MARTİN SCHONGAUER

MARTİN SCHONGAUER

Alsacelı ressam (Colmar, 145i doğru-Vieux-Brisach, 1491). Schı benli bir ailenin çocuğu olan Maı Schongauer (ya da Schoen), okulı gelen birçok Alman sanatçısını yük ölçüde etkilemiştir.
Çok sayıda yapıtları arasında res ler (Meryem Gül Fidanlığında, 14! A. Dürer’in hayran olduğu gravüı ve desenler vardır.

Basse-Terre adası, Soufrière (1484 m) yanardağının egemen olduğu dağlık bir adadır; buna karşılık Grande-Terre en kabaea 120 m’yi ancak geçen birkaç yükseklikle, kalker oluşumlu alçak bir adadır. Marie-Galante ve La Désirade.diiz ve kalkerli adalardır;Les Saintes adalarıysa turizm merkezleri haline gelen volkanik takımadalardır. Tropikal özellikli iklim hemen her zaman sıcaktır. Genel olarak aralıktan hazirana kadar uzanan kurak bir mevsimle, temmuzdan aralığa kadar geçen nemli bir mevsim ayırt edilir. Ortalama sıcaklıklar en soğuk mevsimde 24°C ile en sıcak mevsimde 28°C arasında değişir. Nemli mevsim boyunca çok şiddetli yağış ve rüzgârlar, fırtına ve tayfunlar görülür (bunlardan biri 12 Eylül 1928’ de Pointe-â-Pitre’i altüst etmiştir}.
TARİH
Antiller’in ilk sakinleri olan Orinoco havzasından gelmiş Aravaklar 1000 yılı sıralarında Karayipler’de yaşayan Kızılderililer tarafından yok edildiler (Kristof Kolomb da 4 Kasım 1493’te yaptığı ikinci gezisinde
deloupe’a çıktığında bu Kızılderililere raslamıştı). 1635’te, Fransızlar Guadeloupe’u ele geçirip sömürgeleştirmeye girişerek, tütün ekimim ikinci plana iten şekerkamışı tarımını yerleştirdiler. Karayipliler de kıyıma uğratıldı (günümüzde Dominik adasında ancak küçük bir topluluk yaşa-
Yüzölçümü
Nüfusu
Yönetim
merkezi
‘juadeloupe’taki bir halk :’enlı(mden görimiif.
•1566 – ‘
:1438km? (Guadeloupe ve Grande-Terre) ,1|704 km2 (Guadeloupe ve bağlı bölgeler)
:389 097 nüf. (1992)
:Basse-Terre (14 107 nüf.; 1992)
Basse-Terre adası, Soufrière (1484 m) yanardağının egemen olduğu dağlık bir adadır; buna karşılık Grande-Terre en kabaca 120 m’yi ancak geçen birkaç yükseklikle, kalker oluşumlu alçak bir adadır. Marie-Galante ve La Désirade.düz ve kalkerli adalardır;Les Saintes adalarıysa turizm merkezleri haline gelen volkanik takımadalardır. Tropikal özellikli iklim hemen her zaman sıcaktır. Genel olarak aralıktan hazirana kadar uzanan kurak bir mevsimle, temmuzdan aralığa kadar geçen nemli bir mevsim ayırt edilir. Ortalama sıcaklıklar en soğuk mevsimde 24°C ile en sıcak mev-, simde 28°C arasında değişir. Nemli mevsim boyunca çok şiddetli yağış ve rüzgârlar,fırtına ve tayfunlar görülür (bunlardan biri 12 Eylül 1928’ de Pointe-â-Pitre’i altüst etmiştir).
Yüzölçümü
Nüfusu
Yönetim
merkezi
Guadeloupe’takt bir halk Senliğinden görünüş.
