Franck, James

Franck, James

(d. 26 Ağustos 1882, Hamburg, Almanya – ö. 21 Mayıs 1964, Gottingen, AFC), atomların elektron bombardımanı yoluyla uyarılması ve iyonlaştınl-
James Franck
Bavaria-Verlağ
ması üzerine çalışmalarıyla 1925’te Gustav Hertz ile birlikte Nobel Fizik Ödülü’nü paylaşan Alman asıllı ABD’li fizikçi. Bu araştırmayla, belirli bir atomun normal enerji düzeyinden uyarılmış duruma yükseltilmesi için, çarpan elektronun belirli bir minumum enerjiye sahip olması gerektiği ortaya çıkartılmıştır.
1920’de Göttingen Üniversitesi’ne fizik profesörü olarak atanan Franck, ödül kazanan çalışmalarını da burada gerçekleştirmişti. 1933’te Nazileri protesto amacıyla görevinden ayrıldı ve Danimarka’ya geçti. 1935’te ABD’ye yerleşen Franck, Balti-more’daki Johns Hopkins Üniversitesi’ne profesör olarak atandı. 1938’de Chicago Üniversitesi’nde fizikokimya profesörü oldu. Fotokimya ve atom fiziği alanlarında araştırmalar yapan Franck, moleküllerin ayrışması sürecindeki enerjinin, molekül bandı tayflarından belirlenmesi yöntemini geliştirdi. II. Dünya Savaşı sırasında atom bombasının geliştirilmesinde çalıştı. Bununla birlikte bu bombanın savaşta kullanılmasını önlemek amacıyla çaba gösterdi ve bombanın gücünün anlaşılması için insansız bir yerde patlatılmasmı önerdi.
Franck, Sebastian (d. y. 1499, Donau-wörth, Bavyera – ö. y. 1542, Basel, İsviçre). Alman Reformcu ve ilahiyatçı. Katoliklikten Lutherciliğe dönmüş, daha sonra Lut-her’in görüşlerinden de uzaklaşarak dogmatik inançlara karşı mistik bir tutum benimsemiştir.
Heidelberg’de Reformcu din adamı Martin Bucer’in öğrencisi olan Franck, 1516’dan kısa süre sonra Katolik Augsburg piskoposluğunda papaz yardımcılığına atandı. Yaklaşık 1525’te Nümberg’de Luthercilere katıldı, Reform için çalışmak üzere papazlıktan ayrıldı. Ama 1529’da, Simon Fish’in ruhbanlığa ve Lutherciliğe şiddetle saldıran Supplycacyon of the Beggars (Dilencilerin Yakarışı) adlı kitabının bir basımını yaptı. Bu, Franck’m Luthercilikten uzaklaşmaya başladığım gösteriyordu. Nürnberg’de Ana-baptist önderlerden Hans Denck’in mürid-leriyle ilişki kuran Franck, kısa süre sonra da Anabaptistliği dogmatik ve sığ olmakla suçladı. Ama Anabaptistlere karşı zor kullanılmasına karşı çıktı. Lutherci öğretiyle, genel olarak dogmatizmle ve kurumsal kilise kavramıyla gitgide daha çok çatışan Franck, 1529’da o dönemde Protestanlık içindeki ruhani hareketin merkezi olan Strassburg’a taşındı. Burada Reformcu mistik Kaspar Schvvenckfeld’le tanışması Franck’ın dogmatizme karşı görüşlerini iyice pekiştirdi. Temel yapıtı Chronica: Zeit-
buch und Gechichtsbibel (1531; Olayların Dökümü: Zaman Kitabı ve Tarihsel Kitabı Mukaddes) heretik akımlan Katolikliğe karşı bir gözle ele alan kapsamlı bir çalışmaydı.
