Kastamonu

Kastamonu

Karadeniz Bölgesi’nde il ve il merkezi kent. Yüzölçümü 13.108 km2’dir. Doğuda Sinop, güneydoğuda Çorum, güneyde Çankın, batıda Zonguldak illeri, kuzeyde de Karadeniz ile çevrilidir.
Doğal yapı. İlin yüzey şekillerini, kuzeyde Karadeniz kıyısına koşut biçimde uzanan Küre Dağlan( ) ve güneydeki İlgaz Dağı(*) ile bunlann arasındaki dalgalı düzlükler oluşturur. İlin en güneyini ise Köroğlu Dağlannm(*) uzantılan engebelendirir. Kıyının hemen ardında yükselen ve doğu-batı doğrultulu bir yay çizen Küre (İsfendiyar)
Dağları, duvarı andıran görünümüyle kıyı ile iç kesimleri ayırır. Bu yapı, kıyı ile iç kesimler arasında iklim ve ekonomik etkinlikler açısından belirgin bir farklılaşma yaratır. Küre Dağlarının en yüksek doruğu Yaralıgöz Dağının Türbekaya Tepesidir (2.019 m). İlgaz Dağının en yüksek doruklan ise Büyükhacet (2.587 m) ve Küçükha-cet (2.546 m) tepeleridir. İlin güney kesimi Kuzey Anadolu Kınk Kuşağı’yla(*) sınırlanır.
İl topraklarının sularını toplayan başlıca akarsular Araç, Devrekâni ve Devrez çayla-n ile Gökırmaktır. Araç Çayının Karabük’ te katıldığı Filyos Çayı, ilin güneydoğusunda Çankın iliyle doğal sının çizerken Soğanlı ya da Melan adıyla anılır. Daday’ın güneybatısındaki Eğriceova Dağından doğan Gökırmak’a, Kastamonu kentinde katılan Karaçomak Deresi üzerinde Karaçomak Barajı kurulmuştur. Gökırmak ile Tosya yöresini sulayan Devrez Çayı, il sınırları dışında katıldıkları Kızılırmak aracılığıyla sularını Karadeniz’e gönderir. İlin orta kesiminden çıkan Devrekâni Çayı ise Cide’ nin batısında Karadeniz’e ulaşır.
Akarsuların, oldukça geniş çöküntü oluk-lan içinde akmasına karşın, ilde büyük ve kesintisiz düzlüklere rastlanmaz. En önemli düzlükler, Gökırmak Vadisindeki küçük ovalar ile Devrez Çayı vadisindeki Tosya ile Devrekâni Çayı vadisindeki Devrekâni ovalandır. Bu ovalar genellikle step görünümündedir.
Kastamonu, orman örtüsü açısından ülkenin en zengin illerindendir. Küre Dağlarının Karadeniz’e bakan yamaçları ve İlgaz Dağı yoğun ve değişken bir bitki örtüsüyle kaplıdır. İnebolu-Cide yörelerinde kayın, meşe, gürgen, kayacık, kestane ve göknar, İlgaz Dağı ile Devrez Vadisi arasında kalan kesimde ise karaçam, sarıçam ve göknar ormanları vardır. Azdavay-Devrekâni arasında ise göknar, karaçam, sançam, kayın ve meşe ormanlarına rastlanır. İldeki ormanlar yabanıl hayvan varlığı açısından da oldukça zengindir.
Ekonomi. İlde temel ekonomik etkinlik tarım olmakla birlikte sanayi ve ticarette belirli bir gelişme gözlenmektedir. Tarım genellikle doğal koşullara bağımlı olarak sürdürülür. Ekime elverişli alanın azlığı ve ulaşım güçlüğü tarım kesiminin öteki önemli sorunlarını oluşturur. Doğal yapı ve iklim koşullan, teknoloji kullanım düzeyi ve ürün desenini de büyük ölçüde belirler. Dar kıyı şeridinde fındık, antepfıstığı, zeytin, mandalina gibi meyveler ve sebzeler yetiştirilir, balıkçılık yapılır. Tarla bitkileri üretiminin ve hayvancılığın önem kazandığı iç kesimlerde ormancılık da yaygındır. Iç kesimlerdeki Devrez Çayı ve Gökırmak vadilerinde sulu tarım yapılır.
İlin başlıca bitkisel ürünleriyle üretim miktar-lan 1986’da şöyleydi: 222.125 ton şeker panca-n, 172.834 ton buğday, 68.005 ton arpa, 55.500 ton elma, 45.602 ton patates, 19.650 ton mısır, 12.084 ton domates. Ayrıca önemli miktarda hayvan yemi, çavdar, kendir gibi tarla bitkileri ile kestane, armut, erik, kiraz, ceviz, dut, üzüm gibi meyveler ve lahana, hıyar, soğan, sarmısak, kavun, karpuz gibi bahçe bitkileri yetiştirilir.
