığın önünde Charlemagne in oğlu I. Ludwig (Sofu) kral olarak takdis edilirken Leo beklenmedik biçimde Charlemagne’a imparatorluk tacını giydirdi. Böylece daha önce Charlemagne karşısında küçük düştüğü izlenimini silerek imparatorluk tacım yalnızca papanın ihsan edebilece-
g hükmünü kurumlaştırmış oldu. Doğu’da-Bizans İmparatorluğu’nun yanı sıra Batı’ da yeni bir imparatorluk yaratma çabası, BizanslIların Cnarlemagne’ı tahtı zorla ele geçirmekle suçlaması yüzünden sonuçsuz kaldı. Böylece Doğu ve Batı arasında ortaya çıkan aynlık 13. yüzyıla değin bir çekişme biçiminde sürdü.
Papa ile imparator arasındaki ilişkiler dostça olmasına karşın Charlemagne imparatorluk yönetimini ve kilise reformunu denetim altında tutuyordu. 809’da Charle-
Leo, bir minyatürden aynntı,
10. yy; Vatikan Kütüphanesi
Biblioteca Apostólica Vaticana
Batı’nın önderi durumuna getirdi. Kuzey İtalya’yı tehdit eden Hunlann Roma’ya saldırmamalarını (452) sağladı. Üç yıl sonra da kenti işgal eden Vandalların Roma’yı yağmalamasını önledi. Leo 1754’te Papa XIV. Benedictus tarafından kilise bilgini ilan edildi.
Leo II (Aziz) (d. Sicilya – ö. 3 Temmuz 683; yortu günü 3 Temmuz), 681 – 683 arasmda papa.
Aziz Agatho’nun ardından yaklaşık Aralık 681’de papa seçildi. Bizans imparatoru IV. Konstantinos’un onayının gecikmesi üzerine ancak 17 Ağustos 682’de takdis edilebildi. Heretik Monotelit görüşleri ve Papa I. Honorius’un (ö. 638) uzlaşmacılığını mahkûm eden III. Konstantinopolis (İstanbul) Konsili’nin (VI. Ekumenik Konsil) (680-681) kararını onayladı. Bizans imparatoru
11. Konstans’ın 666’da papanın yargı yetkisi dışına çıkardığı Ravenna piskoposluğu Leo’ nun papalığı döneminde Konstantınos’un emriyle yeniden papalığa bağlandı.
Leo III (azİz) (d. Roma – ö. 12 Haziran 816; azizler listesine kabulü 1673, yortu günü 12 Haziran), 795-816 arasında papa. Papa I. Hadrianus’un yerine 26 Aralık 795 te papa seçildiğinde kardinaldi. Doğu ile Batı’nm gitgide birbirinden uzaklaşması karşısında bağımsız kalabilmek için Charle-magne’ı Bizans imparatoruyla dengelemeye çalışan Hadrianus un tersine Leo hemen Charlemagne’a boyun eğdi ve onu kilisenin koruyucusu ilan etti. Nisan 799’da Roma’da düzenlenen bir ayin alayı sırasında, Hadrianus’un yandaşlarının kışkırttığı bir grubun
Aziz ili. Leo, bir mozaikten ayrıntı,
8. yy; S. Giovanni Kilisesi, Roma
Alinari-Art Resoıırce/EB Inc.
magne’ın ilahiyatçılarının isteği üzerine Leo, Nikaia (İznik) Amentüsü’ndeki filio-que maddesinin (Kutsal Ruh’un hem Baba’ dan hem de Oğul’dan kaynaklandığı öğretisi) dogmatik doğruluğunu onayladı. Ama bu madde Doğu kiliselerince sürekli reddedildiği için, BizanslIlarla barışı korumak isteyen Leo bu maddenin cemaatle ibadette okunmamasını istedi.
Leo IV (azİz) (d. Roma – ö. 17 Temmuz 855, Roma; yortu günü 17 Temmuz), 847-855 arasmda papa.
Benedikten keşişi olan Leo, Papa IV. Greçorius’un hizmetinde çalıştı. Papa II. Sergıus tarafından kardinal papazlığa atandı. Sergius’un ardından papa olduktan sonra, 846 da Müslümanlarca yağmalanan Ro-ma’yı yeniden inşa etti ve gelecekteki saldırılara karşı kentin çevresini surlarla çevirdi. 849’da İtalya’daki bazı Yunan kentleri arasında bir birlik oluşturdu; bu kentlerin birleşik kuvvetleriyle İtalya’da Ostia açıklarında bir Müslüman donanmasını yenilgiye uğrattı. 854’te Müslümanların önem-
li hedeflerinden biri olan Civitavecchia kentinin çevresini surlarla çevirdi. Kente
Léo V 338
onun onuruna Leopoli adı verildi. Roma’da Nisan 850’de toplanan bir sinodda Frank imparatoru I. Lothar’m oğlu II. Ludwig’e ikinci imparator olarak taç giydirdi. Önde gelen din adamlarının yolsuzluklarına karşı mücadele etti. 853’te din adamlarının Roma’ya bağlılığını güçlendirmek amacıyla San Marcellus Kilisesi kardinal papazı Anastasi-us’u (sonradan karşı-papa Kütüphaneci Anastasius) aforoz etti.