Franck, görüşlerinden ötürü kısa bir süre hapis yattıktan sonra kilise dışı yetkililerce Strassburg’dan sürüldü. Bunun üzerine Almanya’da bir geçim yolu bulmaya çalıştı. 1533’te Ulftı’a taşınarak basımcılığa başladı, ama kendi kitaplarını, yayımlanmak üzere başkalanna gönderdi. Bu kitaplarından Die goldene Arche’da (1538: Altın Sandık) Hıristiyanların, On Emir ve Havariler Amen-tüsü dışında hiçbir öğretiye gereksinimleri olmadığını öne sürdü. Kitabı Mukaddes’in, yazılı bir metin olarak gerçek ve ölümsüz öğretisini örten çelişkilerle dolu olduğunu savunan Franck’a göre dogma tartışmaları anlamsızdı. Ayinler de kilisenin ilk dönemlerinde ortaya çıkmış birer oyalanma aracıydı; Franck’a göre ilk dönemlerinde kilise henüz yeterince Kutsal Ruh’un kılavuzluğu altında değildi.
Sonunda Luther, Franck’ın inanç ve bağlılıktan kaçınmaya çalıştığı kanısına vardı. 1539’da Ulm’daki Lutherciler Franck’ı kentten ayrılmaya zorladılar. Basel’e giden Franck orada barışçılığı savunan Kriegs-büchlein’ı (1539; Küçük Savaş Kitabı) yazdı. Çağdaşlannca inançla ilgili konularda yalpalamakla suçlanan Franck, bir yazar ve felsefeci olarak modern eleştirmenlerin övgüsünü kazanmıştır.
Franck-Hertz deneyi, atomlardaki kesikli (aynk) enerji düzeylerinin varlığım kanıtlayan ilk deney. Deney 1914’te James Franck ve Gustav Hertz adlı Alman asıllı fizikçiler tarafından gerçekleştirilmiştir. Bu deneyde, bir elektron lambasına doldurulan gazın içinden başlangıçta düşük enerjili elektronlar geçirilir. Elektronların enerjisi yavaş yavaş artırıldığında, enerji belirli bir değere ulaşana değin elektron akışı kesintisiz olarak sürer. Bu kritik değere ulaşıldığında ise, elektron akışı neredeyse bütünüyle kesilir. Gaz atomlan elektronların enerjisini, bu enerji belirli bir kritik değere ulaştıktan sonra soğurabilmektedir; bu da gaz atomlarındaki elektronların daha yüksek değerdeki bir kesikli enerji düzeyine atladıklarını gösterir. Bombardıman elektronlarının enerjileri bu kesikli değerin altında iken, atomdaki elektronların daha yüksek enerji durumuna atlamalan olanaksızdır. Bu nedenle gaz atomu enerji soğuramaz ve elektron akışını engellemez. Enerjileri tam bu değere ulaşan elektronlar, enerjilerinin tümünü tek bir çarpışmayla gaz atomu elektronlarına aktararak dururlar. Atomdaki elektronlar ise, kazandıkları bu enerjiyi daha yüksek bir enerji düzeyine atlayarak depolarlar.
Francke, August Hermann (d. 22 Mart 1663, Lübeck – ö. 8 Haziran 1727, Halle, Brandenburg, Almanya), Alman Pietizmi-nin gelişmesine katkıda bulunan Protestan önder, eğitimci ve toplum reformcusu. Philipp Jakob Spener’in dinsel coşku hareketinden etkilenen Francke, Doğu dilleri ve ilahiyat dersleri verdiği (1695-1727) Halle Üniversitesi’nde Pietist gruplar oluşturdu. Francke’nin kurduğu dinsel topluluğun etkinlikleri, özellikle de yoksullar için bir okul ile yetimlerevi, sağlık ocağı ve bir basımevinden oluşan Halle’deki Francke Vakfı’nın kuruluşu, geleneksel Lutherciler tarafından öteki dinsel canlanma hareketlerine benzerliği ve toplumsal eylemciliği dolayısıyla eleştirildi. Resmî kilisenin de dışladığı Francke, daha sonra Prusya kralı I. Friedrich Wilhelm’den yakınlık gördü. 1713’te vakfa yaptığı ziyaretten çok etkile-
347 Franco, Francisco
nen kral, egemenliği altındaki topraklarda benzeri eğitim merkezlerinin kurulması için kararlar çıkarttı.