Yörenin doğal yapısı hayvancılığa elverişlidir. Küçükbaş hayvanlardan en çok koyun ve Ankara keçisi, büyükbaş hayvanlardan ise sığır ve manda beslenir, tavukçuluk yapılır. Hayvansal ürünlerin miktarı azdır.
İldeki başlıca sanayi tesisleri Küre Bakırlı Prit İşletmesi Müessesesi (Etibank), Taşköprü Kendir Sanayii Müessesesi (Sümer-bank), Türkiye Selüloz ve Kâğıt Fabrikala-n’nın (SEKA) Taşköprü’deki Kastamonu Müessesesi, Et ve Balık Kurumu’nun (EBK) Kastamonu Kombinası, Orman Ürünleri Sanayi Kurumu’nun (ORÜS) Cide Kereste Fabrikası, Yem Sanayii TAŞ’nin Devrekâni’deki yem fabrikası ile Süt Endüstrisi Kurumu’nun (SEK) Kastamonu Sekmama Mamulleri İşletmesi ve Türkiye Şeker Fabrikaları AŞ’nin Kastamonu Şeker Fabrikası’dır. Ayrıca ilin çeşitli kesimlerinde orman ürünlerini işleyen tesisler vardır.
Kastamonu İli
Ana Yayıncılık Arşivi
İl küçük sanayisi dokumacılık ile orman ürünlerinin işlenmesi dallarında gelişmiştir.
İlin kültürel ve ekonomik bakımdan önem taşıyan zengin doğal kaynakları korumaya alınmıştır. Bunlardan başta geleni İlgaz Dağı Milli Parkı’dır(*). Tosya’da geyik, Kartdağ (Azdavay), Ballıdağ (Daday) ve Elekdağ’da (Taşköprü) geyik ve karacalar için koruma ve üretme alanlan kurulmuştur. Merkez ilçede Kadı Dağı, Soğuksu, Açıkmaslak, Acısu, Araç’ta Kanlıgöl, Aba-na’da Yeşilyuva, Azdavay’da Karşıyaka,
Kastamonu’dan genel görünüm
Anadolu Yayıncılık Arşivi
Çatalzeytin’de Ginoğlu, Cide’de Limanüs-tü, Devrekâni’de Yaralıgöz, İnebolu’da Ge-riştepe, Küre’de Masruf Deposu ve Çiftlik, Tosya’da Dipsizgöl ve Uçoluklar adlarıyla kurulan orman içi dinlenme yerleri ilin başlıca mesire yerleridir.
İlin en önemli yeraltı kaynaklan Araç ve İnebolu’daki çimento hammaddesi, Azdavay’daki kil ve taşkömürü, Bozkurt’taki cıva, Daday’daki kuvarsit, Küre’deki bakır, Taşköprü’deki kaolin, Tosya’daki manganez ve linyit yataklarıdır.
Tarih. Araştırmalar sırasında Gölköy’de ele geçen buluntular, Kastamonu toprakla-nnda yerleşimin Orta Paleolitik Çağa (y. 100-45 bin yıl önce) değin indiğini gösterir. Hitit kaynaklannda Pala ve Tumana adla-nyla anılan yörede İÖ 1700’lerde Kaşkalar yaşıyordu. İÖ 1200’lerde yöreyi ele geçiren Friglerin egemenliğine İÖ 7. yüzyıl başlarında Kimmerler son verdi. Lydia ve Pers yönetimlerinden sonra İÖ 3. yüzyıl başlann-da Mithradates, Paphlagonia adıyla anılan yörenin güneyinde Pontus Devleti’ni kurdu.
İÖ 91’de Pompeius, Paphlagonia’yı Roma topraklarına kattı. Roma Döneminde Galada Eyaleti sınırlan içinde olan Paphlagonia, Bizans Döneminde Honorias Pontos ya da Pilaimenes Theması adıyla anıldı. Tfıema’ nın adı 9. yüzyılda Paphlagonia olarak değiştirildi ve merkezi Pompeiopolis (Taşköprü) yapıldı. Bizans Döneminde Kasta-monia ve Kastamon adlarıyla anılan kenti
11. yüzyıl sonlarında Selçuklular aldı. Kastamon, 12. yüzyıl boyunca BizanslIlar, Da-nişmendliler ve Selçuklular arasında el değiştirdi. Daha sonra Çobanoğullarının yönetimine giren yöre 14. yüzyıl başlarında Candaroğullarının eline geçti. Bu dönemde Kastamoniya adıyla anılan kent 1392’de I. Bayezid (Yıldırım) tarafından Osmanlı top-raklanna katıldı. Timur Ankara Savaşı’n-dan (1402) sonra Kastamoniya’yı İsfendi-yar Bey’e verdi. II. Mehmed (Fatih) 1461’de Candaroğulları yönetimine son vererek kenti Osmanlı topraklarına kattı. 16. ve 17. yüzyıllarda Celali Ayaklanmalarından önemli ölçüde etkilenen kent, 19. yüzyıl sonlarında Kastamonu vilayetinin merkeziydi. Kurtuluş Savaşı sırasında işgale uğramayan kentte Kastamonu Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti ve Kastamonu Müdafaa-i Hukuk Hanımlar Cemiyeti adlı örgütler kuruldu. Aynca İnebolu iskelesi üzerinden gelen silah ve mühimmatı Ankara’ya ulaş-
