Kayaalp, Fethi

Kayaalp, Fethi

(d. 1923, Ezine, Çanakkale), lirik-soyut anlayıştaki yağlıboya ve oy-mabaskılarıyla tanınan ressam.
1942’de Güzel Sanatlar Akademisi Resim Bölümü’ne girerek Nurullah Berk’in öğrencisi oldu, 1947’de eğitimini tamamladı. Bu yıllarda resmin yanı sıra Leopold Levy ile oymabaskı da çalıştı. 1951’de ressam olarak Sağlık Bakanlığı’na girdi. Çeşitli okullarda resim öğretmenliği yaptıktan sonra İstanbul Güzel Sanatlar Akademisi Gravür Atölyesi’ne öğretim üyesi atandı. 1966’daki 5. Tahran Bienali’nde Şeref Ödülü’nü, 1967’de 28. Devlet Resim ve Heykel Sergi-si’nde ikincilik, 1975’te Uluslararası İskenderiye Bienali’nde oymabaskı dalında birincilik ödüllerini kazandı.
Kayaalp 1960’lara değin klasik anlayışta, 1960’tan sonra yarı-soyut ve soyut, 1970’lerde de lirik-soyut anlayışta çalıştı. Tek rengin çeşitli tonlarını kullanarak gerçekleştirdiği kalkan balığı konulu resimleri, onun lirik-soyut anlayışını yansıtan örnekler arasındadır. Kayaalp yağlıboyadan başka taşbaskı ve renkli oymabaskı çalışmaları da yapmaktadır.
kayaarmudu, gülgiller (Rosaceae) familyasının Amelanchier cinsini oluşturan çiçekli çalı ve ağaççıkların ortak adı. Bu bitkilerin
– ”
jsf İV -tü
Van Kalesi’nde II. Sardur’a ait kaya mezarı
Nezih Başgelerı
çok odalı tiptedir. Cepheleri kabartmalarla bezeli ilk kaya mezarlannı İÖ 6. yüzyılda İran’da Persler yapmıştır. Perslerin Anadolu’yu işgaliyle kaya mezan uygulaması burada da yayılmış, Lydia ve Frigya’da çok yaygın biçimde kullanılmıştır. İÖ 5-4. yüzyıllarda Lykia bölgesinde kaya mezan mimarlığı doruğuna erişmiştir. Anadolu’nun kuzeyindeki Paphlagonia bölgesi de özellikle Helenistik Dönemden kalma kaya mezar-lanyla ünlüdür. Bu tür mezarlar Roma Döneminde de çok kullanılmıştır.
Kayaarmudu (Amelanchier amadensis)
A to Z Botanıcal Collectıon-EB İne
kenarları keskin dişli basit yaprakları, dalla-nn ucunda salkımlar oluşturan beyaz çiçekleri ve mavimsi siyah renkli, sulu küçük meyveleri vardır. Kuşlar için iyi bir yiyecek kaynağı oluşturan meyvelerinden bazı yörelerde reçel ya da marmelat yapılır.
Yaklaşık 3 m boyundaki Amelanchier alni-folia, en çok 8 m’ye ulaşabilen A.canadensis ve bu türlerden daha uzun boylu ve daha sarkık çiçekli olan A. laevis değerli süs bitkileridir. A. arbórea ile A. laevis’in doğal bir melezi olan A. grandiflora 9 m’ye kadar büyüyebilen, pembemsi çiçekli bir türdür. Türkiye’de başlıca A. parviflora ve A. rotundifolia olmak üzere iki kayaarmudu türüne rastlanır.
Yabani kayaarmutlan kolaylıkla melezle-nirler, ancak özellikleri çok yakın olduğu için bunlann birbirlerinden ayırt edilmesi oldukça zordur.
kayabalığı, Perciformes takımının Gobii-dae familyasını oluşturan 700’ü aşkın balık türünün ortak adı. Tropik ve ılıman bölge denizlerinin kıyılarında, kumluk ya da taşlık diplerde bulunan bu balıklar genellikle 10-25 cm, en çok 45-50 cm uzunluğundadır. Filipinler’in tatlı sularında yaşayan Luzon kayabalığı (Pandaka pygmaed) ise 13 mm’yi aşmayan boyuyla bilinen omurgalı hayvanların en küçüklerinden biridir.
Kayabalıklarının renkleri genel olarak yaşadıkları çevreye göre değişir. Kumlu kıyılarda yaşayanların sırtı boz, yanlan açık kahverengi benekli, karnı sanmsıdır. Kayalık ve taşlık diplerde yaşayanların sırtı siyaha yakın koyulukta, kahverengi ya da yeşil, yanlan çizgiler, benekler ya da dalgalı lekelerle alacalı, karnı açık renktir. Özellikle tropik bölgelerde daha parlak renkli