Francke Usta (ü. 1410-25), Alman altar panosu ressamı. Adı ilk kez, Hamburg’daki
Francke Usta’nın Hz. Isa’yı “Acıların Adamı” olarak betimleyen bir pano resmi, 1424;
Hamburg Sanat Salonu
Hamburger Kunsthalle
Johanneskirche’ye konacak Thomas Altar Panosu’nun yapımı için düzenlenmiş 1424 tarihli bir sözleşmede geçer. Bu panonun bölümlerinden dokuzu bugün Hamburg’daki Sanat Salonu’ndadır. Bunların dışında onun elinden çıktığı söylenebilen pek az resim vardır. Leipzig Müzesi’nde ve Hamburg’daki Sanat Salonu’nda bulunan iki resimde Hz. İsa’yı “Acıların Adamı” olarak betimlemiştir. Francke’nin, güçlü kişiliğinin yansıdığı üslubu ile dönemin başka okulları arasında bir bağ kurulamamıştır. Francke, rengi bezemesel nitelikleriyle kullandığı ve deseni iki boyutlu olarak ele aldığı yapıtlarında, ayrıntılı bir işçilikle abartılı bir duygusal anlatımı birleştirmiştir. Kuzey Almanya’daki birçok altar panosu onun üslubunu anımsatır. Çok sayıda sanatçıyı etkilediği sanılmaktadır.
Franco, Francisco, tam adı francisco
PAULINO HERMENEGILDO TEÓDULO FRANCO BA-
hamonde, lakabı el caudillo (Önder) (d. 4 Aralık 1892, El Ferrol – Ö. 20 Kasım 1975, Madrid, İspanya), demokratik, cumhuriyetin yıkılmasıyla sonuçlanan İspanya İç Savaşı’nda (1936-39). milliyetçi güçlere önderlik eden general. İç Savaş’m ardından 36 yıl boyunca ülkeyi diktatörlükle yönetmiştir.
Gençliği ve orduda yükselişi. Akranlarından daha disiplinli bir ortamda yetişen Franco, sefih bir yaşam süren babasından çok, sofu ve tutucu bir Katolik olan annesine yakınlık duyuyordu. Ailenin önceki dört kuşağının çocukları ve ağabeyi gibi Francis-co’nun da deniz subayı olması öngörülmüştü. Ama Deniz Akademisi’ne ahnacak öğrenci sayısının sınırlanması yüzünden Franco karacı olmak zorunda kaldı. 1907’de daha 14 yaşındayken girdiği Toledo Piyade Akademisi’ni üç yıl sonra bitirdi.
Franconi, Antonio 34§
Sömürgeci İspanyol birliklerinin 1909’da Fas’ta başlattığı askeri harekâta katılmak için gönüllü yazılan Franco, 1912’de bu ülkeye gönderildi. Ertesi yıl üsteğmen rütbesiyle, seçkin Fash askerlerden oluşan bir süvari alayına katıldı. 1915’te İspanyol ordusunun en genç yüzbaşısı olan Franco ertesi yıl kamından ağır yaralandı ve tedavi için Ispanya’ya gönderildi. 1920’de yeni kurulmuş olan İspanyol Yabancılar Lejyonu’nun komutan yardımcılığına getirildi; 1923’te aynı lejyonun komutanlığını üstlendi. Aynı yıl Carmen Polo’yla evlendi. Fash yurtseverlere karşı yürütülen zorlu harekât sırasında komuta ettiği lejyon, ayaklanmanın bastırılmasında önemli rol oynadı. Bu
Franco, 1970
Keystone
başarısı üzerine ulusal kahraman durumuna gelen Franco 1926’da tuğgeneralliğe yükseltildi. 1928’in başlarında, yeni kurulmuş olan Zaragoza Askeri Akademisi’nin komutanlığına atandı.