1566^
:1 438 km2 (Guadeloupe ve Grande-Terre) 11704 km2 (Guadeloupe ve bağlı bölgeler)
:389 097 nüf. (1992)
:Basse-Terre (14 107 nüf.; 1992)
TARİH
Antiller’in ilk sakinleri olan Orinoco havzasmdân gelmiş Aravaklar 1000 yılı sıralarında Karayipler’de yaşayan Kızılderililer tarafından yok edildiler (Kristof Kolomb da 4 Kasım 1493’te yaptığı ikinci gezisinde Gua-
deloupe’a çıktığında bu Kızılc lere raslamıştı). 1635’te, Fran Guadeloupe’u ele geçirip si geleştirmeye girişerek, tütün ek ikinci plana iten şekerkamışı tar yerleştirdiler. Karayipliler de kj uğratıldı (günümüzde Dominik sında ancak küçük bir topluluk
mjuMoupe’ta muz tarım mhmekrinden bir görünüş.
maktadır), Batı Afrika kıyılarından kitleler halinde zenci köleler getirildi. İlk kez 4 Şubat 1794’te kaldırılan kölelik, 1802’de Bonapart tarafından yeniden getirildi.
Victor Schoelcher 27 Nisan 1848’de köleliğin kaldırılmasını sağladı. Bir yüzyıl sonra, başta Martinikli zenci milletvekili Aimé Césaire tarafından yürütülen yoğun bir kampanya sonunda iki büyük ada,l Ocak 1948’de yürürlüğe giren 19 Mart 1946 yasasıyla Fransa’nın bir idare bölgesi haline dönüştürüldü. Guadeloupe, Fransız Parlamentosu’nda üç milletvekili, Senato’daysa iki senatörle temsil edilmektedir. îdari bakımdan, ı Paris’te bulunan ve denizaşırı bölgelerle görevli olan bir devlet bakanına bağlıdır. Guadeloupe idare bölgesinin me’rkezi Basse-Terre’dir.
NÜFUS
Guadeloupe halkı son derece aşama-lanmış durumdadır: Burada doğmuş beyazlar yüksek burjuva _ sınıfına bağlıdır; melezler, çoğunlukla orta sınıfı, zencilerse aşağı tabakayı temsil ederler. Eşit diplomalara da sahip olsa, bir melezin merkezden gelen memurlarmkine eşdeğer bir iş elde etmesi çok güçtür. Bu durum Fransa’ ya yönelik sürekli bir göç akım ma yol açar.
İKTİSAT
Guadeloupe,toprak ürünlerinin % 70’e yakınını kapsayan tropikal ürünler dışsatımına, dayalı, son derece bağımlı ve zayıf bir sömürge iktisadı örneği sunar. Muz ve şekerkamışı, dışsatım ürünlerinin % 83’ünü oluşturur. Toprak sahiplerinin % 0,4’ü toprakların % 55’ine sahiptir; gerek anonim şirketlere (merkezleri Fransa’ dadır), gerekse Martinikli üç büyük kreol aileye bağlı olan şeker fabrikalarında da durum pek farklı değildir. Yılda sekiz ay süren işsizlik mevsiminin boyutları da bu durumun sonuçlarından biridir. Uzun yıllar-
dan bu yana etkin nüfusun 1/3’i iı likten etkilenmektedir. Verim yı sizdir; ekilebilir durumdaki İÖC hektarlık alandan 30000’i boş 1 kılmaktadır. Ayrıca, şeker üretin yetersiz kalmaktadır. Sanayi j rımları da düşüktür. Sanayinin ] şıklı iç gelirdeki payı ancak % 1 (oysa inşaat, tek başına % ll’lil paya sahiptir). Buna karşılık ] şıklı iç gelirin % 64’ünü temsil ı hizmetler kesiminde aşırı bir büy göze çarpar. Guadeloupe’un dışa tüketim ve donatım maddeleri i alması dolayısıyle bu durum tiı dengesinde gitgide büyüyen bir gesizlik yaratmaktadır.
irdi
İtalyan ressamı (Venedik, 1’ Venedik, 1793).
Yakın akrabası Giambattista Ti lo’yla birlikte başlıca temsi! olduğu Venedikli bir ressam aile; çocuğu olan Francesco Guardi, r yapmaya süslemelerle, dinsel sa leri, günlük yaşamdan kesitleri 1 edinmekle başladı. Üslubu, uzun birlikte çalıştığı erkek kardeşi 1 Antonio’nunkinden farklı değ Guardi, kardeşinin ölümünden ra, özellikle işlediği çeşitli veduf (görünüşler) ve capriccio’yla yel ğini kanıtladı.
