ALEV Alm. Alide (m), Fr. Aloaui (m.), Ing. Alawi. Hazret-i Ali’yi seven, hâlis Müslüman. Alevî kelimesi üç mânâda kullanılmıştır.
Hazret-i Ali’nin her asırda bulunan torunlarına denir. Kaynak kitaplarda hazret-i Haşan ve Hüseyin’in çocuklanna denilmektedir. Sonralan, hazret-i Hasan’ın çocuklarma “şerîf’, hazret-i Hüseyin’in çocuklarından olanlara “seyyid” denildi.
Hazret-i Ali’yi sevip, onun yolunu doğru ve iyi öğrenip ona uyarak bu yolda gidenlere “Alevî” denilmiştir. Bunlar, Eshâb-ı kirâmm hepsini sever. Bu, Ehl-i sünnetin inanç yoludur.
Hazret-i Ali’ye sevgi ve bağlılık iddiâsıyla ortaya çıkan siyâsî bâzı fırkalar da alevî ismini kendilerine siper olarak kullandılar. Zamanla bu fırkalar hakîkî alevîleri unutturdular. Râfizî, Kar-matî, Hurûfî gibi Eshâb-ı kirâm düşmanlığı yapan siyâsî gâyeli fırkalar, müslümanlara kendilerini hep alevî olarak tanıttılar. Bu bozuk fu-kalara, Ehl-i sünnet âlimleri eserleriyle, sultanlar da devlet gücüyle irşâdda bulundular