1931’de Ispanya’da krallığın devrilmesinden sonra kurulan cumhuriyet yönetimi koyu bir antimilitarist politika izlemeye başladı. Zaragoza Askeri Akademisi kapatıldı ve Franco kızağa çekildi. Franco, kralın özel danışma kuruluna kabul edilmiş olmasına ve kralcı olarak tanınmasına karşın hem yeni yönetimi, hem de rütbesinin geçici olarak indirilmesini kabullendi. 1933’te tutucu güçler yeni cumhuriyetin denetimini ele geçirince, Franco komutan olarak eski etkin görevine döndü, 1934’te de tümgeneralliğe yükseltildi. Aynı yılın ekiminde, hükümete üç sağcı üyenin alınmasına karşı çıkan Asturiaslı maden işçilerinin ayaklanmasını bastırmakla görevlendirildi. Bu harekâttaki başansı, ününün daha da artmasını sağladı. Mayıs 1935’te genelkurmay başkanlığına getirilen Franco, anti-militarist yönetim sırasında zayıflamış olan disiplini ve askeri kurumlan yeniden güçlendirmeye girişti.
Merkez sağ hükümet kırsal bölgeleri de-netleyemez duruma gelince Ocak 1936’da Cortes (Parlamento) dağıtıldı ve yeni seçimlerin Şubat 1936’da yapılacağı açıklandı. Seçimlerde cumhuriyetçi ve sol eğilimli partilerin oluşturduğu Halk Cephesi, kralcı Milliyetçi Cephe’ye karşı büyük bir zafer kazanarak iktidar oldu. Bunun üzerine Franco, ülkede karışıklıkların giderek arttığını ileri sürerek, hükümetten olağanüstü durum ilan etmesini istedi. Ama, başvurusu reddedildi ve Franco genelkurmaydan uzak-laştınlarak Kanarya Adalarında önemsiz bir komutanlığa atandı. Bir süre sonra, Halk Cephesi iktidannı devirmek için planlar yapan sağcı subaylarla ilişki kurarak darbe hazırlıklanna girişti.
İç Savaş. Franco’nun askeri ayaklanmayı ilan eden bildirgesi 18 Temmuz 1936 gününün şafağında, Kanarya Adalarında radyodan yayımlandı; o sabah anakarada ayaklanma başladı. Ertesi gün Fas’a giden Franco, hem bu bölgenin hem de buradaki İspanyol ordusunun denetimini 24 saat içinde ele geçirdi. Ardından ordusuyla birlikte İspanya’ya çıktı ve Madrid’e doğru ilerlemeye başladı. Madrid ve Barselona dışındaki garnizonlann çoğunun ayaklanmaya katılmasıyla üç yıl sürecek İspanya İç Savaşıp) başlamış oldu. Madrid’in varoşlarına kadar ilerleyen milliyetçi güçler burada durduruldu. Bunun üzerine, kente düzenleyecekleri son saldırıyı yönetmesi ve gerekli hazırlıkları yapması için bir başkomutan {generalissimo) seçmeye karar verdiler. Bu göreve getirilecek kişi hem ordulan yönetecek hem de milliyetçi hükümete başkanlık edecekti. Yeni milliyetçi yönetimin başkanlığına, 1 Ekim 1936’da, Nazilerin iktidarda bulunduğu Almanya ile faşist yönetim altındaki İtalya’dan da yardım sağlayabileceği anlaşılan Franco getirildi. Ama Franco hükümeti, üç yılı aşkın süre boyunca ülke çapında tam bir denetim kuramadı.
Franco, askeri bir diktatörlük kurmakla birlikte, halkın desteğinin sağlanması için sivil bir yapının da gerektiğini kavramıştı. Bu destek ancak, sola karşı olan orta sınıflardan sağlanabilirdi. Franco, 19 Nisan 1937’de Falanj’ı(*) yeniden örgütleyerek, milliyetçi yönetimin resmî siyasal hareketi durumuna getirdi. Bir yandan, kendisini destekleyen çeşitli grupları Falanj içinde birleştirip partiye görünürde de olsa çoğulcu bir yapı kazandırırken, öte yandan da partinin hükümeti değil hükümetin partiyi yönlendireceğini açıkça ortaya koydu. Böy-lece kurumlaşmış otoriter bir yapı kazanan yönetim sistemi, bu yönüyle, faşist parti devletleri olan Alman ve Italyan modellerinden farklıydı.
İç Savaş’ın başlannda üstünlük Halk Cep-hesi’nin elindeydi. Ama Avrupa devletlerinin İç Savaş’a müdahale etmeme karan, buna karşılık İtalya ve Almanya’nın milliyetçilere açık ve doğrudan destek sağlaması savaşın gidişini değiştirdi. Franco’nun yönetimindeki birliklerin 1 Nisan 1939’da Halk Cephesi karşısında kesin bir zafer kazanmasıyla İç Savaş sona erdi. Bunu izleyen ilk yıllarda on binlerce kişi idam edildi.