tırmada önemli rol oynadı. Cumhuriyet’ten sonra 23 Ağustos 1925’te Kastamonu’ya gelen Mustafa Kemal, ilk kez burada şapka ile halkın karşısına çıktı.
Kentin yapısı. Kastamonu kenti ilin iç kesiminde, İlgaz Dağından inen Karaçomak Deresi vadisinde kurulmuştur. Önceleri vadinin batısında yer alan yerleşme, 14. yüzyılda başlayan Osmanlı yönetimi sırasında sur dışına ve vadinin doğusuna taştı. Osmanlı Döneminde dokumacılık, silah ve mühimmat üretimi gibi bazı sanayi dallann-da uzmanlaşan kent, en parlak dönemini
18. yüzyılda yaşadı. Durağan bir ekonomiye dayalı ve kırsal nitelikli bir yerleşme olarak girdiği 20. yüzyılda hızlı bir dışgöç yaşadı. 1972’de kalkınmada ikinci derecede öncelikli iller kapsamına alındıktan sonra kamu ve özel kesim yatırımlarının etkisiyle bir ölçüde gelişti. Kentin 1950’de 13.597 olan nüfusu ağır bir artış hızıyla 1960’ta 20.307’ye, 1970’te 29.338’e, 1980’de 35.464’e ulaştı, 1985’te de 46 bini aştı.
Kastamonu kenti ilin ticaret, hizmet ve sanayi merkezidir. Ticaretle uğraşan işyerleri genellikle derenin batı, yönetsel işlevi olan yapılar ise doğu yakasında toplanmıştır. Doğal yapıya uygun biçimde yapılmış olan çarşı ve kale yamacındaki bahçeli eski evler giderek terk edilmekte, halkın bir bölümü yamaçlarda inşa edilen gecekondu benzeri konutlan, bir bölümü de kent merkezindeki apartmanları yeğlemektedir. Sanayi tesisleri kenti Taşköprü, Çankın ve Karabük’e bağlayan üç ayn yolun kenarına, küçük üretim yapan işyerleri de kuzeydeki küçük sanayi sitesine yerleşmiştir.
İkisi göğüs hastalıklarında uzmanlaşmış altı hastane kent ve çevresine sağlık hizmeti verir. Kentteki yükseköğretim kurumlan Ankara Üniversitesi’ne bağlı Kastamonu Meslek Yüksekokulu ile Gazi Eğitim Fa-kültesi’ne bağlı Kastamonu Eğitim Yük-sekokulu’dur.
Tarihsel yapılar. İÖ 8. yüzyılda yapıldığı sanılan kaya mezarı kent yakınındaki Oyul-muşkaya ve Şehinşah Kayası üstündedir. Kentin en görkemli tarihsel yapısı Kastamonu Kalesi’dir. Yüksek bir tepe üstündeki kalenin temeli Bizans, üst bölümü ise Candaroğulları yapısıdır; hâlâ ayakta olan içkale Osmanlı Döneminde onanlmıştır. Kentteki başlıca tarihsel yapılar Atabey Camisi (1273), İbn Neccar Camisi (1353), İsmail Bey Külliyesi(*), Nasrullah Camisi ve Şadırvanı (1506), Yakup Ağa Külliyesi (1547), Sinan Bey Camisi (1571), Şeyh Şaban-ı Veli Camisi (1580), Karanlık Evliya, Atabey, Müfessir Alaeddin, Hatun Sultan, Şeyh Şaban-ı Veli türbeleri, Perva-neoğlu Ali Şifahanesi (1272), Münire Medresesi (1746), Deve, İsmail Bey ve Urgan hanlan ile Nasrullah Köprüsü’dür (1506). 1950’de açılan Kastamonu Müzesi’nde arkeolojik buluntular, çevreden derlenen etnolojik yapıtlar, Mustafa Kemal’in Kastamonu’yu ziyaretine ilişkin anılar, kitap, silah ve sikke koleksiyonlan sergilenmektedir.
Kent dışındaki başlıca tarihsel yapılar ise Duruçay köyündeki Halil Bey Camisi (1363), Kasaba köyündeki Mahmud Bey Camisi (1366), Elmayakası köyündeki Atabey Hanı, Terziköy’deki Adil Bey Türbe-si’dir.
Kastamonu Belediyesi Cumhuriyet’ten önce kurulmuştur. Nüfus (1985) il, 450.353; kent, 46.986.
kastanyet (İspanyolca castaño: “kestane”), sert ağaçtan, fildişinden ya da başka bir maddeden yapılmış, içi oyuk iki parçanın birbirine vurulmasıyla ses çıkaran çalgı. İspanya’da, Balear Adalannda ve İtalya’nın

Rate this post
Rate this post

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlenmelidir *

*