Capriccio terimi Marco Ricci tar dan kurulan bir türü belirtmede lanılır. Kuruluş biçimi, o tar Venedikli ressamlar arasında ya olan rokoko eğilimlerini açığavı yer yer Eskiçağ’a özgü harabe serpiştirilmiş olduğu hayali nu ralar.capriccio türüne girer.176 lından başlayarak Francesco Gu nin yöneldiği vedutalarsabüyük zaralar ve günlük yaşamdan 1 lerden oluşur; bunların her biri ‘V
Francesco Guardi’nin Giudecca ve San Giorgio Maggiore adlı yapıtı
dik’in o döneme özgü yaşamıyla ilgili gerçek birer belge sayılır.
Francesco Guardi, Guardi ailesinin atölyesinde, verilen çeşitli siparişlerin yapımında erkek kardeşinin yönetiminde çalıştı: Guardi’nin To-bioJo’nun Öyküsü dizisini (Arigelo Raffaele kilisesi, Venedik) 1760 yılında yaptığı sanılır; bu yapıt, figürlü tablolar gerçekleştiren bir ressam olarak Guardi’nin en büyük yapıtı kabul edilir. Ressamın ilk veduta’lan (San Giorgio Maggiore Adası; Rialto Köprüsü), Guardi’nin üstünde önemli etkisi olan ve söz konusu türün büyük .ustası sayılan Ganaletto’nunkilerden çok farklıdır. Gerçekten de, Guardi, veduta türünü tümüyle yenilemiştir; Canaletto’nun nesnel ve kesin bakış açısı yerine her türlü gerçeği, aldatıcı ve fantastik bir
serapa dönüştürmeye hazır şiirsel bir görüntü yaratmaya yönelmiştir. Nüansların önemli yer tuttuğu ve belli bir kaygının, melankolinin izlerini taşıyan Guardi’nin sanatında, doğa,nesnelerin, konturlarmın içinde belirsizleştiği yaygın bir atmosfere dönüşür. Guardi bu anlayış içinde, Venedik ve, çevresiyle ilgili çok sayıda tablo yapmış ve bu yapıtlar yabancılar, özellikle de îngilizler tarafından satın alınmıştır (Büyük Kanaldan Görünüş; San Pietro di Caştello Adası’ndan Görünüş, vb.) Venedik’te yapılan şenlikler ve bayramlardan da etkilenen Guardi, doğduğu kentin tarihinden kesitler sayılabilecek birçok resim dizisi de gerçekleştirdi. 1763 yılında duka Alvise IV Mocenigo’nun seçilmesi nedeniyle büyük törenler yapılmıştı.
Guardi bunlarla ilgili görüntüleri \ çeşitli olguları büyük bir kesinlik \j doğruluk içinde anlatmaya yöneldj Duka San Marco Meydanında, Duki nın Taç Giymesi, vb. 1782 yılındi Papa Pius Vl’nın Venedik Cumhuri yeti’ni ziyaret etmesi nedeniyl Guardi, aynı üslupta Te Deum, vl yapıtlarını gerçekleştirdi. Guardi’nii yaptığı çeşitli “görünüşler’de uçsu bucaksız perspektiflerde büyük bi kalabalık göze çarpar, bu insanları; hareketleri sanatçıda adeta bir tâki nak haline gelmiştir. , j
Dönemin yeni-klasikçi düşünce biçi; mine artık yanıt vermeyen resimle yapmaktan vazgeçmiş olan Guard 1793 yılında, Venedik’in yabancı isti; laları karşısında yıkılmasından bir| kaç yıl önce öldü.
Orta Amerika’da ülke.
Kuzeyde ve batıda Meksika, doğuda Belize, güneydoğuda Honduras ve El Salvador, güneyde Büyük Okyanus ile çevrilidir. Ayrıca doğuda Antil denizine açılan 100 km’lik bir kıyısı vardır.