Leo V (d. Priapi ?, İtalya – ö. Eylül 903), Temmuz-Eylül 903 arasında papa. IV. Be-nedictus’un ardılı olarak seçilen Leo’nun papalığı, papalık tarihinin karanhk bir dönemine rastlar. Karşı-papa Christophorus tarafından devrilerek hapsedilmiştir. Christophorus ya da kendi ardılı III. Sergius tarafından öldürüldüğü sanılmaktadır.
Leo VI (d. Roma – ö. Aralık ? 928, Roma), Mayıs – Aralık 928 arasında papa. Papa
VIII. Johannes’in başbakanlığını yaptıktan sonra kardinal papaz olduğu sırada Romalı güçlü Crescentiı ailesinin başı olan ve Papa X. Johannes’i görevden alan Maroiza tarafından papalığa seçildi. En önemli etkinliği Dalmaçya’daki kilise hiyerarşisini düzenlemek oldu.
Leo VII (d. Roma – ö. 13 Temmuz 939, ^.on,a)’ 936-939 arasında papa. Spoleto dükü II. Alberico’nun hapsettiği XI. Johannes’in yerine geçti. 936’da İtalya kralı Provence’h Hugues’ün Roma’yı kuşatmasından sonra, Hugues ile Alberico arasındaki sorunu çözmesine yardımcı olması için Cluny Manastırı başkeşişi Aziz Odo’yu davet etti. Alman din adamları arasında reform girişimlerini destekledi. Mainz başpiskoposu Friedrich’in Yahudileri zorla Hı-ristıyanlaştırmasını yasakladı, ama Hıristiyanlığı kabul etmeyen tüm Yahudileri sürmesine izin verdi.
Leo VIH (d. Roma – ö. 1 ? Mart 965), 963-965 arasında papa ya da karşı-papa. Papa XII. Johannes, Kutsal Roma-Ger-men imparatoru I. Otto’ya (Büyük) karşı silahlı komplo düzenlediği gerekçesiyle, Aralık 963’te toplanan bir Roma sinodunda görevden alınarak sürgüne gönderildi. Ordusuyla Roma’ya girerek sinodu toplantıya çağıran Otto, o sırada din adamı bile olmayan Leo’nun seçilmesinde etkili oldu. Otto kentten ayrıldıktan sonra Johannes ve yandaşlan Roma’ya dönerek Şubat 964’te Johannes’ın yönettiği bir sinodda Leö’yu görevden aldılar. Bunun üzerine Leo, Otto’ya sığındı. Johannes mayısta ansızın öldü. Otto’nun adayı Leo’yu yok sayan Romalılar Benedictus’u papa seçtiler. Buna öfkelenen Otto yeniden Roma’ya giderek Haziran 964’te Leo’nun papalığını zorla kabul ettirip Benedictus’u uzaklaştırdı. Bazı araştırmacılar Leo’yu Otto’nun zorla kabul ettirmesine değin karşı-papa olarak kabul ederken, ötekiler ya Leo’yu ya da Benedictus’u karşı-papa sayarlar.
Leo IX (Aztz), asıl adı bruno-graf (kont)
VON egisheim UND dagsburg (d. 21 Haziran 1002, Egisheim, Alsace, Yukan Lorraine -ö. 19 Nisan 1054, Roma; yortu günü 19 Nisan), 1049-54 arasında papa. 1054 Doğu-Batı Bölünmesi’ne yol açan gelişmeler papalık dönemine damgasını vurmuştur.
Soylu bir aileden geliyordu. Toul’da öğrenimini tamamladıktan sonra 9 Eylül 1027’de burada piskoposluğa atandı. Reform çalış-malanm hızlandırarak piskoposluk bölgesindeki önemli manastırlann ahlaki düzeyi-
ni yükseltmek amacıyla sık sık toplantılar düzenledi. Bu çabalanmn sonucunda İmparator III. Heinrich tarafından papalığa atandı. Ama Roma halkı ve din adamlan tarafından seçilmedikçe göreve başlamamakta ısrar etti. Romahlann da onayını aldıktan sonra 12 Şubat 1049’da papalık tacım giydi.