Kayabalıklarından Bathygobius soporator türünün erkeği bir denizkabuğuna yapışmış yumurtaları korurken
W.N. Tavolga
türlerinin bulunmasına karşın Atlas Okyanusunun Avrupa kıyılannda rastlanan kristal kayabalığı (Crystallogobius linearis) gibi saydam türleri de vardır. Kayabalıklannın vücudu uzun, başı genellikle üstten basık ve iri, gözleri başın üstünde ve birbirine yakın, ağzı büyük, dudaklan kalındır. Yanal (yan) çizgileri bulunmaz. Göğüs ve kann yüzgeçleri yelpaze biçiminde gelişmiştir, iki sırt yüzgeci bulunur. Kaynaşmış olan karın yüzgeci dibe tutunmasını sağlayan bir vantuz işlevi görür. Çoğu deriye iyice yerleşmiş küçük ve sert pullu, öbürleri pulsuzdur.
Kayabalıkları sığındıklan yerlerden uzaklaşmadan deniz solucanları gibi küçük omurgasız hayvanlar, balık yavruları ve balık yumurtalarıyla beslenir. Sulann sıcaklık durumuna ve türlere göre değişmekle birlikte üremeleri genellikle mart sonlann-dan başlayarak ağustosa değin sürer. Erkekler üreme mevsiminde birbirlerine karşı son derece saldırgan davranır ve gerektiğinde dövüşerek üreme bölgelerini savunurlar. Bazı türlerde iç döllenme görülmekle birlikte çoğunda yumurta ve spermalar su içinde döllenir. Erkekler hazırladıklan yuvalara dişileri götürür ve yumurtalar bırakıldıktan sonra dişiyi yuvadan uzaklaştırır. Yumurta bakımı birçok türde görülen bir davranıştır. Kabuklann içi, kayalann yanklan gibi yerlere jelatinsi bir kılıf içinde bırakılan yumurtalardan iyice gelişmiş olarak çıkan yavrular çok geçmeden erişkinlere benzer bir biçim alır.
Büyük Okyanusun doğusunda bulunan Gillichthys mirabilis gibi birçok kayabalığı türü kum ya da çamurda açtığı oyuklarda yaşarken bazıları bu oyuklan öbür hayvanlarla paylaşır. Örneğin ABD’nin California kıyılannda görülen pembe renkli, kör kaya-balığı (Typhlogobius californiensis) bir karides türünün kazdığı oyukta yaşar. Antil Denizinde görülen parlak mavi bantlı, kü-
çük yapılı, neon kayabalığı (Elacatirıus oce-anops) öbür cins üyeleri gibi daha iri balıklann vücudundan asalaklan temizleyerek beslenir.
Kayabalıklarının Türkiye sulannda 16 cinse ait 28 türünün yaşadığı bilinmektedir. Bunlann yanı sıra büyük olasılıkla 10 türün daha bulunduğu sanılmaktadır. Türkiye’yi çevreleyen tüm denizlerde görülen, ırmak ağızlan ya da denizle bağlantılı acı sulara girebilen kömürcü kayabalığı (Gobius niger jozo) 15 cm, saz kayabalığı (G. ya da Zosterisessor ophiocephalus) 20 cm uzunluğundadır. 24 cm uzunluğundaki hortum kayabalığı (G. paganellus) ise çok sığ ve yosunlu kayalıklar arasında görülmekle birlikte tatlı sulara girmez. Karadeniz’de ve Marmara Denizinde bulunan ve uzunluğu 35 cm’ye ulaşabilen kurbağa kayabalığı (Mesogobius batrachocephalus) Terİcos Gölünde de (Durusu) saptanmıştır.
Karadeniz’de ve Hazar Denizinde yaşayan
20 cm uzunluğundaki sarı kayabalığı (Neo-gobius platyrostris) akarsu ağızlarına da girer. 12 cm uzunluğundaki tatlı su kayaba-lığı (Proterortinus marmoratus) Ege Denizinin kuzey kesimi, Marmara ve Karadeniz’in yanı sıra İznik, Manyas, Ulubat (Apol-yont), Sapanca, Terkos, Büyük ve Küçük Çekmece göllerinde de görülür.
Kayaboğazı Barajı, Kütahya’da Kocaçay üzerinde kurulu olan toprak ve kaya dolgu baraj. Yapımına 1981’de başlanan baraj 1987’de işletmeye açıldı. Temelden yüksekliği 45 m’dir. 38 milyon m3 su depolayabilen barajın göl alanı 4,2 km2’dir. Baraj 7.080 hektarlık bir alana su sağlamaktadır.

Rate this post
Rate this post

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlenmelidir *

*