Campeche Körfezi
COĞRAFYA
Yüksek vadilerle kesilen bir volkanik sıradağ ülkenin belkemiğini oluştu^ rur, bu dağlar Meksika’daki Sierra Madre’nin uzantısıdır. Orta Amerika’ nın en yüksek doruğu olan Taju-
700
il
Botoklilc belgeler *• Arkeoloji kalıntıları Panamerikon otoyolu ‘ Önemli Karayolları -_iüu
mulco (4 210 m) gibi bazı yanardağları etkinlik belirtileri göstermektedir! Ülkenin tek büyük kenti olan başkent] Guatemala, bu kalabalık bölgede] bulunur. Şubat 1976’daki büyük dep-l remin kurbanlarının 22 000’i bulması! bu nüfus yoğunluğuyla açıklanmak-j tadır. Büyük Okyanus kıyısını çevre-] leyen sıcak ve sağlıksız alçak topraka şeridinden (genişliği 20-60 km) dağ-i lara los Altos (yüksek yerler) denilen; bir dizi yüksek (ortalama 2 000 m); yaylayla geçilir. Sıradağdan Atlas: Okyanusu’na doğru inerken iklim: tropikal özellikler gösterir, Meksika: körfezinde şiddetli yağışlar olduğundan her yan balta girmemiş ormanlar ve böceklerin kaynaştığı bataklık-: larla örtülüdür. Bir zamanlar Maya uygarlığının merkezi olan bu topraklarda günümüzde ancak birkaç göçebe kabile yaşamaktadır.
TARİH
Altın çağını Î.ö. 400 yıllarında yaşamış olduğu sanılan Maya uygarlığı Peten bölgesinde görkemli kalıntılar bırakmıştır: Tikal, Seybal ya da Menche Tinameit. Bu imparatorluğu oluşturan siteler ya da site öbekleri aşamasıralı bir temele dayanarak; kurulurdu, toplum içindeki sınıflar (babalarının yerine geçen-başkanlar;:
Yüzölçümü :108 889 km2
Nüfusu : 266 000 (1992)
Nüfus
yoğunluğu :Km2’ye 85 kişi
Başkenti :Guatemala
(yaklaşık 1 095 000
nüf.; 1992)
Dili ‘.İspanyolca
Dini ¡Katolik
Para birimi :Quetzal
soylular, rahipler) birbirlerinden sin sınırlarla ayrılmışlardı. Gökbi ve matematik alanlarında May kesin bilgilere sahiptiler. Onları günümüze seramik, bakır, altın gümüş eşyalar kalmıştır. Mısırı yetiştiren de Mayalar olmuştur, rica pamuk ve; kakao ¡yetiştirdik sulama yaptıkları bilinmektedir. Guatemala topraklarım Pedro de varado keşfetti (1523-1524). 182 Orta Amerika Birleşik Eyaletleri 1 kenti ilan edilen Guatemala, 183i bağımsız bir cumhuriyete dönü rüldü. Modem Guatemala’nın taı toprakları üstüne United Fruit C pan/nin yerleşmesiyle başladı. D yanın bu en önemli muz şirketi 1£ 1920 yılları arasında, bütün ( Amerika’ya egemen|oldu.i Guateı la’yada 1936’da başkan !Ubico’ onayladığı bir sözleşmeyle el al Gene de İkinci Dünya savaşı sıra da, A.B.D. baskısı azalınca, lib subayların çıkardığı bir ayaklaı sonunda Ubico devrildi. On yıl reyle, ulusal burjuvazinin bazı simleri, ülkenin yapılarını mod leştirme yolunda girişimlerde bul dular. 15 Mart 1945’te işbaşına ge len Juan Jose Arevalo, özellikle 1951’den başlayarak, ulusalcı bi] bay olan Jacobo Arbenz Guzmaı amaçla çalıştılar. Arbenz’in çıka ğı toprak reformu yasası (17 Haz 1952), feodal tipte toprak mülki] ne son vermeye, topraklan işleve re dağıtmaya, küçük toprak sahi rini örgütlemeye yönelikti. Bu lemler özellikle United Fruita t olan ekilmemiş toprakların ulı laştınlmasmı gerektiriyordu. Şi hükümeti “komünistlikle” suçlat devirmek için A.B.D. dışişleri ba] J.F. Dulles’ın desteğini aldı: F o zamanlar CİA’mü başmda b nan kardeşi A.W. Dulles yöjp Honduras ve Nikaragua’da göçı işçilerden oluşturulan o A.B.D’nde yaşayan general Cas Armas’m komutasına verildi. G rai, 27 Haziran 1954’te Arbenz’i faya zorladıktan sonra, aldığı ön leri iptal etti ve United Fnıifa eliı alınmış bulunan topraklar geri v di.