IX. Leo’un amacı dönemin en zararlı uygulamajan olarak gördüğü papaz evliliklerine, kilise makamlannın alım ve satımına ve kilise görevlilerinin kilise dışı hükümdar-larca atanmasına son vermekti. Bu amaçlara ulaşabilmek için Katolik Kilisesi’nin Hıristiyan toplumunun ve yaşamımn merkezi durumuna getirilmesi gerekiyordu. Bu nedenle Toul piskoposu olduğu dönemden tanıdığı birçok kişiyi Roma’ya çağırdı. Reform zorunluluğunun farkında olan bu kişiler aynı zamanda seçkin birer bilgin ve yöneticiydi. Uçü -de kardinalliğe atanan Moyenmoutierli Humbert, Lonaineli
IX. Leo, Metz başkeşişi Warinus’un sunduğu St.-Amould-de-Wetz Kilisesl’nin maketini kutsarken, 11. yy; Burgerbibliothek, Bern, İsviçre
Burgerbibliothek, Bern
Frédéric (sonradan Papa IX. Stephanus) ve Remiremontlu Hugues bunlar arasındaydı. Cluny Manastın’mn önemli keşişlerinden olan Hildebrand da (sonradan Papa VII. Gregorius) çağnya uyarak Roma’ya gitti. Leo aynı zamanda Pier Damiani ve Cluny başkeşişi Hugues gibi ünleriyle çevrelerini etkileyen, Hıristiyan toplumunu yeniden düzenleme yönündeki kararlann benimsenmesini sağlayabilecek önde gelen kilise adamlanyla da ilişkiler kurdu.
Bu kişiler papalığı yerel bir Katolik kurumu olmaktan çıkararak uluslararası bir güç durumuna getirdiler. Bu ileri görüşlü ve yetenekli grup papalık ideolojisini toplumsal bir gerçekliğe dönüştürmeye kararlıydı. Bu ideolojinin temelini papamn Aziz Pet-nıs un ardılı olduğu görüşü oluşturuyördu. Papalığın örgütsel yapısı bu dönemde Myük olçude genişledi. Uzaktaki kilise görevlilerine gönderilmek üzere evrensel geçerliliği olan yasa ve yönergelerin düzenlendiği yazı işleri merkezî papalık örgütlenmesinin odağı durumuna geldi.
Bu önlemler etkisini hemen göstermediyse de sonraki başanlı uygulamalann temelini attı. IX. Leo’nun papalığı sırasında kardinaller papanın en yakın danışmanlan olarak gitgide daha büyük ağırlık kazandılar, bir-
kaç yıl sonra da Kardinaller Kutsal Kurulu’ nu oluşturdular.
Kilise makamlannı alıp satan piskoposlar-ca atanmış papazlann yetkilerinin geçerliliği, birçok ilahiyatçının karşı çıkmasıyla önemli bir sorun durumuna geldi. IX. Leo bu yolla takdis edilmiş papazlann “yeniden atanmasını” buyurdu. Bu buyruk birçok kanşıklığa yol açtı ve sorun ancak uzun yıllar sonra çözümlenebildi. Leo’nun başkanlığında toplanan bir sinodda (1050) To-urs’lu BSrenger’in (ö. 1088) Komünyon’da ekmek ve şarabın yalnızca simgesel olarak Hz. Isa’nın bedenine ve kanma dönüştüğü yönündeki görüşü heretik sayılarak mahkûm edildi.
IX. Leo Roma dışına da çıkarak papanın öncelikli konumunu vurgulamak istiyordu. Bu amaçla, önceki konsillerin ve papaların buyruklarım yeniden uygulamaya koymak ve Hıristiyan toplumunu olumsuz yönde etkileyen unsurlan ortadan kaldırmak için İtalya, Fransa, Almanya ve Sicilya’da kon-sıller topladı. Aziz Petnıs’un ardılının bu konsillere şahsen katılması ve başkanlık etmesi papalığın saygınlığının hızla artmasına katkıda bulundu. Sık sık seyahat etmesi papanın üst ve alt kademelerdeki din adamlan ve önde gelen cemaat üyeleriyle doğrudan ilişkiye geçmesini sağladı.