Franco’nun diktatörlüğü. Franco’nun ilk hedefi, ülkeye İç Savaş’tan önceki gücünü yeniden kazandırmaktı. Ama tüm ülkede denetimi sağlamasından yalnızca beş ay sonra başlayan II. Dünya Savaşı Franco yönetimini bir ölçüde sarstı. Hitler’in, Katolik bir ülke olan Polonya’ya nedensiz ve gerekçesiz olarak saldırması karşısında ilk anda şaşkınlığa düşen Franco, savaşa kanş-maktan titizlikle kaçındı. Belki de en önemli siyasal başarısı savaş boyunca soğuk bir gerçekçilik ve dikkatli bir zamanlamayla yürüttüğü diplomasiydi. Franco, Hitler’e görece daha yakın bir çizgi izlemekle birlikte, diplomatik ve askeri alanlarda doğrudan bir taahhütten dikkatle kaçındı. Ama Hitler’in kısa zamanda kesin bir zafer kazanma şansı olsaydı, Franco’nun Almanya yanında savaşa katılacağım doğrulayan bazı kanıtlar da vardır. Hitler’in, 1940’ta Fransa’nın Hendaye kentinde Franco ile yaptığı görüşmeden sonra, böylesi bir pazarlığa bir kez daha oturmaktansa “üç-dört dişini çektirmeye” razı olacağını söylediği ileri sürülmüştür.
Franco yönetiminin en zor dönemi II. Dünya Savaşı sonrasında, yeni kurulan Birleşmiş Milletler’in (BM) İspanya hükümetiyle ilişkileri kesmesiyle başladı. “Son faşist diktatör” olarak nitelenen Franco bir
dönem boyunca, en çok nefret edilen Batılı devlet başkanı oldu. Ama Doğu ile Batı arasındaki ilişkiler iyice kötüleşip Soğuk Savaş doruk noktasına ulaşınca, Ispanya’yı dışlama politikası da sona erdi. 1948’de İspanya’nın Batılı ülkelerle ilişkileri düzelmeye başladı. 1953’te İspanya ile ABD arasında 10 yıllık bir askeri yardımlaşma paktının imzalanmasıyla Franco’nun uluslar-arası kamuoyundaki konumu daha da iyileşti.
1950’ler ve 1960’larda Franco’nun iç politikasında bazı liberalleşme eğilimleri görül” dü. Ama Franco, bu dönemde de eleştirilere aldırış etmeden yönetimini sürdürdü. Aynca yönetiminin yaşayabilmesi için desteğini aradığı, ılımlı liberallerden aşın gericilere kadar uzanan bir yelpaze içindeki çeşitli eğilimleri tartıp dengelemede belirgin bir siyasal beceri gösterdi. Bu gruplar arasındaki dengeyi özenle koruyup yürütme erkini büyük ölçüde atadığı kişilere bırakarak, günlük siyasal çatışmalann üstünde yer almayı ve bir hakem rolü üstlenmeyi başardı. Bu nedenle de başarısız uygulamaların faturası, büyük ölçüde Franco’nun kendisinden çok, tek tek bakanlara yüklenmeye başladı. 1940’ların başlannda gözden düşmüş olan devlet partisi Falanj, sonraki yıllarda yalnızca “Hareket” adıyla anılmaya ve başlangıçtaki yarı-faşist kimliğini yitirmeye başladı.