1960’ta girişilen ulusalcı askerî a lanma denemesi başarısızlıkla nuçlanınca, genç subaylar, Kc nist Partisi’ndeki gençlerle işbi yaparak birkaç gerilla’ cephesi bi açtılar.
Ama, 1966’da Komünist Partisi, kanlığa aday olan ‘’liberal” Meı
kazanınca, özel A.B.D’li danışım rın desteğindeki Yeşil Bereliler yararlanarak, gerillalara karşı şic li bir saldırıya geçti. Bâzı önderli dürüldü; Kızılderili toplulukla! işe karışmamaları sonucu, gerillar bozguna uğradılar. Bunun üstüne eylemlerini kentlerde sürdürdüler. Mendez Montenegro’nun yerini 1970’te general Aranao Osirio aldı; o da 1974’te başkanlığa kendisinin eski savunma bakam general Lauge-rud Gartia’yı seçtirdi. Laugerud Gar-cia’nın yerineyse, 1978’de general Romeo Lucas Garcia g‘eçti. Eylül 1980’de başkan yardımcısı olan sosyal demokrat Francisco Villagran Kramer’in istifa etmesi, toplumsal ve siyasal kargaşalıklann giderek artmasının bir belirtisiydi. 7 Mart 1982’de yapılan seçimlerden hemen sonra general Anibal Guevara cum-hurbaşkanı seçildi; ama 23 Marttan başlayarak general Efrain Rios Montt başkanlığındaki bir askerî cunta, iktidarı ele geçirdi. Hazirandaysa, ordu tarafından cumhurbaşkanlığına getirilen general Rioş Montt, aynı zamanda yasama gücünü de üstlendi. 1983 Ağustosunda yeni bir darbeyle iktidarıele geçirenMilliSavunmaBa-kanı Oscar Mejia Victores’in, demokrasiye dönüleceğini açıklamasından sonra, 8 Aralık 1985’te yapılan seçimleri kazanan Hıristiyan Demokrat Parti başkam Vinici Cerezo cumhur-başkârülğına seçildi. Özellikle aşırı sağcı gerillaların-eylemleriyle (1989 ortalarında başkent sınırlarına yaklaştılar) sarsılan ülkede, 6 Ocak
1991’de yapılan seçimleri kazanan Jorge Serrano Elias, başkanlığa seçildi ve gerillalarla görüşmelere girişerek, 1991 Temmuzunda bir ateşkes ilan ettirmeyi başardı.
İKTİSAT
Guatemala’nın iktisadı yalnızca tarım ürünlerinin (kahve, pamuk, şeker, muz, vb.) dışsatımına bağımlı bulunmakla kalmaz; üstelik bu ürünler, tarımın belli bir kesiminden elde edilir. Gerçekten de, ekilebilir alanların yalnızca % 15 ’ini elinde bulunduran küçük çiftlikler, iç tüketim ürünlerinin % 50’sini sağlarlar; ama dışsatımın ancak % 0,7’si bu çiftliklerde çalışanların ürünüdür. Buna karşılık latifundia’laı (geniş tarım topraklan) dışsatımın % 95’ini sağlarlar. Üretim yabancı ülkelerin, özellikle de A.B.D’nin gereksinimlerini karşılamaya yöneliktir. 1954’ten sonra pamuk yetiştirilmeye başlanmıştır; ama bu etkinlik de A.B.D. ve Japonya’nın denetimindedir. Günümüzde, A.B.D. pazarına bağımlı olarak hayvancılık geliştirilmektedir: Et ve şeker üretiminin % 100’ü A.B.D. içindir. Dışalım ürünlerinin niteliği de bu bağımlılığı büsbütün artırmaktadır. Gerçekten de, sanayi üretimi katışıldı iç gelirin ancak % 15’ini karşı-
lamaktadır. Guatemala hammad leri, yakıtı, donanım gereçlerini, dışardan satın almak zorundadır durum ülkenin dış borçları (1991’de 3,5 milyar dolar), enflai mm (1992’de % 75) ve işsizli (1991’de % 40) giderek artmasına açmaktadır. Kırsal kesimdeki ta işçileri (etkin nüfusun % 30’u), y belM dönemlerinde iç tüketimi kş lamaya yönelik (halkın çoğu yel besin alamaz) tanm işleri yapaı toprakların ortalama genişliği hektarı geçmez; yılın kalan bı münde insanlar topluca yüksek ] lalardan Büyük Okyanus kıyii inip, dışsatıma çalışan büyük tof sahiplerinin yanında tanm işçisi rak çalışırlar. Aynca, özellikle ka ekili büyük tanm işletmelerinde t şanlar (nüfusun % 7’si), ücretler büyük bölümünü hâlâ ürün oli EOırlar. Bununla birlikte, besin b leri üretimi ve elişleri, halkın bir lümünün yaşamını sürdürme sağlar.