IX. Leo’nun papalık döneminin en önemli olayı olan Doğu Kilisesi’nin aynlması, bir ölçüde talihsiz bir askeri müdahaleden kaynaklandı. 11. yüzyılın başlannda Sicilya’ya yerleşen Normanlar papalığa karşı önemli bir tehlike oluşturuyordu. İmparator III. Heinrich ile birlikte Normanlara karşı bir sefer düzenlemeye karar veren Leo, Hein-rich’in geri çekilmesi üzerine komutasındaki zayıf ve deneyimsiz orduyla Normanlarla tek başına savaşmak zorunda kaldı. Papalık ordusu üzerinde ezici bir zafer kazanan Normanlar 18 Haziran 1053’te papayı tutsak aldılar. Ama Leo’nun dış dünyayla ilişki kurmasına ve ziyaretçi kabul etmesine izin verildi, dokuz ay sonra da serbest bırakıldı. Norman tehlikesi, papalığı, 8. yüzyıldan beri İtalya’nın güneyi ile Sicilya’nın geniş bölgelerinde egemenlik kurmuş olan ve Konstantinopohs’ten (İstanbul) yönetilen Doğu Kilisesi’yle çatışmaya soktu. Leo’nun papalığı döneminde papamn önceliğinin güçlü bir biçimde vurgulanması Konstanti-nopolis patriği I. Mikhail Keroullarios tarafından birkışkırtma sayılarak Roma ile Konstantinopolis arasındaki ilişkilerin daha da bozulmasına yol açtı. Patrik, Konstanti-nopolis’teki Batı kiliselerini kapattı, özellikle Komünyon ayini konusunda Katolik Kilisesi’ne karşı ağır suçlamalarda bulundu. Buna karşılık Kardinal Humbert de, Kons-tantin’in Bağışı(*) adlı düzmece belgeden uzun alıntılar yaparak Roma’nın üstünlüğünü öne sürdü ve patriğe karşı çıktı. Hum-bert’in başkanlığında bir elçilik heyeti Nisan 1054’te Konstantinopolis’e doğru yola çıktı. Patrik, Bizans imparatoru ve heyet üyeleri arasında yapılan birkaç toplantıya karşın somut bir sonuç elde edilemedi. 1 Temmuz 1054’te Humbert cemaatin gözleri önünde, heyetin Roma’dan aynlmasından önce hazırlanan aforoz fermanını Ayasofya’mn du-vanna astı. Patrik de buna karşılık olarak elçilik heyetini ve yandaşlannı aforoz etti. Gerçekte Leo üç ay önce ölmüştü. Ama elçiler ve aforoz fermanı resmen papalığı temsil ediyordu. Dolayısıyla Doğu-Batı Bd-lünmesi’nın resmî nitelik kazanması IX. Leo’nun papalık döneminin ürünüydü.
Leo X, asıl adı giovanni de’medici (d. 11 Aralık 1475, Floransa – ö. 1 Aralık 1521, Roma), 1513-21 arasında papa. Roma’yı
Avrupa’nın kültür merkezi durumuna getirmiş, papalığın Avrupa’da önemli bir siyasal güç olmasını sağlamıştır. 1521’de Martin Luther’i aforoz etmiştir.
Floransa Cumhuriyeti’nin yöneticisi Lo-renzo de’Medici’nin (Muhteşem) ikinci oğluydu. Bu nedenle gelenekler uyarınca din
X. Leo, 16. yüzyılda yapılmış bir madalyon; Vatikan Kütüphanesi
Leonard von Matt-EB Inc.
adamı olmak üzere yetiştirildi. On üç yaşındayken Dominika’da Sta. Maria’nın kardinal diyakozu oldu. Babasımn sarayında, filozof Pico della Mirandola (1463-94) gibi özel öğretmenlerden Avrupa’da düşünülebilecek en iyi eğitimi aldı. 1489-91 arasında Piza Üniversitesi’nde ilahiyat ve kilise hukuku öğrenimi gördü. 1492’de Kardinaller Kutsal Kurulu’nun üyesi oldu ve Roma’ya taşınmaya karar verdi. Ama aym yıl babasımn ölümü üzerine Floransa’ya ağabeyi Piero’nun yanına geri döndü. Kasım 1494’te cumhuriyete ihanet ettikleri gerekçesiyle Medici ailesinin öteki üyeleriyle birlikte sürgün edildi. Bunu izleyen altı yıl boyunca Avrupa’nın kuzeyini dolaştı. 1500’de İtalya’ya döndü ve Roma’ya yerleşti. Ağabeyi Piero’nun ölümü üzerine Medici ailesinin başına geçti. Eylül 1503’te, önce
III. Pius’u, ekimde de II. Julius’u papalığa seçen kardinaller meclisi toplantılarına katildi. 1511’de Bologna ve Romagna’ya papanın elçisi olarak atanan Giovanni, bir yıl sonra Floransa’da Medici egemenliğinin yeniden kurulmasını sağladı. Floransa Gımhüriyeti’n-de ilk sırayı kardeşi Giuliano’nun almasına karşın yönetim kardinalin elindeydi.