Sağcı otoriter önderlerin çoğunun tersine Franco, yönetiminin kendi ölümünden sonra da sürmesi için önlemler aldı. 1947’de yaptırdığı referandumla İspanya’da monarşi yönetimi yeniden kuruldu ve Franco yaşam boyu kral naibi ilan edildi. 1966’da yürürlüğe koyduğu bir düzenlemeyle devlet ve hükümet başkanının yetkilerini birbirinden ayıran Franco, 1967’de az sayıda Cortes üyesinin seçimle belirlenmesine izin verdi. 1969’da XIII. Alfonso’nun o sırada 32 yaşında bulunan torunu Juan Carlos’u veliaht ilan etti. 1973’te başbakanlık görevini bıraktıysa da devlet başkanlığını, silahlı kuvvetler başkomutanlığını ve “Hareket” liderliğini sürdürdü. Franco uzun bir hastalık döneminin ardından ölünce, Juan Carlos
30 Ekim 1975’te devlet başkanlığı yetkilerini üstlendi.
Franconi, Antonio (d. 5 Ağustos 1737, Udine, Venedik Cumhuriyeti – ö. 6 Aralık 1836, Paris, Fransa), Fransız sirkinin kurucusu kabul edilen emprezaryo. İngiliz at cambazı Philip Astley ile birlikte modern sirkin öncüsü olmuştur.
Venedikli soylu bir ailenin oğluydu. Bir düelloda rakibini öldürdükten sonra Fransa’ya kaçtı ve 1756’ya değin orada kaldı.
Sirk gösterilerine Lyon’da aslan terbiyecisi olarak başladı; daha sonra Fransa ve İspanya’da eğitilmiş kanaryalarla gösteri yaptı; 1773’te de Rouen’da bir boğa güreşi düzenledi. Bir süre Paris’te Astley Cambazhane-si’nde çalıştıktan sonra 1793’te bu sahneyi Philip Astley’den kiralayarak adını Franconi Cambazhanesi olarak değiştirdi. Gösterilerini genişletmeye ve çeşitlendirmeye çalıştı; özellikle de bir ölçüde yetenekli olduğu binicilik numaralarına ağırlık verdi. Daha sonra inşa ettiği Franconi Olimpik Sirki’nin yönetimini 1805’te oğulları Henri ve Lau-rent’a devretti. En küçük oğlu Victor’un Paris’te kurduğu gözahcı sirk ise özellikle Ringling Kardeşler’le ABD’deki Barnum & Bailey sirklerini etkiledi.
Franconia Geçidi, ABD’de New Hampshire eyaletinin kuzeybatısındaki Beyaz Dağ- ; larda manzaralı geçit. Franconia ve Kins- [. man sıradağlarının yüksek doruklan arasın-da uzanır. Grafton ili sınırlan içinde, North’
Woodstock’un hemen kujpyınde yer alır. Uzunluğu 13 km kadardır. Buzul hareketlerinin ilginç bir örneğini oluşturan geçidin güney ucunda dar bir boğaz olan Flume bulunur. Liberty Dağı (1.338 m) yamacı boyunca uzanan 21 m derinlikteki Flume’a basamaklarla ve tahta bir platformla ulaşılabilir. Yörenin görülmeye değer öteki yerleri Profile Gölünün 360 m yukansında bulunan ve insan yüzünü andırdığı için “Profil”, “Büyük Taş Surat” ya da “Dağların Yaşlı Adamı” adlarıyla anılan granit oluşum ile doruğuna Franconia köyünün 8 km güneyindeki hava hattıyla çıkılan, kayak tesislerine sahip Cannon Dağıdır (1.260 m). Geçidin başlangıcında bulunan, üç yanı dağlarla çevrili Echo Gölü yüzme, kürek ve balıkçılık sporlarıyla ünlüdür. Geçitten doğan Pemigevvasset Irmağı, güney yönünde 96 km kadar aktıktan sonra Winnipesaukee Irmağıyla birleşerek Merrimack’ı oluşturur. Yöre 1925’te eyalet ormanı olarak düzenlenmiştir.
Françaises Libres bak. Özgür Fransa Hareketi
François I (d. 11 Mayıs 1414, Vannes – ö.
19 Temmuz 1450, Fransa), 1442-50 arasında Bretanya dükü. V. (ya da VI.) Jean’ın oğluydu. İngiltere’yle savaştığı sırada (1449-50), İngiliz casusu olduğu gerekçesiyle kardeşi Gilles’i hapse attırdı, sonra da öldürttü. Savaşın sonunda Fransa kralının araya girmesiyle İngilizler Normandiya’dan atıldı.

Rate this post
Rate this post

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlenmelidir *

*