Az miktarda çinko ve kurşun çıt lan, sigara ve çimentodan başka nayisi bulunmayan Guatemala kalkınma olanaklan sınırlıdır. A Orta Amerika’nın en ■ güçlü ül olduğunu bilen Guatemala, kıstı bütünleşmeyi sağlamaya çalışma dır.
Tiroyit bezinin çeşitli nedenlerle aşı-n büyümesi.
Büyüme bütün bezi (yaygın guatr) ya da yalnız bir bölümü (düğümlü guatr) ilgilendirebilir.
ÜÇ BİÇİM
Klinik açıdan guatr kendini üç biçimde belli edebilir: Yalın guatr (tiroyit işlev bozukluğunun eşlik etmediği
guatr); tiroyit hprmanlarmın aşırı salgılanmasıyla birlikte giden ve göz fırlamasına yol açan guatr ya da Base-dow hastalığı; tiroyit hormon salgısında bir azalmanın ortaya çıktığı miksödemli guatr.
Tiroyit bezinin yerel bir hastalığı olan yalın guatr, hipotalamus üe hi-pofiz arasındaki bir sinir-hormon düzensizliğine bağlıdır. Bu düzensizlik de iyot eksikliğine bağlı bir tiroyit salgısı eksikliğinden kaynaklanır. Ama tiroyit hormonlarının aşırı kullanımından sonra da görülebilir. Başka hiçbir belirti vermeyen ur, boynun ön yüzünde oturur ve buranın biçimini değiştirir. Bazen çok büyüyebilir.
Göz fırlamasına yol açan guatr ya da Basedow hastalığına, kadında (olayların % 90-95’i) erkeğe oranla çok daha sık raslanır. Özellikle cinsel yaşamın değişik dönemlerinde (erinlik, gebelik, menopoz) ortaya çıkar. Nedeni genellikle belli değildir; ama bazen bir enfeksiyon hastalığı, bir zehirlenme (sözgelimi iyotla), şiddetli bir heyecan ya da bir kâfa travmasıyla başlar. Hastada taşikardi (nabız hızlı ve değişkendir), göz Maklığı (göz yuvalan aşın derecede çıkık, bakış sabit ve parlaktır), özel ve hızlı bir titreme görülür. Yaygın guatr genellikle pek önemli değildir. Hasta zayıflar. Biyolojik açıdan bazal metabolizmada bir artış (çoğunlukla % 20’den
çok), radyoaktif iyotun bağlanım zmda ve şiddetinde bir yükselm kandaki kolesterol düzeyinde dü; saptanır. Tedavi edilmezse hast ciddi kalp ihtilatları ve zehirli iht larla sonuçlanabilir. Tedavide c likle radyoaktif iyot kullanılır. Ce hi tedaviyse en son çare olarak di nülür; göz fırlaklığı genellikle mi haleden sonra da sürer. Miksödemli guatr, tiroyit salgıla daki bir yetersizliğe bağlıdır; tir bezinin tedavi amacıyla çıkanl sından ya da etkisizleştirilmesin sonra, bazı enfeksiyonlardan sc ya da guatrın sık olduğu doğal çe lerde ortaya çıkar; ama bu son ramda, hipofizin yeterince çalış dığını (tiroyit yetmezliği) gösti açık belirtilerle birlikte görülür: 1 ve mukozaların olaya katılması; ğuğa dayanıksızlık; kabızlık; fizi ve zihinsel etkinliklerde yavaşla Biyolojik incelemeler,- bazal metı lizmaaa bir düşme (% 15’ten ç kandaki kolesterol düzeyinde art çoğunlukla da radyoaktif iyotun’ lanmasında bir azalma ya da hiç 1 lanmama gösterir.