II. Julius’un 21 Şubat 1513’te ölmesi üzerine toplantıya çağnlan Kardinaller Kutsal Kurulu barış yanlısı Kardinal de’Medici’ yi 11 Mart’ta papalığa seçti. X. Leo adım alan yeni papa önce İS Mart’ta papazlığa atandı, 17 Mart’ta da Roma piskoposu olarak takdis edildi.
X. Leo’nun taşıdığı Rönesans ülküleri asker yaratılıştı önceki papayla çarpıcı bir karşıtlık içindeydi. II. Julius’un 10 yıllık yönetiminden sonra Roma’nın dinginlik gereksinimini çok iyi yansıtan Leo hem kilisenin .parasını, hem de kendi servetini büyük bir cömertlikle harcadı. Onun döneminde Roma yeniden Batı dünyasının kültür merkezi oldu. II. Julius döneminde başlayan San Pietro Bazilikası’nm yapımına hız verildi. Vatikan Kütüphanesi zenginleştirildi, güzel sanatlar gelişip serpildi. Borgia papaları III. Calixtus ve VI. Alexander döneminde kuşkuyla bakılan papalığın dinsel saygınlığı da yeniden kazanıldı.
Yeni papa görevinin ilk beş yılında V. Laterano Konsili’yle (1512-17) ilgilendi. Ölümünden iki yıl önce II. Julius’un toplantıya çağırdığı konsilin amacı, papaya karşı kon-silleri yetkili kılma yönündeki hareketi yeniden canlandırmak üzere Piza’da bir konsil toplanması için çağrıda bulunan dokuz kardinalin çabalarını etkisizleştirmekti. Önce Alman imparatoru I. Maximilian’m (1459-1519), ardından da Fransız kralı XII. Lou-
is’nin (1462-1515) desteklerini çekmesine karşın Laterano Konsili 1512’de açıldı. Konsil, bir yılını doldurmadan X. Leo’nun yetkisine girdi. X. Leo Protestan Reform hareketinin hemen öncesinde kilisenin çok gereksindiği geniş kapsamlı reformların başını çekmeye pek gönüllü değildi. Yaklaşık 40 yıl sonra Trento Konsili’nin (1545-63) toplanmasını gerekli kılan olaylara benzer ivedi bir durum da yoktu. Konsil Martin Luther’in Doksan Beş Tez’ini ilan etmesinin hemen öncesinde hiçbir önemli karar alamadan dağıldı (16 Mart 1517).
X. Leo yalnızca Hıristiyan Kilisesi’nin başı değil, aynı zamanda Papalık Devletleri’nin dünyevi hükümdarı ve Floransa Cumhuriye-ti’ni yöneten Medici ailesinin de başıydı. İtalya’da nüfuzunu kullanabilmek için çeşitli görevlere akrabalarım atadı. Floransa’daki güçlü başpiskoposluğa kuzeni Giulio de’Me-dici’yi (sonradan Papa VII. Clemens) atadı. Küçük kardeşi Giuliano ile yeğeni Lorenzo’-yu Romalı soylular sınıfına kattı. Giuliano’nun 1516’da zamansız ölümü papanın kendisi için merkezî bir İtalya krallığı oluşturma planlarını sona erdirdi. Leo, 1517 başlarında uğradığı suikast girişimi üzerine 31 yeni kardinal seçerek Kardinaller Kutsal Kurulu’n-da kendisinden yana bir grup oluşturdu. İtalya’da egemenlik kurma mücadelesinde Leo’nun karşısına İspanya’nın büyük gücü ve Fransa krallarının kararlılığı çıktı. Fransa kralı XII. Louis, Milano ve Napoli üzerinde-lri iddialarım gerçekleştirmek üzere 1513’te İtalya’ya girdi. Leo isteksizce de olsa İspan-ya’nın yardımıyla Mechlin Birliği’ni kurdu. Fransızlar Novara’da yenildi ve Louis iddialarından vazgeçerek ordusunu geri çekti. Ama Fransız tahtına 1515’te I. François’nın (1494-1547) çıkmasıyla savaş yeniden başladı. Leo, imparatorluk ile İspanya ve Ingiltere arasındaki koalisyonu yenilediyse de Marig-nano Çarpışması’nı (14 Eylül 1515) Franço-is kazandı. Bunun üzerine papa Fransız kralıyla Bologna Konkordatosu’nu imzaladı. 18 Ağustos 1516’da bir papalık fermanı olarak ilan edilen antlaşma Fransa’da sonraki 275 yıl içinde kilise devlet ilişkilerini düzene soktu. Fransız krallarına piskopos ve başkeşişliklere aday gösterme hakkı tanınırken, papaların saraya bağlı mülklere aday gösterme haklan da korundu. Papanın her zaman kralın bir adayını veto etme yetkisi bulunmakla birlikte, uygulamada kralın tercihi atama anlamına geliyordu. 16. yüzyılda Fransa’da monarşinin Protestanlı-
f”a çok az ilgi göstermesinin bir nedeni de ransız krallannın kilise üzerindeki bu denetimiydi.
1519’da İmparator I. Maximilian’ın ölmesi üzerine Leo siyasal alanda daha etkili olmaya başladı. Habsburglann imparator adayı İspanya kralı I. Carlos, ana tarafından Aragon kralı II. Femando’yla (1452-1516) Kastilya kraliçesi I. Isabel’in (1451-1504) torunuydu. Şimdi de baba tarafından büyükbabası Maximilian’ın yerine geçerek güçlü Alman tahtına oturmayı planlıyordu. Ama hem I. François, hem de Saksonya elektörü III. Friedrich (Akıllı) hemen kendi adaylıklannı koydular. İmparatorluk Fransa ya da İspanya ile birleşirse İtalya’nın galip tarafın yönetimine gireceğinden korkan Leo ise Friedrich’i destekledi. Sonunda
I. Carlos’un V. Kari (Şarlken) adıyla Kutsal Roma-Germen imparatoru seçilmesi Fransa ile İspanya arasında savaşa yol açtı. Leo, tarafsız kalmayı yeğlemesine karşın, François İtalya’yı yeniden işgal edince yeni imparatorun safına geçti.
Papalığın harcamalan X. Leo’yu sürekli yeni gelir kaynaklan aramaya itiyordu. Fransa’yla savaşlar, güzel sanatlan savur-
339 Leo XII
ganca desteklemesi, San Pietro’nun inşası ve OsmanlIlara karşı planlanan Haçlı seferi papalığın mali açığım artırmıştı. Uzun süredir endüljanslann para karşılığında bağışlanması önemli bir gelir kaynağıydı. Leo papa olduktan kısa süre sonra bu uygulamayı canlandırdı. Bir Dominiken rahibi 1517’de Mainz ve Magdeburg (Almanya) başpiskoposluk bögelerinde halkı endüljans satın almaya çağıran vaazlar vermeye başladı. Buna tepki olarak Martin Luther Doksan Beş Tez’ini Wittenberg’de Schloss-kirche’nin (Kale Kilisesi) kapısına astı.
Ertesi yıl (1518) Luther’in görüşleri Roma’ya ulaştı. Leo, Luther’in üyesi olduğu Augustinusçu tarikatın başkanından, Luther’i denetim altına almaşım istedi. Bunu başaramayınca Saksonya elektörü III. Fri-edrich aracılığıyla sonuç alma çabası içine girdi ama bunda da etkili olamadı. 15 Haziran 1520’de Luther’i 41 noktada here-tiklikle suçlayan bir belge yayımlayarak 60 gün içinde Roma’ya boyun eğmezse aforoz edileceğini bildirdi. O güne değin Almanya’ da önemli kişilerin desteğini kazanmış olan Luther papaya açıkça meydan okudu. Böyle-ce Leo’nun bir aforoz fermam yayımlamaktan (3 Ocak 1521) başka seçeneği kalmadı. Almanya’daki siyasal ortam da Luther ve yandaşlanna karşı güçlü bir eyleme girişmeye uygun değildi. Yeni akım kuzeyde, papalığın görece yumuşak davranmasıyla hızla yayıldı.
X. Leo ansızın öldüğünde İtalya’da siyasal kanşıklıklar, Kuzey Avrupa’da da dinsel çalkantı yaygınlaşıyordu.
Leo XI, asıl adı alessandro ottaviano de’ medici (d. 2 Haziran 1535, Floransa – ö. 27
XI. Leo, Alessandro Algardi’nin yaptığı mezar anıtından ayrıntı, 1634-44;
San Pietro Bazilikası, Roma
Alinari-Art Resource/EB Inc.
Nisan 1605, Roma), 1-27 Nisan 1605 arasında papa. Papa XIII. Gregorius tarafından 1573’te İtalya’da Pistoia piskoposu, 1574’te Floransa başpiskoposu, 1583’te de kardinal yapıldı. 1 Nisan 1605’te Papa VIII. Cle-mens’in yerine geçen Leo aym ay içinde öldü.
Leo XII, asıl adı annibale sermattei della genga (d. 22 Ağustos 1760, Spoleto yakınlan, Papalık Devletleri – ö. 10 Şubat 1829, Roma), 1823-29 arasında papa.
1783’te papazlığa atanan Della Genga, özel sekreterliğini yaptığı Papa VI. Pius tarafından 1793’te İsviçre’de Luzem’e büyükelçi olarak gönderildi. 1794’te Köln’e büyükelçi olaıak atandıktan sonra birkaç Alman mahkemesinde görev aldı. Papa
VII. Pius tarafından 1816’da Senigallia’nın kardinal piskoposluğuna atandı. Bu görevinden 1818’de istifa etti. 1820’de Roma’da piskopos yardımcısı oldu.