Ama guatrlar, tiroyit iltihabına ( yidit), iyicil (toksik adenom) yâd< tücül (kanser) bir ura da bağlı ol lir. Bu ikinci durumda tiroyit c sert, pürtüklü, düzensizdir ve bc lenf bezlerinde bir büyüme gözlf kesinlikle cerrahi girişim gerekli
1570
ggüguk kuşu
Kendisinden daha küçük Klan y etişk in bir. mıücükuş tarafından meşimen yavru guguk Tim«.
Gugukgiller .{Cuculiclae] ailesinden kuşların genel adı.
Guguk kuşlarının belirgin örneği, Avrupa’da yaşayan 32 sm boyunda, ince yapılı, eğri gagalı külrengindeki guguk kuşudur (Cııcıı/ııs ccınorus). Erkeğin, karın bölgesi siyah beyaz çubuklu olmak üzere, külrengi tüyleri vardır; dişinin ve yavruların da lüy-
M, * V
leri erkeğinkine benzer ya da kızı-lımtrak renklidir. Guguk kuşunun ayaklarında iki öne, iki de arkaya dönük dört parmak vardır; uçarken, sivri kanatlan ve uzun kuyruğuyla küçük bir yırtıcı kuş görünümü kazanır.
Guguk kuşu, kış aylarım Afrika’da geçirir, Avrupa’ya ilkbaharda döner.
f ‘A ‘ ‘ı
Kendine özgü ötüşüyle her ye özellikle de ormanlarda yerini 1 eden guguk kuşunun en ilgi çe yanı, asalak yaşama biçimidir. I küçük ötücükuşlardan (narbül leri, ötleğenler, kuyrukşallayan birinin yuvasını bulduktan so oraya bir yumurta bırakır ve bı yuvanın sahibi olan kuşun yumu sıyla değiştirir; sonra da konağ yumurtasını yer. Bulduğu, yuva kuşlarınınki gibi, kendi giremeye kadar küçük delikliyse, o zaman ; yumurtlar, sonra yumurtasını gi sıyla yuvaya bırakır, ötücükuş yabancı yumurta da kendilerinin elen biriymiş gibi üstünde kuluçk yatarlar. Guguk kuşunun yavr yumurtadan çıktığı zaman, kon nın yumurtalarını ya dâ yavrula yuvadan dışarı atar. Bunun içiı her birinin altına girerek on sırtındaki çukurcuğun için yuvarlar; her ne kadar tüysüz körse de hepsini birbiri arkasın yuvadan atabilir. Yuvanın sa ötücükuş çifti, bu davetsiz kor büyük bir çaba harcayarak, bağır bir yaşam sürdürebilecek durı gelinceye kadar besler.
Bu asalaklığın en ilgi çekici yanla dan biri,yumurtaların benzerleşır dir. Gerçekten de,çoğu kez, dişi gu kuşunun yumurtasının rengi, koı larınınkilere benzer. Böcekçil ı guguk kuşlarının tümü asi değildir: Asalak olmayanların sında özellikle, Amerika’da yaşa kısa ve yassı gagalı ani (Crotop/ cinsi) ve Kuzey Amerikanın ı yerlerinde yaşayan, hemen hemeı uçamayan tepeli guguk kuşu (( coccyx californiana) sayılabilir. Gugukgiller ailesi, muzculgiller ( sophagiclao) ailesini de içine ı guguksular (Cucuüformes) takır bağlıdır.
^Gupta üslubu
V&upta sanatının başyapıtı %olm Ajanla mağaralarında. Ijiifmklerde, hizmetkârlar • veşil.rtenli, hanımlarıysa j. ı »ner ya da sarışın olarak Y’oslerilirdı. Fotoğrafta İw: konusu resimlerin bir |kopyası gorülıiyor.
Hindistan’da Gupta sülalesi döneminde gelişmiş üslup.
Hindistan’da 320 yılma doğru yerleşen ulusal Gupta sülalesi (IV. yy.-VI. yy.) ülkede büyük çaplı bir siyasal birlik kurmaya girişti ve bunda başarılı oldu; birliğin sağlanmasından sonra,Hindistan’da kültür ve sanat alanında o güne kadar varolmayan bir gelişme görüldü.

Rate this post
Rate this post

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlenmelidir *

*