Leo XIII 340
Avusturya’nın itirazına karşın 28 Eylül 1823’te güçlü zelanti (V. Pius’un uzlaşmacı politikasına ve Kardinal Ercole Consalvi’ nin reformcu liberalizmine karşı çıkan tutucular) tarafından papa seçildi. Leo’nun döneminde Papalık Devletleri’nde otoriter yönetime geri dönüldü. Bu nedenle burjuva sınıfı “papazlar hükümeti”ne tepki duymaya başladı. Leo’nun, harcamaları ve vergileri azaltmasına karşın istikrarsız ekonomik durumda bir düzelme olmadı. Yeni papa öğreti alanında liberal düşüncelerin gelişmesini önlemeye ve Enkizisyon’un etkinliğini güçlendirmeye çalıştı.
Leo Papalık Devletleri’nde mali yönetimi yeniden örgütlemeye çalışırken baskıcı bir politika izledi. Öteki hükümetlerden dış politikasına yönelen tepkiler karşısında tutumunu değiştirdi. Zelanti’nin esinlendirdiği bazı beceriksiz girişimlerden sonra, liberal propagandanın artması ve papanın gücünün kısıtlanmasını savunan Gallikanizmin yeniden canlanması karşısında yumuşama zorunluluğunu kavradı. Consalvi’nin ılımlı yolunu izleyerek Hannover (1824) ve Fele-menk’le (1827) papalık lehine antlaşmalar yaptı. İspanya’nın Latin Amerika kolonilerinde yeniden düzenlediği piskoposluk bölgelerini, bir kararsızlık döneminden sonra resmen tanıdı (1827).
Leo XIII, asıl adı vincenzo gioacchino pecci (d. 2 Mart 1810, Carpineto Romano, Papalık Devletleri – ö. 20 Temmuz 1903, Roma), 1878-1903 arasında papa. Kilisenin bilimsel ilerlemeye ters düşmemesine özen göstermiş, dönemin dinsel ve toplumsal gereksinimlerini dikkate alarak hükümetler ile kilise arasında uzlaşma sağlamıştır. Viterbo ve Roma’da ilk eğitimini tamamladıktan sonra Roma’da Soylu Papazlar Akademisi’ni bitirdi. 1837’de papazhğa atandı ve Papalık Devletleri’ne bağlı diplomatik görevler aldı. Zayıf bünyesine karşın çalışkanlığı ve enerjisiyle hızla yükseldi. 1838’de Benevento delegesi (bölge valisi düzeyinde), 1841’de daha önemli bir görev olan Perugia delegesi oldu. Ocak 1843’te Brüksel’e papalık elçisi olarak atandı, kısa süre sonra da başpiskoposluğa getirildi. Belçika’da bulunduğu üç yıllık süre içinde, Katoliklerin modern bir meşruti yönetimde parlamenter sistemden ve basın özgürlüğünden nasıl yararlanabileceğini gördii Ama aynı zamanda papalık elçisi olması, sonunda genç piskoposun görevden alınmasına yol açtı. Birkaç hassas durumda kişisel yetkisini kullanarak bağımsız davrandığı için eleştiriye uğradı. Önceki elçi kadar uysal olmadığını gören Kral I. Leopoldo, Pecci’nin hemen geri çağrılmasını istedi.
XIII. Leo, 1878
The Bettmann Archive
Pecci 1846’da küçük bir bölge olan Perugia piskoposluğuna atandı. 1853’te kardinalliğe atanmasına karşın 32 yıl boyunca burada kaldı. Roma’nın desteğini kazanmak için birçok girişimde bulunduysa da başarılı olamadı. Papalık Devletleri’nde 1848 Roma Devrimi’ne karşı çıkanlarla ilgili acımasız yargılan ve 1860’ta Umbria’nın ilhakından sonra İtalyan yetkilileriyle gereksiz çatışmalara girmekten kaçınması, Roma’da onun dünyevi güçler karşısında çekingen ve liberal eğilimli olduğu yönünde yanlış bir kuşku doğmasına yol açtı.
Buna karşın Pecci, piskoposluk bölgesini sistemli bir biçimde yeniden düzenlemeye girişti. Hıristiyan felsefesindeki yenilenmeyle ilgilendi, özellikle Aquino’lu Aziz Tom-maso’nun yapıtlannı inceledi. Kilise ile çağdaş toplum arasındaki ilişkileri yeniden inceledi, kilise yetkililerinin dönemin yenilikleri karşısındaki ürkek ve olumsuz tutumunun yanlışlığını gitgide daha çok kavradı. Bu sessiz olgunlaşmanın sonunda 1877 ve 1878’de yazdığı dinsel mektuplar İtalya’ nin dışında da büyük ilgiyle karşılandı. Kilisenin baş yöneticisi görevini üstlenmek üzere 1877’de camerlengo’luğa atandığında da dikkatleri üzerinde topladı.
Papanın ölmesi üzerine Pecci’nin adı adaylar arasında sayılmaya başladı. Özellikle İtalyanlar dışındaki kardinallerin desteğiyle 20 Şubat 1878’de üçüncü oylamada papa seçildi. Eğitime gösterdiği ilgi, dünyevi hükümetler karşısındaki uzlaşmacı tutumu ve Katolik Kilisesi’nden kopmuş Hıristiyan-larla bağ kurma çabası dolayısıyla hayranlık duyduğu XII. Leo’nun anısına onun adını aldı.
XIII. Leo da önceli IX. Pius gibi papanın dünyevi hükümranlığı ilkesini savunuyor ve Hıristiyan devleti öğretisini bir ülkü olarak benimsiyordu. Gene en az IX. Pius kadar masonluğa ve laik liberalizme karşıydı. Genel kilise yönetiminin, ulusal kiliselerden çok papalığın elinde toplanmasımn önemini vurguladı ve papalık elçilerinin gücünü artırdı. Kilisenin usçuluğa yönelik suçlama-lanm yeniledi, Aquino’lu Aziz Tommaso’ nun felsefî görüşlerinin canlanmasına katkıda bulundu.
Başka alanlarda ise papalığa yeni bir anlayış getirdi. Sivil hükümetlerle ilişkilerde diplomasiye öncelik verdi ve bu yolla yadsınamaz başanlar kazandı. Siyasetle papalık görevini ayırt etmeye özen gösterdi. Aynca bilimsel ilerlemeye ilgi duyuyor, Katolik Kilisesi’nin bu ilerlemeye açık olması gerektiğine inanıyordu. Kilise ile dünya arasındaki ilişkileri yenileme çabasını özellikle dünyadaki tüm Katoliklere yönelik genelgelerinde dile getirdi. 1893’te yayımladığı Provi-dentissimus Deus adlı genelgede Katoliklerin Kitabı Mukaddes’i yorumlarken izlemesi gerektiği ilkelerini açıkladı. Birkaç genelgesinde kilise ile devletin çağdaş toplum anlayışıyla banş içinde birlikte yaşaması gerektiğini vurguladı. 1891’de yayımladığı Rerum Novarum’da ise sakıngan bir biçimde de olsa papalığın işçi sınıfının sorunlany-la ilgilendiğini gösterdi. Anglikan Kilisesi ile Roma arasında bağlantı kurmaya çalıştı, Doğu kiliselerinin geleneklerine saygı gösterdi. Papalığının son yıllannda kilise politikasında bir katılaşma görülmekle birlikte, papalığın diplomatik saygınlığının artmasını sağladı.
Leo africanus, İtalyanca giovanni leone, Arapça asıl adı el-hasan İbn muhammed el vazzan az-zayyatİ ya da el-fasî (d. y. 1485, Granada, Granada Krallığı – ö. 1554, Tunus), yapıtlan Avrupa’da yaklaşık 400 yıl boyunca İslam dünyasıyla ilgili temel kaynak olan gezgin.
Fas’ın Fez kentinde öğrenim gördükten sonra genç yaşta ticari ve diplomatik görevlerle bütün Kuzey Afrika’yı dolaştı. Bu arada bir olasılıkla Timbuktu’ya (bugün Mali’de) ve Nijer Irmağı vadisine de uğradı. 1516-17’de Mısır’dayken Nil Irmağı boyunca Assuan’a kadar ilerledi. Ülkesine dönerken Akdeniz’de Hıristiyan korsanlann eline düştü. Olağanüstü zekâsıyla kendini belli ettiği için armağan olarak Papa X. Leo’ya sunuldu. Derin bilgisinden etkilenen papa, onu Hıristiyan olmaya ikna etti ve bir yıl sonra serbest bıraktı. 1520’deki vaftiz töreninde de vaftiz babalığını yaptı. Léo Roma’ nin bilim çevrelerinin gözdesi oldu. Bu arada İtalyanca ve Latince öğrendi, Arapça dersleri verdi. En büyük yapıtı Descrittione dell’Africa’yı (1550; Afrika’nın Betimi) 1526 dolayında tamamladı. Sonunda Kuzey Afrika’ya dönen Leo’nun burada bir Müslüman olarak öldüğü sanılmaktadır.

Rate this post
Rate this post

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlenmelidir *

*